4009 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4009
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 272
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 138
- Türkler 137
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 99
Geleneksel Türk Kütüphaneciliği'nin Toplumsal - Ekonomik Yapısı'na Yaklaşımda Metodoloji ve Kaynak Sorunu
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 97-110 · DOI: 10.37879/belleten.1980.97
Özet
Tam Metin
Konu'nun Çözümlemesi. Türk Kütüphaneciliği'nin doğuş ve gelişimi, ne bir bütün olarak ne de kendisini oluşturan çeşitli öğeler yönünden, bugüne değin tarihsel akışı içinde incelenmiş değildir. Bu nedenledir ki 'kütüphane kurumu'nun Türk Toplumu'nda toplumsal - ekonomik yapı bakımından yaşadığı evrime ışık tutan inanılır verilerden yoksunuz. Geleneksel kütüphanelerimizi simgeleyen başlıca ve kesin bilgi, bunların İslâmiyet'in 'devlet dini' durumuna gelişi (X. Yüzyıl)'nden sonra ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun büyük ekonomik güce eriştiği XVI. Yüzyıl boyunca, giderek, yaygın bir_ 'vakıf kuruluş' niteliği kazanmasıdır. Bu nitelik, dizgeli bir sınıflaması daha yapılmış olmamakla birlikte, 'vakıf kurumu'na ilişkin oldukça kabarık belge topluluğu ve konuyla ilgili yazın'dan izlenebiliyor. Yeni Türk Devleti'nin kuruluşuna bağlanan dönemde ise, 'kütüphane', 'vakıf yoluyla oluşma' niteliğini artık büyük ölçüde yitirmiş bulunuyordu. Ancak, bu çok uzun sürede 'vakıf girişimi', genellikle, Kütüphanecilik yaşamımızın tek 'itici gücü' olarak kalır. Ne var ki, gerek kütüphane'nin nensel varlığını oluşturan öğelerin içyüzü gerekse tinsel dokusunda giderek kendini gösteren değişim ayrıntılarıyla saptanmadıkça, biraz önce anılan niteliğin, yalnız başına bu `kurum'u somut biçimde tanımlama olanağı vermediği ortadadır.
SUGAR, PETER F.: Southeastern Europe under Ottoman Rule. Seattle, Londra, University of Washington Press, 1977. XVII -F 365 s. A IV 1982 [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 197-202
Özet
Tam Metin
Bu kitap, Washington Üniversitesi'nce yayımlanan onbir ciltlik bir dizinin beşinci cildini oluşturmaktadır. Dizinin kapsamına giren ve "Doğu Orta Avrupa" diye adlandırılan bölgenin sınırları, batıda Almanca ve İtalyanca konuşan halkların dilsel sınırları, doğuda ise Rusya - Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin siyasal sınırlarıdır. Bölgeyi bir bütün olarak ele alan bugüne değin yayımlanmış ilk geniş kapsamlı ve sistematik incelemeyi oluşturan dizide sırasıyla şu kitaplar yer almaktadır: Doğu Orta Avrupa'da Tarih Başlangıcı (Marija Gimbutas); Ortaçağda (400-1453) Bizans ve Balkanlar (Speros Vryonis, Jr.); ileri Ortaçağda Kuzeydoğu Orta Avrupa, 1000-1530 (Imre Boba); Lituanya ve Polonya - Lituanya Uluslar Topluluğu, 1000-1795 (Andrzej Kaminski); Osmanlı Yönetiminde Güneydoğu Avrupa, 1354-1804 (Peter F. Sugar); Doğu Habsburg Topraklarında Yaşayan Halklar, 1526-1918 (Robert A. Kanlı ve Zdenek David); Bölünen Polonya Toprakları, 1795-1918 (Piotr S. Wandycz); Balkan Ulusal Devletlerinin Kuruluşu, 1801-1919 (Charles Jelavich ve Barbara Jelavich) ; 1939'dan Bu Yana Doğu Orta Avrupa (Wayne S. Vucinich ve Lucien Karchmar) ; Tarihsel Atlas, Genel indeks ve Bibliyografya.
