4034 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4034
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 338
- Osmanlı 273
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 139
- Türkler 137
- Anadolu 132
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 100
UDO STEINBACH, Geschichte Der Türkei [Türkiye Tarihi], C.H. Beck Wissen in der Beck'schen Reihe; 2143, Münich, 2000. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1005-1006
Özet
Türkiye, Avrupa'nın doğu kültürüne ait bir parçası olmakla birlikte, batılılaşmış karakteri ile sık sık Avrupa bilimsel çalışmalarına konu olmuştur. Asırlar süren Türk-Avrupa ilişkileri, Türklerin 11. asırda Anadolu'ya girişleri, ya da 14. asrın ikinci yarısından itibaren Avrupa'ya siyaseten ayak basmalarından bu yana, ana hatlarıyla iki kategoriye ayrılabilir: İkinci Viyana Kuşatması'na kadar Türkler, Avrupa için bir tehlike arzetmekteydiler. Viyana önlerindeki bu dönüm noktasından sonra Avrupalıların, Türklerin onlar için artık bir tehlike arzetmediklerini farketmeleri için biraz zaman geçmesi gerekecekti. Bu vakitten sonra Türkler, onlar için ilginç bir zengin yabancı kültür olmaya başlamıştı ki, bunun devamında Osmanlı Devleti, Avrupa politikasının vazgeçilmez aktörleri arasına tekrar katılmış, Avrupalı "süper güçler" tarafından kendi menfaatleri doğrultusunda en azından "problemli taraf" olarak Avrupa kıtasının yeniden şekillenmesine alet edilmişti.
JERZY S. LATKA, Odaliski, poturczency i uchodzcy. Z dziejow Polakow w Turcji. Universitas, Krakow 2001. 209 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1011-1016
Özet
Krakov Yagellon Üniversitesi'nin Etnografya ve Türkoloji olmak üzere iki bölümünden mezun olan Jerzy S. Latka yirmi beş yıldır tarihte Polonya - Türkiye arasındaki ilişkileri araştırıp anlatmaktadır. Bugüne kadar 23 kitap ve birçok makale yazmış olan Latka her şeyden önce 19. yüzyılda Rus İmparatorluğu'na karşı direnmesi yüzünden Polonya'yı terketmek zorunda kalan ve Türkiye'ye sığınan Polonyalıların izlerini araştırmaktadır ve eserlerinin çoğu bu devire aittir. Latka'nın anlattığı zatlar modern Avrupa öğretimi görmüş insanlar olarak Osmanlı Devleti'ni yeni bir vatan kabul ettikten sonra ona askeri ve ilmi başta olmak üzere çeşitli hizmetlerde bulunarak Osmanlıların minnettarlığını kazandılar. Geçmişte birçok kitapta Türkiye'ye sığınan ve orada kabul gören Polonyalıları tek tek anlatan veya bir konu açısından problemi çizen Latka bu sefer bize sunduğu kitapta Polonya - Türkiye arasındaki bağları her yönüyle ortaya koyarak Ortaçağ'dan son yıllara kadar anlatmaktadır.
AYNUR ÖZFIRAT, Doğu Anadolu Yayla Kültürleri, M.Ö. 2000. Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2001. 239 sayfa metin, 5 siyah-beyaz ve iki renkli harita, 6 çanak-çömlek çizim resmi, 7 kurgan çizim resmi, 14 topografik plan resmi, 1 plan resmi,1 kesit çizim resmi, 113 çanak-çömlek çizim levhası, 8 motif çizim levhası, 7 istatistik tablosu, 8 motif dağılım tablosu, 1 kronoloji tablosu, 16 siyah-beyaz ve 52 renkli fotoğraf. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1017-1020
Özet
Yazarın Önsöz'de belirttiği üzere bu kitap "Kuzeydoğu Anadolu M.Ö. II. Binyıl Boyalı Çanak Çömlek Kültürü başlıklı doktora tezinin yeni bibliyografya ve bazı eklerle tamamlanmış şeklidir". Kitap, Birinci Bölüm: Giriş, İkinci Bölüm: Yöntem, Üçüncü Bölüm: Coğrafya, Dördüncü Bölüm: Transkafkasya-İran Azerbaycan'ı Kültür Bölgeleri ve Merkezleri, Beşinci Bölüm: Türkiye'deki Merkezler, Müzelerdeki Çanak Çömlekler ve Genel Değerlendirme, Altıncı Bölüm: Sonuç, olmak üzere 6 bölümde halinde düzenlenmiştir.
