2 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
XIX. ASIR KERKÜK ŞUARASINDAN SEYYİD ŞÜKRÎ VE DÎVÂN’I
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 68 · Sayfa: 113-156 · DOI: 10.32925/tday.2019.32
Özet
Altı yüzyıllık bir zaman çizelgesine sahip; Türkistan'dan Balkanlar'a, uçsuz bucaksız bir coğrafyaya ait olan klasik Türk şiiri, on dokuzuncu asra gelindiğinde nefesini tüketmek üzeredir. Çalışmamıza konu olan şair Seyyid Şükrî, klasik şiirin bu veda çağında yaşamıştır. Kerküklü şair, tek eseri olan ve günümüze tek nüshası ulaşan Dîvân'ını burada tedvin etmiştir. Günümüze kadar hakkında bilimsel bir çalışma yapılmamış olduğu görülen Şükrî'yi ve Dîvân'ını tanımak ve tanıtmak çalışmamızın başlıca amacı olmuştur. Bu doğrultuda, ilk önce şair ile ilgili bilgi içerebilecek kaynaklar taranmış, elde edilen kısıtlı malumat ile birlikte, şairin eserinde verdikleri ışığında hayatı ile ilgili ayrıntılı bir çerçeve çizilmiştir. Daha sonra şairin tek eseri olan Dîvân ve bu divanı günümüze taşıyan yazma nüsha tanıtılmaya çalışılmıştır. Üçüncü kısımda, eserden örnekler verilerek şairin edebî kişliği, üslubu ve etkilendiği şairler üzerinde durulmuştur. Yapılan çalışma sonucunda şairin bölge edebiyatı ve klasik Türk şiiri içindeki yeri tespit edilmiş; on dokuzuncu yüzyılda, Kerkük'te yaşamış bir şair, günümüz klasik şiir araştırmacı ve okurlarının dikkatlerine takdim edilmiştir.
ALİ AKYILDIZ, Sürgün Sefir Sadullah Paşa Hayatı, İntiharı, Yazıları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2011, 488 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 274 · Sayfa: 953-958
Özet
Tarihçi Ali Akyıldız, Sürgün Sefir Sadullah Paşa Hayatı, İntiharı, Yazıları adlı kitabıyla önemli bir Tanzimat paşasının birinci elden malzemeye dayanarak biyografisini yazmıştır. On dokuzuncu yüzyılın en karışık dönemlerinde bürokrasinin içinde bulunan bir yandan sarayda padişahın yakınında çalışırken bir yandan da Genç Osmanlılara yakınlık duyan, bir ikilemi yaşayan Sadullah Paşa Lamartine'den manzum olarak çevirdiği "Göl" şiiri ve on dokuzuncu yüzyıla kasidesi olan "On Dokuzuncu Asır" şiiri ile edebiyat araştırıcılarının hiçbir zaman ihmal edemedikleri bir şahsiyet olmuştur. Ancak onun hakkında bilinenler fazla değildir. 18 Kasım 1838'de babasının görevli olduğu Erzurum'da doğan, 18 Ocak 1891'de Viyana'da ölen Sadullah Paşa sadece bir bürokrat değildi. Edebiyatla da uğraşan bu bürokratın az çok bilinen hayatının sakladığı trajik olayları zamanla öğrendikçe, çok az sayıdaki yazısıyla edebiyat tarihine girmeyi başaran bu şahsiyete karşı duyduğum ilgi artmış ve bir ara üzerinde çalışmak istemiştim. Paşanın intihar' ile, İstanbul'daki Sadullah Paşa yalısında onu hasretle bekleyen eşinin çıldırmasına rağmen onu beklemeye devam etmesi, oğlunun intihar, hayatının kendi şahsıyla ilgili trajik olaylarıydı ve bunlar batı; sürecindeki Osmanlı Devleti'nde vuku buluyordu Zaman zaman önünden geçtiğimiz, bir ara sanat faaliyetlerine açılan bahçesinde konser dinlediğimiz, içini gezdiğim bu yalıda, kim bilir neler geçmiş olduğunu, Boğaziçi'nin dillere destan mehtap alemlerinde burada ne tür çilelerin doldurulduğunu hep hayal etmiştim. Emel Esin, Münevver Ayaşlı'da belgeler olabileceğini söylediğinde kendisi aramış ve bu belgelerin artık onda olmadığını öğrenmiştim. Belgelerin korunması konusunda kurumlaşamamanın zararları, meslek hayatımın sonraki yıllarında, her adımda karşıma çıkmıştı.