4009 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4009
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 272
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 138
- Türkler 137
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 99
Tüfengçi-başı Ârif Efendi Tarihçesi
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 379-444 · DOI: 10.37879/belleten.1974.151-379
Özet
Tam Metin
Osmanlı tarihinin III. Selim devri ve onu takip eden ıslahat teşebbüsleri ile dolu, buhranlı günlerini hikaye eden eserler arasında, Tüfengçi-başı Ârif-Efendi Tarihçesi adıyle tanınan eser, hiç şüphesiz, orijinal kaynaklardan biridir. Eserin yazarı olan Mehmed Arif Efendi, Ankaralı veya başka bir söylentiye göre de İzmirlidir. Fatin Tezkiresi'ne göre, h. 1171 (1757/1758) yılında doğmuş olup İstanbula gelerek sarayda eğitim ve öğrenim görmüştür. Cabi Said Efendi'de bulunan bir kayıt da bunu doğrular niteliktedir. Arif Efendi, sonradan ilmiye sınıfına geçmiş, 1230 (1815)'da Yenişehr-i Fener, 1232 (1817)'de Edirne kadılıklarında bulunmuş, 1239 (1823/1824)'da Mekke, 1242 (1826/1827)'de İstanbul pâyelerini kazanmıştır. Ölümü, 12 Şevval 1243 (27 Nisan 1828)'tedir. Arif Efendi, eserinde, III. Selim devrinde ihdas edilen Nizam-ı Cedid ıslahatına kısaca dokunduktan sonra, Kabakçı isyanı diye anılan isyanı, III. Selim'in hal ve IV. Mustafa'nın cülüsunu ve saltanatının ilk günlerini oldukça ayrıntılı bir şekilde anlatmakta ve olayları 22 Şaban 1221 (4 Ekim 1806) gününe kadar getirmektedir. Arif Efendi'nin olaylara bizzat tanık olması, eserine önem kazandıran hususlardan biridir. Bu bakımdan, Cevdet Paşa'dan başlayarak bu devri inceleyen yazarlar, onun eserinden yararlanmışlardır.
Salaville Sévérien ve Eugène Daleggio, Karamanlidika, Bibliographie analytique d'ouvrages en langue turque imprimés en caractéres grecs III, 1866-1900 (Karamanlidika, Yunan harfleri ile basılı Türkçe kitapların açıklamalı Bibliyografyası III. cilt 1866-1900) [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 757-766
Özet
Tam Metin
Türkçe konuşan fakat uzun süre yunan harflerini kullanmış "Karamanlı"ların yayınladıkları kitaplar üzerinde senelerden beri çalışmakta olan E. Dalleggio beklenen üçüncü cildi de yayınlamış bulunuyor. Bu araştırmaya beraber başladıkları S. Salaville bu arada ölmüş ise de, müellif mesai arkadaşının ismini ihmal etmemek kadirşinasliğını göstermiştir. İlk cildleri Atina'da ki Fransız Enstitüsü'ne bağlı Küçük Asya Cemiyeti tarafından yayınlanan bu kitabın, bu kez başka bir sende çıkmasına neden, müellifin adı geçen cemiyetden bir kaç sene evvel ayrılmasıdır. Yayınladığı zamandan beri bilim çevrelerince olumlu karşılanan bu çaba, hristiyan ortodoks mezhebinde olmakla beraber türkçeyi ayrı bir Anadolu şivesi ile konuşan, Anadolu'da Selçuklular devrinden beri varlığı bilinen ve İstanbul'un Fatih Sultan Mehmed II. tarafından yeniden imarı sırasında bir bölümü İstanbul ve Galata'da yerleştirilen bu zümrenin menşei hakkındaki sorunla, ayrıca Osmanlı arşiv belgelerinde "zimmiyan-ı karaman" veya yalnız "karamaniyan" tarzında geçen cemaatin Türk toplumundaki yeri hakkındaki görüşlere rehber olmaktadır.
