4034 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4034
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 338
- Osmanlı 273
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 139
- Türkler 137
- Anadolu 132
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 100
Rusya'nın Karadeniz'de Ticarete Başlaması ve Osmanlı İmparatorluğu (1700-1787)
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 353-394
Özet
Tam Metin
"Tarihen sâbittir ki, Boğazları kontrol altında tutan her devlet, sonunda Karadeniz üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmıştır. Gerçekten de Boğazların iki tarafındaki ana topraklara hükmeden devletler, Bizans ve Osmanlı devletleri örneklerinde olduğu gibi bunu başarmıştır" diyen H. İnalcık, Karadeniz'i hakimiyet altına almak için Boğazların ne derece önemli olduğuna işaret etmektedir. Fâtih'in İstanbul'u fethiyle (1453) Boğazları ve II. Bayezid devrinde Kili ve Akkirman'ın alınmasıyla (1484) bütün Karadeniz kıyılarını kontrolü altına alan Osmanlı Devleti, çok geçmeden bu denize geçişi yabancılar için imkânsız hâle getirdi. Böylece XVI. asrın sonlarında dış ticarete tamamen kapanan Karadeniz, siyasi, idari ve ticari bakımdan bir iç deniz haline geldi ve bu durumunu XVII. yüzyıl boyunca devam ettirdi.
16. 17. Yüzyıllarda Macaristan'ın Demografik Durumu
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 341-352
Özet
Tam Metin
Demografik durumuyla değişmelerini mütalaa etmek istediğim dönem uzun ve pek çok açıdan karışıktır. Bir taraftan, uzun olan bu dönemin kaynakları bazan son derece az, bazen ise çok çelişkilidir. Öte yandan, siyasi istikrardan mahrum olan bu karışık dönemde yerleşmelerin bir haylisi aynı zamanda bir değil, iki-üç devlet temsicisine ait olup, bunlardan bize birbirinden farklı etkinlikteki vergilendirmelerinin yazılı belgeleri kalmıştır. Yüzyıllar sonra, bizim hangi sorulara mümkün olduğu ölçüde kesin cevap almak isteyeceğimizi bilmiyorlardı elbet. Bu nedenle gerçeği bütünüyle ve ayrıntılarıyla yansıtabilme yolundaki arzudan vazgeçmemiz lâzım. Nüfusun rakamlarla nitelenebilecek göstergelerini ana hatlarıyla saptamakla, kimi konularda ise varsayımlarla yetinmemiz gerekecek.
Osmanlı Sosyal ve İktisâdî Tarihi Kaynaklarından Temettü Defterleri
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 395-412
Özet
Tam Metin
Tanzimat devrinde, önceleri değişik adlarla alınan vergilerin yerine tek bir verginin ikamesi için hane reislerinin gelirlerinin tespiti maksadıyla yapılan temettü sayımları XIX. yy. ortaları Osmanlı sosyal ve iktisadi tarihi için fevkalade kıymetli bilgiler ihtiva etmektedir. XV. Ve XVI. yy. için tahrir defterlerinden çıkarılan bilgilerden çok daha fazlasını bu defterlerde bulmak mümkündür. Hemen aynı tarihlerde İmparatorlukta nüfus sayımları da yapıldığından nüfusun tespiti bakımından nüfus defterleri derecesinde mühim değillerse de hüviyetleri itibariyle bu defterler, çok daha teferruatlı bilgi ihtiva ettiklerinden daha mükemmel sonuçlar çıkarmak kabil olmaktadır.
İngilizlerin Hicaz İsyanına Maddi Yardımları
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 429-446
Özet
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin Asya kıtasında yeralıp bünyesinde kesif bir Arap nüfusu barındıran, ayrıca coğrafi konumu itibarıyla da savaş açısından oldukça önemli bir durum arzetmekte olan Arabistan, Birinci Dünya Savaşı arifesinde duygu ve lisan açısından birlik içerisinde olmakla birlikte siyasi yönden sadece guruplara ayrılmakla kalmamış, fakat aynı zamanda birbirine muarız kabileler arasında mücadele alanı haline de gelmiştir. Arabistan aynı zamanda askerî açıdan küçümsenecek bir yapıda olmamakla birlikte müşterek bir Arap hareketini gerçekleştirecek lider ve önderden yoksun bulunmaktaydı.
