274 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Ottoman Empire 17
- Osmanlı 16
- Osmanlı Devleti 16
- Ottoman 15
- Architecture 6
Osmanlı Devleti’nde Yeteri Kadar Bilinmeyen Bir Proje: Abdurrahman Ağa’nın 1700 (H.1111) Tarihli Gemi İnşa Faaliyeti ve Bazı Değerlendirmeler
Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 300 · Sayfa: 623-666 · DOI: 10.37879/belleten.2020.623
Özet
Tam Metin
Tarih boyunca Birecik, Fırat üzerinden Basra’ya yapılan nehir taşımacılığında önemli bir yere sahipti. Bu önemli yeri Osmanlı hâkimiyetine girmesinden sonrada devam etmişti. Özellikle Osmanlı devrinde bölgede vuku bulan çatışmalarda, Birecik’ten askerî taşımacılık yapılmak maksadıyla gemi inşa talepleri payitahttan gelmişti. Bununla beraber Osmanlı hâkimiyetine geçmesinden XVIII. yüzyıla kadar, Birecik’te gerçekleşen gemi inşa faaliyetlerinin hiçbiri Abdurrahman Ağa’nın üstlendiği proje kadar teşkilatlı ve büyük değildi. Ne var ki, Abdurrahman Ağa’nın gerçekleştireceği projenin büyüklüğü inşa edeceği gemilerin sayısından değil, ebatlarından kaynaklanmaktaydı. Bu çalışmada dikkat çekici bir süreç olan Abdurrahman Ağa’nın yürüttüğü gemi inşa faaliyetlerine, bizzat mübaşeretliğinde tutulan muhasebe defterleri üzerinden detaylı bir inceleme yapılacaktır. Böylece Osmanlı’nın doğusunda Fırat’a kıyısı olan bir kazada, inşa edilen bir nehir donanma işinin ayrıntıları ortaya konulacaktır. Fakat bundan daha önemlisi, bu esnada ortaya çıkan verilerin derinlemesine analizi yapılarak, kritik bir zamanda niçin Abdurrahman Ağa mübaşeretinde bu projenin icrasına çalışıldığı irdelenecektir. Ayrıca inceleme sonucunda ortaya çıkan verilerin kıyaslanmasıyla, Birecik’teki gemi inşa faaliyetlerinin tarihsel süreçteki gelişimi ve Birecik Tersanesi’nin bu zaman dilimindeki yeri değerlendirilecektir.
An English Merchant in Ottoman İzmir (Smyrna): William Barker (1731-1825)
Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 300 · Sayfa: 717-744 · DOI: 10.37879/belleten.2020.717
Özet
Tam Metin
In the eighteenth century, in order to stimulate British trade in the Levant the British Levant Company made such decisions as accepting membership of countrymen. With the benefits of changes in the Company’s rules, William Barker of Derbyshire became a member of the Company and came to İzmir (Smyrna) in 1760 for the purpose of trade and “profit”. Focusing on William Barker’s life, this research examines the rules binding merchants of the Company in Ottoman lands, their relations with both Ottoman subjects and “European” residents in İzmir, the reflections of inter- states competitions and conflict on trade in concerned period and their contacts with Ottoman authorities by analysing documents including Barker’s letters to his family, minutes of the Levant Company, records from the Ottoman archives, traveller accounts, and the letters sent by the traders of the Smyrna Factory to the authorities in London. This study sheds light on how economic, political and social conditions of late eighteenth and early nineteenth centuries in Levant affected European merchants residing in Ottoman lands individually and communally. Not leaving a lucrative trade back in the Ottoman lands where he had started as a merchant without capital and ended up bankrupt, William Barker who resided in İzmir for 65 years until his death left a generation that continued to live in these lands until the middle of the 20th century.
