4034 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4034
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 338
- Osmanlı 273
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 139
- Türkler 137
- Anadolu 132
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 100
The Main Features of the Seljuk, the Beylik and the Ottoman Bridges of the Turkish Anatolian Architecture From the XII th to the XVI th Centuries
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 481-494
Özet
Tam Metin
The period from the XII th to the XIV th centuries is generally accepted to the period of the Turkish settlement in Anatolia. In which ever field they appear, the artistic products of this era should be evaluated in the light of various factors such as the social necessities, the diverse religious and cultural influences, the existing artistic traditions and the artists responsible for the works themselves.
Uluslararası Akdeniz Etnoloji Tarihi Kongresi
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 609-618
Özet
Tam Metin
Portekiz seyahatim için vize almam gerektiğini öğrendiğimde her ne kadar üzüldü isem de elçilikte bu işlemin sadece üç dakika sürmesi beni rahatlatmış ve gideceğim ülkede pek güçlüklerle karşılaşmıyacağım kanaatini uyandırmıştı. Daha sonra kongreye katılmak üzere Lizbon havaalanında yeşil pasaport ile varan diğer Türk arkadaşın üç saat alıkonulması ve sonunda kendisinden özür dilenerek ülkeye girmesine izin verilmesi bu ülke ile olan münasebetlerimizin zayıf olduğu ve makamların gerekli işlemler hakkında aydınlatılmadıkları anlamına gelmektedir. Nitekim Lizbon'da ki "Instituto Mediterranico"nun (Departmento de Sociologia, Faculdade de Seiencias Sociais e Humanos, Universidade Nova de Lisboa, Av. de Berna 26-C, 1000 Lisboa-Portekiz) 4-8 Kasım 1991 tarihleri arasında hazırlamış olduğu Uluslararası Akdeniz Etnoloji Tarihi Kongresi'ne (Congres Mediterraneen d'ethnologie Historique) katıldığım sürece bize (diğer Türk arkadaşımı kastediyorum) yakınlık göstermeleri Portekizlilerin tarihte olduğu gibi Türkleri uzaktan tanıdıkları , yakın ilişkilerin kurulmadığı, ancak kurulursa bir çok açıdan faydalı olacağı intibaını bende uyandırdı.
Şakaik-i Nu'maniye ve Zeyilleri, neşre hazırlayan : Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, Çağrı Yayınları, İstanbul 1989. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 633-636
Özet
Tam Metin
Türk kültürünün âbide eserleri tekrar kazanılmış bulunuyor. Bilindiği gibi bu eserler battal boylarda ve o zamanın baskı teknolojisine göre lekeli ve silintili olarak basılmıştır (Matbaa-i Amire 1269). Bu gün yeni baskılar, normal boyda kusursuz bir fotokopi baskısı ve titiz indeksleri ile ilim âlemine kazandırılmıştır. Eserler ayrıca kâğıdı ve cildi ile de göz doldurmaktadır. Burada eserlerin indekslerine yer vermek gerekir. Bu kıymetli eserlerin basıldığı yıllarda indeks geleneğinin olmaması bir eksiklik olarak görülmüyordu. Çünki henüz indeksin önemi bilinmiyordu. Ancak bu devirde, indekse büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Artık ilmî eserler indekssiz ise eksik olarak telakki olunmaktadır. Elimizdeki eserlerdeki indekslerde yer adları, tarihî ıstılahlar, kitap ve müessese isimleri ile medreselere yer verilmiştir.
Yahudilerin Filistin'e Yerleştirilmeleriyle İlgili Olarak II. Abdülhamid'e 1879'da Sunulan Lâyiha
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 565-580
Özet
Tam Metin
Bilindiği gibi Yahudiler yüzyıllar boyunca sürgün hayatı yaşamış bir toplumdur. M. Ö. 586'da önce Babil'e sürülmüşlerdir. II. ve IV. asırlarda ise Romalılar ve Hıristiyanlar tarafından ikinci defa ülkelerinden kovulmuşlardır. Böylece, Yahudiler için "Diaspora" hayatı başlamış ve bunun neticesinde de Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarına dağılmışlardır. Ancak gittikleri pek çok yerde, özellikle Hıristiyan ülkelerinde daima ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüşler ve horlanmışlardır. İş bununla da kalmamış, 1290'da İngiltere'den, 1394'de Fransa'dan (kısmen), 1492'de İspanya'dan, 1496'da ise Portekiz'den tamamen kovulmuşlardır. Bu baskılar ve sürgünler sonunda pek çok Yahudi Doğu Avrupa'ya ve bilhassa Osmanlı İmparatorluğu'na sığınmıştır.
