40 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Türk Tarihi 33
- Türkler 11
- Tarih 9
- Osmanlı İmparatorluğu 8
- Türk tarihi 6
- Atatürk 5
- Orta Asya 5
- Turkish History 5
- Osmanlı Tarihi 4
- Türkiye 4
Tarih Öğretiminde Kavramların Yeri ve Önemi: Problemler ve Öneriler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 100 · Sayfa: 309-324 · DOI: 10.33419/aamd.642309
Özet
Tam Metin
Bilimsel düşüncenin yerleşmesi ve gelişmesinde veya daha geniş anlamda, öğrenmenin istenilen düzeyde gerçekleşmesinde kavramların yeri ve önemi inkar edilemez. Bu yüzdendir ki, bütün bilimlerde o disipline has terminoloji teşekkül etmiştir. Tarih öğretiminde de istenilen başarının elde edilebilmesinde kavramların doğru kullanımı çok önemlidir.
Vakıa bu iken, günümüz Türk tarih literatüründe, tarih yazımında ve öğretiminde "terminolojisi meselesi" ciddi bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu bildiride, Türk tarih araştırmalarında ve ders kitaplarında, tarih terminolojisinin kullanımından kaynaklanan problemler, örnekler çerçevesinde analiz edilerek öneriler geliştirilmiştir.
Vakıa bu iken, günümüz Türk tarih literatüründe, tarih yazımında ve öğretiminde "terminolojisi meselesi" ciddi bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu bildiride, Türk tarih araştırmalarında ve ders kitaplarında, tarih terminolojisinin kullanımından kaynaklanan problemler, örnekler çerçevesinde analiz edilerek öneriler geliştirilmiştir.
Daniel PANZAC, La Marine Ottoman: De l'apogee a la chute de l'Empire (1572-1923), CNRS Editions, Paris 2009, 537 pages. Osmanlı Denizciliği: İmparatorluğun Zirvesinden [Doruk Noktasından] Çöküşüne [Yıkılışına] (1572-1923), CNRS Editions, Paris 2009, 537 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 273 · Sayfa: 613-620
Özet
Daniel Panzac, edebiyat doktoru, üniversite profesörü (agrege de l'Universite) unvanlarına sahip bir bilim adamı olup, Fransa'da CNRS'te uzun yıllar araştırma müdürlüğü görevini yerine getirmiş, şu anda emekli olan bir Osmanlı imparatorluğu tarihçisidir. Yıllarca, Türk Tarihi konusunda önemli araştırmalara sahip Robert Mantran'ın çalışmalarını sürdürdüğü kurum olan Fransa'nın Aix-en-Provence'deki "Institut des Recherches et d'Etudes sur le Monde Arabe et Musulmane" adlı kuruluşta çalışmalarını sürdürmüş ve buradan emekli olmuştur. Kendisi derin tecrübesiyle Osmanlılar dönemi için çok sayıda önemli eserler vererek, Türk tarihi araştırmalarına önemli katkılar sağlamıştır. Hatta bu eserlerden biri, Türkçe'ye çok değerli meslektaşımız, genç yaşta hayatını kaybeden Prof. Dr. Serap Yılmaz tarafından "Osmanlı İmparatorluğu'nda Veba" adıyla kazandırılmıştır. Fransızca olarak Türkiye'de ISIS Yayınevi tarafından yayınlanmış "XVIII.-XIX. Yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu'nda Nüfus ve Sağlık"' ve "XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda Ticaret ve Denizcilik"' konulu eserleri de vardır.
Tax Farm Register of Damascus Province in the Sixteenth Century: Archival and Historical Studies, Edited by Nagata Yuzo, Miura Toru and Shimizu Yasuhisa, Tokyo, The Toyo Bunko 2006. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2008, Cilt 72, Sayı 264 · Sayfa: 665-668
Özet
Japonya'da Türk tarihi üzerine çalışmalar XIX. yüzyılda başlamıştır. Bu çalışmalar Orta Asya Türk tarihi üzerine yoğunluk kazanmıştı. Bir müddet sonra Osmanlı-Japon siyasi münasebetleri uzak mesafeye rağmen gündeme geldi. Batıya büyük ilgi duyan Japonlar, Osmanlı Devleti ile de ticari ilişkileri geliştirmeye başladılar. Osmanlı Devleti de Japonya ile siyasi ve ticari münasebetleri geliştirmeye çalışıyordu. Bunun için Osmanlı Devleti bir iyi niyet elçisi olarak telakki ettiği Ertuğrul gemisini gönderdi. Bu geminin ziyaretini tamamlayıp dönüş yolunda şiddetli fırtına yüzünden batması ve yüzlerce Türk denizcisinin şehit olması (1890) ilişkilerin artmasına sebep oldu. Bu acı hatıradan sonra Türkiye ile Japonya arasındaki dostluk ve ticari ilişkiler büyük bir yoğunluk kazandı. 1960'lı yıllardan beri giderek artan Osmanlı tarihi üzerindeki araştırmalar, günümüzde birçok genç tarihçinin yetişmesine zemin hazırlamıştır. Bugün Osmanlı arşivlerinde araştırma yapan Japon tarihçilerinin eserleri dikkat çekmektedir. Farklı alanlardaki araştırmaların ileride daha da artması, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacaktır.
