57 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • cumhuriyet
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Atatürk’ün Tokat Gezileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 52 · Sayfa: 107-158
Mustafa Kemal Atatürk'ün farklı zamanlarda gerçekleştirdiği yurt gezilerinin araştırılması ve elde edilen sonuçların yayımlanması, hem Kurtuluş Savaşı hem de Cumhuriyet döneminin daha iyi anlaşılmasına büyük katkı sağlayacaktır. O'nun bu gezilerde verdiği mesajlar, çok iyi bir şekilde algılanmalı ve gelecek kuşaklara doğru bir şekilde mutlaka aktarılmalıdır. Çok kısa bir zamanda çok büyük işler başarabilmenin sırrını bu gezilerde aramak gerek. Kurtuluş Savaşı'nın hazırlık çalışmalarının yoğun bir şekilde yürütüldüğü Amasya, Sivas ve Erzurum üçgeninde yer alan Tokat, önemli bir geçiş yoludur. Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıklarını yürütürken toplam 3 kez bu ilimize gelmiş ve büyük ilgi ve destek görmüştür. Bunu, daha sonraları çeşitli vesilelerle dile getirmiştir. Tokat ve çevresindeki çalışmaları, bölge halkının O'na verdiği destek, verilen ölümkalım savaşının başarılmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Atatürk, bu gezilerde kurduğu devletin işleyişini ve gerçekleştirdiği inkılâpların toplum üzerindeki etkilerini görmek istemiş; yer yer tespit ettiği sorunları da çözmeye çalışmıştır. Bir yandan devlet kuramlarını denetlemiş diğer yandan halk ile bire bir görüşme olanağı bularak ülkenin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmiştir. Türk halkı tarafından takdirle karşılanan bu gezilerin, önemli siyasal ve sosyal değişimlerin yaşandığı günlerde gerçekleştirilmiş olması da anlamlıdır. Bu yazıda, Atatürk'ün yaptığı faaliyetler ve bu faaliyetler sırasında verdiği mesajlar üzerinde durulacaktır.

Atatürk Döneminde Doğu Anadolu (1923-1938)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 50 · Sayfa: 451-471
Doğu Anadolu'daki yatırımları "bir irat membaı değil, bir amme hizmeti" olarak gören anlayış, ilerİki yıllarda da devam edecek; Cumhuriyet Döneminde, toplumsal ve ekonomik kalkınmaya yönelik olarak Doğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan yatırımların hemen hemen tamamına yakını devlet eliyle gerçekleştirilecektir. Doğu Anadolu'daki çetin coğrafya yatırımların maliyetini, hızını, nitelik ve niceliğini olumsuz biçimde etkilemiş, toplumsal yapıdan kaynaklanan sıkıntıların, dış odakların emperyalist girişimleri ile kaşınması da önemli bir sorun oluşturmuştur. Bütün olumsuz koşullara rağmen Türkiye Cumhuriyeti, yurdun her köşesine olduğu gibi Doğu Anadolu'ya da günün koşulları ve Devletin olanakları ölçüsünde el atmış, yöreyi kalkındırmak için ciddi gayretler göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Doğu Anadolu'da yaptığı yatırımlara karşılık buraların genel ekonomiye katkıları oldukça düşük düzeylerde kalaçaktır. Bu durum artık bilimsel çalışmalarla açıkça ortaya konulmuştur. Şurası kesindir ki Büyük Önder Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, yurdu daima bir bütün olarak kucaklamıştır. Onun için tarihinin her dönemi, Cumhuriyeti kuran iradenin yüceliğini gösteren örneklerle doludur.

