4034 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4034
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 338
- Osmanlı 273
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 139
- Türkler 137
- Anadolu 132
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 100
Ottoman Okka Weights
Belleten · 1977, Cilt 41, Sayı 161 · Sayfa: 115-124 · DOI: 10.37879/belleten.1977.115
Özet
Tam Metin
The Ottoman okka is a little known and often misidentified object. In this paper I would like to bring to general attention the historical significance and artistic beauty of these weights. Public negligence of these okkas, and of Ottoman metalwork in general, has caused a tragic loss to Turkey's artistic heritage. Very few okkas remain today; the vast majority have been sold by weight to be melted down and remade into new items of copper and brass. If I can prevent a further loss of these lovely pieces, then my research work will have served its purpose. The Ottomans inherited their weights system from the Seljuks of Rum. The Seljuk forerunners, called dirhems (after the officiol currency of Iconium), were weights in copper or bronze which have surfaced in Konya, Kayseri and other Seljuk commercial centers in Eastern Anatolia. They were cast, circular and with a hole in the center. Their decorative motifs, predominantly bifurcated and trilobed leaves in floral arabesques, were very clear and distinguished compared to contemporary metalwork in Mesopotamia and Persia
Türk - Amerikan Siyasal İlişkilerinin Ana Çizgileri
Belleten · 1977, Cilt 41, Sayı 162 · Sayfa: 257-276 · DOI: 10.37879/belleten.1977.257
Özet
Tam Metin
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Türk - Amerikan ilişkileri bir patlama halinde geliştiği ve 15-20 yıl sonra da ciddi sarsıntılara uğradığı için, bu alanda Türkiye'de duygusallıktan uzak, bilimsel araştırma ve incelemeler henüz yapılamamıştır. Biz bu yazımızla, yeni Türkiye'nin Amerika B. D. ile ilişkilerinin bir kronolojisini, iki hükümetin birbiri nezdinde gönderdiği diplomatik temsilcilerinin bir listesini verirken ve bu ilişkiler üzerinde yapılacak incelemelere yararlı başlıca kaynakları gösterirken, sadece ana çizgiler biçiminde de olsa, onun son 60 yıllık gelişmesinin seyrini ve özelliklerini, kişisel kimi düşüncelerimizle birlikte, açıklamağa çalışacağız.
Acemhöyük'te Bulunan Bir Kurşun Figürin Grubu
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 561-564 · DOI: 10.37879/belleten.1976.561
Özet
Tam Metin
1972 kazı mevsiminde Acemhöyük'ün kuzeybatı eteğinde 20-21 / J-L plankaresindeki B ocağında bir kurşun figürin grubu bulunmuştur. Evvelki kazı mevsimlerinde de Acemhöyük'de bu tip eserler ele geçirilmiş ve son bulunan bu örnekle de sayıları dördü bulmuştur. Kurşun figürin grubu, B ocağının I. tabakasında, tam olarak mimari vermeyen bir yapıda, taban üzerinde açığa çıkarılmıştır. Yüksekliği 6,5, genişliği 3,7 ve kalınlığı 0,3 cm. olan figürin grubu, giyimli bir tanrı ve tanrıçadan meydana gelmiştir. Eser, okside olmuş ve bozulmuştur. Sağdaki tanrı, enine yivlerle süslü, bir çift boynuzlu, yukarı doğru daralan sivri bir külah giymiştir. Boynuzların şekli diğer boynuzlu taçlardaki gibi değildir. Boynuzlar başlığın ortasından çıkmakta, tacın kenarından yukarı doğru kıvrılmaktadır. İri badem gözlü, kemerli büyük burunlu, küçük ağızlı, dolgun yanaklı, geniş çenelidir. Yüzü çevreleyen ve çenenin altından göğse kadar inen uzun sakalı dört köşelidir. Saçaklı kısa bir etek giymiştir. Etek ortadan önde kavuşmuştur. Beli diğer örneklerde olduğu gibi kemerli olabilir. Üst kısmının giyili olup olmadığı belli değildir. Kollar dirsekten bükülmüş olup eller göğüs hizasına getirilmiştir. Sağ elinde, sağ omuzuna dayalı ucu kıvrık, orak biçimli bir silah tutmaktadır. Dizler belirgindir. Bacaklar açıktır. Ayaklar dökümden dolayı düzensizleşmiş bir yüzeye basmaktadır.
Acemhöyük'te Bulunmuş Olan Bir Fildişi Kutu ve Bir Kurşun Figürin Kalıbı
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 547-554 · DOI: 10.37879/belleten.1976.547
Özet
Tam Metin
Türk Tarih Kurumu, Ankara Üniversitesi ve Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü adına 1962 yılından beri yürütülmekte olan Acemhöyük kazılarında 1965 yılına kadar elde edilen sonuçlar yayınlanmıştır. O zamandan beri çalışmalar şehrin anıtsal yapılarının açığa çıkarılması planına göre yürütülmüştür. Ayrıca, aşağı şehirde ve höyüğün diğer kısımlarında da kazılara devam edilmiştir. Araştırmalarımız, Acemhöyük'ün Anadolu arkeolojisindeki yerini ve önemini büyük ölçüde aydınlatmıştır. Höyüğün hakim noktalarına inşa edilmiş olan saraylar, höyükte ve aşağı şehirde rastlanan özel evler ve bu yapılarda bulunan maden, fildişi, pişmiş toprak eserler ve zengin bir koleksiyon meydana getiren silindir ve damga mühür baskılı bullalar, taş vazolar bir arada yayınlanacaktır. Bu yazımızda bu zengin malzemeden iki örnek sunacağız: Fildişi bir kutu ve taştan bir kurşun figürin kalıbı.
