4034 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

EVLİYA ÇELEBİ BİBLİYOGRAFYASINA HAZIRLIK [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 206 · Sayfa: 381-400
Kültür tarihimiz, onyedinci yüzyıldaki coğrafyamız üzerinde çalışanlar için Evliya Çelebi Seyahatnamesi hemen daima ilk baş vurulan ve vaz geçilemez bir bilgi kaynağı olmuştur. Nitekim bazı çalışmalarımda yararlanma ihtiyacını duyarak ben de Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin basma ve gerektikçe yazma nüshalarına müracaat ettim. Evliya Çelebi ve eseriyle ilgili olarak tesbit edebildiğim kitap ve makale künyelerinin toplanmasıyla bir küçük bibliyografik birikim meydana gelmişti. Sonradan Index Islamicus'tan tarayıp çıkardığım künyelerle Prof. M. Cavid Baysun'un İslâm Ansiklopedisi'ndeki "Evliya Çelebi" maddesinin bibliyografyası karıştırılarak Evliya Çelebi Bibliyografyasına bir ön hazırlık olarak bu küçük birikim ilgililerin istifadesine sunulmuştur. Ancak pek çok eksikleri bulunduğunu tahmin ettiğim bu bibliyografik deneme, hiç bir zaman sistematik bir taramanın sonucu olarak kabul olunmamalıdır.

Köşk Höyük'te Bulunan Kabartma İnsan ve Hayvan Figürleriyle Bezeli Vazolar

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 206 · Sayfa: 361-374
Tam Metin
Niğde ili Bahçeli kasabasında yer alan Köşk Höyük, il merkezinin 17 km. güneyindedir. 1981 yılında kazılara başlanılan Höyük'te, üç yapı katı saptanmıştır. Bu katlar arasında, mimari, seramik ve diğer buluntular bakımından büyük bir değişiklik görülmemektedir. Açığa çıkarılan yapıların duvarları taş temel üzerine kerpiç olarak yükselmektedir. sert iyi sıvalı tabanlar üzerinde in situ olarak, fırın tabanları, ocaklar, tandırlar, öğütme taşları, erzak küpleri, kap kacak ve başta obsidiyenden olmak üzere çakmaktaşı, taş, kemikten alet ve silahlar gün ışığına çıkarılmıştır. Madeni bir buluntuya rastlanmamıştır.

Les Signes homophones existent-ils vèritablement dans l'Ecriture "hittite hièroglyphique"?

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 487-496
L'article de J.D. HAWKINS, A. MORPURGO-DAVIES et G. NEUMANN publie en 1974 (cf [4] de la bibliographie in fine) a mis en evidence la necessite d'un profond re-examen du dechiffrement de l'ecriture hittite hieroglyphique. Comme le soulignent en particulier les auteurs de cet article, "it is apparent that the process of decipherment cannot yet be considered as completed... Often there is no agreement about the vocalic value of the consonantal signs; is it possible to attribute to some signs a double or even triple vocalization or should we assume that normally each sign has only one vocalization?... All to often it remains unclear whether the uneveness depends on a lack of systematic organization in the script itself or on the inadequacy of the modern decipherment..".

Aiolya'da Kyme Antik Kentinde Yapılan Yeni Kazılar

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 505-524
Tam Metin
Antik Kyme kentinin kalıntıları, doğudan batıya doğru uzanan ve Kuzey ve Güney tepe olarak adlandırılan birbirine paralel iki tepe ile bunların arasında denize açılan küçük bir düzlükte bulunmaktadır. Kentin kuzeydeki yerleşme sınırını Xanthos çayı, güneydeki yerleşme sınırını ise buradaki tepenin güneyindeki küçük bir ırmak oluşturmaktadır. Kyme antik kentinin bu yerleşme alanının dışında, kuzey ve güneyde kentin nekropolleri yer almaktadır. Bunlardan birincisi, Xanthos'un kuzeyindeki tepenin güney eteklerinde bulunmaktadır. İkinci nekropol ise güneydeki tepenin güneyinde, Yeni Foça yolunun sağındaki yamaçlarda yer almaktadır ve bugün Ege Gübre Fabrikasının arazisi içinde kalmıştır.

Neue Ausgrabungen im Aeolischen Kyme

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 525-544
Tam Metin
Das Gelände des antiken Kyme und seines Hafens wird von zwei parallelen, von Ost nach West sich erstreckenden Hügeln geprägt. Auf diesen beiden Hügeln und in der von ihnen eingeschlossenen, zur See hin geöffneten Ebene liegen die Ruinen der Stadt. Nördlich des Nordhügels bilden der Bach Xanthos, südlich des Südhügels ein kleines zum Meer hin flieẞendes Rinnsal die Grenze des Siedlungsgebietes. Auẞerhalb davon liegen im Norden wie Süden die Nekropolen der Stadt, die eine am Südhang des Hügels nördlich vom Xanthos, die zweite im Süden des Südhügels auf dem Gelände der Ege-Gübre-Fabrikası.

