22 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • türk dili
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Oğuz Grubu Yazı Dilleri ve Ağızlarında Yeterlik Kategorisi

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2024, Sayı 78 · Sayfa: 89-112 · DOI: 10.32925/tday.2024.121
Tam Metin
Yeterlik, bir eylemin mümkün veya muhtemel olup olmadığının bildirildiği kategoridir. Tarihî ve çağdaş Türk dili alanında yeterlik kategorisinin işaretleyicileri, lehçeleşme seyri ve dil ilişkileri gibi birtakım faktörlere bağlı olarak çeşitlenmiştir. Çağdaş Oğuz alanlarında olumlu ve olumsuz yeterlik için temelde üç tip dizilişten bahsedilebilir: -A bil- ve -AmA- (< -A uma-); -A bil- ve -A bilme- ~ -AmmA- (~ vd.); -p ~ -A bil- ve -p ~ -A bilme-. -A bil- ve -AmA- (< -A uma-) dizilişleri, Türkiye Türkçesinin yazı dili ile Batı ve Kuzeydoğu grubu ağızlarında, Kıbrıs Türk ağızlarında; Balkan (Rumeli) Türk ağızlarında; Suriye Türk ağızlarında; Gagavuz Türkçesinin yazı dili ile ağızlarında kullanılmaktadır. -A bil- ve -A bilme- ~ -AmmA- (~ vd.) dizilişleri, Azerbaycan Türkçesi yazı dili ve ağızlarında; Irak Türk ağızlarında; Türkiye’deki Doğu Grubu ağızlarında; Sungur Türkçesinde; Kaşkay Türkçesinde ve Horasan Türkçesinde yerleşmiştir. -p ~ -A bil- ve -p ~ -A bilme- dizilişleri ise Türkmen Türkçesi ve Harezm Oğuz alanlarında hâkimdir. Diğer taraftan resmî ve baskın dillerle bir arada kullanılan Oğuz alanlarında kopyalanmış sistemler de yaygınlaşmıştır. Örnek olarak İran sahasında Güney Azerbaycan, Sungur, Kaşkay ve Horasan ağızlarında Farsçadaki yeterlik sisteminden kopyalanmış olan başar- ~ başarma- + kip eki + esas fiil + istek ~ emir eki dizilişi yer almaktadır.

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı – Belleten Dergisinin Bibliyometrik (Kaynak Ölçüm) Çözümlemesi: 1953-2024

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2024, Sayı 78 · Sayfa: 147-168 · DOI: 10.32925/tday.2024.123
Tam Metin
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı – Belleten (TDAY-Belleten) dergisi, Türk dili, edebiyatı ve kültürü alanındaki bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaparak bu alanlarda temel bir bilgi kaynağı işlevi görmüştür. Derginin yıllar boyu yayımladığı makaleler, Türk dili ve edebiyatının farklı konularına dair kritik tartışmaların önünü açmış ve bilim dalları arası etkileşimleri teşvik etmiştir. Bu çalışmada, derginin bibliyometrik (kaynak ölçüm) bir çözümlemesi gerçekleştirilerek yayın eğilimleri, yazar katkıları, atıf bağlantıları ve derginin akademik dünyadaki yeri detaylı bir biçimde ele alınacaktır. Bibliyometrik (kaynak ölçüm) çözümleme, bilimsel yayınların değerlendirilmesi için sıklıkla başvurulan bir yöntem olup yayınların üretkenliği, etki faktörleri, atıf sayıları ve anahtar sözcük dağılımları gibi göstergeleri yapay zekâ destekli araçlarla inceleyerek bilimsel performansını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, dergide yayımlanan makaleler hem yayımlanma yıllarına göre hem de konu başlıklarına göre sınıflandırılacaktır. Ayrıca makalelerde sıkça kullanılan anahtar sözcükler ve bu sözcükler arasındaki bağlantılar metin madenciliği yöntemleri ile çözümlenerek derginin başlıca araştırma konuları belirlenecektir. Ek olarak dergide yer alan yazarlar, çalışmalara sundukları katkı düzeyleri ve ulusal ile uluslararası bilimsel alanlara olan etkileri açısından değerlendirilecektir. Atıf çözümlemeleri aracılığıyla dergide yayımlanan makalelerin kaynak gösterilme oranları ve bu makalelerin Türk dili ve edebiyatı araştırmalarındaki yeri belirlenecektir. Bu çalışma, TDAY-Belleten dergisinin bilimsel etkisini, gelişim sürecini ve Türk dili araştırmalarındaki önemini daha iyi anlamaya yönelik bir katkı sunmayı amaçlamaktadır. Yapılacak olan kapsamlı bibliyometrik (kaynak ölçüm) çözümlemeyle derginin bilim dünyasındaki konumu ve bilim alanları arası etki alanı daha ayrıntılı bir şekilde ortaya konulacaktır.