Atatürk’ün Tarih Anlayışı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 52 · Sayfa: 159-185
Özet
Atatürk Milli Mücadele'nin hemen ardından çok köklü yenileşme hareketlerine girişti. Yapılan çalışmalar şekli olmaktan ziyade içerikle ilgiliydi. O Türk Milleti'nin Dünya ulusları arasında hak ettiği yeri almasını arzuluyordu. Bir taraftan yeni kurulan ülkenin temelleri bina edilirken, diğer taraftan ülkenin yurt dışındaki prestij ve konumunun düzeltilmesi için de yoğun çaba sarf ediyordu. XX. Yüzyılın başında Batı, Doğu dünyasının tamamına, tabii olarak Türklere de ikinci sınıf insan muamelesi yapıyor, bu tavrı her fırsatta dile getiriyordu. Bu dutumu yakından bilen Mustafa Kemal, Türklere isnat edilen kimi zaman hakaret seviyesine varan ithamlara karşı koymak, Türk Milleti'nin gerçek kimliğini dünyaya tanıtmak, ülkede var olan kronolojik tarih anlayışından kurtulmak, sosyal tarih anlayışına geçmek için yoğun tarih çalışmaları yapılmasına karar verdi. Yapılan çalışmalar sonucu "Türk Tarih Tezi" ortaya atıldı. Türk tarihinin İslam veya Osmanlı tarihiyle sınırlı olmadığı, en az İslam sonrası tarih kadar başarılarla dolu bir İslam öncesi Türk tarihinin varlığı ortaya çıkarıldı. O tarihin sadece kronolojiden ibaret olmadığını belirterek, Türk tarihinin kültür ve uygarlığını ortaya çıkarmayı hedef edinen bir çalışma planı doğrultusunda tarihin beşeri yönünün ortaya çıkarılmasını, Türk tarihçilerine görev olarak verdi. Bu amaçla 1931 senesinde Türk Tarih Kurumunu kurdu. Tarihin hem milli hem de evrensel yanına dikkat çekerek, talihin milletler arasında dostluk ve barış için kullanılması gerekliliğine kuvvetli bir biçimde vurgu yaptı. 1938'deki ölümüne kadar da tarihe olan ilgisi hiç azalmadı, aksine kendi döneminde yapılan tüm tarih çalışmalarının ya içinde yer aldı ya da yapılanları çok yakından takip etti.
Konya Halkevi Tarih Kolu Çalışmaları Ve Konya Dergisi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 52 · Sayfa: 265-278
Özet
Bu çalışmada, yaygın eğitim ve kültür kurumu olarak bir döneme damgasını vuran Halkevlerinde ve özel olarak Konya Halkevi'nde yapılan tarih çalışmaları incelenmiştir. Konya Halkevi'nin çıkardığı süreli yayın olan Konya dergisinin bibliyografyası da ayrı bir çalışma olarak yapılmıştır. Dönem olarak Halkevlerinin 1932-1951 yılları arasındaki birinci dönem Halkevleri incelendiği için tarihi araştırma yöntemi kullanılmıştır.
ERDOĞAN MERÇİL, Türkiye Selçukluları'nda Meslekler, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, VII. Dizi-Sayı 192, Ankara 2000, X+234+10 resim [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 244 · Sayfa: 1171-1174
Özet
Tam Metin
İlk Müslüman Türk devletleri tarihi hakkında araştırmalarıyla tanınan Prof. Merçil yeni bir araştırmasını ilim âlemine kazandırmıştır. Eser, önsözünden de anlaşıldığı üzere uzun ve titiz bir çalışma sonunda tamamlanmıştır. Hakikaten yerli kaynakların yetersiz oluşu, diğer kaynakların da çok farklı klâsik dillerde kaleme alınmış olması sebebiyle, Türk tarihinin en zor dönemi Türkiye Selçuklularına dair monografiler, ancak uzun ve meşakkatli çalışmalardan sonra ortaya çıkmaktadır. Bilhassa dönemin meslek tarihine ilişkin bugüne kadar yapılmış olan çalışmalar genellikle esnaf ve ahî teşkilatı üzerine teksif olmuş, çok azı dışında oldukça yüzeysel ve birbirini tekrar eder nitelikteydi. İlk defa birinci elden kaynakların ışığında dönemin meslekleri tafsilatlı olarak anlatılmıştır.