Yeniçeri Kışlaları
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 589-594 · DOI: 10.37879/belleten.1976.589
Özet
Tam Metin
Bizde asker ocağı çok esaslı bir kuruluşa sahiptir. Memleketimizde bu teşkilat çok itibar görmüş ve İmparatorluğun, Romeli, Orta Şark ve İslam dünyasında büyümesinde büyük hizmetler görmüştür. XVI. asırda muteber bir tarikat olan Bektaşiliğe intisap edilmiş. Lâkin bu tarikatın yetkililerce anlatıldığına göre hurufîlerin buraya sızmaları mensuplarım çığırından çıkarmış ve bittabi bu tarikata giren Yeniçeriliği de hedefinden uzaklaştırmış ve içinden dejenere olmuş ve memleketi XVII. asırdan itibaren ihtilallerle hariçte sarsmış ve imparatorluğun üç asırda perişan olmasında bir fesat ocağı halini almıştır. Adli Sultan Mahmut zamanında memleketimizin çok sarsılmasına ve gerilememize yol açan buhranlarda en büyük tehlike kaynağı olunca tarihlerimizin yazdığı ve onlardan alınan ve arşivlerimizde mevcut vesikalarına dayanarak yazılan, makale, broşür ve kitaplarda bütün ayrıntıları ile yazılmıştır
Selânik'in Venedik idaresine Geçmesi ve Osmanlı - Venedik Savaşı (1423 - 1430)
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 573-588 · DOI: 10.37879/belleten.1976.573
Özet
Tam Metin
Bizans İmparatorluğunun ikinci önemli şehri olan Selanik, XIV. yüzyılın sonunda Osmanlılar tarafından zaptedilmişse de, 1403 yılında İmparator Manuel'in desteğini sağlamak isteyen Süleyman Çelebi tarafından Bizanslılara geri verilmiştir. 1403-1408 yılları arasında VII. Johannes Paleologus, 1408-1415 arasında da Demetrius Leontaris Selanik idarecisi olmuşlardır. II. Murad zamanında şehrin tekrardan kuşatılması ve bu zamanda sadece İstanbul, Terkos, Silivri, Misivri, Halkidikya, Selanik ve çevresi, ile Mora Despotluğundan ibaret kalan Bizans'ın çökmekte olması nedeniyle, çaresiz kalan İmparator Manuel'in oğlu Selanik Despotu Andronikos'un, Şehri, Venediklilere teslim ettiği görülür. Ayrıca Andronikos'un, Venedik' e böyle bir teklifte bulunmasından önce, şehrin gelirlerinin üçte birinin kendisine verilmesi şartı ile Türklere de bu şekilde bir öneride bulunduğu ve kabul olunmadığı konusunda lorga'da bir kayıt bulunmaktadır.
An Ivory Box and a Stone Mould from Acemhöyük
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 555-560 · DOI: 10.37879/belleten.1976.555
Özet
Tam Metin
The excavations at Acemhöyük, started in 1962 under the auspices of the Turkish Historical Society, Ankara University and the General Directorate of Antiquities and Museums, have been continuing annually. The results of the campaigns of 1962 - 1965 have appeared. More recent exploration has focused on the monumental buildings at the site; some work also took place in other parts of the mound and in the lower city. We now have gained a basic understanding of Acemhöyüks' status and importance in the context of Anatolian archaeology. A general volume, now in preparation, will present the finds from the palaces as well as those from other buildings on the mound or in the lower city; objects of metal, ivories, terracottas, stone vases, and notably the rich collection of bullae with cylinder and stamp seal impressions will be published in this volume. The present article selects two samples from the wealth of material: an ivory box and stone mould for a lead figürine.
Erythrai için Attik Dekret
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 565-568 · DOI: 10.37879/belleten.1976.565
Özet
Tam Metin
Elimize maalesef parça olarak geçen bu dekretin konusu 394.- 386 yılları arasında Ionya şehirlerinde geçen olaylardan ve bunların neticelerinden oluşmaktadır. Yazıtı kendi tarihi gerçekliği içinde tanımak ve değerlendirmek amacıyla, bu devrin konumuz açısından önem taşıyan olaylarını burada kısaca özetlemeyi uygun buluyorum Peloponnes savaşının bitimiyle birlikte Ionya'da birçok şehir Atina'dan kopup Isparta'ya bağlanırlar. Erythrai bu işi daha M. Ö. 413 yılında yapmış ve o tarihten beri de Ispartalı harmosteslerin yönetiminde bulunmaktadır. 394 yılında Atinalı komutan Konon'un Isparta donanmasını Knidos yakınlarında kesinlikle yenmesinden sonra, birçok Küçük Asya şehirlerinde olduğu gibi Erythrai'da da yeniden demokratik yönetim kurulur, harmostesler ve oligarchlar sürülürler.
Ein attisches Dekret für Erythrai
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 569-572 · DOI: 10.37879/belleten.1976.569
Özet
Tam Metin
Gegenstand dieser leider nur fragmentarisch erhaltenen Inschrift sir.d Ereignisse in ionischen Stüdten zwischen den Jahren 394 und 386. Um die Inschrift unter dem Gesichtspunkt ihrer historischen Begebenheiten zu verstehen, fasse ich Ereignisse dieser Zeit hier kurz zusammen. Am Ende des peloponnesischen Krieges fielen viele ionische Stüdte von Athen ab und schlossen sich Sparta an. Erythrai wandte sich schon im Jahre 413 an Sparta 3und stand seit diesem Datum unter spartanischen Harmosten. Erst nach dem Sieg des athenischen Admirals Konon im Jahre 394 bei Knidos wurde auch in Erythrai, wie in vielen anderen Stüdten Kleinasiens, das demokratische Regierungssystem eingeführt.