4034 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Determinats of Turkish Foreign Policy, 1918-1945 : Historical Perspective

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 249-270
Significant socio-political and economic events in the lives of nations and groups occur within the framework of historical and geographical determinants at work, together with the systemic and subsystemic factors that impinge upon them. Often, the domestic linkage of foreign policy and the impact of foreign policy on domestic politics are too closely intertwined and, therefore, can not be sharply and clearly delineated. The geographic locations and the historical experiences of nations mold into forms, norms, and traditions, producing national cultures. Expansion of a culture or its collaboration with other cultures produce similar or synthetic patterns of life, frame of mind, and a general in the formation of events.

Dârulfünûn Tarihçesine Giriş (II) Üçüncü Teşebbüs : Dârulfünûn-ı Sultani

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 201-240
Tam Metin
Tanzimat döneminde medreseden farklı yeni eğitim müesseseleri kurma teşebbüsleri içerisinde "Dârulfünûn" kurma düşünceleri 1845 yılından itibaren ortaya çıkmıştır. Bu dönemde ilki 1863-65, ikincisi de 1870-1873 yılları arasında olmak üzere iki defa Dârulfünûn kurmaya teşebbüs edilmiş ancak her iki teşebbüs de, daha önceki araştırmalarımızda belirttiğimiz üzere başarısız olmuştur. Bu incelemede ise 1874 yılında Galatasaray Sultanîsi dahilinde kurulan ve üçüncü teşebbüs diyebileceğimiz Dârulfünûn-ı Sultanî ele alınmıştır.

Les Vues Des Musulmans Envers Des Chretiens

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 271-284
En Arabie, l'ordre social était mauvais avant la prophétie de Mahomed. L'ignorance avait été répandue; l'esclavege avait été accueillie comme un événement normal et les femmes avaient été manquées de leur droits. La Mecque était une ville sacrée depuis des anciennes périodes et que l'on comptait le centre commercial. La responsabilité de cette ville, fondée par le prophéte Abraham et son fils Ismael, d'aprés certaines vues, appartenait aux dirigeants de la tribu de Mahomed. Mahomed avait fait la connaissance de certaines moines chrétiens au moment où il voyageait vers la Syrie avec son oncle Ebu Talib pour la commerce.

Avrupa Politikasında Polonya

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 285-296
Osmanlı İmparatorluğunun Lehistan dediği bugünkü Polonya, Osmanlı Devleti'nin ve Türkiye'nin durumlarında olduğu gibi, Avrupa'nın gayet stratejik bir bölgesinde bulunması sebebile, Avrupa politikasında mücadele eden büyük kuvvetlerin, rekabet, mücadele ve toprak ihtiraslarının başlıca konusu olmuştur. Tarihî perspektif içinde, Polonya'nın, Avrupa'nın kuvvet dengesi ve politikası içindeki gelişmelerini anahtarları ile çizmeye çalışacağız.

II. Friedrich von Hohenstaufen'in İslam Dünyası ile İlişkileri ve Arapça Kroniklere Yansıması

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 447-480
Tam Metin
Kutsal Roma-Alman İmparatoru VI. Heinrich Norman krallığını fethederek Sicilya kralı da olunca, Hohenstaufen hanedanının elinde bulunan İmparatorluk, önde gelen bir Akdeniz gücü darak evrensel bir konuma erişmişti. İmparatorluğun ağırlık noktasını güneye kaydıran ve böylece Sicilya'nın İmparatorluğa katılması ihtimalini gündeme getiren İmparatorluk-Sicilya "personel birliği", tek bir güç tarafından çembere alınan Roma Kilisesini tehdit ediyordu. Heinrich'in, Sicilya kralının veraset hakkını İmparatorluk için de elde etme ve böylece Stauferlerin babadan oğula geçen, Akdeniz kıyılarına kadar uzanacak bir dünya egemenliği tasarıları, Tevcih Kavgasından beri birbirlerinin rakibi olan İmparatorluk ile Papalığın arasını daha da açmıştı. Ancak, VI. Heinrich'in ölümüyle (28.9.1197) Stauferlerin bu evrensel konumları çöktü, ve Kilise bu çatışmadan galip güç olarak sıyrıldı. Veresat hakkından dolayı Sicilya o zaman henüz üç yaşını doldurmamış olan Friedrich'e düştü. Onun yerine önce annesi, VI. Heinrich'in dul eşi ve Sicilyateyn'in ünlü Norman kralı II. Roger'nin kızı Constance, yönetimi ele aldı.

Assiriolog Prof. Dr. F.R. Kraus'ın Ardından

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 305-306
Prof. Dr. F.R. Kraus'ın 19 Ocak 1991 tarihinde 80 yaşında hayata gözlerini kapamış olduğunu, Sayın Prof. Klaas Veenhof'un gönderdiği mektubundan öğrendiğim zaman büyük bir bilim adamını, bir rehberi ve bir dostu kaybetmenin acısı içinde kaldım. Onunla 50 yıldanberi kopmayan bir dostluğumuz oldu. Osmanlı bir ifade ile yazılmış Türkçe mektuplarını okumak, bana büyük bir zevk verirdi. Onu, rahmetli ve sevgili arkadaşım Hatice Kızılay ile, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesini 1940 yılında bitirip İstanbul Arkeoloji Müzeleri Çiviyazılı Tabletler bölümüne atandığımız zaman tanıdım. O da, büyük Atamızın Nazi'lerin zulmundan kurtardığı bir uzman olarak 1937 yılındanberi müzede çalışıyordu. Biz fakültede birçok bilgi edinmiştik, fakat müzede nasıl çalışacağımızı bilmiyorduk. Bizi, başlamış olduğu Nippur kolleksiyonu üzerindeki çalışmalarına katarak, tabletlerin devirlerine, tarih ve konularına göre nasıl ayrılacağını, katalog ve envanterlerinin nasıl yapılacağını öğretti. Kendisi ile Eski Babil hukuki belgelerini yayına hazırlarken birçok bilgi edindik. Daha sonraki yayınlarımızda da onun yaptığı kataloglardan yararlandık.

