4009 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

P. G. BULGAKOV : Jizn'i trudı Beruni (Beyrunî'nin Yaşamı ve Yapıtları) Taşkent 1972 İzd-vo "Fan". 428 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 175 · Sayfa: 577-579
Tam Metin
Harezm'li büyük Türk bilgini Ebu Reyhan Beyrunî'yi (973-1048) doğumunun 1000. yılında anmak amacıyla Türkiye'de olduğu gibi, Sovyetler Birliği'nde de bilimsel faaliyetler düzenlenmiştir. Beyrunî'nin doğıımunun 1000. yılı münasebetiyle çıkarılan, ancak Kurumumuz kitaplığına son zamanlarda gelen bu kitapta, elde bulunan tüm ana kaynakların incelemesine, Beyrunî'nin yapıtlarına dayalı olarak, yaratıcılık sürecinin periyodlara ayrılışına ve bunların tanımlamasına, ayrıca başlıca yapıtlarının incelemesine yer verilmektedir. Yazarın belirttiğine göre, son zamanlarda ortaya çıkarılan kaynakların ışığı altında, Beyrunî'nin biyografisi, önceki incelemelere kıyasla çok daha geniş kapsamlı olarak incelenmektedir. Kitapta, Beyrunî'nin, devrin Orta Asya'lı bilginleriyle olan bilimsel ilişkilerine özel bir yer ayrılmıştır.

S. G. KLYAŞTORNIY : Naskal'nıe runiçeskie nadpisi Mongolii (Moğolistan'da Kayalar Üzerine Yazılmış Rünik Yazılar) "Tyurkologiçeskiy sbornik, 1975" 1978 İzd-vo "Nauka" ss. 151-158. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 175 · Sayfa: 581-582
Tam Metin
Yazar, kayalar üzerine yazılmış çok sayıda rünik yazının, 1968-69 ve 1974-75 yıllarında yapılan açınsama sırasında tarafından ortaya çıkarıldığını ya da yenibaştan incelendiğini belirtmektedir. Kayalara oyulmuş bu tür rünik epigrafiye, Doğu Moğolistan bozkırları dışında, Moğolistan'ın her yerinde rastlanmaktadır. Bu yazıda, Tes ırmağında, Gurvaljin-ula, Hangıtat-hat ve Hentey'de bulunan kayalar üzerindeki rünik yazılar incelenmektedir.

N. A. BASKAKOV: Osnovnıe vehi razvitiya sovetskogo uygurovedeniya (Sovyet Uygur Biliminin Gelişmesinde Başlıca Aşamalar) "Sovetskaya Tyurkologiya" Dergisi, No: 4 (1979), ss. 3-9. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 175 · Sayfa: 580-581
Tam Metin
Bu yazıda, Uygur halkının dili, yazını, folklorü, tarihi ve etnografyası üzerine Sovyetler Birliği'nde yapılan çalışmalar anlatılmaktadır. Türkoloji dallarından olan Sovyet Uygur biliminin gelişmesinde çok önemli rol oynayan S. E. Malov, elliyi aşkın yapıtında Uygur dili ve lehçeleri, yazını, folklorü, tarihi, kültürü ve etnografyasını incelemiştir.