GÜNEY AZERBAYCAN TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA EK FİİLİN ÇEKİMİNDE OLUŞAN +(y)dX ~ +(y)mXş YAPILARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2023, Sayı 56 · Sayfa: 1-16 · DOI: 10.24155/tdk.2023.222
Tam Metin
Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları, ünlüyle biten isimlere getirilmektedir. Ünlüyle biten isimlerin bazıları, Farsça -ῑ(ی) takılarından örneksemeyle gelişmiştir. Örneksemenin dayandığı -ῑ(ی) takıları ise kaynakları itibarıyla farklılık arz etmektedir. Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında ünlüyle biten bu isimlerin bir kısmı, Farsçada belirli isimler ile belirsiz isimlerin sonunda kullanılan -ῑ(ی) takılarından örneksemeyle oluşmuştur: adamıydı (< *adamıyıdı < *adami idi < *adamῑ idi) ‘bir adam idi’ kelimesinde olduğu gibi. Ünlüyle biten bir kısım isimler, mastariyet ya’sı adıyla bilinen -ῑ(ی) takısından örneksemeyle ortaya çıkmıştır. Farsçanın mastariyet ya’sı, Türk dilinde +lXK isimden isim yapma ekinin işlevine denk gelmektedir. Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında +lXK isimden isim yapma ekli isimlere -ῑ takısı, örnekseme yoluyla tekrar getirilmiştir. Bu gelişme cengelliyiymiş (< *cengelliyiyimiş < *cengelliyi imiş < *cengelligi imiş < *cengelῑ imiş) ‘ormanlık imiş’ kelimesinde görülebilir. +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları ayrıca var ‘var’ ve yoḫ ‘yok’ kelimelerinin iyelik ekli biçimlerine eklenmiştir. Var ‘var’ ve yoḫ ‘yok’ kelimelerinin iyelik ekli biçimleri, Farsçanın söz dizimsel yapılarına dayanmaktadır. Bunun örneği varıydı (< *varıyıdı < *varı idi) ‘…+(s)X var idi’ kelimesiyle gösterilebilir. Bunlarla birlikte +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları, nispet ya’sı olarak adlandırılan -ῑ(ی) takılı isimlere bağlanmıştır: zerdūşiymiş (< *zerdūşiyimiş < *zerdūşῑ imiş) ‘Zerdüştçü imiş.’ örneğinde de bu gelişme izlenebilir.

İbni Mühennâ Lugati’nde Arapça ve Farsçadan Alıntı Sözcükler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 71 · Sayfa: 111-127 · DOI: 10.32925/tday.2021.55
Birbiri ile ilişki içinde olan topluluklarda kültür, dil, edebiyat, gelenek vb. konularda alışveriş olması tabiidir. Asırlar boyunca çeşitli coğrafyalarda yaşayan Türklerin de muhtelif topluluklarla komşuluk, dinî, siyasi, ticari, sosyal vb. ilişkilerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Türkçede yabancı sözcüklerin ve başka dillerde Türkçe sözcüklerin yer almasının bu tür ilişkiler aracılığıyla meydana geldiği söylenebilir. Türklerin İslam dinini kabul etmeleriyle birlikte Türkçede Arapça ve Farsça kökenli sözcüklerin gitgide artış göstermesi bu milletlerle aynı coğrafyada yaşamalarının sonuçlarındandır. Bu çalışmada, on üçüncü asrın ikinci yarısında kaleme alınan Hilyetü'l-İnsan ve Halbetü'l-Lisân (İbni Mühennâ Lügati) adlı eserin Türkçe bölümünde yer alan Arapça ve Farsça alıntı sözcükler incelenecektir.