Sultan II. Abdülhamid'e Düzenlenen Ermeni Suikasti ve Bu Sebeple Belçika ile Yaşanan Diplomatik Kriz
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 413-428
Özet
Tam Metin
Yüzyıllar boyunca Osmanlı idaresi altında yaşamış olan Ermeniler bu süre içinde toplumun bir parçasını oluşturmuşlar, çeşitli devlet görevlerinde bulunmuşlar, içlerinde birçoğu da ticaret, musiki, edebiyat, mimari vs. gibi alanlarda önemli işler başarmışlardır. Sosyal ve iktisadi hayatta kazanmış oldukları bu statü sayesinde Türklerle rahatça uyum sağlayarak en nüfuzlu reaya konumuna sahip olmuşlardır.
Mühimme Defteri 90, Hazırlayanlar: Nezihi Aykut, İdris Bostan, Feridun Emecen, Yusuf Halaçoğlu, Mehmet İpşirli, İsmet Miroğlu, Abdülkadir Özcan, İlhan Şahin. Redaksiyon ve Sadeleştirme: Mertol Tulum. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınlarından, İstanbul 1993, 440 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 497-498
Özet
Tam Metin
Osmanlı merkez teşkilatının en önemli kuruluşu olan Divan veya Divan-ı Hûmâyûn, siyasi, askeri ve mali işler hakkında karar verebilen, her türlü dava ve şikayetlerle meşgul olan devletin en üst dairesidir. Bu teşkilat Selçuklularda ve Anadolu beyliklerinde de bulunuyordu. Divanın gündeminde bulunan idari ve örfi işleri sadrıazam, arazi işlerini nişancı, şer'i ve hukuki işleri kazaskerler ve mali işleri defterdar görürdü. Divan-ı Hümayun Fatih Sultan Mehmed zamanında en mükemmel şekline kavuşmuştu. XVI. yüzyılda ihtiyaçlar üzerine bazı değişiklikler yapılarak klasik bir yapı kazanmıştı. Divan-ı Hümayun XVII. yüzyıldan itibaren devlet teşkilatındaki önemini yavaş yavaş yitirmeye başlamıştır. Bilhassa Köprülü Mehmed Paşa'nın sadaretinde Divân toplantıları ulufe tevziatı günleriyle elçi kabullerinde yapılmaya başlanmıştır. Bu da Köprülü'nün Divanda görüşülmesi gereken her türlü meseleyi bizzat inhisarına almış olmasından ileri geliyordu. Bu tarih Divan-ı Hümâyunun önemsiz hale gelmesinin başlangıcı olmuştur.
Bir Kült Kabı Üzerine Düşünceler I
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 226 · Sayfa: 593-600
Özet
Tam Metin
Önasya için önem taşıyan merkezlerden olan, Kültepe (Kaniş), Tell Mardik (Ebla) ve Cebail'de (Biblos) açığa çıkartılan buluntular arasında, bereketle ilgili olduğu tartışmasız, bir kült kabının üzerinde durmak istiyorum. Bu kap bir kadının belinden dizine / ayaklarına (belden aşağısına) kadar olan vücut parçası biçimindedir. Kültepe ve Tell Mardik örnekleri bu kabın sanat eserlerinde nasıl tasvir edildiğini gösterir.
Gendanken zu einem Kültgefaess
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 226 · Sayfa: 601-604
Özet
Tam Metin
Aus drei wichtigen Fundorten des Vorderen Orients, Kültepe (Kaniş), Tell Mardikh (Ebla) und Gebail (Byblos) kennen wir ein Kultgefaess, das wegen seiner ausserordentlichen Form besonderes Interesse erweckt. Darunter nimmt das Kültepe- Beispiel eine besondere Stellung ein, da man dort dieses Gefaess am besten erkennen kann.
Höyücek Excavations, 1991-1992
Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 479-490
Özet
Tam Metin
The third campaign of the Höyücek excavations took place between 23 July and 9 September, 1991; the fourth and final campaign between 6 August and 14 September, 1992. By the end of the 1992 season an area of more than 1100 m2 had been investigated, and because the stratigraphy and nature of the exposed cultures seemed clear, the project was then brought to an end.