4034 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Sultan II. Mahmut Döneminde Rütbe Alameti Boyun Nişanları

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 537-544 · DOI: 10.37879/belleten.1983.537
Tam Metin
Sultan II. Mahmut döneminin özelliği: Sayın Ordinaryüs Profesör Enver Ziya Karal'ın anlattığına göre 28 Temmuz 1808 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu hükümdarlık makamına gelen Sultan II. Mahmut iç ve dış düzen olarak çok zor koşullarla karşılaşmıştı: Devlet 1768 yılındanberi yaptığı bütün savaşları kaybetmiş; düşmanlarına büyük topraklarını bırakmış; hükûmet işlerine karışmalarını şiddetlendirmiş olan yeniçerilerin ayaklanmalarını bastırmak güçleşmişti. Sultan III. Selim sonra da Sadrazam (Başbakan) Alemdar Mustafa Paşa'nın öldürülmeleri, dönemin en feci olayları arasındaydı.

ALDO GALLOTTA, "Diplomi turchi dell' Archivio di Stato di Firenze. Lettere da Algeri ai Granduchi di Toscana (XVII secolo)" [Floransa Devlet Arşivindeki türkçe belgeler. XVII. yüzyılda Cezayir'den Toskana Büyük Dukalarına yollanan mektuplar], Studi Magrebini XI (1979) S. 167-205, ek 6 sayfada XII belgenin faksimile yayını. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 605-606
Tam Metin
Tanınmış doğubilim araştırma merkezlerinden birisi olan Napoli Şarkiyat Üniversitesi (Istituto Universitario Orientale) öğretim üyelerinden, genç neslin çalışkan türkologlarından A. Gallotta kendisini yetiştiren muteveffa prof. A. Bombaci'nın eksik bıraktığı konulardan bir tanesini tamamlayarak, Floransa arşivinde bulunan ve tarihimizin az değinilen konularından birini içeren 13 aded belgeyi araştırıcılara sunmuş bulunuyor.

ALESSIO BOMBACI - STANFORD J. SHAW, L'Impero Ottomano, Torino 1981, XVI-643 Sayfa. Metindışı 35 siyah - beyaz ve renkli tablo bulunmaktadır. Torino'daki U.T.E.T (Unione Tipografico - Editrice Torinese) yayınevinin "Nuova Storia Universale dei Popoli e delle Civiltà" adlı dizinin 6. cildinin 2. kısmıdır. Ederi 45.000 İtalyan lirası (liret) dir. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 599-604
Tam Metin
İtalya'nın kuzey taraflarındaki büyük sanayi şehirlerinden birisi olan Torino'daki U.T.E.T yayınevi, yayınlamakta olduğu yeni büyük bir dünya tarihi serisi [tam adı ile : Yeni Ülkeler ve Medeniyetler Genel Tarihi] içinde bir de Osmanlı Tarihi yayınlamakla, yıllardan beri bu ülkede mevcut bir boşluğu doldurmuştur. Yüzyıllardan beri Anadolu yarımadası ve dolayısı ile Türk tarihi ile çok yakın ilişkileri bulunan İtalya yarımadasının şehirlerindeki kitaplık ve belgelikleri tarihimiz bakımından çok çeşitli malzeme içermektedir.

1484 Osmanlı Seferi Hazırlıkları ve Kronolojisi

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 587-598 · DOI: 10.37879/belleten.1983.587
Tam Metin
Bayezid II.'in 1484'te Boğdan'a karşı yaptığı sefer, derin bir araştırma konusu olmamıştır. Osmanlı askeri hazırlıkları hakkındaki açık kayıtlar, N. İorga'da olduğu gibi I. Ursu'da da eksiktir. Seferin kronolojisi pek az bilinmektedir ve I. Ursu'nun verdiği tarihlerin büyük bir kısmı yanlıştır. Yazar; Tursun Bey, Neşrî ve Sa'd-ed-Din'in kroniklerini tanımakla birlikte, bu üç kaynağın verdiği kronolojik bilgileri yanlış bir şekilde yorumlamaktadır.