Tarihî Türkçe Tıp Metinlerinde Savaş Aletleri ve Savaş Yaralarının Tedavileri

Erdem · 2019, Sayı 77 (Bilim Tarihi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin Özel Sayısı) · Sayfa: 281-306 · DOI: 10.32704/erdem.656913
Tam Metin

Tıp metinlerinde, savaş yaralarına neden olan silahlar, onların neden olduğu yara çeşitleri, bu yaralarda kullanılması gereken ilaçlar ve onların tedavileri de bulunabilmektedir. İlgili bölümler, savaş aletleri, yaraları ve tedavileri açısından dünya ve Türk savaş tarihi ile tıp tarihine, Türkçenin söz varlığına veriler sunabilecek özelliktedir. Bu çalışma da tıp metinlerindeki savaş araç gereçlerini ortaya çıkarmak, onların açmış olduğu yaraları ve tedavileri dile getirmek ve alanla ilgili söz var- lığına kazandırmak için hazırlanmak istenmiştir. Ayrıca konuyla ilgili yapılan alan yazını taramalarında da konunun özel olarak ele alınmadığının görülmesi de konunun incelenmesi yönünde motive edici bir güç olmuştur. Çalışmanın malzemeleri, 15. ve 19. yüzyıllar arasında Batı Türkçesiyle yazılmış tıp kitaplarından tarama yöntemiyle toplanmış, malzemeler, savaş aletleri esas alınarak alfabetik sırayla açıklanmış ve tanıklanmıştır.

Çalışmanın sonuçlarına göre ok, yay, bozdoğan, kılıç, mızrak, top, tüfek/tüfenk, çomak, gönder, bıçak, zemberek ve temrenler, tıp metinle- rinde geçen savaş aletleridir. Bunların özellikleri ayrı ayrı açıklanarak, yaraları, tedavileri ve hangi milletler tarafından kullanılacağı hekim tarafından diğer hekimlere öğretilmeye çalışılmıştır. Ancak bu milletlerin kim oldukları hakkında bilgi verilmemiştir. Temren çeşitleri, tıp metinlerinde savaş aletlerinin en zengin çeşidini oluşturmaktadır.

Yaralar, cerahatli yaralar, kırıklar (ufak kırıntılara sahip olan kırık (hurd/ hurde sınuk; mevatat sınuk), parça parça kırık (pare pare sınuk), yarık kırık (yaruk sınuk; kırığın uzamış olanı), geniş kırık (giñ sınuk), dar kırık, ucu geniş kırık, ucu dar kırık (aya sınuk), kopmuş kırık (üzük sınuk), uzu- nuna kopmuş kırık (uzununa üzük), kıkırdaktan ve etten temizlenemez [kırık]; enli yerde ve kıkırdaklı (geyreklü) yerde olan kırık (hatâlu sınuk); ufak kemiklerde olan kırık (sınug-ı hicab); tarak kemiği kırığı, çene kırığı, burun kırığı, köprücük kemiği kırığı, el, kol, uyluk ve bel kemiği kırıkları), çıkıklar (omuz, kalça, köprücük kemiği çıkıkları gibi), deşikler, bağırsak çıkmaları savaş yaraları olarak tespit edilmiştir. Bunların bitkiler ve hayvansal droglarla, dağlama, dikme, ustalıkla yerleştirme, sarma, yakı uygulama, özel bir şekilde besleme gibi yöntemlerle iyileştirilebileceği tarifler verilmiştir.