Atatürk ve Türk Milleti’nin Sağduyusu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 50 · Sayfa: 359-368
Özet
Türk milleti, Türk tarihinin en zor döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde büyük bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Bu dönüşüm esnasında Mustafa Kemal Atatürk'ün tek dayanağı kendisinin de bir mensubu olduğu Türk halkı olmuştur. Bu dönüşümün başlangıcında emperyalist güçler hem şaşırmışlar hem de çılgın bir hareket olarak düşünmüşlerdir. Ancak, Atatürk Türk Milleti'nden Türk Milleti de Atatürk'ten güç alarak zor ve çileli bir savaşa girişmişler, inandıkları zaere ulaşmışlardır. Bu maka¬lede Mustafa Kemal Atatürk'ün Ulusal Kurtuluş Savaşı'm gerçekleştirirken halkına nasıl güvendiği, yine halkına dayanarak zafere nasıl ulaştığı anlatıl¬maktadır.
Bafra'da Fiyatlar ve Ücretler (1914-1930)
Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 239 · Sayfa: 101-128
Özet
Tam Metin
1914-1930 yılları arası Türk tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu dönemin siyasî ve askerî özellikleri kaynaklara istinaden birçok araştırmayla ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sosyal ve ekonomik yönlerini ele alan araştırmalar ise oldukça sınırlıdır. Oysa, dönemin olaylarının daha iyi anlaşılabilmesi için ekonomik gelişimin yanı sıra gıda maddeleri ve tüketim mallarındaki fiyat hareketlerinin ortaya konması zarurîdir. Değişik tarihlerdeki fiyat hareketleri, narh defterlerine, sicillere, gazetelere ve konsolosluk raporlarına istinaden çeşitli çalışmalarda incelenmiştir. Fiyat hareketlerinin incelenmesinde faydalanılacak ana kaynaklardan birisi de Belediye Meclisi Karar Defterleri'dir. Bu defterlere istinaden yapılan çalışmalar yok denecek kadar azdır. Çalışmanın asıl kaynağını 1914-1930 tarihleri arasındaki kararları ihtiva eden üç ciltlik Bafra Belediye Meclisi Karar Defterleri oluşturmaktadır.
Atatürk Ve Türk Tarihi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 761-769
Özet
Atatürk'ün hayatını tetkik ettiğimizde, O' nun, Türk milletini hemen hemen bütün yönleriyle çok iyi tanıdığını görürüz. Şöyle ki; Askeri mesleği İcabı, rütbelerine göre, savaş meydanlarında vatanını ve milletini çeşitli yönleriyle yakından tanımıştır. Bunun yanısıra, küçük yaştan beri devamlı tarihi eserler okuması, onun Türk tarihi hakkında geniş bilgi edinmesine yardımcı olmuş, Türk milletini tanıdıkça, onun ne büyük hasletlere sahip yüce bir millet olduğunu anlamaya başlamıştır. Türk milletine karşı duyduğu engin sevgi ve güvendir ki, kötü şartlara rağmen, O'nu Türk milletinin istiklali için mücadele bayrağını açmağa sevk etmiştir. O' na göre, Türkler gibi büyük ve asil bir millet " esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyi "idi. Türk milletini çok seven ve onun hiçbir hakkının elinden alınmasına tahhammül edemeyen büyük Atatürk, milletinin önüne düşerek selamete çıkmasını sağlamıştır.
Cumhuriyet, Türk Tarihindeki Gelişimi Ve Atatürk
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 42 · Sayfa: 1136-1149
Özet
Cumhuriyet; etimolojik olarak cumhur kelimesinden gelmiştir. Arapça bir kelime olan cumhur kelimesi, ahali, halk, büyük kalabalık, toplu bir halde bulunan kavim anlamına gelmektedir. Cumhuriyetin tanımını yapmak gerekirse, iktidarın millet topluluğuna, genele ait olduğunu öngören devlet şekli demektir. Cumhuriyet kavramının buna benzer başka tanımları da vardır.