La Turquie et l'Independance de la Pologne au XIXe Siècle

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 545-562 · DOI: 10.37879/belleten.1983.545
Tam Metin
Les rapports reciproques entre nations sont determines le plus souvent par des facteurs geopolitiques: des interets et des dangers communs, des amis et des ennemis communs. Ce sont la des facteurs assez durables; l'histoire des guerres et de la diplomatie permet de relever au cours des siecles des systemes de rapports constants entre pays donnes: rivalites ou antagonismes permanents, ou au contraire tendance propice aux alliances.

Yeni Osmanlılar

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 563-582 · DOI: 10.37879/belleten.1983.563
Tam Metin
"Yeni Osmanlılar" deyimi Ziya Paşa, Namık Kemal ve Ali Suavi gibi Tanzimat ve Birinci Meşrutiyet devrinde, özellikle 1865-1876 yılları arasında yazar ve fikir adamı olarak sivrilen şahısların meydana getirdiği topluluk için kullanılmıştır.

RİFAT ÖNSOY: Türk-Alman İktisadî Münasebetleri (1871-1914), Enderun Yayınları : 11, İstanbul 1982, IV-141-Is. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 607-610
Tam Metin
Türk iktisat tarihi ile ilgili araştırmalar, ilim hayatımızda gün geçtikçe önem kazanırken bu konudaki ilmî yayınlar seyrek de olsa yapılmaktadır. Bu yayınlardan biri de Rifat Önsoy'un Türk-Alman İktisadî Münasebetleri (1871-1914) adlı eseridir. Sözkonusu kitap, adından da anlaşılacağı üzere Türk iktisat tarihine ve aynı zamanda Türk diplomasi tarihine önemli katkılarda bulunan ve yeni boyutlar kazandıran bir incelemedir.

Türk Tarih Kurumu Olağan Genel Kurul Toplantısı Tutanak Özeti

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 661-665
Tam Metin
Türk Tarih Kurumu'nun yıllık olağan Genel Kurul toplantısı Kurum Tüzüğünün 11. maddesi gereğince 15 Nisan 1983 Cuma günü saat 10'da Kurum merkezinde yapıldı. Kurum üyeleri saat 9'da Kurucuları Ulu Önder ATATÜRK'ün Anıtkabrini ziyaret ederek saygı duruşunda bulundular. Başkan Ord. Prof. Dr. Sedat Alp Anıtkabir'e bir çelenk koydu ve şeref defterini imzaladı. Kurum merkezine dönen üyeler Genel Kurul toplantısına katıldılar. Yapılan yoklamada 25 üyenin hazır bulunduğu ve çoğunluğun olduğu anlaşıldı. Başkan Ord. Prof. Dr. Sedat Alp, bu yıl kaybettiğimiz iki değerli üyemiz Bayan Fakihe Öymen ve Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu'nun anısına üyeleri saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşu yapıldı.

