4009 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Arap Kökenli Hıristiyanlar ve İslam Fetihleri İle Olan İlişkileri

Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 869-934
Tam Metin
Dindarlık, insanların, varlığı hususunda görüş birliği içinde oldukları, fakat aynı zamanda uygulanışı konusunda farklı gruplara ayrıldıkları bir olgudur. Araplar da, diğer milletler gibi birçok dine mensup olmuşlardır ki, Hıristiyanlık da bunlardan birisidir. Sonra İslam dini ortaya çıktı ve insanlarda gel-git olayını andıran bir düşünce akımının meydana gelmesine sebep oldu. İnsanların düşünce hayatında bir durumdan diğerine geçiş ve değişkenlik kabiliyeti her zaman canlılığını korumuşsa da, bu olay kolay bir şekilde gerçekleşmemiştir. Hatta bu olgu, kendine has bazı kısıtlamalarla karşılaştığı gibi, en azından başlangıç safhasında muhalefetin varlığını da engelleyememiştir. Bu araştırma, Arap kökenli Hıristiyanlar ile İslam'ın yayılışı arasındaki ilişkileri öğrenmeye yönelik bir çalışmadır. Ayrıca onların (Hıristiyanların) İslam fetih hareketine ve bu hareketin Arap Yarımadası, Suriye ve Irak'taki yayılışına karşı göstermiş oldukları reaksiyonları izlemek, bunları belirleyen faktörleri ortaya çıkarmak ve bu faktörlere etki yapan İslamî faaliyetin rolünü tespit etmek amacını taşımaktadır.

Fascist Italy’s 'Mare Nostrum' Policy and Turkey

Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 813-846
Tam Metin
Following his seizure of power in 1922, Mussolini began to pursue the policy of 'mare nostrum' of the ancient Romans. He had an eye on the Anatolian lands bordering the Mediterranean. Local symbol of the Italian menace was the Dodecanese Islands which were started to be fortified in 1934. Mussolini's speech of that year showed that Italy did not renounce its earlier designs on Turkish territory. Atatürk did not take Mussolini's claims seriously, but the danger Italy represented could not be ignored. During the Ethiopian crisis, Turkey supported the League of Nations' sanctions against Italy and advocated the principle of collective security. Facing Italian expansionism, Turkey requested the holding of an international conference in Montreux and succeeded to obtain the right of bringing back the Straits to full Turkish sovereignty. Turkey's distrust of Italy deepened in 1937 and 1938. Ankara disliked the policy of Rome-Berlin axis. It did not acquit Italy of designs in the eastern Mediterranean. Italian occupation of Albania in 1939 soon led to Turkey's signing of mutual assistance agreements with Britain and France. Italy sharply denounced the Turco-Anglo-French rapprochement. For Turkey, as an ally in the eastern Mediterranean, had the strength to tip the balance against Italy.

Van-Karagündüz Höyüğü Kazıları (1997 Yılı Çalışmaları)

Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 847-868
Tam Metin
Van Gölü'nün doğu, batı ve kuzey kıyısındaki bereketli kıyı ovalarının prehistorik dönemlerden beri yerleşmelere sahne olduğu bilinmektedir. Sayıları çok olmamakla birlikte, Van Ovası'nda Tilkitepe, Van Kalesi Höyüğü; Hoşap Çayı Vadisi'nde Dilkaya, İremir; kuzeye doğru, Adır Adası karşısındaki Adır Höyüğü; Muradiye Ovası'nda Ovapınar, Erciş Ovası'nda Çelebibağ ve son olarak da batı kıyıdaki Adilcevaz-Kümbethöyük höyükleri bölgenin tabakalaşma veren belli başlı yerleşme yerleri arasındadır. Havzadaki bereketli ovalardan biri de Erçek Gölü'nün doğusunda uzanan, içinden Memedik Çayı'nın aktığı Erçek Düzü'dür. Bunun kuzeybatı ve güneybatı köşelerinde Karagündüz ve Hino (Baklatepe), doğu ucunda da, Özalp ilçe merkezi yakınlarındaki Aşağı Mollahasan yörenin prehistorik geçmişine tanıklık eden en dikkat çekici yerleşme yerleridir.

ALTAN ÇİLİNGİROĞLU, Urartu Krallığı Tarihi ve Sanatı, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yayını, İzmir 1997; 171 sayfa, 100 resim, 37 Çizim, 1 harita. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 955-960
Tam Metin
Assur kralı Sargon'un M.Ö. 714 yılında Urartu Krallığına karşı düzenlediği ünlü seferini kaleme alan baş katip NABU-ŞALLİM-ŞUNU'ya armağan edilen Urartu Krallığı Tarihi ve Sanatı kitabı 18 bölüm ve kaynaklardan oluşmaktadır. Bölümler sırasıyla Urartu Araştırmaları, Urartu Coğrafyası, Urartu Tarihi, Kaleler ve Sur Duvarları, Tapınaklar, Saraylar, Sütunlu Salonlar: Apadanalar, Kent ve Konut Mimarlığı, Mezar Mimarlığı, Ölü Gömme Gelenekleri, Maden İşçiliği, Mücevher Sanatı, Çanak Çömlek, Heykel ve Kabartma Sanatı, Taş Kaplar, Fildişi Sanatı, Dil ve Yazı ile Din adlarını taşımaktadır.

