7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Yer Adları
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Çok Kültürlü Bağlamda (Kuzey Makedonya’da) Yer Adları

Erdem · 2023, Sayı 84 · Sayfa: 1-26 · DOI: 10.32704/erdem.2023.84.001
Tam Metin
Kuzey Makedonya, çok kültürlü -Makedonlar, Arnavutlar ve Türkler gibi- toplum yapısına bağlı olarak yer adlarında çok dilli çeşitlenmelere sahiptir. Makedonca dilindeki karşılığı Skopje olan başkentin, ayrıca Türkçe Üsküp ve Arnavutça Shkup olmak üzere iki dilde telaffuzu bulunmaktadır. Öteki telaffuzlar yasaklı olmamakla birlikte ülke yönetimi, Makedonca olanında ısrarcıdır. Ancak dönem dönem yer adlarında (toponomide) Arnavutça versiyonların kullanımına dair ısrarlı talep ve baskılara da rastlanmaktadır. Kuzey Makedonya her ne kadar Makedonca dilini dolayısıyla tek dilli toponimiyi tercih etse de siyasi endişelere bağlı olarak, esnekliğe dönük bir takım yasal düzenlemelere gitmiştir. Yapılan düzenlemeler, Makedon halkını o denli huzursuz etmiştir ki, bu değişikliği kültürel mirasa karşı inkâr edilemez şiddet, yarı insani ilkelere dayalı yeni bir dünya inşa etme girişimi olarak tanımlayanlar olmuştur. Diğer taraftan bu durum, değişikliğe vesile olan Arnavutları daha da güdülemiştir. Son yıllarda, Kuzey Makedonya’daki azınlık gruplar -Arnavutlar, Boşnaklar, Türkler gibi- arasında yönetsel ve ekonomik düzeyde yetki talep edip alabilenler yine Arnavutlardır. Ülkenin ikinci büyük etnik azınlığı durumunda olan Türklerin ise, diğer etnik azınlıklarla birlikte Arnavut topluluğunun artan görünürlüğünün gölgesinde kaldıkları iddia edilebilir. Bu durum o denli belirgindir ki, bölge Türklerine dair yapılan akademik çalışmalar ve çıkarımlarda onlar, azınlığın azınlığı olarak tanımlanmaktadır. Bu noktada çalışmanın temel gayesi, çok etnikli toplum yapısına sahip Kuzey Makedonya’nın mevcut durumuna ışık tutmak, bunu yaparken de ülkenin toponimi (yer adları) mevzusuna olan yaklaşımını irdeleyebilmektedir. Yapılan saha araştırmaları, gözlem ve akademik minvaldeki taramalar, Kuzey Makedonya’nın önemli oranda Türk nüfusuna sahip olduğunu ve ülkenin muhtelif yerleşim yerlerinde çok sayıda Türkçe yer adının bulunduğunu göstermektedir. Bilhassa ülkenin güneydoğu yakasında Türkçe köy ve kasaba adlarına sıkça rastlandığı anlaşılır. Büyükçe bir kısmı nüfussuzlaşmış durumda olsa dahi, hâlen Başıbos, Çalıklı, Dedeli, Pırnalı, Alikoç, Kocalı, Süpürge gibi Türkçe yer adlarıyla anılan pek çok yerleşim biriminde Türkler ve Yörükler yaşamaktadır. Bu aynı zamanda bölgedeki Türk nüfusunun hem mevcudiyetini hem de tarihsel anlamdaki sürekliliğini ortaya koyması açısından önemli bir göstergedir. Çalışma, Türkçe yer adlarının çok sayıda olmasına rağmen, Kuzey Makedonya özelinde Türkçe toponimiyle ilgili kapsamlı bir akademik çalışmanın ve bu konuyla ilgili bir farkındalığın bulunmadığını, Türk topluluğu gibi Türkçe toponimisinin de göz ardı edildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.