JAN SCHMIDT, Through the Legation Window, 1876-1926. İstanbul, Nederlands Historisch-Archeologisch Institut, 1992. 222 sayfa. 223-227 Bibliyografya, 229-250 Index. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 637-640
Özet
Tam Metin
Eser 4 bölümden meydana gelmektedir. Birinci Bölüm, Batı Anadolu'daki haydutluk ve eşkiyalık olaylarının bu bölgedeki Hollanda toplumu üzerindeki etkilerini, İkinci Bölüm, Ermeni meselesi ve Hollanda ilişkisini, Üçüncü Bölüm, "Pan-İslamizm" ve bunun özellikle Java Müslümanları üzerindeki etkilerini ve Osmanlı Devletinin bu konudaki ilgisini, ve Dördüncü Bölüm de, Hollanda savaş gemilerinin çeşitli tarihlerde Osmanlı limanlarına ziyaretlerini ve bu limanlardaki "kuvvet gösterileri"ni (showing the flag) ele almaktadır.
Tahrir Defterlerine Göre Vezirköprü Yöresinde İskan ve Nüfus (1485-1576)
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 509-538
Özet
Tam Metin
Ülkemizde olsun Türkiye dışında olsun "tahrir defterleri"ne dayalı araştırmalarda son yıllarda bâriz bir artış görülmekte ve bu sûretle pek çok yörenin demografik, sosyal ve ekonomik tarihi ile ilgili muazzam bir veri yığını ilgililerin dikkatine sunulmaktadır. Böylece, Osmanlı sosyo-ekonomik tarihine dâir görüşleri daha sağlam bir zeminde tartışmak ve irdelemek imkânı belirmektedir. Bu çalışmamızda, 15-16. asır tahrir defterlerinin yardımıyla, bugünkü Samsun ilimizin Vezirköprü ilçesinin 1485-1576 arasındaki demografik ve sosyal durumunu ortaya koymak sûretiyle bu alandaki araştırmalara, küçük de olsa bir katkı da bulunmaya çalışacağız.
Atatürk Türkiyesi ve Dünya
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 619-632
Özet
Tam Metin
Benim deyişimle, dünya tarihinin başlangıçtan zamanımıza doğru bir akışı vardır. Bu akış içinde bütün milletlerin, bu arada Türk milletinin tarihinin akışı da yer alır. Ancak dünya tarihinin akışı üzerinde en etkili olan Türk milletidir. Öyle ki, Türk milleti zaman zaman tarihin akışına yön vermiştir denebilir. Gerçekten, Türkler, burada açıklaması uzun sürecek olan -nüfus artışı, kıtlık, bir kavmin başka bir kavmi sürüp çıkarması v.s. gibi- sebeplerle, asıl vatanları Orta ve İç Asya'yı terk edip, o zamanın bilinen 3 kıtasına yayılmışlar, oralarda, yabancı soydan, yabancı din ve medeniyetden milletler üzerinde hâkimiyet kurmuşlardır ve sınırları içinde yaşayan bütün insanları refah ve mutluluk içinde yaşatmaktan ibaret olan Türk devlet anlayışını başarı ile uygulamışlardır.
Meskhetinsky Turks Under the Conditions of the Modern Etnhic Processes in the USSR
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 589-608
Özet
Tam Metin
The history of the USSR under the period of the Stalin regime today is connected first of all with the anti-lawful acts of mass repressions. Historians and politologists apply to these acts of lawlessness that brought about a guiltless condemnation and the destruction of millions of peoples. From the viewpoint of the ethnographic science a special attention should be given to the existing-in-those-years policy of compulsoy migration that resulted in the fact that entire peoples, ethnic and ethographic groups were moved by force off the historical places of their dwelling to other regions of the country.
Osmanlı-Yahudi İlişkilerine Genel Bir Bakış
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 539-564
Özet
Tam Metin
Bu araştırmada, Osmanlı Devletinde yaşamış olan Yahudilerin hukukî, dinî ve sosyal konumları hakkında çok kısa genel bilgi verildikten sonra, 19 yy. da Yahudileri ve Osmanlı Devletini ilgilendiren bazı önemli sorunlar, İngiliz, Amerikan ve Alman Arşiv belgelerinden birkaç örnekle ortaya konulmuştur.
Eski Mısır ve Orta İmparatorluk Devrinde Siyasi ve Dini Durum
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 220 · Sayfa: 699-730
Özet
Tam Metin
Mısır'da Eski İmparatorluk VI. Hanedan devri sonunda başlayan iç karışıklıklar, bir taraftan merkezi idarenin çöküşüne ve feodal bir yapının ortaya çıkmasına sebeb olmuş, diğer taraftan da Delta Bölgesi, karışıklıklardan yararlanan Asyalıların istilasına uğramıştır.. "Her yerde bedeviler Mısırlıların yerini alıyor… ülke bomboş... Vilayetler talan edilmiş... Delta'da hiç bir savunma yok... Aşağı Mısır kan ağlıyor... Aşağılık Asyalı Delta'nın atölyelerini işgal ediyordu". Siyasi hayat felce uğramış, biraz güç kazananlar kendilerini firavun ilan etmişlerdir. Hatta Maneton'a göre VII. Hanedan 70 firavundan oluşmuş ve ancak 70 gün idarede kalmıştır. Bunda biraz abartı olduğu sezilmekle beraber, siyasi hayatın oturmamış olduğunu da göstermektedir.