5 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Casusluk 1
- commerce 1
- confiscation 1
- Dışişleri 1
- Diplomatic Envoy 1
İngiliz Millî Arşivlerinde (The National Archives) Türkiye Hakkında Bulunan Belgeler Ve Bu Belgelerin Önemi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2024 (Özel Sayı) · Sayfa: 211-242 · DOI: 10.33419/aamd.1534288
Özet
Tam Metin
16. yüzyılın sonlarından itibaren başlayan (Kraliçe Elizabeth ve Sultan III. Murat dönemi) Türk- İngiliz ilişkileri yaşanan dönemsel sıkıntılara rağmen günümüze kadar gelebilmiştir. İlk olarak Doğu Akdeniz’de ticari alanda başlayan bu ilişkiler, zaman içerisinde geniş bir alanı kapsamıştır. Bu ilişkiler ağı, devam eden süreçte araştırmacıların ilgisine sunulacak birçok vesikanın da her iki ülkenin arşivlerinde birikmesine olanak vermiştir. Bu ilişkiler ağının bir yansıması olarak Türk ve İngiliz tarihi üzerinde araştırma yapmak isteyen yerli-yabancı tarihçi ve araştırmacılar için İngiliz Millî Arşivleri (The National Archives) çok önemli bir kaynak değeri taşımaktadır. Bu arşivlerde 16. yüzyılın sonlarından, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönem ve sonrasına ait elçiler, konsoloslar, her iki ülkenin diplomat ve bürokratları, yetkili memurlar, askerî istihbarat birimleri, işgal dönemi yüksek komiserleri tarafından oluşturularak İngiliz hükûmet birimlerine aktarılmış yüz binlerce belge vardır. El yazısı ve matbu olarak kaydedilen bu belgeler iki ülke arasında siyasi, sosyal, ekonomik ve askerî birçok konuyu barındırmaktadır. Tasniflenmiş olan ve farklı klasörlerde araştırmacıların ilgisine sunulan ve bazıları da online olarak kurumun internet sitesinde erişime açılan bu belgeler üzerinde Türkiye ve dünyanın farklı coğrafyalarından binlerce tarihçi, çalışmış ve çalışmaya da devam etmektedir. İngiliz Millî Arşivlerinde bulunan belgelerin Türk tarihi açısından önemi, ihtiva ettiği konular, daha önce bu arşivlerde inceleme yapan araştırmacıların tespit ettiği hususlar ve genç araştırmacılara önerilerle bu arşivlerde çalışmak isteyenlere rehber olmak amacıyla bu çalışmamız kaleme alınmıştır.
19-20. Yüzyıllarda Avrupa’da ve Türkiye’de Askerî Posta Güvercini Kullanımı
Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 301 · Sayfa: 1175-1218 · DOI: 10.37879/belleten.2020.1175
Özet
Tam Metin
Haberleşme ile ilgili teknolojik aygıtların icadı öncesinde tüm dünyada haberleşme aracı olarak kullanıldıkları bilinen güvercinler, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle Avrupa’da tekrar askerî haberleşme amacıyla kullanılmaya başlanmıştı. Savaşlar sırasında muhasara altına alınan ve telgrafla haberleşme hatları kesilen bölgelerin dışarısı ile haberleşmesi güvercinler aracılığıyla sağlanmaktaydı. 1870-1871 AlmanyaFransa Savaşı’nda Paris’in muhasarası sırasında Fransızlar Paris ile haberleşmek için posta güvercini kullanmış, bu savaşı takip eden yıllarda Avrupa ülkelerinde askerî birimler içerisine posta güvercini (Latince isimlendirmesi Columba Livia Domestica) şubeleri de dâhil edilmişti. Avrupa’daki gelişmeler birçok konuda olduğu gibi Osmanlı Devleti’ne de yansımış, özellikle II. Abdülhamit döneminde İstanbul merkezli bir posta güvercini sistemi kurulmaya çalışılmıştı. Sultan’ın iktidarının son yıllarında nizamnamesi de yayımlanarak Avrupa’da olduğu gibi resmî bir askerî birim haline getirilmeye çalışılan posta güvercini sisteminin uygulamaya konulması mümkün olamamıştı. Buna karşılık başta Rusya olmak üzere farklı ülkelerin Osmanlı sınırlarında güvercinler aracılığıyla istihbarat topladıkları görülmekte ve devlet bu karşı istihbarat faaliyetlerine engel olmaya çalışmaktaydı. Hem II. Abdülhamit döneminde hem de sonrasında – özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında – devletin güvenlik endişeleri arasında başka ülkeler tarafından kullanılan posta güvercinleri de yer alıyordu. Osmanlı Devleti bunlarla mücadele ederken kendi posta güvercini sistemini kurmak için uğraşmaya da devam etmişti. Uygulamaya bir türlü geçirilemeyen bu sistemle ilgili çalışmalar, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da sürdürülecek ve Türkiye Cumhuriyeti’nde de askerî posta güvercini sistemi kurmaya yönelik çalışmalar görülecekti.