İnalcık'ın "The Ottoman Empire : The Classical Age 1300 - 1600" Adlı Eserinin Yankıları [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 767-770
Özet
Tam Metin
Türk Tarih Kurumu üyelerinden Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, The Ottoman Empire: the Classical Age 1300 - 1600 adlı eseri Batı'da ilgi ile karşılanmış, yankılar uyandırmıştır. Lord Kinross, Book and Bookman (1973) dergisinde yayımlanan, "Imperial Turks" başlıklı yazısında Prof. İnalcık'ın kitabı için şöyle diyor: "Gibbon'a karşın, Suetonis ve onun gibiler sayesinde artık aklı başında hiç kimse Roma İmparatorluğu'nu salt Çöküş ve Yıkılış'ı açısından değerlendirmiyor. Oysa, Roma imparatorluğu kadar büyük, hemen hemen onun kadar geniş bir alana yayılmış ve onun iki katı bir süre varlığını sürdürmüş olan Osmanlı İmparatorluğu'nu birçok aklı başında insan, yalnız Çöküş ve Yıkılış'ı - Avrupa'nın Hasta Adamı vb. - açısından düşünmektedir. Bunun nedenlerinden biri, belki de, imparatorlukların yükselme dönemlerinin birçok savaşı içermesi ve bu 'barışçı' çağımızda, insanların savaştan söz eden kitapları, özellikle de, 19. yüzyıl İngiliz, Alman ya da Fransız tarihçilerinin, Türklerin imparatorluk döneminin görkemli günlerinde giriştikleri savaşları konu edinen eserlerindeki bitmez tükenmez tasvirleri okumaktan sıkılmalarıdır.
Aphrodisias Yöresindeki Tümülüsler
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 351-360 · DOI: 10.37879/belleten.1974.151-351
Özet
Tam Metin
Karacasu ile Aphrodisias yöresinde, yoldan geçerken kolaylıkla görülebilen birçok tümülüs bulunmaktadır. 1968 yaz mevsiminde Aphrodisias kazı heyetine dahil bir ekip tarafından bu tümülüslerin yola yakın olanları tetkik edildi. Bunlardan Yumratepe ve Çamlıbel mevkilerinde olanlar yakın tarihlerde tahrip edilerek soyulmuştu. Ayrıca yine Çamlıbel'de, yeni yolun yapımı sırasında ortaya çıkan bir tümülüs, buldozer tarafından tahrip edilmişti. Yakın zamanlarda bölgede faaliyet gösteren antikacıların teşvikiyle yapıldığı anlaşılan bu soygunlardan arta kalanları kurtarmak ve mezar tiplerini anlamak icap ediyordu. Çünkü bu mezarlar, bir taraftan Aphrodisias yöresinde geç Hellenistik - erken Roma devrine ait delilleri vermesi, diğer taraftan da Güney Lidya ve Frigya'ya yakın Karia bölgesindeki ölü gömme âdetlerini göstermesi bakımından önem taşımaktaydı. Karia bölgesindeki mezarların etraflı bir şekilde incelenmediğini de göz önüne alırsak, bu tümülüslerin önemi bir kat daha artar. Bu nedenle, Prof. K. Erim yönetimindeki bir ekip tümülüslerde gerekli çalışmaları yaparak, mezarları tamamen ortaya çıkardı.
VI. Mehmed'in İngiltere'ye İkinci Anlaşma Teklifi
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 493-498 · DOI: 10.37879/belleten.1974.151-493
Özet
Tam Metin
VI. Sultan Mehmet Vahidettin tahta çıkışından (4 Temmuz 1918) kaçmasına kadar (17 Kasım 1922) İngiltere Hükümetiyle arasında bir anlaşma olanağını imgelemekte idi. İstanbul'daki Yüksek Komiserlerinin çok soğuk davranmasına bakmıyarak talebinin iyilikle incelenmesi için oradan ricada bulunmaktan vazgeçmiyordu. Bu isteği iki kez antlaşma teklifi şekline soktu: 1- 30 Mart 1919: Documents on British Foreign Policy 1919 - 1939, First Series, Vol. IV, No. 507, 2- 25 Mart 1922: Bilâl N. Şimşir, Documents on British Foreign Policy'de bulunmayan bu önemli vesikayı Public Record Office'te bulup "İngiliz Belgeleriyle Sakarya'dan İzmir'e (1921-1922)" adlı kitabında tercümesini bastırmakla hizmette bulunmuştur. Foreign and Commonwealth Office'in müsaadesiyle orijinal metni ilk olarak burada yayınlanmıştır.