İ. İ. MEŞÇANiNOV: Annotirovannıy slovar' Urartskogo (Bianskogo) yazıka (Urartu Dilinin Açıklamalı Sözlüğü) Leningrad 1978 İzd-vo "Nauka". 388 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 175 · Sayfa: 585-586
Tam Metin
B. B. Piotrovskiy, Giriş bölümünde Sovyetler Birliği'nde Urartular hakkında yapılan inceleme ve araştırmaların tarihçesini vermektedir. Urartu yazıtlarının incelenmesinde N. Ya. Marr'ın büyük katkısı olmuştur. Daha sonra İ. İ. Meşçaninov, Urartu yazılı anıtlarını , Van ve Kafkasötesi'ndeki kazı buluntularına dayalı olarak incelemiştir. Bakü Üniversitesi'nde okuttuğu derslerden oluşan ve Urartu tarihi üzerine ilk monografisi olan "Haldovedenie" (Haldi Bilimi) başlıklı kitabı 1927'de Bakü'de yayımladı. Piotrovskiy, Sovyet Urartu biliminin, gerçekte, bu kitapla başladığını belirtmektedir. Daha sonra Urartu dili üstüne yaptığı çalışmaların sonuçlarını "Yazık Vanskoy klinopisi" (Van Çivi Yazısının Dili) (1935) başlıklı yapıtında yayımladı. Yazar, Sovyetler Birliği'nde Urartu dili üstüne yapılan incelemelerin sayısının giderek arttığını kaydetmektedir. 1939'da G. V. Tsereteli'nin "Urartskie pamyatniki Muzeya Gruzii" (Gürcistan Müzesindeki Urartu Anıtları), 1953-54 yıllarında ise, G. A. Melikişvili'nin "Urartskie klinoobraznıe nadpisi" (Urartu Çivi Yazılı Yazıtları) başlıklı kitapları yayımlandı. Melikişvili, kitabında, Urartu dili gramerinin kısa bir incelemesini yapmış ve sözlüğünü hazırlamıştır. Daha sonra : M. D'yakonov, Karmir-Blur kazılarında ortaya çıkarılan yazıları yayımladı ve Urartu ile Hurri dilleri arasındaki ilişkiler üstüne bir kitap yazdı. N. V. Arutyunyan ise arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan yazıtları yayımladı. İ. İ. Meşçaninov'un Urartu dili üstüne yaptığı çalışmalar, 2 bölümden oluşan "Grammatiçeskiy stroy Urartskogo yazıka" (Urartu Dilinin Gramer Yapısı) başlıklı kitapta toplanmıştır.

Perge Artemis'i İçin Bir Adak Yazıtı

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 249-255 · DOI: 10.37879/belleten.1980.249
Türk Tarih Kurumu adına Prof. Dr. Jale Inan tarafından yürütülen 1976 yılı Perge Kazıları sırasında F-4 Çeşmesin'den çıkarılmış olan yazıtın, yapı gereci olarak ikinci kez kullanıldığı anlaşılmaktadır. Üst yanı kırık olmasına rağmen sağlam kalan alt profili ve biçimine bakılarak, özgün durumunda da bir yapıya ait olduğunu söylemek olasıdır. Kireçtaşından kesilmiş yazıtın Yüks. 0,40 m. Genş. 0,90 m. Drn. 43,43 m. dir. Harf yüksekliği ise 0,023 m. (Lev. I, II: Res. ı , 2) Yazıtta kullanılan harflerin Perikles (I. Ö. 469?-429) Çağı donanma harcamaları ile ilgili yazıt parçaları ve vergi listelerindeki harflere çok büyük benzerlik gösterdiği; Epsilon (E) nun Eta (H) yerine yazılması ve İki Nokta (:) nın ayırıcı işaret olarak kullanılmasının Arkhaik özellik taşıdığı göz önünde tutulursa yazıtı İ. Ö. 5. yüzyıla tarihlemek mümkün görülebilir. Ancak aynı çeşit harflerin İ. Ö. 4. yüzyılın başlarında da kullanılması sürdürüldüğüne göre İ. Ö. 5. yüzyılın sonları ile 4. yüzyılın başlarına koymak daha sağlıklı olabilir.

