4034 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4034
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 338
- Osmanlı 273
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 139
- Türkler 137
- Anadolu 132
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 100
KANUNİ SÜLEYMAN IN EINEM BERICHT DES STEPHAN GERLACH [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 967-968
Özet
Im Jahre 1674 gab Samuel Gerlach einen interessanten Reisebericht seines Grossvaters Stephan Gerlach über das Osmanische Reich heraus: "Stephan Gerlachs des Aeltern Tage-Buch der...zwischen dem Ottomannischen und Römischen Käyserthum...Glücklichst-vollbrachter Gesandtschafft...", vgl. das beigegebene Faksimile. Stephan Gerlachs Tagebuch umfasst die Jahre 1573-1578. Er hat also Süleyman den Grossen (1520-1566) nicht persönlich kennen gelernt, steht dessen Zeit aber doch nicht gar zu fern. Es mag also interessant sein, sein Urteil über den türkischen Herrscher zu lesen, auch wenn dieses nur Anekdotisches widerspiegeln sollte.
Some Social and Economic Aspects of Turco-Egyptian Rule in the Sudan
Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 769-796
Özet
Tam Metin
Between 1821 and 1885 most of the area constituting the present Sudan came under Turko-Egyptian rule. The annexation of the Sudan to Egypt was undertaken in 1820-1 by Muhammad 'Ali, the Ottoman Wali of Egypt, and was completed under his grandson, the Khedive Isma'il, who extended this rule to the Great Lakes in the south and to Bahr al-Ghazal and Darfur in the west. In the history of the Sudan, this period became known as the (first) Turkiyya. The term Turkiyya is not really arbitrary since Egypt was itself an Ottoman province, ruled by an Ottoman (Albanian) dynasty. Moreover, most of the high officials and army officers serving in the Sudan were of Ottoman rather than Egyptian origin.
XIX. Yüzyılda Harput'ta Fiyatlar
Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 797-828
Özet
Tam Metin
XIX. yüzyıl Türkiye tarihi üzerinde yapılan araştırmaların daha çok siyasi tarih ve ıslahat hareketleri alanında yoğunluk kazandığı, iktisadi ve sosyal tarihe ait araştırmaların azlığı dikkati çekmektedir. Hele iktisadi hayatın önemli bir öğesi olan fiyat hareketlerine ait çalışmaların yokluğu daha da ilginçtir ve bir eksiklik olarak görülmektedir. Bu cümleden olarak, halen yürütmekte olduğumuz Anadolu Fiyat Tarihi projesi çerçevesinde, XIX. yüzyılda Harput'ta fiyatlar incelenmeye çalışılmıştır.
Büyük Kaybımız Doç Dr. Erol Atalay
Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 969-974
Özet
Arkeoloji bilim dünyası, 1988 yılının eylül ayında büyük bir kayıp verdi. Heykel sanatı, Ephesos ve mağaralar üzerine çalışmaları ile tanınan Doç. Dr. Erol Atalay, yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak Bonn'da yaşama gözlerini zamansız kapadı. Bu olayı tüm arkeoloji dünyası büyük bir üzüntüyle yaşadı.
Mir'âtü'z-Zaman Fî Tarihi'l-Âyan (Kayıp Uyûnü't-Tevârîh'ten Naklen Selçuklularla İlgili Bölümler) Sibt İbnü'i Cevzî
Belgeler · 1989, Cilt XIV, Sayı 18 ((1989-1992)) · Sayfa: 1-260XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında İzmir'deki İngiliz Tüccarına Dair Ticârî Problemlerle İlgili Belgeler
Belgeler · 1989, Cilt XIV, Sayı 18 ((1989-1992)) · Sayfa: 261-319Livadya Sefâretleri ve Sefâretnâmeleri
Belgeler · 1989, Cilt XIV, Sayı 18 ((1989-1992)) · Sayfa: 321-357Urfa Haçlı Kontluğu Tarihine Bir Bakış (1098-1146)
Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 206 · Sayfa: 167-174 · DOI: 10.37879/belleten.1989.167
Özet
Tam Metin
Şanlıurfa'nın kaderinde, XI. yüzyıl sonunda başlayan haçlı seferleri önemli bir rol oynadı ve aynı yüzyılın ikinci yarısında başlamış olan bölgenin Türkleşmesi olayını, kısa bir zaman için durdurmuş görünmesine rağmen, gerçekte hızlandırdı. XI. yüzyıl ortalarında Anadolu sınırlarına ulaşmış bulunan Türk akınları karşısında ermeniler, topraklarını Bizans İmparatorluğuna satarak ülkenin içlerine çekilmiş, bu arada Güney-Doğu Anadolu bölgesine de girmişlerdi. 1071 Malazgirt zaferi Anadolu'yu Türklere açtı. Türkler kısa zamanda Marmara kıyılarına kadar yayıldılar. Bu sırada, Bizans'ın zayıf durumundan faydalanan ermeniler küçük küçük beylikler kurmak suretiyle bağımsızlıklarını sağlamaya çalışıyorlardı. Ancak Türklerin bölgeye gelişiyle üstünlük ve hâkimiyet iddialarını yavaş yavaş ve çoğu zaman da barışçı yollarla Türklere kaptırmaya başlamışlardı. Hâkimiyetin el değiştirmesi ile bölgedeki etnik yapı değişmiş sayılmazdı. Çünkü Türkler, hâkimiyetleri altındaki yabancı toplumlara karşı her zaman anlayış ve hoşgörü ile bakmışlardı. Bu defa da durum aynı idi. Haçlıların gelişine kadar bölgenin hıristiyan ahalisi Türklerle birlikte yaşamlarını sürdürmüşlerdi. Haçlıların gelişi bu düzeni bozdu. Şimdi Türk veya Bizans hâkimiyetinden haçlıların yardımı ile kurtulup bağımsızlıklarını sağlayabilirlerdi. Bu düşüncenin ışığında, haçlıları pek büyük bir sevinçle karşılamaları çok tabiiydi. Onları kurtarıcıları olarak görmüşlerdi. Fakat, ne büyük ölçüde yanıldıklarını kısa zamanda anlayacaklardı. Haçlıların niyeti, kendi mezheplerine aykırı inançta olan doğu hıristiyanlarını kurtarmaktan çok, kendi hâkimiyetlerini sağlamaktı. Olayların akışı bunu kısa zamanda gösterdi.
Klazomenai İskeletlerinin Paleoantropolojik Açıdan Değerlendirilmesi
Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 565-582 · DOI: 10.37879/belleten.1989.565
Özet
Tam Metin
Klazomenai İzmir'in Urla ilçesi sınırları içinde yeralan bir kazı merkezidir. Bu alanda, 1979 yılından beri yürütülen kazılar, antik kentte M.Ö. 7. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar olan döneme ait üç farklı nekropol ve tümülüsün varlığını ortaya koymuştur. Çeşitli ölü gömme türleri bulunmakla birlikte, pişmiş toprak latihlerin çoğunlukta olduğu gözlenmektedir.