5 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Communication 3
- Haberleşme 3
- communication 2
- PTT 2
- Adana 1
- alçak gönüllük 1
- Antep 1
- başarı 1
- beceri 1
- Cencor 1
Millî Mücadele Yıllarında İngiliz ve Fransızların İşgal Ettikleri Güney Bölgesi’nde Haberleşmeye Yönelik Sansür Uygulamaları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2020, Cilt XXXVI, Sayı 101 · Sayfa: 1-28 · DOI: 10.33419/aamd.732710
Özet
Tam Metin
I. Dünya Savaşı'ndan sonra harp Güney Bölgesi'nde devam etti. Daha savaş esnasında planlamalara giren İngiltere ve Fransa kendi aralarında Sykes-Picot Gizli Anlaşmasıyla Güney Bölgesi'ni işgal etmeyi düşündü. Bu amaçla bölgeyi belirli bir sınırsal tanımı olmayan "Kilikya" olarak tanımlayan işgalci devletler, ucu açık bir bölgesel tanımlamayla genişleyebilmeyi tasarladılar. Güney Bölgesi'ni işgal eden İngiltere ve Fransa, şehirler arasında ve hükûmetle kurulacak bağlantının bölge ahalisini heyecanlandıracağı gibi kendilerine karşı oluşabilecek tepkiden çekindi. Bu amaçla İngiliz ve Fransız işgal kuvvetleri; Antep, Adana, Maraş ve Urfa'nın dış dünyayla bağlantısını posta ve telgrafı sansürleyerek denetimi altına aldı. Her türlü muharebatın sansürlendiği gibi hükûmetle kurulacak resmî haberleşme de sansürlendi. Böylece dış dünyayla bağlantısı kesilen bu şehirlerde haberleşme yok denecek ölçüde azaldı. Ancak koşullar ne kadar zor olsa da vatanın selameti için haberleşmenin sağlanması gerekiyordu. Bu nedenle İngiliz ve Fransız askerinin yanısıra bölgenin haberleşme noktalarını çok iyi bilen Ermenilerin atlatılması lazımdı. Bunun için bölge ahalisi İngiliz ve Fransız sansürünü, farklı güzergah yolları veya şifreli haberleşmelerle atlatmaya çalıştı. Bu makalede Millî Mücadele döneminde İngiliz ve Fransızların Güney Bölgesi'nde haberleşmeye uyguladığı sansür ele alınmıştır.
Haberleşme Sektörünün Önemli Bir Teşekkülü: Millî Mücadele Döneminden 1960 Yılına Türkiye’de Posta, Telgraf Ve Telefon (Ptt) Teşkilatı (1920-1960)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2016, Cilt XXXII, Sayı 93 · Sayfa: 47-104
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada haberleşme sektörünün önemli bir kuruluşu olan PTT Teşkilatının Büyük Millet Meclisinin teşkil edildiği ve Millî Mücadele'nin yürütüldüğü 1920 yılından başlayarak 1960 yılına kadar olan 40 yıllık döneminde gelişim süreci ile ülkeye sağladığı katkılar incelenmiştir. Millî Mücadele'nin yapıldığı yıllardan başlayarak 1960 yılına kadar Posta Telefon ve Telgraf (PTT) teşkilatında her yönden yapılan icraat ve faaliyetler, 1920-1923 Millî Mücadele döneminde posta ve haberleşme, 1923-1950 Cumhuriyet döneminde PTT'nin gelişimi, 1950- 1960 Demokrat Parti döneminde PTT İşletmesinde yaşanan gelişmeler adı altında üç bölümde ele alınmıştır. Bu üç bölümde PTT teşkilatının faaliyetleri ve ülkeye sağladığı katkılar sayısal verilerle ortaya konmuştur. Araştırmanın konusu hakkında literatürde yer alan boşluklar birincil kaynakların kullanılması yoluyla doldurulmuştur. Konu incelenirken dönemin Türkiye'si ile Dünyanın haberleşme alanında yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundurularak bu gelişmeler ışığında gerekli değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuç şudur: 1920 yılından itibaren Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla savaş döneminin ihtiyacına göre haberleşme ile ilgili bir dizi yasal düzenleme ve icraata gidilerek Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü aktif hale getirilir. Kurumun aktif hale getirilmesiyle de Millî Mücadele kazanılır. Cumhuriyet döneminde 3613 Sayılı Kanunla Ulaştırma Bakanlığına bağlanarak teşkilatlanmasını tamamlayan PTT İşletmesi, posta alanında gelişmesini sürdürmesine rağmen 1940 yılından itibaren telefonun yaygın olarak kullanılmaya başlamasıyla telgraf alanında gelişme hızını azaltarak sürdürür. Demokrat Parti döneminde ise eski hantal yapısından kurtularak modern bir yapıya kavuşan PTT teşkilatının, bilhassa teknik yatırım alanlarına hız verilerek telekomünikasyonun gelişme sürecinde ilerlemeler kaydetmesiyle, Cumhuriyetin ilk yıllarına kıyasla haberleşmenin hemen her alanındaki gelişme seyri daha iyi bir düzeyde gerçekleşmiştir.
