18 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • language
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Tarihî Zamanın Kurgulanmasında Dil Kullanımı: Mustafa Necati Sepetçioğlu Örneği

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 225-254
Tam Metin
Tarihî zamanı kurgulamak, tarihî romanın en önemli konularından biridir. Edebiyatımızın tanınmış tarihî roman yazarlarından Mustafa Necati Sepetçioğlu, Dünki Türkiye, Bugünki Türkiye ve Sabır Ağacı serileriyle Anadolu ve Kıbrıs'ın uzak ve yakın tarihlerini anlatmaktadır. Bu eserlerden hareketle tarihî dönemlerin kurgulanmasında dil kullanımı üzerinde durulacaktır.

TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİNDE ÖĞRETMENİN ÖNEMİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 45-54
Genelde yabancı dil, özelde ise Türkçenin yabancılara öğretimi konusunda mutlakbaşarı için vazgeçilmez temel etkenlerden biri öğretmendir. Bu nedenle söz konusuöğretimde görev alacak öğretmenin gerekli bilgi birikimine ve deneyime sahip olmasıgerekir. Türkçe öğretmenlerinin yetiştirilmesinde en önemli görev üniversitelerimizedüşmektedir. Bu konuda üniversitelerimiz, bir an önce gerekli atılımı gerçekleştirmelive dilimizin dünya dilleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamalıdır.

DİL ÖĞRETİMİNDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMENİN YERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 131-154
Dil öğrenim veya öğretiminde ölçme ve değerlendirmenin öneminin vurgulandığıbu yazıda dil, öğrenim, öğretim, dil becerileri, dil bilgisi, kelime öğrenimi ve öğretimi,ölçme, değerlendirme kavramları üzerinde durulmuştur. Dil öğrenimi veya öğretimindeölçme ve değerlendirme araçlarının niteliği belirtilmiştir. Bu araçların bilişsel,duyuşsal ve psikomotor alandaki gelişmeleri ortaya koyucu olması gerektiği vurgulanmıştır.

İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİM YÖNTEMİYLE İLGİLİ ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 195-222
Dil, milletlerin geleceğini şekillendiren en önemli kültürel değerdir. Bu nedenledevletler tarafından bir planlama ve çalışma alanı olarak görülür. Bireyin sosyalleşmesive devlet-vatandaş ilgisinin kurulması, verilecek dil eğitimi ile sağlanır.Devletin dil eğitimi ve öğretimi konusundaki politikalarının başında okuma ve yazmaöğretimi gelmektedir. Okuma ve yazma öğretimi politikalarının iki yönü vardır: niceliğiartırmak, niteliği belirlemek. Okuma ve yazmanın niteliğini belirleyen faktörlerinen önemlisi yöntemdir. İlk okuma ve yazma öğretiminde yeni uygulanmaya başlanan"ses temelli cümle yöntemi", cumhuriyetten günümüze hiç denenmemiştir. Öğretmengörüşlerine göre bu yöntemle Türkçe ilk okuma ve yazma öğretilebilir; ancak yöntemindil öğretimini aksatan yönleri bulunmaktadır.

TÜRKÇENİN GÜCÜ VE ATATÜRK

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 155-164
Yaklaşık 250-300 milyon insan tarafından konuşulan Türkçenin tarihi, çok eskileredayanmaktadır. VIII. yüzyılda taş üzerine kazınarak yazılmış Orhun Anıtları'nın(Göktürk Kitabeleri) Türkçe olması, Türk dilinin tarihi derinliğinin göstergesi ve işlenmişbir dil olduğunun belgesidir.Türkçe, kuralları sabit, işlenmeye ve gelişmeye müsait, sondan eklemeli, ses uyumlubir dildir.

LEHÇEYE TÜRKLER TARAFINDAN TAŞINAN TÜRKÇE ARAPÇA FARSÇA KELİMELER VE KULLANIM BOYUTLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 69-92
Osmanlı-Lehistan ilişkilerinin tarihi boyutu tarihçiler başta olmak üzere pek çok araştırmacı tarafından kitap, makale, bildiri ve değişik yazılara konu edilmiştir. Ancak dil alanındaki etki, birkaç kelime üzerine yazılan makale ve sunulan bildiri dışında, bütün yönleriyle şimdiye kadar gerektiği gibi ele alınmamıştır. Yapılan çalışmalar da daha çok Kıpçak sahasına yöneliktir. Bu çalışma böyle bir eksiği gidermek amacıyla hazırlanmıştır.Eski adıyla Lehçe günümüzdeki kullanımıyla Polonya diline Türkçeden geçmiş kelimelerin taşınış ve anlam boyutları ile Osmanlı ve diğer Türk devlet-topluluklarının dilinden Lehçeye geçen kelimelerin eski ve yeni Lehçedeki işlevleri çalışmamızın çerçevesini oluşturmaktadır. Türk diline Arapça ve Farsçadan gelen kelimeler, Türkçe olmadıkları halde, Osmanlılar tarafından Leh diline taşındıkları için incelemeye dahil edilmiştir. Konuyu bütün yönleriyle ortaya koyabilmek amacıyla; I. Batı Türkçesi: Osmanlı Sahasından Lehçeye Geçen Kelimeler II. Kuzey ve Doğu Türkçesi: Osmanlı Sahası Dışındaki Türk Devlet ve Topluluklarının Dilinden Lehçeye Geçen Kelime- ler şeklinde iki ana başlık altında toplanmıştır. Kelimeler, ilgili oldukları alanlar göz rak sınıflandırılmış, alfabetik sıraya göre tarih ve sosyolingüis-tik açıdan değerlendirilmiştir.

İçtihad Mecmuasında Dil Ve Dilde Sadeleşme Tartışmaları (Iı. Meşrutiyet Dönemi)

Erdem · 2005, Sayı 42 · Sayfa: 119-148
İçtihad mecmuasının Türk kültüründe önemli bir yeri vardır. Bu dergide ortaya atılan görüşlerde Batıcı düşüncenin etkin bir sözcülüğü yapılmıştır. Dergide toplumsal, siyasî, İktisadî ve kültürel hayatın hemen her detayıyla ilgili konular işlenmiştir. Dergide savunulan görüşlerin bir çoğu Cumhuriyet döneminde somut hayata geçmiştir. Bu hâliyle dergide düşünsel olarak inkılâpların hazırlığı yapılmıştır. Bu araştırmada İçtihad mecmuasının dil ve dilde sadeleşme tartışmaları konularında ileri sürdüğü görüşler İncelenmektedir. Dil konusuna baştan beri önem gösteren dergide bu konuda onlarca yazı yayımlanmış diğer yayın organları ile polemiklere girilmiştir. Konuşma ve yazı dilinde sadeleşme istenmiştir. Bu istek de zamanla gerçekleşmiştir.

ELEMENTS COMMON TO TURKISH AND MONGOLIAN AND THE PLACE OF MONGOLIAN IN TURKISH LANGUAGE STUDIES

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1986, Cilt 34 · Sayfa: 31-41
It is commonly admitted that, there are close affinities between Turkish and Mongolian as regards the structure, phonology, morphology and vocabulary of the two languages which, in fact are the two closely related branches of the Altaic Language family.