İsveç'te Türkoloji
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 125-136 · DOI: 10.37879/belleten.1980.125
Özet
Tam Metin
İsveçliler'in çeşitli Türk halkları ile ilk ilişkileri çok eski çağlarda başlar. Daha Vikingler devrinde İsveçliler'in, Güney Rusya ile - Volga Irmağı'nın suladığı ve kuşkusuz, daha doğuya doğru uzanan bölgeyle - ticari ilişkileri vardı 1. Birçok doğulu ve İlkçağ yazarlarınca aşağı yukarı güvenilir bir takım bilgiler verilmekle beraber, bu devre ilişkin hiç bir belge saklanmamıştır. XVI. yüzyıldan başlayarak İsveç, Kırım Tatarları ile sürekli temaslara geçmiştir. İsveç Kralının bir Tatar heyetini Stockholm'de (1579) kabul edişi, bu temasların ilk kanıtı olmuştur 2. Bu temaslara kimin önayak olduğunu saptamak güçtür. Ancak şurası muhakkak ki, İsveçliler ve Kırım Tatarları, Rus devletinin giderek daha çok artmış olan gücüne karşılık, askeri - siyasal işbirliği sayesinde bir güç oluşturmak gibi ortak çıkar gütmüşlerdir. İsveç ile Kırım arasındaki diplomatik ilişkiler yavaş yavaş daha çok canlanmış ve karşılıklı heyet ziyaretleri, o devir için, yeterince düzenli bir nitelik taşımaya başlamıştı.
Prof. Alessio Bombaci
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 179-192
Özet
Tam Metin
1979 yılı bilim ve bilhassa Türk tarih ve uygarlık alanları için iki ağır kayıpla başladı. İtalyan Türk dili ve yazım üstadı Prof. A. Bombaci ile tanınmış bizantolog Prof. Agostino Pertusi (1918-1979) çok kısa aralıklarla (ilki 20 Ocak, ikincisi 25 Ocak günü) tutuldukları rahatsızlıktan kurtulamıyarak yaşama gözlerini kapadılar. Bu yazımızda Prof. Bombaci'nin Türk uygarlığına katkılarım incelerken, bir Bizans tarihi ve dili mütehassısı olmakla beraber İstanbul'un Türkler tarafından fethine ait kaynakları toplayan ve ayrıca çeşitli araştırmalarında Türk tarihinin karanlık kalmış bazı yönlerine yetkiyle eğilen, kıymetli makaleler kaleme alan sayın Agostino Pertusi'yi saygı ile anıyoruz. Her ikisi de yakın dost olan bu profesörlerin ortak bir çabası, Venedik kentinde 1963 yılında ikinci Uluslararası Türk Sanatları Kongresi'ni düzenlemeleridir. Sayın Prof. Pertusi, Türk dünyasını ilgilendiren daha başka konuları da desteklemiş ve yeni araştırmalar yapılmasını istemişti. Bu arada Alessio Bombaci'den Venedik Devlet Arşivi'nde bulunan Türkçe ve Türk tarihini ilgilendiren belgelerin yayınını da beklemişti. Ayrı bir yazı konusu olan bu hususa daha sonra değinmek niyetiyle, büyük bir geleneğin devamını sağlayan Prof. Bombaci üzerine dönüyoruz.
Ord. Prof. Ömer Lûtfi Barkan
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 153-178
Özet
Tam Metin
1979 yılında aramızdan ayrılan bilim adamları arasına Ömer Lûtfi Barkan üstadımız da katıldı. Türk İktisat Tarihi araştırmalarının gerçek önderi ve doyen'i sayılan Barkan, Türkiye'nin toplum yapısını ve yeniçağ tarihi boyunca geçirdiği sosyal evreleri incelemek için birinci el kaynak belgeler üzerinde çalışmış ve yol göstermiş bir kişi idi. Esas öğrenimi felsefe ve toplumbilim alanlarında iken 1933 yılında atandığı İstanbul Üniversitesi'nde yepyeni konular üzerine eğilmek yoluyla kendisine yeni bir alan açmıştı. Araştırmaları ve yayınlarında genellikle XVI. ve XVII. yüzyıl konuları daha büyük bir ağırlık taşıyor görünüyor ise de, Türkiye ve onun komşularının sosyal yapısı ve toprak düzeni en iyi incelediği konulardandı. İlk araştırmalarında Türkiye tarihi ile yakından ilgili ülkelerin toprak statülerini incelemişti. Bu sırada memleketimizde toprak sorununun tarihsel evrimini ana belgelerden incelediği için, yapılmak istenen çalışmalara bilimsel yöntemlerle ışık tutmak istemişti.
