88 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • türkçe
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

XX. YÜZYILIN BAŞINDA TÜRK EDEBİ DİLİNİN BAZI PROBLEMLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 371-373
Edebi dil canlı varlık gibi her zaman bir gelişme içindedir. Fakat belli dönemlerde böyle gelişmeleri köklü değişmeler takip etmektedir. Sosyali toplumsal hayatın ayrılmaz bir parçası olan dil, önemli toplumsal değişimlerin etkisiyle yapılanma dönemlerine girmiş oluyor. XX. Yy. başlarında Azeri Türkçesi ve Türkiye Türkçesi böyle bir yapılanma ve değişme dönemlerini yaşamışlardır.

TÜRKÇE MORFOLOJİ TARİHİNİ İNCELEME MESELESİNE DAİR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 317-321
Edebi dil yüzyıllar içerisinde birkaç gelişme devresi geçirmiş ve onun gelişmesini etkileyen faktörlerin çeşitli olduğu tabii bir şeydir. Elbette iç faktörler, yani dil yapısının özellikleri ve dilin kendisine özgü eğilimler bunda en büyük önemi taşırlar. Her dilin gelişmesi başlıca onlara dayanmaktadır.

Harf İnkılâbı ve Atatürk

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt V, Sayı 13 · Sayfa: 31-36
Mustafa Kemal'in, 1928'den başlayarak, kendisini ölüm yatağına kadar gece ve gündüz meşgul edecek "Türk Alfabesi ve Türk Dili" ile "Türk Tarihi" hareketlerine kendini verdiğini görüyoruz. Fakat Öyle anlaşılıyor ki Mustafa Kemal, daha 1922'de Arap harflerinden ayrılmak ve Türk yazısının karakteri bakımından da "Batı" ile bir bağlantı kurmak düşüncesindedir.

BULGARİSTAN’DA YAYIMLANAN TÜRKÇE KİTAPLARIN BİBLİYOGRAFYASI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1987, Cilt 35 · Sayfa: 311-365
Ana dilimde ders görmeye başladığım 1951 yılından beri Türk dilindeki yayınlara karşı büyük bir ilgi ve istek duymuşum ve o dönemden bu yana gazete, dergi ve her çeşit kitap derlemeğe girişmişimdir.

(ABDULLAH MÜBEŞŞİR ET-TIRAZÎ, Kavâidu'l-Lugati't-Türkiyye (Et-Türkiyyetü'l-Osmaniyye ve't-Türkiyyetü'l-Hadise), Cidde, H.1406/M.1985, s. 288.) (ABDULLAH MÜBEŞŞİR ET-TIRAZÎ, Kavâdidü'l-Lugati't-Türkiyyeti'l-Hadîse, Cidde, H.1407/M.1987, s. 178.) (ABDULLAH MÜBEŞŞİR ET-TIRAZÎ, Kavâdidü'l-Lugati't-Türkiyyeti'l-Osmaniyye, Cidde, H.1407/M.1987, s. 167.) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1473-1478
Türk dilini yabancılara öğretmek veya yabancılar tarafından Türkçenin öğrenilmesi konusu bilhassa son senelerde üzerinde artan bir önemle durulan konuların başında gelmektedir. Gelişen ülkeler arası ilişkiler ve bunun sonucu küçülen dünyamızda, üniversitelerimizde eğitim ve öğretimde bulunmak, Türk dil ve tarihiyle ilgili araştırmalar yapmak, ticari ilişkiler, Avrupa ülkelerindeki Türk işçileri ... ve hemen hatırlayamayacağımız diğer birçok sebepler dolayısıyla yabancılar arasında Türkçe öğrenmeye istekliler artmakta bu ilgi de çeşitli kuruluşları ve özellikle de üniversitelerimizi harekete geçirmektedir. Konunun çeşitli yönleri yapılan toplantı ve kongrelerde ele alınmaktadır. Ayrıca da merkezler kurularak yabancılara Türkçe öğretimi çalışmalarına hız verilmektedir.

TÜRKÇE İLE MOĞOLCA ARASINDA ORTAKLAŞAN UNSURLAR VE MOĞOLCANIN TÜRK DİLİ ARAŞTIRMALARINDAKİ YERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1986, Cilt 34 · Sayfa: 43-52
1.Altay dil ailesinin birbirine en yakın iki kolu olan Türkçe ve Moğolca arasında, bu dillerin ana yapıları, ses ve şekil bilgileri ile kelime hazineleri arasında üzerinde durulmaya değer yakınlık ve ortaklılar olduğu bilinmektedir.