Atatürk’ün Bilinmeyen Bir Mektubu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 81-89
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, gerek Kurtuluş Savaşı gerekse Cumhuriyet kurulduktan sonra bir çok defa yurt gezilerine çıkmış ve önemli hizmetlerde bulunmuştur. Amaçları ve gerçekleştikleri tarihlerine göre bu geziler iki başlık altında incelenebilir. Kurtuluş Savaş yıllarında gerçekleştirilen gezilerin amacı, Türk ulusunu içinde bulunduğu kötü durumdan haberdar etmek ve kurtuluş çarelerini ortaya koyarak gerekli olan ulusal direnişi bir an önce örgütlemektir. Cumhuriyet kurulduktan sonra gerçekleştirilen gezilerin amacı ise, kurduğu yeni* cumhuriyetin işleyişini görmek, bire bir görüşmelerde bulunarak ülkenin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek ve devrimlerin bir an önce benimsenmesini sağlayarak çağdaşlaşma sürecini hızlandırmak olarak özetlenebilir. Bu yazıda, örnek devlet adamı olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün bir yurt gezisinde yaptığı inceleme ve denetlemeler sonunda Ankara'da Başvekil İsmet Paşa'ya göndermiş olduğu bir mektubu ele alacağız. İlk defa yayımla¬nacak bu mektup ve İsmet Paşa'nın bu mektuba verdiği yanıt, Atatürk'ün örnek devlet adamlığını ve kurumlar arası uyumu ortaya koymak bakımın¬dan önemli belgelerdir

Saltanat’tan Cumhuriyet’e İmparatorluk’tan Millî Devlet’e

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 1-22
Bu konu, Osmanlı İmparatorluğu' ndan mîllî Türk Devleti'ne ve saltanat rejiminden Cumhuriyet idaresine geçişin ifadesidir. Başka bir deyişle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ve Osmanlı İmparatorluğu' ndan millî bir devletin çıkış sürecidir. Bu süreç, belki yanlış değil, ama eksik olarak, genelde Millî Mücadele ile sınırlandırılır. Millî Mücadele dönemiyle birlikte, bu konuda kesin sonucun elde edildiği doğrudur. Ancak bu sürecin Millî Mücadele öncesine dayanan bir geçmişi de vardır. XVIII. yüzyıldaki "meşveret" uygulamaları ve 1808 Sened-İ İttifak'ı, sultanların yetkilerini kısıtlamaya ve halka veya temsilcilerine bazı söz hakları vermeye yönelik adımlar olarak değerlendirilebilir. Sened-i İttifak Tanzimatçıları, Tanzimat ve Tanzimatçılar da meşrutiyetçileri etkilemiştir. Bu çizgide Fransız İhtilâli ile başlayan, hakimiyetin millete verilmesi uygulaması, Atatürk kuşağına kadar uzanmıştır.

Türk Bedai’iyini Koruma Derneği ve Cumhuriyet Döneminde Türk Güzelliğini Geliştirme Çabaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 159-170
Cumhuriyet'in ilanından önce kurulan Türk Bedaii'yini Koruma Derneği (Türk Güzelliğini Koruma Derneği), batılılaşma sürecinde doğu ve batı değerleri arasında kalan Türk toplumunu yönlendirmek amacıyla kurulmuştur. Yenilik hareketleri ve değişim toplumun bütün kesitlerine aynı hızla ya- yılmamakta ve benimsenememektedir. Mimariden, güzel sanatlara, ev deko-rasyonuna, kılık kıyafete kadar her alanda bir kargaşa ve yozlaşma yaşan-maktadır. Bunu önlemek ve batılılaşma sürecindeki toplumu yönlendirmek amacıyla çalışmalar yapmayı amaçlayan demek, kılık ve kıyafetle ilgili çalışmalar yapmıştır. Topluma yeni ve batılı bir anlayışla yeniden şekil vermek, ortak değer yargıları etrafında batıcı bir çizgide beğeniye dayalı yenileşme sağlamak gayretiyle çalışmalar yapmayı gaye edinen dernek, özellikle kadının dış görünüşünü, dış giysi şeklini değiştirmeyi hedeflemiştir. Belli bir çarşaf şekli belirleme, yeni bir dış giysi oluşturma çalışmalarında bulunan demek, bu çalışmalarında başarıya ulaşamamış ve kısa bir süre sonra dağılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra kılık kıyafet alanında yenileşme hareketleri yeni¬den ele alınarak bu alanda inkılâp gerçekleştirilmiştir.