Silifke ve Dolaylarında Yapılan Topraküstü Arkeolojik Araştırmalar Raporu (1978)
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 111-121
Özet
Tam Metin
Türkiye'nin güneyinde Silifke ve çevresinde yaptığımız topraküstü arkeolojik inceleme ve araştırmalara 1972 yılında başlanarak, her yıl (yalnız Kıbrıs harekatı yüzünden 1974 yılı hariç kalmak üzere) buradaki çalışmalar sürdürülmüştür. Şimdiye kadar bu bölge ve bunun bilhassa Taşlık Kilikya (Cilicia Thracheia) denilen kesimi pek çok araştırıcı tarafından görülmüş olmakla beraber, bugüne kadar yayınlanan yazıların bu bölgenin tarihi ve arkeolojik anıtlarını yeteri kadar ortaya koyamadığı ve hatta pek çok eserin hiç dikkati çekmediği ve dolayısiyle tanıtılmadığı ortaya çıkmaktadır. Güney Anadolu'nun bu bölgesi üzerinde inceleme gezileri yapan ve gördüklerini birçok hallerde eski eserleri de ihmal etmeksizin yazan P. de Tchihatcheffi veya F. Schaffer gibi coğrafyacılar ile hemen her şey ile ilgilenen, F. Beaufort, W. M. Leake, C. L. Irby ve daha başkaları gibi seyyahları bir tarafa bırakacak olursak, bu bölgede en çok kitabe toplayıcıların (epigrafist) çalıştıkları dikkati çeker.
Truva'nın Düşmesinden İ. Ö. V. Yüzyılın Sonuna Kadar Anadolu ve İtalya Arasındaki İlişkiler
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 137-152
Özet
Tam Metin
Bayanlar, Baylar, beni çok onurlandıran bu fırsattan yararlanarak, bu çatı altında, meslektaşım Akurgal'ın, Anadolu ile İtalyan yarımadasının Arkaik çağdaki ilişkileri üzerinde konuşmam hakkındaki önerisini kabul ederken, bu konferansın kısa olan ve dilinizi bilmemem nedeniyle daha da daralacak olan süresi içinde, sınırları belirlenmiş bir konuya değinmenin mi, yoksa taşıdığı bütün güçlüklere rağmen, sorunu kendi bütünlüğü içinde ele almanın mı daha yerinde olacağını sordum kendi kendime. Dikkatinizi bu ilişkilerin bazı göze batan noktaları ve bunların gelecekte araştırılabilecekleri biçim üzerine çekmek niyetiyle ikinci yolu seçtim. Bu arada hem cüretli hem de eksik görünebilecek şeyler için daha şimdiden beni bağışlamanızı diliyorum.
IV. Uluslararası Güney-Doğu Avrupa Incelemeleri Kongresi
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 245-248
Özet
Tam Metin
V. Uluslararası Güney - Doğu Avrupa İncelemeleri Kongresi 13-18 Ağustos 1979 tarihlerinde Ankara'da Cumhurbaşkanımız Sayın Fahri Korutürk'ün koruyucu başkanlığında toplanmıştır. Kongre'ye 326'sı yabancı olmak üzere 380 delege katılmış, 19 rapor, 110 co-rapor, 213 bildiri sunulmuştur. Yuvarlak Masa'ya ise 20 konuşmacı katılmıştır. 13 Ağustos 1979 Pazartesi günü saat 9.30'da Türk Tarih Kurumu Merkezinde toplanan Kongre üyeleri Atatürk'ün Anıtkabrini ziyaret ederek saygı duruşunda bulunmuşlardır. Türk Tarih Kurumu ve Kongre Başkanı Ord. Prof. Enver Ziya Karal Anıtkabir'deki özel deftere şu sözleri yazmıştır: Atatürk: Türkiye'nin üyesi bulunduğu Güney - Doğu Avrupa İncelemeleri Milletlerarası 4. Kongresi üyeleri saygı ile huzurunda eğildik. Bir zamanlar "Türkler bütün dünya uluslarının dostlarıdır" ve "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkelerini bütün bir yaşam için ve herkes için bir kılavuz olarak göstermiştin. Bugünkü ziyaret, bu ilkelerin canlılığını ve ölmezliğini kanıtlıyor.
Vakıflar Dergisi, Sayı : XII, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara 1978 in. 4, 432 S. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 193-196
Özet
Tam Metin
Şimdiye kadar, belirli bir takvime bağlı olmadan çıkan, özellikle ilk sayıları ile Türk sanat ve kültür tarihine önemli katkıları olan Vakıflar Dergisinin bu sayısı yeni bir düzen içinde çıkmaktadır. Eski düz, sade kapak görünümü yerine, çeşitli konularda dört renkli fotoğraf gösteren bir kapak kompozisyonu bulunmaktadır. Şimdi Dergide yeralan makalelerin isimlerine ve gerektiğinde içeriklerine kısaca göz atalım.
Silifke ve Dolaylarında Yapılan Topraküstü Arkeolojik Araştırmalar Raporu (1979)
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 122-124
Özet
Tam Metin
Silifke ve çevresini 1972 yılından beri İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde kürsümüz yardımcıları ve öğrencilerimizden meydana gelen küçük bir ekip ile araştırmakta ve incelemekteyiz. Bu yıl yaptığımız çalışmalarda, evvelce yapılan bazı araştırmaların elde edilen sonuçlarını kontrol ettikten başka, başlıca dört konu üzerinde durulmuştur.