SHAİ HAR-EL; Struggle for Domination in the Middle East The Ottoman-Mamluk War, 1485-1491" E.J. Brill, Köln, Leiden New York, 1995. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 947-948
Tam Metin
Yazar tarafından anne ve babasına ithaf edilen eser "Ortadoğu'da Hakimiyet Mücadelesi, Osmanlı-Memlûk Savaşı 1485-1491" adını taşımaktadır. Önsözünden anlaşıldığına göre Shai Har-El doktora öğrenimini ve çalışmasını, dünyaca ünlü tarihçimiz. Prof. Dr. Halil İnalcık'ın nezaretinde gerçekleştirmiştir. Basımı Hollanda'da yapılan bu eser normal ebatta ve 20+239 sayfadan ibarettir. Eser, önsöz, giriş ve iki ana bölümden ve her bölüm dörder kısımdan meydana gelmektedir. Girişten önce bir transliterasyon alfabesi, resim ve tablolar listesi ile kısaltmalar yer almaktadır.

Alaköy Kalesi ve Kale'de Bulunan Urartu Heykelleri

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 15-24
Tam Metin
Alaköy Van il merkezinin 28 km. kuzeybatısında, Merkez ilçeye bağlı bir köydür. Bunun 1 km. kuzeyinde, köylülerce "Garibin Tepe" olarak adlandırılan bir kaleye ait kalıntılar bulunmaktadır. Alaköy-Ağartı (Ayanıs) arasındaki eski dağ yolunun hemen doğusundaki kale, haritalarda "Yumru Tepe" olarak gösterilmiştir. Deniz seviyesinden 1867 m. yüksekte bulunmasına rağmen, yerleşim alanının çevresindeki rakımın 1800-1850 m. civarında olması kalenin alçak bir tepe gibi görünmesine neden olmaktadır. Alaköy'ü Ayanıs'a bağlayan yeni yola 150 m. uzaklıkta olmasına karşın uzun yıllar fark edilmemiştir. Bunun nedeni sur duvarlarının anakaya seviyesine kadar sökülmüş olmasıdır. 1993 yılında yaptığımız bir yüzey araştırmasında, köylülerin "fil heykeli" çıktığını söyledikleri yüzeyi bazalt parçaları ile kaplı yerleşim alanının küçük boyutlu bir Urartu Kalesi olduğu anlaşılmıştır.

Nahçıvan'da Bir Erken Demir Çağ Nekropolü: Kolanı

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 1-14
Tam Metin
Nahçıvan'da yapılan arkeolojik kazı ve araştırmalar, bu yörenin, İ.Ö. II. binyılın sonu ve I. binyılın başlarında "Hocalı-Gedebey" adı verilen bir kültürün sınırları içinde kaldığını ortaya koymuştur. Ancak, I. Kültepe ve II. Kültepe gibi çok tabakalı höyüklerde bu kültüre ait tabakalar aşırı derecede tahrip olduğundan stratigrafi konusunda bir sonuca varmak mümkün olmamıştır. Buna karşılık 1986 yılından beri Nahçıvan'da sürdürülen araştırmalar sonucunda bu kültüre ait birçok nekropol ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmalar ve özellikle de buluntular ise şimdiye kadar yeterince yayınlanmış ve söz konusu kültür hakkında doyurucu bilgi verilebilmiş değildir. Bu satırları kaleme almakta ki amacımız, Hocalı-Gedebey kültürü için karakteristik gri keramik, silah ve süs eşyaları veren Kolanı nekropolü buluntularını bilim dünyasına tanıtmaktır.

Osmanlı İlmiye Tarîkinde "Pâye"li Tâyinler Yahut Devlette Kazanç Kapısı

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 41-64
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin ilmiye teşkilâtı, şimdiye kadar muhtelif cihetlerden tedkîk mevzûu edilmiş ve konuyla ilgili olarak çeşitli yayınlar yapılmış bulunmasına bu hususta bazen ilmî kriterleri aşarak subjektif duyguların da işe karışması yüzünden lehte ve aleyhte birtakım görüşler ileri sürülmesine rağmen, altı yüzyılı mütecâviz târihî geçmişi bulunan böyle bir teşkilatın, hala incelenmeyi ve araştırılmayı bekleyen pek çok karanlık veya yeterince aydınlanmamış yönü bulunmaktadır. Binaenaleyh, bu tür meselelerin tamamını böyle bir yazıda ele almak mümkün olmadığı için, burada daha ziyâde tek bir konu üzerinde durmak istiyoruz: Bilhassa XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gittikçe artan bir şekilde ortaya çıkan pâyeler ve bu çıkışın arkasında yatan siyâsî, sosyal ve kültürel âmiller.