5 sonuç bulundu
Yeni Bir Knidos Amphora Tipi: Küçük Knidos Amphoraları
Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 300 · Sayfa: 503-542 · DOI: 10.37879/belleten.2020.503
Özet
Tam Metin
Knidos’ta son yıllarda sürdürülen kazı ve araştırmalarda mezar hediyesi olarak mezarlara bırakılmış küçük boyutlu amphoralar tespit edilmiştir. Mezarlarda görülen bu amphoralarla, kent içindeki kazılarda çok nadiren karşılaşılması dikkat çekicidir.
Bu amphoralar uzun silindirik boyunlu, aşağı doğru daralan ovoid gövdelidir. Kaide/dip topaç ya da silindirik görünümlüdür. Form özellikleri ile Standart Knidos amphoraları ve üretici Zenon’un ismiyle tanınan Zenon Amphoraları ile yakın benzerlikler göstermektedirler. Ancak küçük boyutları ile bu tip amphoralar hem standart Knidos hem de Zenon amphoralarından ayrılırlar. Ortalama 30cm yüksekliğinde olan bu amphoraların 2.80- 3.30litre kapasiteleri vardır. Form özellikleri ile Standart Knidos amphoraları ve Zenon Amphoralarını model alan bu yeni tip, M.Ö. 3.yüzyılının ortası ile son çeyreğine tarihlendirilmektedir. Bu amphoralar ile ilgili diğer önemli husus da, bu tipin Helenistik mezarlarda ayırt edici bir noktaya yerleştirilmiş olmaları ve sadece birer örnekle temsil edilmeleridir.
Form özellikleri ve boyutları bu amphoraların yeni bir tip olarak tanımlanmalarını gerektirmektedir. Geniş bir coğrafi dağılıma sahip Geç Klasik ve Helenistik Dönem Knidos amphoraları, literatürde iyi tanımlanmış olmalarına rağmen daha önceki çalışmalarda rastlanılmayan ve tanınmayan Knidos üretimli küçük boyutlu amphoralar bu çalışmada yeni bir tip olarak değerlendirilecektir. Bununla birlikte sadece form özellikleri ile değil, aynı zamanda mezarlarda tek örnekle bulunmaları dikkate alınarak, bu yeni tipin mezar hediyesi ve fonksiyonu bakımından da bir inceleme yapılarak küçük amphoraların, Knidos amphora üretimi içindeki yerleri açıklanmaya çalışılacaktır.
Mimar Sinan’ın Mezarında Teşhis-i Meyyit
Belleten · 2018, Cilt 82, Sayı 294 · Sayfa: 511-529 · DOI: 10.37879/belleten.2018.511
Özet
Tam Metin
16. yüzyılda, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat olmak üzere dört ayrı padişaha hizmet etmiş Mimar Sinan'ın İstanbul Süleymaniye Külliyesi'nde bulunan mezarı, 1935 yılında antropolojik tetkik amacıyla açılmış, olay günlük gazete haberlerinde yerini almıştı. Türk Tarihi Tetkiki Kurumu (bugünkü adıyla Türk Tarih Kurumu) adına Hasan Cemil Çambel, Aziz Şevket Kansu ve Afet İnan'ın başında bulundukları kazı sonucunda Mimar Sinan'ın kafatası gün ışığına çıkarılır. Kafatasının kurulacak antropoloji müzesinde yer alacağı belirtilmiş ancak, böyle bir müze kurulmadığı gibi kafatası da ne yazık ki kaybolmuştur. Dönemin gazete haberleri ve yazıları ışığında Mimar Sinan'ın mezarının açılmasına yönelik yukarıda bahsi geçen süreç, mezarın açılmasından sonra kafatası üzerinde yapılan incelemeler ve yaşanılan olaylar bu makale ile ele alınmaktadır.
Osmanlı Defin Merasimlerinde Otağ Kurma Geleneği
Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 281 · Sayfa: 93-122 · DOI: 10.37879/belleten.2014.93
Özet
Tam Metin
Osmanlı tarihleri ve görsel kaynaklara göre naaş veya mezar üzerine otağ kurulması Osmanlı sultanlarının defin merasimlerinin önemli bir parçasıdır. Elimizdeki bilgilere göre I. Murad, I. Selim, I. Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmed ve II. Mahmud mezarı üzerine otağ kurulan sultanlardır. Sultanlar dışında şehit mezarları üzerine de otağ kurulduğu bilinmektedir. Türklerin İslam öncesi defin merasimlerinde de saptana bu uygulama Osmanlılar tarafından eski bir geleneği sürdürmenin yanı sıra türbeleri inşa edilene kadar sultan mezarlarını korumak ve görülür kılmak amacıyla kullanmıştır. Elimizdeki bilgilere göre sadece sultan ve şehit mezarları üzerine kurulabilen otağlar sultani bir imge ve bir prestij unsurudur. Böylece kökleri yüz yıllar öncesine kadar uzanan bir gelenek mevcut koşullar içerisinde yeniden şekillenmiş ve Osmanlı döneminde de varlığını devam ettirmiştir.
Tire'nin Eski Oba Köyü'nde Bulunmuş Bir Mezar Grubu
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 721-724
Özet
Tam Metin
İzmir'in Tire İlçesinin Eski Oba Köyü'nde 9.1.1951 tarihinde Tire Müzesi tarafından yapılan kurtarma kazısında, bir mezar içinde ele geçmiş olan üç lekythos, iki Ephesos tipi kandil ve bir fenerin oluşturduğu grup geç Hellenistik seramik kronolojisi ve buna bağlı tipolojik gelişim açısından önem taşır.
Nomads of the Eurasian Steppes in the Early Iron Age, Berkeley, 1995, Zınat Press, 403 sayfa, 467 figür, 19 harita, 2 dendogram, Bibliyografya, Indeks. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 589-598
Özet
Tam Metin
Editörlüğü JEANNİNE DAVİS-KİMBALL, VALDİMİR A. BASHİLOV, LEONİD T. YABLONSKY tarafından yapılmış olan kitap, konularına göre 5 bölüme ayrılmıştır. Söz konusu bölümler, farklı araştırmacılar tarafından kaleme alınmış toplam 20 kısımdan oluşmaktadır. Bölüm I: The Scythians. 1) V. G. Petrenko, "Scythian Culture in the North Caucasus", 5-21. S.5'de, Kuzey Kafkasya Dağları'nın bulunduğu alanın coğrafi olarak üç bölgeye ayrıldığını belirten araştırmacı, söz konusu bölgenin sınırını çizerek çalışmasına başlamıştır. Petrenko, MÖ 1. bin yılda doğuda yer alan bozkırlarda göçebeliğin gelişimi gösterdiğini ve MÖ 8.yy kadar erken bir dönemde ise Kuzey Kafkasya bozkırlarında göçebe olan bir askeri organizasyonun var olduğunu vurgulamıştır.