ALEXIS G.C. SAVVIDES, Enkylopaidiko Prosopographiko Leksiko Byzantinis Historias kai Politismou (Encyclopaedic Prosopographical Lexicon of Byzantine History and Civilisation), Metron / Iolkos, Atina 1996, I.Cilt, 282 sayfa, II.Cilt, 243 sayfa, III.Cilt, 318 sayfa (Bizans Tarihinin ve Kültürünün Ansiklopedik Prosopographik Sözlüğü). [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1003-1004
Özet
Bu eser, Atina'da Hellenic National Reasearch Foundation'a bağlı Bizans Araştırmaları Merkezi'nde görev yapan (şimdi Aegean University / Department of Mediterranean Studies Rhodes'da görevli) Prof.Dr.Alexis G.C. Savvides'in editörlüğünü üstlendiği, Metron /Iolkos Yayınevleri ile ortak çalışma sonunda hazırlanan ve bu Yayınevleri tarafından birlikte yayınlanan Bizans tarih ve kültürüne ait ansiklopedik bir sözlüktür. Eserde Bizans İmparatorluğu'ndaki şahıs, aile ve hanedanların yanı sıra komşu milletler, devletler ve kabileler hakkında da bilgi verilmektedir.
JOHN MONFASANI, Byzantine scholars in Renaissance Italy: Cardinal Bessarion and other emigres. Selected essays, Variorum 1995, XIV tane araştırmanın biraraya getirilmiş ve bir dizin ve düzeltme cetveli ilâvesi ile yapılan yayın sonunda XII-351 sayfa olduğuna dair kayıt bulunmaktadır. A.V.9608 [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1001-1002
Özet
İtalyan asıllı olduğu anlaşılan araştırıcı, Rönesans hareketinin seçkin simalarından olan Bessarione hakkında kaleme aldığı araştırmalarını bir araya getirirken, çağın bazı fikir hareketlerini de incelemiştir. Kardinal Bessarione konusu çok geniş bir alandır; zira aktif bir din adamı olan bu zat kuşandığı dini kisveyi siyasal etkinliği ile de etkileyici bir hava yaratmıştır. Arkasında bıraktığı devasa malzeme bu devir araştırıcılarının vazgeçilmez bir kaynağıdır ve bu zat aynı zamanda Türk ve İslâm alemlerini de ilgilendiren simalardan birisidir.
ALİ AKYILDIZ, Osmanlı Dönemi Tahvil ve Hisse Senetleri "Ottoman Securities" Türkçe-İngilizce, İstanbul 2001, 532 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1007-1010
Özet
Bilimsel çalışmalarıyla yurt içinde ve yurt dışında haklı bir şöhret kazanan Prof.Akyıldız, son yayınladığı bu eseriyle de büyük takdir toplamıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son devirleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk devirlerinin mali tarihi üzerinde çalışanlar için bir kaynak eser olan elimizdeki kitap aynı zamanda değerli bir albümdür. Prof.Akyıldız bu bilimsel çalışması ile Osmanlı tarih yazıcılığını siyasi tarih yazıcılığından kurtarıp yeni bir yön vermeyi denemiş ve çok başarılı olmuştur.