NEVZAT ARTUÇ, Cemal Paşa Askeri ve Siyasi Hayatı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, (Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 2. Baskı), Ankara 2019, LXXII + 539 s. [Kitap Tanıtma]
Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 300 · Sayfa: 825-828 · DOI: 10.37879/belleten.2020.825
Özet
Tam Metin
İkinci Meşrutiyet Döneminin (1908-1918) önde gelen devlet adamlarından ve İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) yönetiminin üç önderinden biri olan Cemal Paşa hakkında bugüne kadar Türkiye’de ve yurt dışında herhangi bir dilde yazılan ilk ve tek akademik biyografi özelliğindeki kitap başlıca şu konuları kapsamaktadır: ailesi, öğrenim hayatı ve askerlik mesleğine girişi; askerlik mesleğinde aldığı ilk görevler; Osmanlı Hürriyet Cemiyeti ile İTC’ye girişi ve faaliyetleri; İkinci Meşruriyetin ilanındaki rolü; kişiliği; Üsküdar Mutasarrıflığı; Adana Valiliği; Birinci ve İkinci Balkan Savaşları sırasındaki ve sonrasındaki icraatları; İstanbul Muhafızlığı; Nafia ve Bahriye Nazırlıkları; Birinci Dünya Savaşına giriş; Birinci ve İkinci Kanal Seferleri; Suriye’deki faaliyetleri; Ermeni meselesi; Birinci Dünya Savaşından sonra yurt dışına çıkışı ve buradaki faaliyetleri; Mustafa Kemal Paşa ile mektuplaşması ve ölümü. Ciddi bir emek sonunda hazırlanan çalışma; önsöz, kısaltmalar, kaynaklar ve tetkiklerden sonra giriş, dört ana bölüm ve sonuçtan meydana gelmektedir. Birbirinden ilginç fotoğrafların yer aldığı eserde çok geniş kaynakça ve ayrıntılı dizin mevcuttur. Ekler, İTC ve Birinci Dünya Savaşı alanlarında çalışma yapan birçok araştırmacı için değerli bir kaynaktır.
1815 Haritası’nda Antalya Kalesi: Surlar, Kapılar ve Burçlar
Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 300 · Sayfa: 667-716 · DOI: 10.37879/belleten.2020.667
Özet
Tam Metin
Osmanlı döneminde Antalya Kalesi Anadolu’nun en önemli liman kaleleri arasında yer alıyordu. Önemi nedeniyle defalarca onarım görmüş, bu sayede 20. yüzyılın başlarına kadar ayakta kalmıştı. Antalya Kalesi’nin yaşadığı en kapsamlı onarımlardan biri 1812-1814 yılları arasında devam eden Tekelioğlu İsyanı’ndan sonra gerçekleşti. Tekelioğlu İbrahim Bey’in Sultan II. Mahmud’a isyan ettiği ve şehrin Osmanlı Devleti tarafından kuşatıldığı bu dönemde kalenin birçok bölümü yıkılmıştı. Bu nedenle Antalya’nın ele geçirilmesinden sonra kalenin imarıyla ilgili ilk keşif heyeti şehre gelmiş, 1815’te başlayan imar ve tamir süreci bir kaç yıl devam etmişti. Ayrıca, imarı için 1825 ile 1836’da iki ayrı keşif raporu daha düzenlenen kale bu raporlar doğrultusunda da onarım görmüştür.
Tüm bu keşif raporları arasında en ayrıntılısı, Mimar Mustafa Raşid Efendi tarafından hazırlanan 1815 raporudur. Raporda, Antalya Kalesi’nin bakıma muhtaç yerleri tek tek sıralanmıştır. Mustafa Raşid Efendi tarafından çizilen ve raporla birlikte sunulan harita ise iç ve dış surları, kaleyi çevreleyen hendekleri, kale burçlarını ve kale kapılarını göstermektedir. Dolayısıyla, keşif raporundaki bilgiler ve harita sayesinde Antalya Kalesi’nin döneme ait yapısal bir panoramasını çıkarmak mümkün olmaktadır.
Bu çalışma, 1815 haritası olarak adlandırdığımız bu çizimin detaylı bir tanıtımını yapmayı amaçlamaktadır. Bu vesileyle 19. yüzyılın başlarında Antalya Kalesi’nin vaziyeti de tasvir edilmeye çalışılacaktır.