TÜRKÇE / ş /, ÇUVAŞÇA / ś / AND MOĞOLCA / ç /

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1986, Cilt 34 · Sayfa: 71-75
Bilindiği üzere genel Türkçe / ş /, Çuvaşça ve Moğolcada sadece / l /'ye denk gelmemekte, aynı zamanda Çuvaşça / ś / ve Moğolca / ç /'ye de denk gelmektedir. Altay dilleri arasındaki ses denkliklerinin çoğu gibi Trk…

Dünyada basılan ilk Türkçe kitap

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 197 · Sayfa: 507-530 · DOI: 10.37879/belleten.1986.507
Tam Metin
Osmanlı İmparatorluğu'nda Arap harfleriyle Türkçe kitapların basımevinde basılış tarihini, değerli tarihçi ve eğitimci, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı rahmetli İhsan Sungu (1883-1946), 31 Ocak 1729 olarak saptamıştır. Daha çok "Vankulu lûgati" diye tanınan bu sözlüğün basımı üzerinden tam 257 yıl geçmiş bulunuyor. Bununla ilgili olarak, 1979'da basımcılık ve yayıncılığımızın 250. yılını kutlamıştık. Biz, İstanbul'da yapılan toplantıda, İbrahim Müteferrika'dan 114 yıl önce Paris'te basılmış Türkçe-Fransızca bir kitabı, mikrofilmi ve fotokopileriyle birlikte, tanıtmaya çalışmıştık. Amacımız, basın-yayın tarihimize, ufak da olsa, bir katkıda bulunmaktır. Çünkü bu kitap, şimdiye değin kimsece bilinmiyordu. "Vankulu lûgati"nin basılışı, Arap harfleriyle basım işine dünyada 1729 yılından önce hiç girişilmemiş olduğu anlamına gelmez. O kitap, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde Arap harfleriyle basılmış ilk Türkçe kitaptır, ama dünyada basılan ilk Türkçe kitap değildir.

Altan Topçi II.

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 196 · Sayfa: 9-72 · DOI: 10.37879/belleten.1986.9
Tam Metin
"Moğolların Gizli Tarihi" adlı eserden sonra en önemli Moğol tarihi olan "Altan Topçi", XIII. yüzyıl Moğol tarihini ve Moğollar hakkında efsanevî şecereden başlayarak Ögedei zamanına kadarki en eski bilgileri içine almaktadır. Altan Topçi, Türkiye'de ilk defa tarafımızdan ele alınmış, Moğolca aslı ve C.R. Bawden tarafından yapılan İngilizce tercümesi karşılaştırılarak Türkçeye tercüme edilmiştir. Eserin 1-21. paragrafları "Belleten"in XXXVIII. cildinin 152. sayısında (Ekim 1974) yayınlanmış; burada, Altan Topçi ve nüshaları hakkında geniş bilgi verilmiştir. Ayrıca, Altan Topçi'nin Moğol yazısıyla yazılmış ilk 8 sayfası ile metnin transkripsiyonu yapılmış ilk 5 paragrafı da örnek olarak gösterilmiştir. Altan Topçi'nin bundan önce yayınlanan 1-21. paragrafları, efsanevî şecereden Çinggis Kağan'ın tahta çıkışına kadar geçen tarihî hadiseleri nakletmektedir. 21. paragrafın son cümlesi şöyledir: "….. Mübarek Çinggis Kağan, Kara Yılan Yılı'ndandı. Kırkbeş yaşına geldiği zaman, Bing Bars Yılı'nda ( = 1206), Onon nehrinin menbaında dokuz tuğlu beyaz bayrağı kaldırdı (ve) Büyük Kağan'ların tahtına oturdu. Kasar bey isyan edip kaçtığı zaman, halkın beyi emir verdi (ve) Sübegetei Bağatur'un takibe çıkmasını istedi." Bu bölümde ele alınan 22-96. paragraflar Moğolların biribirleriyle yaptıkları mücâdeleleri kronolojik olarak nakletmektedir. Bu bölümlerde geçen yer ve şahıs adları ile bâzı kelime ve deyimler Türk tarihi için de birer kaynak niteliğindedir.

Ahmed-i Rıdvân

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 196 · Sayfa: 73-126 · DOI: 10.37879/belleten.1986.73
Tam Metin
Klasik edebiyatımız, adını hiç duymadığımız, bazen de bilmem kaçıncı sınıf bir yazar diyerek bir yana bıraktığımız sayısız isimlerle doludur. Yazarı belli olmayan ya da yazarı hakkında etraflı bilgi edinilemeyen eserler de az değildir. Bu durumdaki yazarlar ve eserler üzerinde çalışmalar yapmak edebiyat tarihimize çeşitli yönlerden ışık tutabilir. Anadolu'da yedi yüzyıllık bir dönemi içine alan klasik edebiyatımızın birçok yazarı ve eseri yeterince tanınmamaktadır. Kaynaklarda adları geçtiği halde bugün bilinmeyen yazarlar kimlerdir? Yine bu kaynaklarda adlarını okuduğumuz, ancak kütüphanelerde bulamadığımız eserler hangileridir, bilemiyoruz. Bu yüzden konu üzerinde araştırma yapanların elinde bir "kayıplar listesi" bulunmasının, çalışmaları daha verimli kılacağı son derece açıktır. Öte yandan, bütün çalışmaları klasik edebiyatın önde gelen kişileri üzerinde yoğunlaştırmak yerine, bu edebiyatın yeterince tanınmayan yönleri üzerindeki çalışmalara öncelik vermek, Türk dili, Türk tarihi ve Türk toplum yaşayışıyla ilgili yeni bilgi ve belgeler ortaya çıkaracaktır. Bu inançla, aşağıdaki yazımızda XV-XVI. yüzyıllarda yaşayıp da yeterince tanınmamış bir şairi ve eserlerini tanıtmaya çalışacağız.