Alman Belgeleri Işığında Osmanlı Ermenilerine Dair Tespitler (1915-1918)
Belleten · 2017, Cilt 81, Sayı 292 · Sayfa: 987-1000 · DOI: 10.37879/belleten.2017.987
Özet
Tam Metin
Osmanlı topraklarında yaşamış olan Ermeniler ile ilgili mevcut yerli ve yabancı çalışmaların pek çoğu 1915 Tehcirini konu edinmiş ve bu konuda bilinen Türk ya da Ermeni bakış açısını yansıtmış, hatta bu bakış açılarından birinin haklılığını ispatlamaya çalışmıştır. Ancak bunlardan çok azı her iki bakış açısından uzak, farklı bir bakış açısı ortaya koyabilmiştir. Bu noktadan hareketle araştırmamızda, Mayıs 1915- Ekim 1918 tarihleri arasındaki Bundesarchiv belgelerinde yer alan Osmanlı Ermenileri ile ilgili bir takım gözlem ve tespitler üçüncü bir gözle ele alınacaktır. Bu tespitler; tercüman olarak Osmanlı topraklarında görev yapan Ermenilere karşı Türklerin duyduğu şüphe ve bu nedenle ortaya çıkan bir takım diplomatik ve askeri sorunlar, Ermeniler ile Türkler arasında yaşanan düşmanlığın altında yatan bir takım ekonomik gerekçeler, Ermenilerin ticaretteki üstün ve zayıf yönleri ve diğer gayrimüslim tüccarlardan farklılıkları, Enver Paşa'nın Ermenilere karşı özel hassasiyeti nedeniyle alınan bir takım tedbirler, posta ve telgraf hizmetlerinde çalışan Ermeni memurlardan duyulan şüphe yüzünden yaşanan olumsuzluklar ve İzmir'de bombalı bir saldırı planlamaktan tutuklanan Ermenilerin salıverilmesine yönelik yabancı misyon teşebbüsü ve bu teşebbüsün yarattığı kriz gibi birçok siyasi, sosyal ve ekonomik konuların yanı sıra bir Ermeni ile bir Fransızın yaşadığı sıra dışı ilişki ve Osmanlı topraklarında yaşayan Danimarkalı bir kadının Ermeni evlatlığını ülkesine götürmesi sırasında yaşananlara dair günlük hayattan kesitler de içermektedir. Çalışmamızda söz konusu arşiv belgeleri ışığında Ermeniler ile ilgili elde edilen ve pek bilinmeyen izlenim ve tespitler yorumlanıp değerlendirilecektir.
I. Dünya Savaşı’nda Filistin Suriye Cephesi’nde Nili Casusluk Örgütünün Faaliyetleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2014, Cilt XXX, Sayı 88 · Sayfa: 89-114
Özet
Tam Metin
I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin kaderini belirleyen Filistin-Suriye Cephesi, büyük devletlerin istihbarat savaşlarına da sahne olmuştur. İngiltere, değişik kaynaklardan yürüttüğü istihbarat faaliyetlerini, en yaygın ve etkili kullanan devletlerin başında gelmiştir. Yahudiler tarafından kurulan ve Filistin-Suriye cephesinde etkili olan NİLİ casusluk örgütü, İngilizlerin Filistin'de kullandığı en önemli istihbarat kaynaklarından biri olmuştur. NİLİ casusları, Osmanlı ordusunun asker sayısı, emir komuta zinciri, karargah mevkileri, moral durumu vs. gibi hususlarda bilgi toplayıp bunları Mısır'daki İngiliz İstihbarat Servisi'ne ulaştırmıştır. NİLİ'nin katkısı, İngiliz ordusunun taktik strateji belirlemesinde ve savaşı kazanmasında önemli rol oynamıştır.
Kurtuluş Savaşı Günlerinde İngilizlerin Eline Geçen Türkiye Büyük Millet Meclisi Gizli Tutanakları
Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 179 · Sayfa: 215-302 · DOI: 10.37879/belleten.1981.215
Özet
Tam Metin
Sayın Sadi Borak'ın 1977 Eylülünde Çağdaş yayınları arasında yayımlanan "Gizli Oturumlarda Atatürk'ün Konuşmaları" başlıklı yapıtını büyük bir ilgiyle izledim. Yazar, yapıtının "Sunu" bölümünde şöyle diyor: "Bu beyanlar (Atatürk'ün), Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivinde 56 yıldır gizliliğini korumaktadır. ..." Ondört yıldan beri Avrupa arşivlerinde, özellikle İngiltere Devlet Arşivinde 2 yapmış olduğum araştırmalar sonunda ele geçirmiş bulunduğum birçok belgelerin ışığı altında, Sayın Sadi Borak'ın bu iddiasına katılamıyacağım, çünkü Kurtuluş Savaşımız günlerinde BMM'nin sık sık yapmış olduğu gizli oturumların tutanaklarının en önemlilerinin içeriği İngiliz ajanlarınca öğrenilerek ivedilikle İngiltere yönetimine duyuruluyor; o günlerde oldukça gizli sayılan bu belgeler, İngiltere'nin siyasasını çizen ve uygulayan devlet adamları ve yetkililerce dikkatla okunuyor; Kemalist Türkiye'ye karşı ne denli bir yöntem izlenileceği ona göre ayarlanıyordu.