RENGE BAĞLI YER ADLARI: KARAMAN / SARIVELİLER ÖRNEĞİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 68 · Sayfa: 205-225 · DOI: 10.32925/tday.2019.35
Bu çalışmada Karaman'ın Sarıveliler ilçesi yer adlarında görülen renk adları; kullanım sıklığı, oluşturduğu yer adı türü, yer adına kattığı anlam ve işlev bakımından ele alınmıştır. Kullanılan yöntemler, derleme ve taramadır. Malzeme; haritalar, resmî kaynaklar ve saha derlemelerinden elde edilmiştir. Sarıveliler'de renge bağlı oluşan 191 yer adı tespit edilmiştir. En çok karşılaşılan, mevki adlarıdır (51). Bu adlarda, 14 farklı renk adı (ak, akça, ala, boz, gök, gökçe, göv, kara, kır, kızıl, kızılca, kök, sarı, yeşil) ile renk bildiren 7 ayrı sözcük (arap, aydınlık, gün, ışıklı, ışılık, karanlık, kör) kullanılmıştır. Ana renklerle oluşturulan yer adı sayısı 163'tür. Ak, kara ve kızıl en çok yararlanılan renklerdir. Renkler, yer adlarının çoğunda (122) "bir şeyin temel niteliğini aktarma" işlevindedir. Renk adı olarak kullanılan kelimelerin ikisi hariç (arap, kör) hepsi Türkçedir. İlçede tespit edilen adlar, yöre halkının yer adı verme tavrının Türk kültüründen kopuk olmadığını göstermektedir.

TURFAN BÖLGESİNDEKİ ESKİ UYGUR YER ADLARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 149-175
Turfan toplumunun modern çağlar öncesindeki tarihsel analizininyapılabilmesi için, Turfan metinlerinde geçip herkesin üzerinde mutabıkkaldığı çeşitli dillerdeki yer adlarının tanımlanması vazgeçilmezdir. TarihîÇin kaynaklarına göre, MS 640 yılında, Tang Hanedanı tarafından işgaledildiğinde, Qu (麴) Ailesinin Goachang (高昌) Krallığı hâkimiyetindekiTurfan Havzası'nda "yirmi iki şehir" bulunmaktadır. Söz konusu "yirmiiki şehir"in adlarından sadece birkaç tanesi kronolojik olarak yazılmışolan Çin tarihleri ile Çince Turfan el yazmalarında olduğu gibidir. Turfanaraştırmacıları, bu şehirleri tanımlamak için, Çin kaynaklarındaki Mingve Qing hanedanlarına ait kayıtlarda geçen yer adlarıyla bugünkü Uygurkayıtlarında geçenleri karşılaştırarak bir dizi tarihî - coğrafik araştırmayürütmektedir. 9. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Turfan havzasındaBatı Uygur Krallığı'nın hâkimiyeti söz konusu idi. Eski Maniheist Uygurmetinlerinden birine göre, bu krallığın hâkimiyet alanında "Koço ulusununyirmi iki şehri" bulunmaktaydı. (koço ulus ikii otuz balık). Bölge13. yüzyılın ilk yarısında Cengiz'in Moğol İmparatorluğu'nun hâkimiyetialtına girdikten sonra, iduq-qut unvanlı Uygur kralı tarafından yönetilenşehirlerin sayısı bir zamanlar yirmi dört olarak anılmaktaydı. 9. - 14.yüzyıllar arasındaki eski Uygur metinlerinde bugünkü Uygur yer adlarınıtespit edebiliriz. Bu yazıda söz konusu şehirlerden, Çïqtïn, Puçang, Soim,Qongsïr (Qongḍsïr), Limçin, Singging (Singing), Nižüng (Nişüng ~ Lişüng),Nampï (Lampï) ve Yimşi (Yemşi) şehirleri incelenmiştir.

İSTANKÖY’DEKİ ESKİ TÜRK YER ADLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2018, Cilt 66, Sayı 1 · Sayfa: 135-150
Bilinen en eski zamandan günümüze, bir dilin ve kültürün bir coğrafya üzerindekitâkibi, o coğrafya üzerinde bulunarak birer etno-kültürel iz olarak varlığını koruyanyer adlarının tespit edilmesiyle mümkündür. Bu sebeple yer adları (toponimler),kültürlerin ve dillerin coğrafya üzerindeki en önemli izleridir. Türklerin geçmiştengünümüze, hâkimiyet kazandıkları coğrafyalardaki kalıcı dil ve kültür etkilerininaraştırılması, doğal olarak Türk göç ve akınlarının akabinde gerçekleşen yerleşimhareketlerinin sonucunda, yerleşilen coğrafyalardaki dağlara, nehirlere, ovalarave yaylalara, tüm coğrafi şekillere ve kurulan yahut yerleşilen köylere, mahallelere,şehirlere takılan Türkçe isimleri filolojik cepheden araştırmakla başlayacaktır. Dilkültürel(Lingo-cultural) etki bağlamında, yer adları üzerinde yapılan çalışmalarınsonuçlarını analitik bir perspektifte incelemek gereği ayrıca doğmaktadır. Bu hedefleçalışmada, Osmanlı Türklerinin bir devamı ve bakiyesi olarak, Türk dünyasınınbatısında bulunan Ege adalarından biri olan İstanköy'deki şimdiye kadar unutulmuşTürklüğe ait yer adları filolojik bir düzlemde incelenmiştir. İstanköy'de yapılan saha çalışmasından elde edilen veriler ve eski harita verileri temel alınan esas kaynaklardır.

