4009 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4009
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 272
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 138
- Türkler 137
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 99
İlhanlı Devrine Ait Anonim Bir Münşe'at Mecmû'ası: Risāla Al-Ṣāḥibiyya
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 725-744
Özet
Tam Metin
İran tarih yazıcılığı, İlhanlılar devrinde büyük bir gelişme göstermiştir. Tarih-i Cihan-guşa, Cami' al-Tavarih ve Tarih-i Vassaf gibi İran tarihçiliğinin en büyük eserleri hep bu dönemde kaleme alınmıştır. Siyasi tarih kitaplarının yanında, inşâ, siyak ve devlet muhasebesine dair yazılan kitaplar da bu gelişmeden nasiblerini almıştır. Bugün, İlhanlı devleti mali tarihi üzerine çalışmak isteyen araştırmacılar için beş önemli eser bulunmaktadır. Bunlar: 1- Falak 'Ala-yi Tabrizi'nin, Kanun al-Sa'ada'si, 2- Falak 'Ala-yi Tabrizi'nin, Sa'adat-nama'si, 3- 'Imad al-Saravi'nin, Cami' al-Hisab'ı, 4- 'Abdallah b. Muhammad Kiya al-Mazandarani'nin, Risala-yi Falakiy-ya'si, 5- Muhammad b. Hinduşah al-Nahcavani'nin, Dastur al-Katib fi Ta'yin al-Maratib'idir. Burada tanıtımı ve konumuzla ilgili bir kısmının neşri yapılacak olan risalenin muhtevası da bu cümledendir. Söz konusu risale VIII/XIV. yüzyıla aitti ve anonim bir siyak ve münşe'at mecmû'asının içerisinde, Safevî devrine ait inşâ örnekleri ile, Falak 'Ala-yi Tabrizi'nin Sa'adat-nama'sinin ikinci kısmı arasında bulunmaktadır. Eserin ismi, mecmû'anın 11. sayfasında "Risala al-Şahibiyya" şeklinde kaydedilmiştir. Eserin baş ve son kısımlarındaki eksiklikler sebebiyle müellifinin ismi tesbit edilememiştir.
İzmir Temettü Sayımları ve Yabancı Tebaa
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 755-774
Özet
Tam Metin
Tanzimat devrinde maliye alanında yapılan değişiklikler arasında farklı adlarla alınan vergilerin tek bir kaleme indirilmesi de vardır. Bu yeni vergi için bütün hane reislerinin mal, mülk ve gelirlerinin tesbit edilmesi gerekmiştir. Onun için de bu sayımlar "temettü" sayımları olarak adlandırılmıştır. İlk defa 1256'da başlanan temettü sayımlarına, biraz değişikliğe uğratılarak 1261 (1845)'de devam edilmiştir. Müslim ve gayr-i müslim bütün tebaa yanında yabancı tabiiyetinde bulunanlar da sayım kapsamı içine alınmıştır. Osmanlı tebaası köy köy, mahalle mahalle yazılırken yabancı tebaa tâbi oldukları devletlere göre ayrı ayrı kayd edilmişlerdir. Bu sayımlarda "an cemaatin" vergi de denilen "vergi-i mahsûs" mıkdarlarının tesbiti yanında cizye mükellefi oldukları halde bir şekilde saklanmayı başaranların tesbiti de hedeflenmiştir.
Women in the Ottoman Empire, Midlle Eastern Women in the Early Modern Era, (Osmanlı İmparatorluğunda Kadın, Modern Çağın başında Ortadoğulu Kadın) ed. by Madeline C. Zilfi, Leiden-New York-Köln 1997. XI+321 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 237 · Sayfa: 629-632
Özet
Tam Metin
17 ve 18 Nisan 1994 tarihinde Maryland Üniversitesi College Park'ta düzenlenen "Women in the Ottoman Empire, Midlle Eastern Women in the Early Modern Era" (Osmanlı İmparatorluğunda Kadın, Modern Çağın başında Ortadoğulu Kadın) adlı konferansta sunulan 14 makale Brill kitabevi tarafından kitap haline getirilmiş ve The ottoman Empire and its Heritage serisinin onuncu kitabı olarak basılmıştır. Kitabın editörlüğünü kongrenin organizasyonunda da görev almış olan ve 1600-1800 yılları arasındaki Osmanlı uleması konusunda da eserleri bulunan Madeline C. Zilfi üstlenmiştir.