Kitaplardan Haber [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 175 · Sayfa: 587-590
Tam Metin
A. Adnan Saygun'un bu kitabı, Macar Bilimler Akademisi'nin. "Studia Musicologica" dizisinde yer almaktadır. Bu dizide, Macar müzikbilimi (müzikoloji) alanında uluslararası düzeyde ilginç bildirilere, Macar müzik tarihine ve Macar bakış açısından evrensel müzik tarihine ilişkin sorunlara yer verilmektedir Dizide yer alan bildiriler, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ya da Rusçadır. Saygun'un yapıtı, ünlü Macar bestecisi Béla Bartók'un Türkiye'de yürüttüğü Türk halk müziği araştırmasını konu edinmiştir. 1936 yılında, Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. László Rásonyi'nin önerisiyle, tanınmış Macar bestecisi Bartók, bir dizi konferans ve Ankara orkestrası eşliğinde solist olarak konserler vermek, bunların yanısıra da bazı köylerde Türk halk müziği ile ilgili araştırmalar yapmak üzere Ankara Halkevi tarafından Türkiye'ye çağrılmıştı. Öteden beri Türk halk müziğini incelemek, özellikle eski Türk ve Macar halk müziğinde ortak ögeler ve bağlantılar olup olmadığını araştırmak isteyen Bartók çağrıyı olumlu karşılayarak Türkiye'ye geldi. Bartók'un Türkiye'ye gelişi, yalnızca müzik alanında yaratıcılığın yöneleceği doğrultuyu belirleyecek bir yolgösterici bulmak için değil, aynı zamanda, Türk halk müziği ile ilgili bilimsel araştırma ve yayımlarla, örneğin, bu müziğin Arap - han müzik bölgesine ait olduğu yolundaki inanç gibi önemli yanlışlıkları gidermek amacıyla, Atatürk Türkiye'sinin dinamik atmosferinde, genç müzik uzmanlarının, bu müziğin kaynağı olan halka yöneldikleri bir döneme rastlar. Bu atmosferin, ünlü Macar bestecisi Bartók'un Türkiye'ye çağrılması yönündeki girişimlere hız verdiği kuşkusuzdur.

Apollon Smintheus Tapınağı'nın Figürlü Sütun Tamburları (Önrapor)

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 261-264 · DOI: 10.37879/belleten.1980.261
Tam Metin
Hellenistik dönemin mimarlık tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Bu dönemde mimarlar görgü, bilgi ve deneyimlerini yapıtlarında amaç, plan ve ayrıntı olarak kaynaştırmış ve onları hem kendi dönemlerine hem de sonraki dönemlere armağan etmişlerdir. Arkaik ve Klasik dönemler gibi Hellenistik dönem de mimarlık tarihindeki ününe Anadolu ve adalardaki Ion düzenindeki tapınaklarla ulaşmıştır. Hellenistik dönem yapılarının bu denli ünlü olmaları yalnız sayılarının azlığından değil, aynı zamanda ve belki de daha fazla, onların şimdiye değin çözümlenmemiş sorunlarından ve yetersiz araştırmalar nedeniyle tüm özellikleriyle tanınmamış olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu önemli yapılardan biri Anadolu'da Troas bölgesinde karşımıza çıkmaktadır. Chryse'deki Apollon Smintheus tapınağı'nın 1966 yılında bilim dünyasına H. Weber tarafından ikinci kez tanıtılıp, anımsatılması, tapınağın ilk kez kazıldığı tarih olan 1866 yılından tam 100 yıl sonra gerçekleştirilebilmiştir. O tarihte Dilettanti Cemiyeti tarafından görevlendirilen Pullan tarafından yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkartılan kalıntıların önemi, üç ayrı antik kaynak tarafından bize aktarılmış olmasından da anlaşılmaktadır.