Kitaplardan Haber [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 771-778
Özet
Bu kitap, Sorbonne'da Ecole Pratique des Hautes Etudes tarafından yayımlanmakta olan, ortaçağda Bizans, İslâm ve Slav ülkelerinin ekonomileri ve ticari ilişkileriyle ilgili belgeler ve araştırmalar dizisinin XII. yayınıdır. Eserin, "Kefe Bağıtları" adını taşıyan I. cildi, Cenevizlilerin Kırım yarımadasındaki yerleşmesi olan Kefe'de görevli noter Lamberto di Sambuceto'nun 1289-1290 yılları arasında yapılmış olan sözleşmelere ilişkin kayıtlarını kapsamaktadır. Söz konusu bağıtlar, Roma'da bulunan Ecole Français üyesi Michel Balard'ın Cenova'daki Archivio di Stato (Devlet Arşivi)'da yaptığı üç yıllık bir çalışmanın ilk ürünleri olarak yayımlanmaktadır. Bu konudaki öncü araştırmalar, Romen tarihçisi H.I. Bratianu tarafından gerçekleştirilmiş, yaklaşık olarak yarım yüzyıl önce Kefe bağıtlarının bir bölüğü bu tarihçi tarafından yayımlanmıştı. Bu kez, diğer bağıtları da yayımlayarak diziyi tamamlayan Balard, kitapta, noter Sambuceto'nun günlük yaşamını, çalışma düzenini, yaptığı gezileri vb. sırasıyle izleme olanağı sağlamak amacıyla Kefe bağıtlarının tümünü bir araya getirmek için, Bratianu'nun daha önce yayımlamış olduğu bağı dara da, yer yer yanlışlıklarını düzeltip, eksikliklerini gidererek yer vermektedir.
The Southeast Anatolian Prehistoric Project and its Significance for Culture History
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 361-378 · DOI: 10.37879/belleten.1974.151-361
Özet
Tam Metin
When we look back upon man's long past, the following question occurs: how and by what processes has this being, which we call man, come to be what be is to-day? It is only through a long and gradual process of many hundreds of thousand years, subsequent to a long biological evolution, that this living organism called Man has become man in the modern, cultural sense of the word. This means that, in the life-time of man as a species, an evolution in the cultural sense of the word has been added to the biological one: the transition from a man-like being to one that can truely be called man, the emergence of cultural elements juxtaposed to the biological ones and in time gaining in importance; that is what we bere, to-day, mean by culture history.
Prof. Dr. Kılıç Kökten'i Kaybettik
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 779
Özet
Kurumumuz üyelerinden değerli arkadaşımız, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Prehistorya Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Kılıç Kökten'i 25 Temmuz 1974 günü kaybetmiş bulunuyoruz. Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinin ilk öğrencilerinden olan, aynı fakültede asistanlıktan başlayarak Profesörlüğe kadar yükselen arkadaşımızın en büyük uğraşı alanı Türkiye mağaraları idi. Antalya'daki Karain Mağarası üzerinde yıllarca çalışmış, yepyeni buluntularla dünyaya tanıtmıştı. Anadolu'yu baştan başa, bazan katır sırtında, bazan yaya olarak dolaşan Kılıç Kökten, yüzlerce mağaranın yerini saptamıştı. Bu bakımdan yeri boş kalacaktır. Ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz.