Atatürkçü Düşüncenin Tarihsel Gelişimine Bir Bakış

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 281-288
Atatürkçü Düşüncenin gelişimine ait bir bakış açısı çizmeye çalıştığımız makalemizde önce Osmanlı Devleti'nin son zamanlarındaki düşünce akımları ve Devletin modernizasyonuna ilişkin çabalar üzerinde durulduktan sonra bunların başarısızlığı anlatılmıştır. Bu gelişmelerin Atatürk'ün düşünce ve görüşlerini oluşturmadaki etkisine değinildikten sonra Atatürkçülüğün oluşumu ve gelişimi aşama aşama ele alınmıştır. Makalede.son olarak Atatürkçü düşüncenin temel niteliklerine atıfla toplumumuzu çağdaşlaştırıcı ve birleştirici niteliğine dikkat çekilmiş, Atatürkçülüğün bireysel ve ulusal düzeyde benimsenmesinin, saptırıcı ve tutucu akımlara karşı Türk Devletinin parlak geleceğinin teminatı olduğu vurgulanmıştır.

Cumhuriyet Dönemi Spor Adamlarından: Burhan Felek

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 203-236
Bu çalışma kapsamında, Cumhuriyet dönemine damgasını vuran önemli isimlerden Burhan Felek'in yaşamı ele alınmış ve Türk sporuna olan katkıları üzerinde durulmuştur. Çalışma sporun tanımı ve Cumhuriyet dönemi Türk spor tarihine ilişkin bir özetle başlamaktadır. Bu özet içerisinde önce OsmanlI Devleti'nin son dönemlerinde spor alanındaki gelişmeler ve Türkiye Cumhuriyeti'nin OsmanlI'dan devraldığı spor mirası anlatılır. Daha sonraysa Türk Devrim süreci içinde spordan hangi amaçlarla ve nasıl yararlanıldığı ortaya konur. Çalışmanın ikinci bölümündeyse Cumhuriyet dönemi Türk sporunun çalışmada özetlenen gelişimi İçinde Burhan Felek'İn yeri ve katkıları gösterilir

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin Tahlili

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 47 · Sayfa: 637-644
Nutuk, Siyasi ve milli tarihimizin birinci elden ve pek değerli bir kaynak eseridir. Atatürk yazdığı eserinin metin kısmının sonunu "Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet" bölümü ile bitirmiştir. Gençliğe bu son sesleniş Nutuk gibi gayet hitabet değeri yüksek; içinde pek çok mesaj barındıran bir ebedi ve tarihi metindir. Atatürk uyardığı hedef kitle olan gençliğe; "Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" diyerek görevinin ne olduğunu belirtir. Bu iki kavramın varlığının ve geleceğin temeli olduğunu bununda bir hazine değerinde bulunduğunu ifade eder. Bütün olumsuz durumların çözümünde gençliğin ihtiyaç duyacağı, gücü Atatürk, asil kanı yani Türklüğü olarak gösterir.

Cumhuriyetin İlânında Emeği Geçenler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 567-602
Cumhuriyet, dilimize Arapça "Cumhur" kelimesiyle girmiştir. Cumhur, halk, ahali, büyük kalabalık anlamlarını ihtiva eder. Toplu bir halde bulunan kavim yahut millet demektir. Bu tanımdan hareketle Cumhuriyet* 1 veya Cumhuri Devlet ifadesi ise, iktidarın millete, umûma ait olduğunu öngören devlet şekli anlamına gelmektedir. Cumhuriyeti bir devlet şekli olarak ilk defa ortaya çıkaran ve uygulayan Romalılardır. Romalılar devlet idaresini ağırlıklı olarak hukukî esaslara bağlamaya çalışmışlardır. Daha sonraki dönemlerde batıda Platon'dan itibaren birçok düşünür, devlet şekilleri ve özellikle de Cumhuriyet idaresi üzerinde durmuşlar ve bu konuda kıymetli eserler vermişlerdir. Bu isimler arasında Cicero, Bodin, Mac- hiavelli, Lapradelle, Rousseau, Volter, Kant, Jellinek sayılabilir.

Cumhuriyet Dönemi Demiryolu İnşaatlarının Mali Kaynakları Ve İlk İç Borçlanmalar (1923-1950)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 603-626
Cumhuriyetin demiryolu politikası herşeyden evvel inşa politikasına dayanıyordu. Ancak demiryolu inşaatları ise oldukça fazla harcama gerektiren yatırımlardı. Demiryollarını ülkenin en önemli sorunu olarak gören Cumhuriyet yöneticileri, bu sebeple daha ilk günlerden itibaren bütün gayretlerini ve para kaynaklarının önemli bir kısmım demiryolu inşaatlarına ayırmışlardır.