6 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
Tekrar Sınıflandırmalarında Yapısal Bir Belirleyici Olarak Çokluk Kategorisi ve Özbek Türkçesindeki Görünümü
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2023, Sayı 76 · Sayfa: 123-154 · DOI: 10.32925/tday.2023.106
Özet
Tam Metin
Tekrarlar, oluşum ve sıralanış kaidelerinin oluşması uzun bir süreci gerektiren kalıplaşmış söz öbekleridir. Türk dilinin ilk yazılı metinlerinden itibaren varlığı tanıklanan tekrarlar, bu özellikleri ile sadece tarihî ve çağdaş Türk lehçelerinde değil, diğer dillerde de ortaklaşan bir görünüm sunarlar. Tekrarların çokluk işlevindeki kullanım sıklığı, bu ortak görünümün bir örneğidir. Ancak söz konusu ortaklık, sadece işlev boyutunda değil, yapı boyutunda da dikkati çekmektedir. Tekrar unsurlarının çokluk kategorisinde yer alması ve bunun bir sınıflandırma özelliği göstermesi araştırmanın temel problemini oluşturur. Çalışmada, üç tarihî lehçe (Karluk, Kıpçak ve Oğuz lehçeleri) ile Arapçaya ait özellikleri yapısında bulunduran Özbek Türkçesindeki tekrarların ele alınması amaçlanmıştır. Bu lehçeye ait metinlerden doküman incelemesi tekniği ile derlenen haq-huquq, faqir-fuqara, hol-ahvol, sir-asror, qiz og’lan, yer-ko’klar, yeru osmon, atrof-joylar vb. tekrarların yapısı ortaya konmuştur. Türkçenin tarihî ve çağdaş lehçelerinde de tespit edilebilen bu tekrarlara ait bulgular art zamanlı örnekleriyle karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Tespit edilen tekrar gruplarının sadece ikinci unsuru ya da her iki unsurunun da çokluk kategorisinde olduğu, yalnızca ilk unsurun çokluk kategorisinde olduğu tekrarlara ait bir örneğin ise bulunmadığı görülmüştür. Buradan hareketle tekrarı oluşturan unsurların “tekil-tekil”, “tekil-çoğul”, “çoğul-çoğul” şeklinde bir sıralama ile yer aldığı tespit edilmiş ve çokluk kategorisinin tekrar sınıflandırmalarında yapısal bir belirleyici olduğu öne sürülmüştür. Çalışmada yapılarına göre tekrar sınıflandırmasında çokluk kategorisinin ayrı bir başlık altında ele alınmasına yönelik bir öneri sunulmuştur.
İŞLEVSEL TÜRKÇE SÖZ DİZİMİNİN BAZI SAV VE KAVRAMLARI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 125-143
Özet
Bu makale, soyut imgelerden ibaret bir bilme olarak yorumlanan dil dizgesinin bir kısmınımeydana getiren söz dizimi alt dizgesinin esas birimlerini temsil eden kavramlara adanmıştır.Makalenin konusu, söylevde gözlemlenen "anlatım", "tümce", "öbek" gibi maddi oluşumlardeğil, bu söylev birimlerinin kurulmasını belirleyen kurallar, programlar, modeller olan sözdizimsel birimler, yani "sentagma" ve "yapılar"dır.
TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE YAPI, İŞLEV VE ANLAM İLİŞKİLERİ AÇISINDAN CÜMLE GRUPLARI VE CÜMLE TÜRLERİ ÜZERİNE BİR DENEME II
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 2 · Sayfa: 7-14
Özet
Cümlenin sınırları, anlam bakımından çizilirse, yapı bakımından cümle olarakbelirlenen birkaç cümleyi bir arada ele almamız gerekebilir. Çünkü bazı cümlelerdenoktanın bittiği yerde, anlam bitmemiştir. Makalede cümleler, yapılarına göre basitve birleşik olma; anlamlarına göre bağımsız ve bağımlı olma şeklinde yeniden tasnifedilerek cümle grupları bir tabloyla belirlenmeye çalışılmıştır..
Mimarbaşı Sedefkâr Mehmet Ağa Dönemi Edirne Yapıları ve Defterdar Ekmekçioğlu Ahmet Paşa
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 213 · Sayfa: 393-414 · DOI: 10.37879/belleten.1991.393
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada 1603-1622 tarihleri arasında Hassa Baş Mimarı olarak görev yapan Sedefkâr Mehmet Ağa'nın Edirne'de yaptığı eserler ile bu eserler arasında önemli bir yer tutan Defterdar Ekmekçioğlu Ahmet Paşa'nın yaptırdığı yapılar mimari form ve işçiliklerinde görülen devirsel yenilemeleri ele alınarak irdelenmektedir.
XIX. Yüzyıl Osmanlı Dönemi Mimarlığında, Kayseri Yöresi Hıristiyan Yapıları: Germir ve Endüllük Kiliseleri
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 205 · Sayfa: 1663-1682BİLEŞİK SÖZCÜK VE BİLEŞİK SÖZCÜKLERDE VURGU
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1977, Cilt 25 · Sayfa: 263-275
Özet
Bu yazının konusu "bileşik sözcük vurgusu" idi. Ancak "vurgu" , "yapı"dan soyutlanamayacağı için "yapı" ile "vurgu" arasında ne gibi bir ilişki bulunduğunu ortaya koymak zorunluluğu doğdu. Bu nedenle bileşik sözcük yapısına da değinmek gereğini duyduk.