Mısır'ın Alınmasından Sonra Nuruddin Mahmut'la Selahuddin Eyyûbî Arasında Ortaya Çıkan Soğukluğun Sebepleri

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 413-446
Tam Metin
Büyük Selçukluların, fazla uzun sürmeyen yükselme dönemlerinden sonra Ortadoğu'da genel manada İslamî bir güç birliğinin sağlanamaması, Batı Dünyası'na, beklenmekte olan arzuların gerçekleşmesi hususunda yeni bir ümit ışığı yakmıştı. Bu sebeple Avrupa Hıristiyanları, ellerine geçen bu fırsatı değerlendirmek istemişlerdi. Batılılar, bu maksatla, genellikle Papalık Makamı'nın öncülüğünde çeşitli milletlerden oluşan, sayıları yüz binleri bulan ve tarihte adına Haçlı Seferleri denilen savaşları başlatmışlardı. Söz konusu olan bu savaşlar, ya papa ve papazların aforozundan kurtulmak, ya bu makamları işgal edenlerin yanında saygınlık kazanmak, ya da genel anlamda Hırıstiyan Dünyası'nda siyasî bir üstünlük sağlamak gayesi ile, Ortaçağ Avrupası'nın kaderini ellerine geçirmiş bulunan imparator ve kralların katılmasıyla pek çok gayeler uğruna yapılmıştır.

Fâtih Vakfiyesine Göre XV. Yüzyıl Osmanlı Sosyal Yapısı

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 495-508
Tam Metin
İslâm-Türk kültür tarihinde sosyal hayâta dâir eserlerin varlığı üzerinde, az da olsa son yıllarda bazı çalışmalar yapılmaktadır. Yusuf Has Hâcib'in Kutadgubilig'i ile Dede Korkut hikâyeleri gibi en eski Türkçe eserler yanında, devirlerinin yaşayışları hakkında dağınık da olsa, bazı eserlerde, çeşitli vesika niteliği taşıyan belgelerde, tabakât kitaplarında, seyehatnâmelerde ve umumî eserlerde bilgiler bulmak mümkün olabilmektedir. Bunlar yanında, doğrudan âdâb ve ahlâk konularından bahseden eserleri, devirlerinin sosyal hayatlarına dâir bir çok çizgiyi ve özellikle ideal saydıkları toplum yaşayışına ulaşmak için dikkat edilecek kural ve prensipleri ihtiva edip, okuyucularını yönlendirdikleri için daha da dikkatle gözden geçirmek gerekir. Bu anlayışla benzeri eserler üzerinde durulursa, sonuçta, İslâm-Türk kültüründe sosyal hayatın tanınması imkânına kavuşulmuş olacağına inanıyoruz.

L. S. Stavrianos, The Balkans since 1453, Hold Rinehart and Winston, 3. baskı, New York 1961, 970 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 299-302
Eserinin basıldığı sıralarda Northwestern Üniversitesi'nde tarih profesörü olan L. S. Stavrianos'un ilk defa 1958'de yayınlanmış olan bu monografisi o dönemde Amerika'da büyük bir ün kazanmıştı. Piyasaya çıkması, Columbia Üniversitesi'nde research associate olarak çalıştığım yıllara rastlayan bu kitabı o zamanlar ancak şöylece karıştırmıştım. 1961 - 1962 ders yılında ise İndiana Üniversitesi'nde doktora öğrencilerine Asociate Professor sıfatıyla Osmanlı tarihi okuttuğum devrede ise adı geçen kitabı daha yakından incelemek fırsatını bulmuştum. Rum asıllı bir Amerikalı tarih profesörünün büyük bir tarafsızlıkla kaleme aldığı ve derin bir araştırma mahsûlü olan kitap, Osmanlı tarihi bakımından da birinci elden bilgileri ele aldığı cihetle üzerinde durulmağa değer kıymetli bir çalışma idi.

İBRAHİM HAKKI KONYALI, Âbideleri ve Kitâbeleriyle Beyşehir Târihi, Neşre hazırlayan : Prof. Dr. Ahmet Savran, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Yayını, Erzurum 1991, XXIII + 409 sayfa + 90 adet resim. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 303-304
İlim Dünyası, İbrahim Hakkı Konyalı'yı çıkarmış olduğu Hak Tolu, Tarih Dünyası, Tarih Hazinesi ve Örnek isimli dergileriyle çok yakından bilmektedir. Merhûm Konyalı'nın, 1967 yılında hazırlamış olduğu Âbideleri ve Kitâbeleriyle Beyşehir Târihi isimli eseri, şimdi, Atatürk Üniversitesi yayınları arasından çıkmış bulunmaktadır. Eser, aynı üniversitenin öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Savran tarafından neşre hazırlanmıştır. Kitap, Konyalı'nın kendisine has tasnifiyle okuyucuların hemen ilgisini çekmektedir.