Tonyukuk Yazıtı’nda Geçen Ek Tag Üzerine

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 257 · Sayfa: 83-94 · DOI: 10.37879/belleten.2006.83
Tam Metin
Eski Türk Yazıtlarının ilk kez okunuşundan bu yana yüzyıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen yazıtlardaki bazı sorunlar hâlledilebilmiş değildir. Özellikle yazıtlarda geçen coğrafi adlar hem tarihçileri hem de dilcileri ilgilendirmiştir. Bu yazıda Tonyukuk Yazıtı'nda geçen Ek Tag ile Menandros'tan nakledilen ve Bizans kaynaklarında geçen Ek Tag'ın aynı yer olup olmadığı incelendi. Sonuç olarak her iki adda yalnızca bir ad benzerliği olduğu ortaya konmaya çalışıldı. Her iki yer adının birbirinden farklı olduğu ve Tonyukuk Yazıtı'nda geçen Ek Tag'ın Alay dağlarının batısında bir yer olduğu önerisi dile getirildi.

Trabzon Ağızları Üzerine Değerli Bir Araştırma ve Düşündürdükleri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2002, Cilt 50, Sayı 2 · Sayfa: 66-104
Bu makale Norveçli Türkolog B. Brendemoen'un The Turkish Dialects of Trabzon adlı iki ciltlik eserinin önce ana çizgileri ile bir özetini veren, sonra da yazarın analiz cildinde yaptığı temel yanılgıları düzeltmek üzere tarihi kaynaklara, arşiv belgelerine ve bu konuda yapılan yazarın görmediği araştırmalara dayanarak Trabzon ve yöresi ağızlarının, yazarın savunduğu biçimde bir A Rum alt tabakası ile bir B Türkçe üst tabakanın iç içe karışıp kaynaşması ile değil, bir A Kuman-Kıpçak Türkçesi alt tabakası ile Eski Anadolu Türkçesine dayanan bir B üst tabakanın karışıp kaynaşması ve tarihi gelişmesi ile oluştuğunu ortaya koyan bir araştırma inceleme yazısıdır.

Şine-Usu Yazıtı'nda Geçen Yer Adları Üzerine

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 240 · Sayfa: 427-434
Tam Metin
Yer adlarının bir milletin kültür tarihi için son derece öneme sahip olduğunu kimse inkar edemez. Her millet yaşadığı yerlere kendi benliğini aksettiren isimler vermiştir. Bu isimlerde o milletin her türlü özelliğini görmek mümkündür. Hiçbir millet Türk milleti kadar yaşadığı yerlerin adlarına bu kadar çok sahip çıkmamıştır. O ilk doğduğu yerlerin isimlerini dünyanın neresine giderse gitsin götürmüş ve oralarda yaşatmıştır. Eski atalarımız hepimizin bildiği gibi bir kültür mirası olarak bizlere birçok metin bırakmıştır. Zamanın şartlarına uygun olarak bunlar kayalara, tahtalara, kağıtlara, çanak-çömleğe hülâsa her türlü nesnenin üzerine kaydedilmiştir. Bunların üzerinde kimi zaman bir tarihî olayı, kimi zaman bir ayrılığı, kimi zaman da herhangi bir malın sahibinin ismini görmek mümkündür. Bunun gibi atalarımız bu metinlerde zaman zaman yaşadıkları ve gördükleri coğrafyanın da isimlerini kaydetmişlerdir. Biz burada Uygur dönemine ait olan bir yazıtta geçen yer adları üzerine bazı bilgiler vermeye çalışacağız.