Köşk Höyük Figürin ve Heykelcikleri

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 497-504
Tam Metin
Bilindiği gibi Köşk Höyük Niğde il merkezinin 17 km. güneyinde, Bahçeli kasabasının hemen kuzey sınırında yer almaktadır. Ova düzeyine göre 15 m. yüksekliği bulunan Höyük, 80 m. çapındadır. Höyüğün güney eteğinde, Höyük'ten çıkan gür bir pınarla beslenen Roma çağına ait olimpik bir havuz bulunmaktadır. Bol sulu bereketli topraklarla çevrili Höyük, insanların yerleşmesini sağlıyacak tüm koşullara sahiptir.

Neue Inschriften aus Kyme

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 545-548
Tam Metin
Seit der Publikation des Korpus der Inschriften von Kyme im Jahr 1976 hat sich die Zahl der Neufunde aus dieser Stadt erfreulich vermehrt.

Evliya Çelebi ve Seyahatnâmesi

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 709-734
17. yüzyılın büyük gezgini ve nesir ustası Evliya Çelebi'nin ve 10 ciltlik Seyahatname'sinin adına ne yaşadığı çağda ne de daha sonra, Tanzimat'a kadar, Türk kaynaklarında rastlanmaz. Evliya'nın yaşam öyküsü ancak eserinin türlü yerlerindeki veriler birleştirilerek ortaya konmuştur. Sarayın kuyumcubaşısının oğlu olan Evliya 1640 ile 1675 yılları arasında İmparatorluğun her yanını ve komşu ülkeleri dolaşmış, gördüklerini ve işittiklerini çekici bir üslûpla anlatmıştır. XVII. yüzyılın çok değerli bir belgesi olan Seyahatname'yi tarihçi Joseph von Hammer geçen yüzyılın başında bilim dünyasına tanıtmış, ondan sonra Türk ve yabancı pek çok bilgin Evliya Çelebi araştırmalarına katkıda bulunmuşlardır. Son on yıl içinde bu araştırmalar büyük bir ilerleme kaydetmiştir. R.F. Kreutel ve Pierre A.MacKay Seyahatnâme yazmalarının en güvenilir nüshasını saptamışlardır. S simgesi ile gösterilen bu nüsha Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü'ndedir. Kreutel'e göre S nüshası Evliya Çelebi'nin elyazısı ile yazılmış esas nüshadır. MacKay'a göre Evliya bu nüshayı kendi yazmamış, bir yazıcıya dikte ettirmiştir. Makalede bu iki bilginin fikirleri tartışılmış ve söz konusu S nüshasının Evliya'nın el yazısı olamayacağı gibi son kopya da olmadığı, belki Evliya'nın asıl nüshayı hazırlamak için yazdırdığı son müsvedde olduğu sonucuna varılmıştır.

Büveyhiler Devrinde Türk Kumandanları I Sebüktekin

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 607-636
Tam Metin
İslam tarihinin ilk dönemlerinde Arap yarımadasının dışına taşan fetih harekâtının önemli bir kısmı İran'da Sasani İmparatorluğu'na karşı başlayıp Türklerin Anayurdu Orta-Asya içlerine doğru yayılmıştı. Hemen hemen Hulefây-ı Râşidîn devrinden beri İslam, Türk dünyası topraklarına ulaşmış ve Türklerin İslam ile temasa geçmelerini sağlamıştır. Emeviler devrinde Buhara ve çevresinin fethiyle İslam ordularına bir miktar asker sağlanmış, İslam dünyasındaki iktidar mücadelesinde, Türklerden bir hayli istifade edilmiştir. Bu tarihlerde Muaviye'ye karşı hala devam etmekte olan muhalefetin bastırılmasında bu askerlerin etkisi olmuştu. Bu durum Abbasiler'de daha büyük boyutlara vardı ve iktidar mücadelelerinde Türk unsurunu yanına alan taraf hep galip geldi.

Adana Bölge Müzesinde Sergilenmekte Olan Cam Eserler

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 595-606
Tam Metin
11 Nisan 1980 ile 1 Mayıs 1980 tarihleri arasında Adana Bölge Müzesinde sergilenmekte olan antik cam vazolar üzerinde çalışma olanağı buldum. Daha önce, 1979 yazında çizimlerini yaptığım yüz kadar vazoyu ayırdıktan sonra, geriye kalan tüm cam vazoların çizim ve tanımlarını tamamladım. Sadece reticella-camdan bir kase ile, eski Yunan ve Hellenistik döneme ait iç-kalıp tekniğinde yapılmış on altı eseri bu çalışmanın dışında bıraktım. Bütün eserler için, envanter ve satın alma numaraları (iç-kalıp tekniğinde yapılmış vazolar da dahil olmak üzere) olabildiğince belirlenmeye çalışılmıştır. Bundan başka, çok sayıda cam boncuk, bilezik ya da diğer cam nesneler bu çalışma kapsamına alınmamıştır.