2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • akrabalık terimleri
Yayın Yılı

Eski Orta Çincedeki Eski Türkçe Akrabalık Terimleri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 105-116
Bu makalede Tang Hanedanlığı zamanında Eski Çince biçimlerinin yerini alan (ve bugün hâlâ Mandarin Çincesinde kullanımda olan) ailedeki yaşlı bireyler için kullanılan Orta Çince birçok akrabalık kavramının Eski Türkçeden ya da çok sıra dışı bir şekilde para-Moğolcadan en nihayetinde Türkçe bir kökenden geldiğini göstermeye çalışmaktayız. Bu bulguyu Çincedeki her türlü ödünçlemeyi reddeden ırkçı Çin dil bilimi anlayışına ağr bir darbe olarak nitelendiriyoruz. Üstelik bu bulgu, kuzey step "barbarlarının" Çinlilerle kurdukları etkileşimlerde her zaman alıcı taraf olmadığını ve aslında Çin dilini ve toplumunu büyük ölçüde etkilediklerini de göstermektedir.

Günümüz Türkiyesi'nde Akrabalık Terimlerinin Kullanımı

Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 483-512 · DOI: 10.37879/belleten.1992.483
Tam Metin
Bir kültür ile o kültürün mensuplarının konuştukları dil arasında, iki yönlü, karmaşık türden bir ilişki olduğu görüşü benimsenmektedir. Kültürün oluştuğu fiziki ortam kadar o toplumdaki deneyimler birikiminin ortaya çıkardığı kültürel özellikler de, kullanılan dile yansıyarak, belirli terimlerin oluşmasına yol açar. Öte yandan, bizzat dilin kendisi, toplum üyelerinin kullanabilecekleri sözcüklerin sinirliliği nedeniyle, belirli bir gerçeğin de sınırlı bir biçimde idrak edilmesinde önemli bir rol oynar (D.Bates ve F.Plog, 1990: 275-277). Bir toplumda kullanılan dile, başka kültürlerle etkileşme sonucu, yeni kültür öğeleri ile birlikte yeni sözcüklerin katıldığı bilinmektedir. Bu arada, eski sözcüklerin bir kısmı da, yeni koşullara göre yeni anlamlar alarak yaşamaya devam ederler. Hatta, belirli bir zamanda tek bir görevi ya da anlamı olan terimlerin, yeni koşullar karşısında, birbirinin yerine kullanılmaya başlayan eşanlamlı sözcükler haline dönüştükleri de görülür (A.İnan, 1968:295). Bu gibi gelişmeler, yakın bir tarihe kadar, zoraki kültür değişmesine hedef olan sömürgeler dışındaki toplumlarda yavaş seyreden bir süreçti. Oysa,yüzyılımızın özellikle son çeyreğinde, kitle iletişim araçları oldukça yaygınlaşarak, insanların kendi kültürleri dışındaki kültürlere açılmalarını sağlamışlardır. İlk planda, diğer kültürlerden yapılan çeviri ve "görsel-işitsel" yayınlarla birlikte, toplumun sözcük dağarcığına, önemli ölçüde yeni terimler aktarılması söz konusudur.