12 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
Yalova, İlyasköy’de Bulunan Osmanlı Dönemi Mezar Taşları
Erdem · 2023, Sayı 84 · Sayfa: 139-174 · DOI: 10.32704/erdem.2023.84.139
Özet
Tam Metin
Çalışmamızda, Yalova ilinin yerli köylerinden olan İlyasköy bölgesinde bulunan Osmanlı Dönemi’ne ait mezar taşlarının tamamı incelenmiştir. Söz konusu taşlar için form ve süsleme açısından öncelikle kendi içinde bir sınıflandırma yapılmış sonrasında yakın çevre ve civar illerdeki mezar taşları ile benzer özellikler yönünden karşılaştırmaya gidilmiştir. İlyasköy’de köy mezarlığından sökülerek köyün meydanında bir dizi halinde sıralanan 19 adet taş çalışmamızın temelini teşkil etmektedir. Köy mezarlığında yer alan basit işçilikli 9 adet mezar taşının ise bir tablo içine fotoğraflarının yerleştirilerek ekler bölümünde sunulması yeterli görülmüştür. Bahse konu 19 adet taş arasında 7 tanesi 18.yy.’a, 11 tanesi 19.yy.’a aittir. 1 numaralı örnekte sadece ayak taşının günümüze ulaşmasından dolayı tarih ibaresi tespit edilememiştir. Diğer 18 örnekte ise baş şahideleri varlıklarını koruyabilmiştir. Malzeme olarak genelde kaliteli taş işçiliği tercih edilmesine rağmen iki örnekte mermer malzemenin kullanıldığı gözlenmiştir. Taşa hakkedilen yazılar işçilik olarak yüzeyden oyularak kabartma tekniğinde uygulanmıştır. Taşların yerlerinden söküldükleri ve söküldükleri yerde herhangi bir mezar kalıntısı bulunmadığından mezar tipleri tespit edilememiştir. Kök bölümlerinin düzgün işlenmesi bahse konu olan taşların lahit ya da pehleli mezar tiplerinin yuvasına oturtulduklarını göstermektedir. İncelenen mezar taşlarının tamamı dikdörtgen kesit özelliği göstermektedir. Bu dikdörtgen kesitli mezar taşlarının 11 tanesinde erkek başlık, 4 tanesinde kadın başlık, 1 tanesinde üçgen tepelik, 1 tanesinde bitkisel tepelik, 1 tanesinde yarım daire kemerli tepelik ve 1 tanesinde sivri kemerli tepelik kullanılmıştır. Erkek başlık tiplerinde sadece sarık tipi kullanılmış, kadın başlık tiplerinde ise külah başlıklı ve tepesi düz başlıklı tipler tercih edilmiştir. İlyasköy’deki mezar taşlarının çoğu sadedir. Süsleme olarak baş taşının tepelik kısmında akantus yaprağı ve ayak taşının gövde kısmında kıvrımlı çiçek dallarından oluşan bitkisel bir kompozisyon tasarlanmıştır. Bahse konu olan taşların çoğunluğunda sülüs yazının tercih edildiği gözlenmektedir. İstatiksel olarak 13 tanesinde celi sülüs, 5 tanesinde celi talik yazı kullanılmıştır. Mezar taşları arasında üç mezar taşının mesleği (beşe, imam) belirtilmiştir. Diğerlerinde meslek türü ifade edilmemiştir. İlyasköy’deki mezar taşlarının 7 örneğinde aynı tarihte ölüm olayının gerçekleşmiş olması köyün söylenilen tarihte salgın bir hastalık geçirmiş olduğunu düşündürmektedir. Taşlar form, teknik ve süsleme açısından başkent üslubuna benzer özellik göstermektedir. Marmara Bölgesi’nin batısında bir manav köyünde yer alan bu taşların malzeme, form, teknik ve süsleme açısında Sanat Tarihi alanına kaynaklık edeceği gibi kitabe bilgileri yönünden Türk kimliğini de ortaya koyacağı ümidindeyiz.
Süveydiye’de İngiliz-Amerikan Protestan Misyonerleri ve Osmanlı Siyaseti (1846-1923)
Belleten · 2023, Cilt 87, Sayı 308 · Sayfa: 195-232 · DOI: 10.37879/belleten.2023.195
Özet
Tam Metin
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki misyonerlik faaliyetlerinin bir örneği, bugün Samandağ olarak bilinen Süveydiye’de yaşanmıştır. 19. yüzyılın ortalarından itibaren İngiliz Doktor William Holt Yates ve eşinin burada kurduğu misyon merkezi Süveydiye’deki Protestanlık misyonerliğinin ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Bu merkez, aynı yüzyılın son çeyreğinde Amerikan misyonerlerinin kontrolüne girmiştir. Reformed Presbyterian Church of North America isimli cemiyet, Süveydiye’deki çalışmaları ilerletme çabasına girişerek, bölgedeki Hristiyan ve daha mühimi Nusayri ahalisiyle münasebetlerini geliştirmeye çalışmıştır. Ardı sıra gelen her iki misyoner kesimle ilişkili olarak, bugün halen varlığını koruyan ve İngiliz Protestan Okulu olarak bilinen tarihî bina, bu faaliyetlerin izini taşımaktadır. Bahsi geçen bu bina ile günümüze ulaşamayan diğer yapı, buradaki misyonerlik faaliyetlerinin icra edilmesine alan yaratmıştır. Yapılan bu çalışmada bahsi geçen Protestan misyonerlerinin çalışmalarıyla ilişkili tafsilatın yanı sıra, Osmanlı yönetiminin özellikle Nusayri ahalisi açısından gösterdiği siyasi tutum ve yürüttüğü politikanın buradaki yansımaları üzerine durulacaktır. Bu sayede, yukarıda anılan tarihî binayla da ilişkili olarak, bölge tarihine katkıda bulunulacağı düşünülmektedir.
Çalışmamızla ilgili ayrıntılı incelemelerde değerlendirilen, hatıra mahiyetindeki eserlerin yanı sıra, zengin ve ayrıntılı veriler sunan misyoner kayıtlarıyla aynı kanaldan gelen diğer metinlerdeki bilgi ve görsel materyaller mühim olmuştur. Bunun yanı sıra Osmanlı resmî kayıtları, vilayet yıllıkları ve kısmi ölçüde yararlanılan basın arşivi tamamlayıcı bir öneme sahiptir. Bahsi geçen kaynakların yanında, alanda yapılan görüşmeler ve elbette başvurulan araştırma eserleri de çalışmanın somut bir yapıya bürünerek nihayete ulaşmasına imkân vermiştir.