Birinci Dünya Savaşı Yıllarında Canik'in İaşe Durumu (1914-1918)
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 775-812
Özet
Tam Metin
İaşe, kelime olarak beslenme, yedirip içirip geçindirme anlamlarına gelmektedir. İaşe buhranı ise çeşitli nedenlerden ötürü ortaya çıkan iktisadi darlıkta temel geçim maddelerinin bulunamaması veya aşırı fiyat yükselmesinin tüketiciye yansımasıdır. Tarih boyunca oluşan iaşe buhranlarının sebepleri çok çeşitlidir. Fakat, toplumları derinden sarsan, siyasi ve sosyal bir takım sonuçlar doğuran bu buhranın temel sebepleri her zaman aynı olmuştur. Toplumu iaşe kıtlığına götüren gelişmelerin başlıcaları nüfus tehâcümü, para kıymetinin düşmesi ve maliyetin yüksek oluşudur.
MELAMIS-BAYRAMIS: Études sur les Trois Mouvements Mystiques Musulmans (Melâmîler-Bayramîler: Üç Tasavvufî Hareket Üzerine İncelemeler) réunies par Nathalie Clayer, Alexandre Popovic et Thierry Zarcone, Les Éditions Isis, İstanbul 1988, VI=326 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 237 · Sayfa: 625-626
Özet
Tam Metin
Bu kitap, editörler tarafından önsözde de belirtildiği gibi, esasında CNRS'e bağlı olarak İslâm ülkelerindeki tasavvuf hareketleri ve tarikatların araştırılmasına yönelik, bir kısmı Alexandre Popovic ve ekibi tarafından 1980'li yıllarda değişik Avrupa şehirlerinde düzenlenen bir dizi milletlerarası kollokyumdan beşincisi olup, Haziran 1987'de İstanbul'da Melâmilik-Bayrâmîlik üzerine yapılan toplantının bildirilerinden oluşmaktadır.
Sefâret-nâmehâ-yı İrân (Gozârişhâ-yı Musâfiret ve Memûriyyet-i Sefîrân-ı Osmânî Der İrân), Tedvîn ü Tahkîk ü Telîf: Dr. Muhammed Emîn-i Riyâhî, Tahran 1368/1989. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 237 · Sayfa: 627-628
Özet
Tam Metin
Ankara'da yıllarca İran'ın Kültür Müsteşarlığı görevini liyâkatla yürüten, İran'da yıllar yılı pekçok kültür kurumunda üst düzey yöneticilik yapan, üniversitelerde ders veren ve nihayet bir süre de Kültür Bakanlığı yaptıktan sonra emekliye ayrılarak kendini tamamen ilmi araştırma ve kitap telifine vakfeden değerli araştırmacı ve ilim adamı Dr. Muhammed Emîn-i Riyâhî, birçok eserinin yanısıra 1989 yılında Sefâret-nâmehâ-yı İrân adlı bir eser yayımlamıştır.
Türk Minyatürlerinde Hil'at Merasimleri
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 745-754
Özet
Tam Metin
Osmanlı padişahlarının ve sadrazamlarının yabancı elçileri, devlet erkânını ve memurlarını çeşitli vesilelerle onurlandırmak ve taltif etmek amacıyla, bir tür hediye olarak giydirdikleri kaftan veya kürke, genel bir tanımlama ile hil'at denilmektedir. Arapça bir kelime olan hil'at "üste giyilen elbise, kaftan" anlamındadır, "resmen giydirilen elbise, teşrifat kaftanı, halâ-ı fâhire" şeklinde de açıklanmıştır.
Tire'nin Eski Oba Köyü'nde Bulunmuş Bir Mezar Grubu
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 721-724
Özet
Tam Metin
İzmir'in Tire İlçesinin Eski Oba Köyü'nde 9.1.1951 tarihinde Tire Müzesi tarafından yapılan kurtarma kazısında, bir mezar içinde ele geçmiş olan üç lekythos, iki Ephesos tipi kandil ve bir fenerin oluşturduğu grup geç Hellenistik seramik kronolojisi ve buna bağlı tipolojik gelişim açısından önem taşır.