V. İ. ŞPİL'KOVA : Mladoturetskaya revolyutsiya 1908-1909 gg. (Genç Türk Devrimi, 1908-1909) Moskva 1977 Glav. red. vost. Lit-rı izd-va "Nauka". 295 S. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 175 · Sayfa: 584-585
Tam Metin
Bu monografi, Sovyet historiyografisinde, Genç Türk Devrimi'ni genel çizgileriyle inceleyen ilk kitap olarak ortaya çıkmaktadır. Türk arşivlerinden yararlanma olanağı bulamayan yazar, yayımlanmamış olan Rus ve Bulgar arşivlerinden, Rus konsolos raporlarından, İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya - Macaristan, Bulgaristan diplomatik belge yayımlarından yararlanmıştır. Kitap, Önsöz ve Sonsöz'le birlikte beş bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde, Genç Türk Devrimi'nin toplumsal-ekonomik ve siyasal koşulları, Devrim'in başlangıcı ve Anayasa'nın geri getirilmesi, Devrim'in ilk aşamasında Batılı devletlerin tutumu, Anayasa'nın geri getirilmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu'nda iç karışıklıklar, Devrim'e karşı 13 Nisan (31 Mart) 1909 ayaklanması ve ülkede geçici olarak istibdat rejiminin geri getirilişi, bu ayaklanmanın bastırılması, II. Abdülhamit'in tahtan indirilmesi ve Genç Türkler'in iktidara gelişi incelenmektedir.

T. HODJANİYAZOV : Katalog monet gosudarstva Velikih Sel'djukov (Büyük Selçuklu Devleti'nin Sikke Kataloğu) Red.: M. Masson. Aşkabat 1979 "Ilım". 175 S. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 175 · Sayfa: 584
Tam Metin
Yazar, yukarda tanıtılan kitabın ikinci bölümünü oluşturan bu kitabın, bilinen tüm Büyük Selçuklu sikkelerinin ilk koleksiyonu olduğunu belirtmektedir. Katalogda, Sovyetler Birliği ve öteki ülkelerde bulunan, Büyük Selçuklu Devleti'ne ait tüm sikkeler tanımlanmakta, Aşkabat, Taşkent, Bakü ve Devlet Ermitaj müzesi koleksiyonlarında bulunan ve daha önce yayımlanmamış olan sikkelerin bir kısmı ilk kez yazar tarafından incelenmektedir. Kitapta, Türkmenistan topraklarında çeşitli zamanlarda 6 gömüden elde edilen sikkeler tanıtılmaktadır: 1889 yılında, Merv vahasında Talhatan-Baba yakınında bulunan ve XI. yüzyılın ikinci yarısına ait olan altın-gümüş alaşımı sikkeler; 1963 yılında Tahta-Pazar'da bulunan ve XII. yüzyıla ait olan bakır sikkeler; 1963 yılında Kunya - Urgenç'te bulunan ve XII. yüzyıla ait olan altın dinarlar; 1966 yılında Tahta-Pazar'da bulunan ve Sultan Sencer'e ait olan altın kaplı gümüş dinarlar; 1967 yılında Tahta-Pazar'da bulunan ve XI. yüzyılın ikinci yarısına ait olan altın-gümüş alaşımı dinarlar; 1968 yılında Türkmen-Kalin bölgesinde bulunan ve XI. yüzyılın sonu ile XII. yüzyılın başına ait olan altın dinarlar ve altın kaplı gümüş dinarlar.

Die Figuraltrommeln des Apollon —Smintheus— Tempels (Vorbericht)

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 257-260 · DOI: 10.37879/belleten.1980.257
Tam Metin
Die hellenistische Zeit hat in der Architekturgeschichte eine wichtige und grosse Bedeutung. In dieser Zeit haben die Architekten die Experimente, die Durchführung und die Wissenschaft der vorigen Jahrhunderten in ihrer Bauten als Zweck, Plan und Detail verschmelzen lassen und sie als eine neue Synthese ihrer und der folgenden Epoche zur Verfügung gestellt. Wie die Tempelbauten der archaischen und klassischen Zeit erreichte auch die Architektur der hellenistischen Zeit ihren Ruhm durch die Tempelbauten ionischen Stiles besonders in Kleinasien und den benachbarten Inseln. Die Zahl der Anlagen ist nicht gross, aber sie behalten ihre wissenschaftliche Bedeutung nicht nur wegen dieser Seltenheit, sondern auch wegen ihrer immer noch ungelösten Probleme und nicht zuletzt wegen ihrer mangelhaften Erforschung.