3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • metafor
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Mükemmeli Adlandırma Yöntemi Olarak Türkçede Paragonlar: Tanım, Şekillenme Özellikleri ve İşlevleri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2025, Sayı 79 · Sayfa: 149-172 · DOI: 10.32925/tday.2025.132
Paragonlar, bir türün/kategorinin en mükemmel, en kusursuz veya en ideal ya da bunların tam aksine en kötü örneklerini temsil eden dil unsurlarıdır. Bu mükemmelliği veya en kötü olma durumunu, diğer bir ifadeyle, uçlara konumlandırılmış bulunmayı ifade etme işlevi yüklenen yapılar olarak dilde kullanım alanı bulurlar. Varlıklar, kavramlar veya olgular arasında çeşitli karşılaştırmalar yapmak ve bir varlığı, kavramı veya olguyu başka bir varlık, kavram veya olguyla mukayese ederek tanımlama noktasında paragonlardan faydalanılabilir. Daha çok metaforik/metonimik kullanımlar içerisinde değerlendirilen paragonlar genellikle kişi adları, marka/model adları, yer adları gibi özel adlardan oluşturulsa da önemli tarihler veya en üst makam, mevki veya ünvan ifade eden genel adlar da paragonlaştırılabilir. Paragonlaştırılan bir unsur aynı veya farklı kategorilerden üyelerin veya olguların mukayese edilmesinde ve tanımlanmasında kullanılarak dinleyici/okur üzerinde daha etkili ve kalıcı bir aktarım işlevini yerini getirir. Genellikle [bir şey(ler)in X’i] formülüyle kullanım şeması şekillenen ancak bu şema dışında farklı yapılanmalarla da gerek yazılı gerek sözlü dilde ortaya çıkabilen paragonlu ifadeler iletişimde çeşitli işlevleri yerine getirirler. Bu çalışmada öncelikle, Türkçe ve Türk dil bilimi araştırmaları kapsamında yeni bir terim olma niteliği taşıyan paragon tanımlanıp açıklandıktan sonra ad bilimindeki yerine değinilmiş, Türkçede yer alan örneklerden hareketle paragonların nasıl şekillendikleri, dilde ve iletişimde ne gibi işlevleri yerine getirdikleri, yapısal ve anlamsal özellikleri, sınıflandırmalarının nasıl yapılacağı gibi hususlar irdelenmiştir. Bunların yanı sıra paragonlaştırılmaya elverişli unsurların neler olduğu ve bunların hangi etkenlere göre belirlendikleri, kalıcılıkları, değişebilirlikleri, bilinirlikleri, derecelendirilmeleri gibi konulara da değinilmiş, çeşitli örneklerle birlikte paragonların veya paragonlaştırılan unsurların karakteristikleri aktarılmaya çalışılmıştır.

Kırgız Atasözlerinde Yönelim Metaforu Kullanımı

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 9-17
Kavramlar yoluyla, bir şeyi başka bir şeyle düşünme şekli olan metafor, gündelik konuşmalardan felsefî metinlere varana kadar geniş bir alanı, daha doğrusu, söyleyene bağlı bir yapı olarak düşünüldüğünde, dile ait her ifadeyi, metaforik bir anlamla, bize aktaran yapıdır. Ontolojik metafor, yönelim metaforu, konvansiyonel metafor, poetik metafor, kavram metaforu, kompleks metafor/karma metafor ve iç içe girmiş metafor gibi türleri olan metaforlar, atasözlerinde de karşımıza çıkar. Az sözle çok şey söyleyen ve metaforik bir anlatımla bize farklı bir düşünüş alanı oluşturan atasözleri, her millette olduğu gibi, bizde de geleneği, kültürü ve mantaliteyi taşıyan özlü ifadeler olmuştur. Kırgız atalar sözü, çalışmada yönelim metaforları bakımından incelenecektir. Bugüne kadar az sayıda Türkçe çalışmaya konu olan yönelim metaforları, Kırgız Türklerinin yönlere ait kelimelere yüklediği metaforik anlamlar bağlamında, aşağı-yukarı, uzak-yakın, ön-arka, ileri-geri, geniş-dar, öte-beri ve iç-dış yönelimli metaforlar alt başlıkları altında ele alınacaktır. Çalışmada Kırgız atasözlerinin seçilmesi, Türk lehçelerinden bir örneklem oluşturması maksadını taşımaktadır. Türk lehçelerinde kullanılan atasözlerinin metaforik yapılarının bugüne kadar yeterince incelenmeyişi, çalışmayı özgün kılan nitelikler arasındadır. Söz konusu örneklemle birlikte, diğer Türk lehçelerindeki atasözlerinde kullanılan metafor yapılarının araştırılması için bir başlangıç oluşturmuş olacaktır.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Poetikasında Ölüm İmgeleri

Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 29-51 · DOI: 10.32704/erdem.537408
Tam Metin
Bu çalışmada, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın edebî eserleri temel alınarak, onun "ölüm" kavramı üzerindeki düşüncelerini yansıtan yazınsal imgeleri üzerinde durulmuştur. Tanpınar'da ölüm, hayatının trajik yanlarını ortaya koyan, onun düşüncelerini derinden etkileyen felsefî bir problemdir. Bir sanatçı ruhuyla ölümlü oluşunun farkındalığı, buna rağmen eserleri vasıtasıyla mazi, toplum ve kültürle ölümsüzlüğü isteyişi/arayışı temel çatışma noktalarından birisini oluşturur. Tanpınar'ın özellikle günlükleri incelendiğinde görülecektir ki, ölüm/ölümlü olma ve ölümsüzlük onun yaratma eyleminin altında yatan en önemli unsurlardan birisidir. Bu durum karşısında Tanpınar, eserlerinde kaçınılmaz olarak bilinçli veya bilinçaltı ölüme dair imgeler kullanmaktadır. Ölümün kesin bir tanımının olmayışı, bu konuda düşünen herkes için farklı bir anlamlandırmanın doğmasına neden olmaktadır. Tanpınar insan, sanatçı, toplum adamı olarak ölümü kendisince yorumlamış ve bu edinimlerini eserlerine yansıtmıştır. Bu imgeler, farklı eserlerinde benzer kullanımlar ve eşanlamlarla karşımıza çıkar. Bu çalışma, Tanpınar'ın kullandığı imgelerden belli başlıları seçilerek örneklendirilmiştir.