EVANGELİA BALTA, Les vakıfs de Serrés et de sa région (XVè et XVè s.) -un premier inventaire- (Traduit par Edith Karagiannis), Athènes 1995, 442 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 949-954
Özet
Tam Metin
İslâmiyet dönemi Türk medeniyetinin eğitim-öğretimden mimariye, sosyal dayanışmadan şehirciliğe kadar her alana damgasını vurmuş olan temel müesseselerinden birisi, hiç şüphesiz vakıf müessesesidir. 1984'te Vakıflar Genel Müdürlüğünün Vakıflar Haftası münasebetiyle düzenlemiş olduğu sempozyuma sunmuş olduğum 'Vakıf incelemelerinde metod araştırmaları" adlı bildirimde [I.Vakıf Haftası (3-9 Aralık 1984) Konuşmalar ve Tebliğler, Ankara, 1985, s.16-18] , bu müesesenin asıl mâhiyetini anlayabilmemiz için vakıf araştırmalarında denenebilecek birkaç yaklaşım tarzı ileri sürmüştüm. Bunlardan biri de, Osmanlı coğrafyası üzerinde bu coğrafyanın değişik bölgelerini temsil edebilecek biçimde seçilmiş on onbeş dar mıntıkadan her birinde kurulmuş bütün vakıfları o mıntıkanın kültür bütünlüğü içinde ve ilk kuruluşlarından günümüze kadar geçirdikleri tarihi süreç çerçevesinde tahlil ederek anlamaya çalışmayı amaç edinen bir yaklaşım tarzıydı. E. Balta'nın yukarıda künyesi verilmiş olan çalışması, benim tasarladığım tarzdaki bir araştırmaya yönelik önemli bir adım sayılabilir. E.Balta'nın Atina'da İlmi Araştırma Milli Vakfı Neo-Helleniques Araştırmalar Merkezi (Centre de Recherches Neo-Helleniques Fondation Nationale de la Recherche Scientifique) tarafından yayınlanan eserinin konusu, XV. ve XVI. yüzyıllarda Siroz ve bölgesinin vakıfları'dır. Siroz vakıflarının ikiyüz yıllık envanterini veren ve bunların muhtelif açılardan değerlendirmesini yapan bu çalışma kaldığı noktadan günümüze doğru geliştirildiğinde ve tahlil açısından biraz daha derinleştirildiğinde, şüphesiz vakıf olgusunu anlamada çok daha ileri bir seviyeye ulaşılacaktır.
MÁRİA IVANICS : A Krími Kánság a tizenöt éves háborúban : Akadémiai Kiadó, Budapest, 1994. Körösi Csoma Kiskönyvtár 22. 235 sf. [=İVANİÇ, Mâria : On beş yıllık savaşta Kırım Hanlığı: Akademi Yayını, Budapest, 1994. Kööröşlü Çoma Cep Kitaplığı 22. 235 sf.] [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 935-946
Özet
Tam Metin
Eserine, "Kırım Hanlığı'nı anlatan Macarca yazılmış kitap yoktu." yakınmasıyla başlayan tarihçi Mária IVANICS, kitabinin kapak içindeki sunuş yazışında şunları söylüyor. "Bugün dahi bir işi yapmaya zamanımız var da acele etmek gerekmez demek istiyorsak "Tatar kovalamıyor ya!" deriz. Gerçekten bir zamanlar Tatar adı ürküntü ve kaçışla eşleşmişti. Atalarımız Tatar akınları tehlikesinden az korkmamışlardır. Çünkü onlar, Osmanlı Türklerinin 16-17. yüzyıllardaki Macaristan akınlarında, müttefik olarak bulundular ve Erdel [=Erdély]'in yazgısının belirlenmesinde pek çok kez işe karıştılar...'' Yazarı kitabının, "Macaristan ve özellikle de Erdel'in yazgısını değiştiren 1593-1606 arasında on beş yıl süren Osmanlı Avusturya savaşlarında Tatarlar'ın üstlendikleri görevleri ele alıyor." vurgulamasıyla ana konusunu belirttikten sonra, sözünde de üç ana konuya açıklık getirmeye çabaladığını yazıyor. - Hangi iç ve dış sebepler Tatarlar'ı Türklerin yanında yer alıp savaşmaya itti? - Osmanlı Türkleri'nin Macaristan akınları sırasında Tatarlar'ın görevi, yeri ve ödevi, daha çok da askerlik bakımından değeri neydi? - Savaşlar sırasında, Osmanlı Devleti'ne bağlı devletlerden Kırım Hanlığı, Erdel, Eflak [=Havasalföld] ve Buğdan [=Moldova]'nın birbirleri ve Osmanlı hükümeti [=Kapı]'yla ilişkileri nasıldı?