KONUŞMA EĞİTİMİ VE ÖZ GÜVEN
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 177-194
Özet
İletişimin temel aracı sayılan dil becerileri eğitimle geliştirilebilir. Bu becerilerdenbiri olan konuşma, duygu ve düşünceleri aktarmanın en önemli vasıtalarından biridir.Gerek konuşma becerisinin gerekse öz güvenin gelişimi birbirini destekleyen birözellik gösterir. Konuşma becerisi ve öz güvenin geliştirilmesi eğitim çağındaki çocuklarınolumlu bir kişilik ve iletişim becerileri kazanmalarına yardım eder. Konuşmabecerisi ve öz güvenin geliştirilmesi sağlıklı bir iletişimi de beraberinde getirecektir.
Mustafa Kemal’in İletişim Dehası
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 50 · Sayfa: 369-383
Özet
Büyük insanlar insanlık tarihinde nadiren görülürler. Onlar başarılarıyla parlar, eserleriyle kahramanlaşırlar. Öldükten sonra da efsane olurlar. Bu insanların başarılan, kişiliklerindeki bazı özellikler üzerine kuruludur: Cesaret, kararlılık, direnme, alçak gönüllülük, deha. Ama hepsinin başarısında etken olan önemli bir faktör vardır: Çevrelerindeki diğer insanlarla ve içinde yaşadıkları toplumun bireyleriyle yoğun ve olumlu iletişim süreçleri içinde bulun- malan. Mustafa Kemal Atatürk de diğer olağanüstü insanlar gibi bazı olağanüstü özelliklere sahipti. O, bİreylerarası iletişim dillerini kullanma ve mesajları kodlama konusunda bir uzman kadar bilgi, deneyim sahibiydi. Onun kişiliğinde ve davranışlarında ön plana çıkan bazı temel Özellikler vardır: Kararlılık, hedef koyma, alçak gönüllülük, direnme. Mustafa Kemal'in ufuklardaki hedefi çocukluğundan beri bellidir: Ülkesinin ve halkının özgürlüğü. O hiçbir zaman gösterişli tarzlar içinde yaşamamış, her zaman sadeliği tercih etmiştir. Böylece halkla daha fazla bütünleşmiştir. Mustafa Kemal'in başarılarının temelinde bulunan disiplini, Libya'da îtalyanlar bile takdir etmiştir. Mustafa Kemal'in kişiliğindeki bir diğer önemli özellik kararlılıktır. 1918'de Haydarpaşa iskelesinde, işgalci ülkelerin 53 gemilik filolarını İstanbul önlerinde gördüğünde; "geldikleri gibi giderler" • demişti. Nitekim işgalciler bir süre sonra geldikleri gibi gitmişlerdir. Mustafa Kemal, zekası, onuru, başarıları çok büyük bir insandır, ama fazlasıyla alçak gönüllüdür. Cumhuriyet kurulduktan sonra Meclis, Mustafa Kemal'i 158 oyla Cumhurbaşkanı seçer. Yalnızca Mustafa Kemal kendisi için çekimser oy kullanır.
Cumhuriyetin Kuruluşu ve İlk Onbeş Yılında PTT İşletmesi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VI, Sayı 17 · Sayfa: 391-420
Özet
Haberleşme, insanlığın var oluşu ile birlikte ihtiyaç duyulan bir hizmettir. Tarihin ilk çağlarından itibaren, toplum halinde yaşamanın bir sonucu olarak insanlar birbirleriyle haberleşme ihtiyacını duymuşlar ve çeşitli araç ve gereçlerle bu ihtiyaçlarını gidermişlerdir. Dünyada ilk posta hizmeti Orta Asya Türklerinin göçleri esnasında göçün düzenli bir şekilde yapılabilmesi için geliştirilmiştir. Daha sonra kurulan bütün Türk Devletleri posta hizmetine gereken önemi vermişler ve devletin haberleşmesi son derece düzenli bir şekilde yapılarak devlet idaresinde sağlıklı yönetimler gerçekleştirilmiştir.