5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Venizelos
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Atatürk Döneminde Türkiye-Yunanistan İlişkileri, 1923-1938

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2015, Cilt XXXI, Sayı 91 · Sayfa: 1-28
Tam Metin
Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük oranda 1919-1922 yılları arasında Yunanistan'a karşı yapılan bir savaş sonrasında kurulabilmiştir. 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması'yla Atina ile Ankara aralarındaki savaşa bir son vermiş ve barışı tesis etmeye çalışmışlardır. Ancak bir antlaşma imzalanmış olmasına rağmen iki ülke arasındaki ilişkiler normalleşmemiştir. Özellikle Lozan'da hükme bağlanan nüfus mübadelesinin uygulanmasından kaynaklanan sorunlardan dolayı iki ülke arasındaki ilişkiler gerilimli bir seyir takip etmiştir. Daha sonra özellikle iki devlet adamının, Türkiye adına Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Yunanistan adına Eleftherios Venizelos'un girişimleri sayesinde 1930 yılından itibaren Türkiye ile Yunanistan arasında iyi komşuluk ilişkileri kurulabilmiştir. Atatürk'ün 1938 yılındaki vefatına kadar Türkiye ile Yunanistan kalıcı dostluk tesis edilmesi adına çaba göstermişler ve aralarındaki barışı tüm Balkan coğrafyasına teşmil etmeye çalışmışlardır.

Mondros Mütarekesi’nin Ardından Ermeni ve Rum Patrikhanelerinin İşbirliği (30 Ekim 1918-11 Ekim 1922)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 75 · Sayfa: 575-604
Tam Metin
30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nden sonra Osmanlı Devleti'nin çeşitli bölgeleri İtilaf Devletleri'nin işgaline uğramıştı. Savaştan yenik çıkan Osmanlı Devleti'nin artık toparlanamayacağının düşünüldüğü ve İtilaf Devletleri'nce topraklarının paylaşıldığı bu sıralarda, ülke içindeki kimi azınlıklar da devlete karşı taleplerini elde etmek için uygun ortamın oluştuğu kanısındaydılar. Özellikle savaş sırasında devletle ciddi problemler yaşamış olan Rumlar ve Ermeniler, mütareke ortamından daha rahat istifade edebilmek gayesiyle, din adamları öncülüğünde kendi aralarında bir ittifak oluşturmuşlardı. İki grubun ülke içindeki en büyük din adamları olan patrikler tarafından oluşturulan ittifak, yine iki tarafın da imzaladığı bir muhtıra metniyle de kendilerince resmî bir hâle getirilmişti. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından Mudanya Mütarekesi sonrasına kadar devam edecek olan bu işbirliği döneminde, söz konusu taraflar Osmanlı Devleti'ne karşı taleplerinde birbirlerini destekleyerek Batı kamuoyu nezdinde daha güçlü bir görüntü sergileyecekleri gibi ülkenin değişik bölgelerinde faaliyet gösteren Rum ve Ermeni çetelerle beraber hareket ederek de işbirliğinin silahlı cephesini oluşturacaklardır.

Venizelos'un Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne Aday Göstermesi

Erdem · 2008, Sayı 52 · Sayfa: 91-110
Tam Metin
Yunanistan'da Venizelos'un 1928'de iktidara gelişi, Türk-Yunan ilişkileri açısından yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Venizelos Yunanistan'da iktidara geldikten sonra, geçmişte Megali İdea'yı gerçekleştirebilmek için Türkiye'ye karşı takip ettiği yayılmacı dış politikadan vazgeçerek, Türk-Yunan dostluğunu kurabilmek için bazı girişimlerde bulunmuştur. Venizelos'un Türkiye ile dostluk kurma girişimleri, Atatürk tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Nitekim bir süre sonra Venizelos Türkiye'ye davet edilmiştir. Bu daveti kabul eden Venizelos, 1930 yılında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret sırasında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan antlaşmalar, TürkYunan ilişkilerinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Venizelos, 1933 yılında Yunanistan'da yapılan seçimleri kaybetmiş ve muhalefete düşmüştür; fakat Türk-Yunan ilişkileri ve Balkan Paktı ile ilgili görüşmeleri yakından takip etmeye devam etmiştir. Balkan Paktı imzalanmadan kısa bir süre önce de, dünya siyasi tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, Balkan Paktı'nın gerçek kurucusu olduğuna inandığı, eski düşmanı Atatürk'ü 12 Ocak 1934'te Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermiştir.

Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 59 · Sayfa: 335-367 · DOI: 10.33419/aamd.702761
Balkanlarda, Arnavutluk, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya, Yunanistan ve Türkiye'nin topraklar: bulunmaktadır. Balkan topraklarında Macar, Dalmaçyalı, Slav, Sırp, Romen, Bulgar, Makedon, Karadağlı, Rum ve Türkler yaşamaktadır. Bölge siyasî ve stratejik Özelliği nedeniyle Avrupa büyük devletlerinin çıkar çatışmalarına sahne olmuştur. Osmanlı Devleti'nin güçlü olduğu devirler dışında Balkanlar coğrafî, tarihî, etnik ve dinî nedenlerle parçalanmış şekilde kalmıştır. Bu özelliğinden istifade edilen Balkanlarda, I.Dünya Savaşı çıktığı esnada çatışmalar ve ayaklanmalar çıkarıldı, Büyük devletlerin peşinde I,Dünya Savaşı'na katılan Balkan devletleri savaş sonrası parçalanmış olarak ortaya çıktı. Lozan Antlaşması'ndan sonra Yunanistan'la Türkiye arasındaki ilişkiler, nüfus mübadelesi, Ortodoks patriğinin seçimleri nedeniyle düzelmemişti. İki ülke arasındaki gerginlik 1929'a kadar devam etti. 1930 dan sonra Türk Yunan ilişkileri düzeldi. Öyle ki Venizelos, 12 Ocak 1934'te Nobel Ödülü Komitesi Başkanlığı'na müracaat ederek Atatürk'e barış ödülü verilmesini teklif etti. Türkiye'nin Balkanlarda statükocu bir siyaset izlemesi nedeniyle RomanyaTürkiye'ye yaklaştı. 1933'te Romanya ile Türkiye arasında dostluk antlaşması imzalandı. 1938'te Ro-manya Kralı Il.Carol İstanbul'a gelerek Atatürk'ü ziyaret etti. Balkanlarda barış politikası izleyen Türkiye 1925'te Yugoslavya ile dostluk antlaşması imzaladı. İstanbul'a gelen Yugoslavya kralı Aiexandre ile Atatürk, Balkanlarda barış ve işbirliği konusunda görüşme yaptı. Bu İlişkiler karşılıklı olarak gelişti. Başbakan İnönü 1937'de Belgrad'ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında yapılan görüşmelerde Balkan birliği üzerinde duruldu. Balkan Savaşları sırasında Osmanlı Devleti İle Bulgarlar arasındaki ilişkiler bozulmuş¬tu. Fakat I.Diinya Savaşı*nda ikisi de müttefik devletler içinde yer aldı. Savaştan sonra Bul-garistan Türkiye ile barış içinde yaşamak istedi. 1925'te Tiirk-Bulgar Dostluk Antlaşması yapıldı, Bulgaristan, Balkan devletleriyle saldırmazlık konusunda anlaşırken kuvvete baş vurmamayı da kabul etti. Türkiye 1926'da Balkan Devletleri arasında güvenlik sisteminin kurulması yolunda gi-rişimde bulundu. Mussoünİ, Mart 1934'te İtalya'nın geleceğinin Afrika ve Asya'da olduğunu ifade etti. İtalya'nın bu sömürgeci yaklaşımından Türkiye aşırı derecede rahatsız oldu. Türkiye'nin girişimleri sonunda 9 Şubat 1934'te Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında Balkan Paktı kuruldu ve bu ülkeler arasında güvenlik hükümlerini içeren pakt taraflarca İmzalandı. Bu paktın amacı Balkan ülkelerinin sınırlarını tehdit eden güçlere karşı birlik içinde olmaktı. Bu sırada Balkan Paktı'mn dört üyesi ortaklaşa savunmada anlaştı. Pakta göre taraflar sınırlarını karşılıklı olarak güvence akma almayı kabul etti. Taraf¬larca imzalanan Balkan Paktı, II.Dtinya Savaşı'na kadar Balkanlarda barışın garantisi oldu.

Atatürk'ün Yabancı Devlet Adamlarıyla Görüşmeleri

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 177 · Sayfa: 157-208 · DOI: 10.37879/belleten.1981.157
Aşağıda yedi belge yayınlıyoruz. Bunlar, Atatürk'ün 1930'larda yabancı devlet adamlarıyla yaptığı görüşmelerin tutanakları ve notlarıdır. Görüşmelerde hazır bulunmuş görevlilerce kaleme alınmış, zamanında açıklanmamış ve bugüne kadar arşivde korunup saklanmışlardır. Belgeleri Türk Dışişleri Bakanlığı arşivinden buraya aktarıyoruz. Yedi belge, yedi yılda, şu yedi görüşmeyi kapsıyor: i) Atatürk - Dr. Klein görüşmesi (9.11.1930), ii) Atatürk - Venizelos görüşmesi (26.9.1933), iii) Atatürk - Kral Aleksandr görüşmesi (4.10.1933), iv) Atatürk - Metaksas görüşmesi (19.10.1937), v) Atatürk - Tataresku görüşmesi (28.10.1937), vi) Atatürk - Ponsot görüşmesi (10.12.1936) ve vii) Atatürk - Cemil Mardam görüşmesi (21/22.12.1937). Birinci belge, 9 Kasım 1930 günü yapılan Atatürk - Dr. Klein görüşmesinin tutanağıdır. Dr. Klein o tarihte Amerika Birleşik Devletleri Maliye Bakanlığı müsteşarıdır. 5 Kasım 1930'da Türkiye'ye gelmiş, on gün yurdumuzda kalmıştır. Bu gezi sırasında Türkiye Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) ile bir saat yirmi dakika süren bir görüşme yapmıştır. Görüşmede Ankara'daki Amerikan Büyükelçisi Joseph Grew ile Türkiye Dışişleri Müsteşarı Numan (Menemencioğlu) Bey ve ayni Bakanlığın Özel Kalem Müdür Vekili Kadri Riza da bulunmuşlardır. Görüşmenin notlarım Kadri Riza tutmuştur. Aslı yedi daktilo sayfasıdır bu notların. Özel Kalem Müdürlüğü dosyaları içinde saklanmıştır.