Ortaçağları Araştıran Türk Tarihçilerinin Yeni Eserleri

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 87-94 · DOI: 10.37879/belleten.1983.87
Tam Metin
Türk Tarih Kurumu'nun 8. kongresi (Ekim 1976) memlekette en eski bu meşhur bilimsel teşkilatın elli yıllık faaliyetini sonuçladı . Kemal Atatürk tarafından kurulan ve kendisinin önerdiği programa dayanarak çalışmalarına başlayan Kurum Türkiye'de tarih biliminin gelişiminde büyük rol oynamıştır ve kendi üyelerinin eserleriyle dünya şarkiyatına önemli katkıda bulunmuştur. Kurum'un bilimsel faaliyeti üstüne Genel' Müdür Uluğ iğdemir'in yayımladığı hesap raporu Türk halkları ve tüm doğu halklarının tarihi üstüne birçok sorunlar, kaynaklar ve belgelerin yayımlanması, kitaplıkların ve arşivlerin işi, Kurum'un uluslararası ilişkileri üstüne monografi araştırmalar hakkında bilgi vermektedir. İlginç şurasıdır ki, yabancı bilginlerin Türkçeye çevrilen eserleri listesinde (topyekûn 1-43) 47 eser Sovyet bilginlerine ilişkindir. Bartold'un hemen hemen tüm eserleri, Yakubofski, Gordlefski, Kraçkofski, Okladnikof, Bernştam, Denike, Gryaznof, Melioranski, Kiselyof ve başkalarının birçok eserleri çevrilmiştir. Doğu memleketlerinin Ortaçağ tarihi sorunları Türk tarihçilerinin eserlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Maalesef, bu eserler Sovyet tarihçilerine hemen hiç malum değildir, bunun içindir ki, bunlardan bazıları üzerinde mufassalan durmak gerektir. Ortaçağları araştıran Türk tarihçilerinin araştırma faaliyeti genellikle iki yönde sürdürülmektedir. Ortaçağ yazılı kaynakların çevrilmesi yönünde (Arap, Fars, Ermeni, Suriye ve Moğol dillerinden) ve metin ve kaynaklar faksimillerinin basılması yönünde (Arap, Fars ve Eski Türk). Genel Türk problemlerine, hilafete, Selçuklulara, Osmanlılara, her türlü Türk hanedanı veya devletlerine, keza şimdi Türkiye Cumhuriyeti terkibinde veya sınırlannda bulunan topraklarda vuku bulan hareketlere münasebeti olan kaynaklar araştırmalara alınmıştır.

Ortaçağ'da Türk Hükümdarları Tarafından Batılılara Ahidnamelerle Verilen İmtiyazlara Genel Bir Bakış

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 95-104 · DOI: 10.37879/belleten.1983.95
Tam Metin
Anadolu Selçuklu Devleti Hükümdarları tarafından ilk defa XIII. yüzyılda Hıristiyan Devletlere ahidnâmeler verilmeye başlanmıştır. Ahidnâmeler (kapitülasyonlar), bugünkü antlaşmalardan farklı olarak, yabancılara imtiyaz tanıyan belgelerdir. Ahidnâmeler, diğer Müslüman Devletlerde olduğu gibi Türkler tarafından da Fıkıh'a göre düzenlenmiştir. İslâm Hukukuna göre, dünyadaki ülkeler ikiye ayrılmaktadır: Birincisi; daru'l-harb yani İslâm egemenliğinde olmayan ülkeler. İkincisi; daru'l-islâm, İslam egemenliği altında bulunan ülkelerdir. Darü'l-harp de bulunan Müslüman olmayanlar "harbî" yani savaş durumunda sayılı rlardı. Müslüman olmayanları n kanun himayesine alınmaları ve ahidnâme elde etmeleri için "amân" istemeleri gerekiyordu. Âmân dileyerek İslâm ülkesine giren yabancıların canları ve malları hukuken kanun himayesine alınmakta ve kendilerine de "müste'min" adı verilmekteydi. İslâm hükümdarları tarafından ahidnâmeler, tek taraflı ve şahısları adına verilmekte ve sadece saltanatları boyunca geçerli olduğundan, halefleri tarafından da yenilenmeleri gerekmekteydi. Batılı Devletler ile Müslümanlar arasındaki ticaret, özellikle XI. yüzyılın sonunda başlayan Haçlı seferleri nedeniyle gelişmiştir. Eski çağlardan beri önemli ticaret yolları üzerinde bulunan Anadolu'nun, Türkiye Selçuklu Sultanları tarafından güvenliğinin sağlanmasıyla da, bu ticarette oynamış olduğu rol daha da artmıştır. Anadolu Selçuklu Sultanları Antalya (1207) ve Sinop (1214) gibi önemli limanların fethinden sonra, deniz aşırı ülkelerle ticari ilişkilerini geliştirmeye ve Hıristiyanlara ahidnâmeler vermeye başlamışlardır. Ahidnâmeler verilmesinde başlıca amaç, uluslararası ticareti teşvik etmek ve siyasal dostluklar sağlamak olmuştur