Qüney Azerbaycan’da Fars Dili ve Diyalektlerine Uygunlaşdırılmış Qedım Türk Toponimleri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2007, Sayı 24 · Sayfa: 65-74
Bellidir ki, çeşitli dillerden bir birine karşılıklı söz alıp verme sonucunda herhangi bir dile geçen söz o dilin kurallarına uygun bir şekilde ya ses uyumuna ve gramerine, ya da diğer dil özelliklerine uygunlaştırılır. Bazen öyle sözler olur ki, onlar başka dile kabul edilirken şekline göre aynı dilin ses uyumuna benzetilerek ilkin kendi anlamından uzaklaştırılıp yeni ve tam ters anlamlı sözlere çevrilir. Her bir apelyativ leksem gibi toponimler de her hangi tarihi devrin etnik dil elementlerini kendinde korumaktadır. Araştırmalar kanıtlıyor ki, çeşitli dillerin bir- birine etkisi toponimle'den de yan geçmiyor. Bunun neticesinde daha çok diyalektal etkilerle fonetik değişmeye maruz kalan toponimlerin birçoğunun semantikası tamamile tahrif edilerek değiştiriliyor. Mehs buna göre de Azerbaycan-Türk toponimiyasında rastlanan bu faktör daha ciddi tarihi sorun yaratıyor. Tarihen eski Türk toprakları olmuş Güney Azerbaycan'da, şimdiki Ermenistan erazisi olan Batı Azerbaycan 'da, Rusiya 'da, Gürcüstan 'da ve birçok başka bölgelerde diyalektal etkilerle fonetik değişiklıye uğramış çok sayıda Türk menşeli yer yurt ve şahıs adlarının anlamı değişdirilmişdir. Bu gibi adlarda yabancı dillerin etkisi aydın görülse de lingvistik metodların düzgün tatbiki her bir dilin diyalektal ve ağız özelliklerini müeyyenleştirmekle bu adların menşeyini ve dil mensubluğunu aydınlaştırmak imkânı yaratıyor

Osmaniye İli Ağzında ol- Yardımcı Fiilinin Yaklaşma İfade Eden Tasvir Yardımcı Fiili Olarak Kullanımı

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 123-129
Türk toplumunun coğrafi ve kültürel yaşamındaki değişiklikler, toplumun kavram dünyasını etkilemiştir. Zamanla bu durum Türk diline de yansımıştır. Türk dilinde oluşan ilk ve küçük değişiklikler zamanla yazı dilinden farklı olarak, Türk dilinin ağızlarını oluşturmuştur. Ağızlar yazı dilinden ayrılan kimi dilbilgisi öğeleri yazı dilinde rastlanılmayan bir biçimde kullanım alanına çıkmaktadır. ol- fiili de bunlardan biridir. Osmaniye İli ağzında, kimi yapılarla yaklaşma ifade eden tasvir yardımcı fiili olarak da kullanılır.

Tarihî Seyir İçerisinde Türk Dilinin Serüveni

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 878-913
Dil, insanların meramlarını anlatmak için kullandıkları bir sesli işaretler sistemidir. Elle, başla, gözle ve kaşla işaretler yaparak insanlar bazı duygularını, düşünce ve dileklerini anlatırlar. Fakat insanların en mükemmel anlatma vasıtası dilleridir. İnsanlık tarihine baktığımızda her toplumun kendine özgü bir dilleri olduğu görülmektedir. Türklerin kullandığı Türkçe ise çok uzun geçmişe sahip olmakla birlikte bugün hala varlığını sürdüren büyük bir dildir.

Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğüne Yeni Katkılar

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2002, Cilt 50, Sayı 1 · Sayfa: 106-160
Leksika'yı gözden geçirdikten sonra birtakım sorunların özel olarak tartışmaya açık olduğunu gözlemledim. Bu sorunların yer darlığı dolayısıyla etimolojik sözlüğümde uzun uzadıya tartışmaya açılmasına olanak olmadığı doğaldır. O nedenle tartışılmaya değer sorunların bir bölümünü bu yazımda ele alarak bu konulardaki düşünce ve gözlemlerimi ortaya koymayı gerekli gördüm.

Türk Dilinin Eski Kültür Mirasının Anadolu Ağızlarındaki Devamı

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1999, Cilt 47 · Sayfa: 158-167
Makalede üç bölüm halinde yapılagelen değerlendirmeler, Anadolu ağızlarında gerek ses ve şekil bilgisi, gerek söz varlığı açısından Türkçenin dil ve kültür mirasını koruyup devam ettirme bakımından ne kadar duyarlı olduğunu ana çizgiler ile ortaya koyulmuştur.