M.Ö. I. Binyılın İlk Yarısında Önasya Krallıklarında Araba Tekerleklerinin Özellikleri ve Yapım Teknikleri
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 789-818 · DOI: 10.37879/belleten.2002.789
Özet
Tam Metin
M.Ö. I. binyılın ilk yarısında Önasya ülkelerinin siyasi coğrafyasına kısaca bakıldığında, Doğu Anadolu'da ve Kuzeybatı İran'da Urartu Devletinin, Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye'nin bir bölümünde Geç Hitit Kent Devletlerinin, İç Anadolu yüksek yaylasında Kızılırmak ve Konya ile Niğde bölgelerinde batıda Afyon'dan, doğuda Kapadokya'ya kadar olan bölgelerde Frig Devletinin, İç Batı Anadolu'da Lidya, Batı Anadolu kıyılarında kuzeyde yer alan Troas yöresinden İzmir'e kadar olan bölgelerde Aeoller, İzmir-Aydın Bafa Gölü arasında Orta Yunanistan'dan göç eden İon'lar, Aydın-Bafa'dan Fethiye'ye kadar olan bölgede Dor'lar ve Güneybatı Anadolu'da ise Likya yerleşmelerinin yer aldığı görülür.
Nyon Conference of 1937 on the Prevention of Piratical Acts in the Mediterranean and Turkey
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 246 · Sayfa: 531-548
Özet
Tam Metin
In August 1937 indiscriminate attacks upon merchant ships in the Mediterranean by unidentified submarines had begun. Most alarming for Turkey, some of these submarines were operating inside the Straits. On 10-14 September 1937 an international conference, on the initiative of Britain and France, was organised at Nyon for ending the existing state of insecurity in the Mediterranean. On 14 September, it was agreed that pirate submarines should be counter-attacked and destroyed. Turkey promised to provide bases for the patrolling vessels. Turks were also responsible for patrols in the Dardanelles. The outcome of the conference was welcomed by Atatürk, whereas İnönü's reaction was mixed. i.e. one of criticism and praise. Turkey, on Atatürk's instructions, co-operated fully in the international patrol set up by the conference to suppress pirate submarines. But İnönü showed caution over the agreement, apprehending about a war with Italy. The measures agreed upon at Nyon proved effective. Submarine piracy quickly disappeared. By its signature of the Nyon Agreement, Turkey stressed its interest in preserving the status quo and the principle of collective security. It was therefore drawn towards closer co-operation with Britain and France. The trend towards rapprochement was reciprocal, since these two countries also needed Turkey's co-operation.
Osmanlı Kaynaklarında ve Modern Türk Tarihçiliğinde Osmanlı-Safevî Münasebetleri (XVI.-XVII. yüzyıllar)
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 246 · Sayfa: 503-516
Özet
Tam Metin
Anadolu ve İran: İki büyük medeniyetin, iki büyük kültürün vatanı olan bu topraklar, antik devirlerden XVII. asrın neredeyse sonlarına kadar birbiriyle savaştılar. Lidyalılar ve Persler; İskender ve Dara; Romalılar ve Sasanîler; Anadolu Selçukluları ve Moğollar, İlhanlılar; Osmanlılar ve Timurlular ve nihayet Osmanlılar ve Safevîler. Bu savaşların bazılarının sonunda İran Anadolu'yu istila etti. XVI.-XVII. asır Osmanlı-Safevî mücadeleleri, işte bu uzun çatışmalar tarihinin son perdesiydi. Bu mücadeleler, İslam tarihinin genel seyri içinde bir mânada, Sünnilik-Şiilik rekabetinin teolojik boyuttan siyasi boyuta intikal eden çok mühim bir safhasını teşkil ettiği kadar, Osmanlı tarihinin de en önemli dönemlerinden birini meydana getirir.
Azerbaycan ve Rus Kaynaklarına Göre 1921 Moskova-Kars Antlaşmaları ve Kuzey Azerbaycan'ın Toprak Bütünlüğü Meseleleri
Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 246 · Sayfa: 517-530
Özet
Tam Metin
Rusya tarafından himaye olunan Ermenilerin Kuzey Azerbaycan topraklarını ele geçirme politikası Sovyet döneminde de devam ettirildi. Rusya'nın Sovyet hükümetinin baskısı ve Azerbaycan yöneticilerinin beynelmilelciliği sayesinde topraklarımızın Nahçıvan ve Zengezur gibi bölgelerinin Ermenistan'a geçmesi beyan edildi. Azerbaycan yönetimi tarafından Nahçıvan bölgesinin Ermenistan'a verilmesinin ilan edilmesine rağmen Nahçıvan konusu zamanın bir sıra iki taraflı ve uluslararası görüşmelerinde önemli yer tuttu.