EKREM HAKKI AYVERDI, Osmanlı Mi'mârîsinde Fâtih Devri — 855-886 (1451-1481), c. III., İstanbul Fetih Cemiyeti Enstitüsü, Nu. 69, İst., Bahâ Matbaası, 1973, S. VI + 544. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 509-516
Özet
Tam Metin
Osmanlı Devri mi'marlık san'atı üzerinde yıllardan beri sürüp giden araştırmalarıyle ün kazanan Ekrem Hakkı Ayverdi, bu yoldaki çalışmalarının ilkini, bundan yirmi yıl önce, İstanbul'un fethinin 500'üncü yıldönümü dolayısıyle hazırladığı Fâtih Devri Mi'mârisi adlı, 1953'de yayınladığı eseriyle önümüze sermişti. Mevcudu az zamanda tükenen bu eserinin basımından sonra çalışmalarını sürdürmüş, muhtelif seyahatleri sırasında, muhtelif kaynakları da taramak sûretiyle Fâtih Devri'ne ait, yapıldıkları tarihleri tesbit edebildiği daha birçok eserlerin bulunduğunu görmüştür; Fâtih Devri Mi'mârisi-Zeyl adlı eseri, bu yoldaki malzemeyi içine almaktadır (İstanbul Fetih Cemiyeti-İstanbul Enstitüsü, Nu. 46, İst., Bahâ Matbaası, 1961, 40 sayfa). XIX. Asırda İstanbul Haritası (İstanbul Fetih Dernegi-İstanbul Enstitüsü Yayımları, İst., Şehir Matbaası, 1958, 10 Lira) ile, Prof. Ömer Lutfi Barkan'la birlikte hazırladığı İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri-953 (1546) Tarihli (İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul Enstitüsü, İst., Bahâ Matbaası, 1970, S. XL 504, 150 L.) adlı eserlerin de yazarı bulunan Ekrem Hakkı Ayverdi'nin bu kitaplarından bâzıları, daha sonra yayımlayacağı ve çalışmalarını geniş ölçüde içine alacak eserleri için hazırlık devresi sayılabilir. Dört büyük cilt tutacak olan mühim eserinin ilki, İstanbul Mi'mâri Çağının Menşe'i, Osmanlı Mi'mârisinin ilk Devri, 630-805 (1230-1402) adını taşımaktadır (C. ı İstanbul Fetih Cemiyeti-İstanbul Enstitüsü, Nu. 57, İst., Bahâ Matbaası, 1966, s. XII ± 566, 250 Lira). Eserin ikinci cildi, Osmanlı Mi'mârisinde Çelebi ve IL Sultan Murad Devri, 8o6-855 (1463-1415), ayni cemiyet ve enstitü tarafından altı yıl sonra basılmıştır (Nu. 65, İst., Bahâ Matbaası, 1972, s. XI+ 6o6, 450 Lira) ;bu iki cildi tanıtan yazımızı Ankara'da Turhan Kitabevi'nin yayımladığı Bibliyografya-Kitap Haberleri Bülteni'nde neşretmiştik (C. ı., nu. 4, Temmuz, 1972). Buraya kadar, asıl konumuza girebilmek için vermeği gerekli bulduğumuz bu bilgilerden sonra, şimdi, bu eserin, Osmanlı Mi'- mârisinde Fâtih Devri, 855-886 (1451-1481) adlı III. cildini tanıtmağa çalışacağız.
Gemlik Tümülüs Mezarı
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 150 · Sayfa: 181-190 · DOI: 10.37879/belleten.1974.150-181
Özet
Tam Metin
Marmara denizinin İzmit körfezinden (Astakenos Kolpos) sonra ikinci büyük körfezi olan Gemlik Körfezi'nin (Kianos Kolpos) güney kıyısında, "Küçük Çukur" denilen yerde ve Gemlik kasabasının kuş uçumu ile 2,5 km. güneybatısında British Petroleum tarafından 1964 yılı ilkbaharında petrol ve yağ tesisleri yapılırken konik şekilde olduğu anlaşılan bir yığma tepeyi (tümülüs) kaldırmak gerekli olmuş, kazı esnasında tepenin içinde bir mermer mezar odası bulunduğu görülmüştür. Durum Bursa Müzesi Müdürlüğüne bildirilmiş, mezarı olduğu yerde korumak mümkün olmadığından anıt o zamanlar Müze Müdürü olan Vâhit Armağan'ın nezareti altında, taşları numaralandıktan sonra, sökülerek aynı alanın kuzeyinde, denize doğru inen dik yamacın hemen üstündeki düzlükte terkip edilmiştir. Yalnız bu nakil ve terkip ameliyesi esnasında gerekli notlar ve fotoğraflar alınmamış ve krokiler yapılmamış olduğundan bugün bazı soruları cevaplandırmak mümkün olmamaktadır. Bununla beraber anıtı tümüyle tahripten kurtardığından dolayı Bursa Müzesi Müdürlüğüne müteşekkir kalmak gerekir. Kazı esnasında mezarın içinde herhangi bir buluntudan bahsedilmediğine göre onun daha önceleri açılmış ve soyulmuş olduğuna hükmolunabilir.