4034 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Mütareke Dönemi’nin İlk Aylarında İstanbul’da Ekmek Meselesi

Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 281 · Sayfa: 287-314 · DOI: 10.37879/belleten.2014.287
Tam Metin
Harp dönemi ve sonrasındaki olağanüstü şartların hüküm sürdüğü zamanlarda insanların yüz yüze kaldığı en önemli tehlike iaşe sıkıntısı ve yoksulluktur. Birinci Dünya Harbi'nden çıkan Türk toplumunun da Mütareke Dönemi'ndeki öncelikli sorunu, temel ihtiyaç maddelerini ve özellikle ekmek ihtiyacını karşılamak olmuştur. Özellikle nüfusun yoğun olarak bulunduğu şehirlerin harp sonrasındaki iaşe sorunu hükümetlerin adeta imtihan konusu olmuştur. Bu makalede, mütareke döneminin ilk dört ayında iktidarda bulunmuş olan Ahmet Tevfik Paşa Hükümeti'nin İstanbul halkının iaşesini, özellikle ekmek ihtiyacını, karşılamak üzere yapmış olduğu icraat ve başvurduğu çözüm yolları üzerinde durulmuştur.

CİZRELİZÂDE RÂİF EFENDİ’NİN KÜRT-ERMENİ OLAYLARI HAKKINDA SADÂRETE İLETTİĞİ LÂYİHA

Belgeler · 2014, Cilt XXXV, Sayı 39 · Sayfa: 167-186
Tam Metin
Millet-i sadıka olarak nitelendirilen Ermeniler, uzun yıllar boyunca Osmanlı Devleti hâkimiyet sahasında huzur içerisinde hayatlarını devam ettirmişlerdir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren ise başta Rusya ve İngiltere’nin teşviki ve girişimleri ile “vilâyât-ı sitte” olarak bilinen Erzurum, Van, Elazığ, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis vilayetlerinde bir Ermeni devletinin teşkili için çeşitli faaliyetlerin olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda Ermeniler, pek çok alanda propaganda faaliyetlerine girişmişlerdir. 1908 senesinde gerçekleştirilen genel seçimlerde İstanbul mebusu olarak Meclis-i Mebûsâna giren Avukat Kirkor (Krikor) Zohrap da propaganda faaliyetlerinde bulunanlar arasındadır. Doğu vilayetlerinde Ermeni vatandaşlara çeşitli baskı ve zulümler yapıldığına dair iddialar onun girişimleri ile Meclis-i Mebûsâna taşınmıştır. Söz konusu şikâyetler üzerine Devlet, bölgeye müfettişler göndererek malumat alma yoluna gitmiştir. Bunun yanında bölgenin ileri gelenlerinin de bu asılsız Ermeni iddialarına karşı layihalar kaleme aldığı görülmektedir. Mülkiye Kaymakamlığımdan emekli olan Cizrelizâde Raif Efendi de bunlardan biridir. Bu çalışmada Cizrelizâde Raif Efendi’nin Ermeni iddialarına karşı Sadâret makamına ilettiği lâyiha ele alınmıştır.

Banaz Kazasına Ait 1870 Tarihli Öşür İltizam Defteri Hakkında Bir Değerlendirme

Belgeler · 2014, Cilt XXXV, Sayı 39 · Sayfa: 145-166
Tam Metin
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren alınan vergileri şer’î ve örfi olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Şer’î vergilerin başında haraç, cizye ve öşür gelmektedir. Öşür, toprak mahsullerinden alınan verginin adı olup kelime itibariyle onda bir anlamına gelmektedir. İslamiyet’in ilk yıllarından itibaren bütün İslam devletleri tarafından alınan öşür vergisi, Osmanlı Devleti tarafından da alınmıştır. Tanzimat Fermanının ilanından sonra öşür vergisinin tahsili ile ilgili pek çok yöntem denenmiş, zaman zaman iltizam yoluyla tahsil edilmiştir. Bu çalışmaya esas teşkil eden defter, Uşak’a bağlı Banaz kazasına ait öşür iltizam defteridir. Aile arşivinden temin edilmiş olan Defter, Banaz Kazasına ait 1870 yılı öşür vergisini toplayanlardan biri olan Abdülbaki Efendi tarafından tutulmuştur. Defterdeki bilgilerden, Banaz Kazasına ait 1870 yılı öşür vergisinin 544.000 kuruş bedelle, Kütahya’da yaşayan Şeyh zade Rıza Efendiye verildiği anlaşılmaktadır. Çalışmada, Defterdeki kayıtlardan yola çıkarak iltizam sisteminin nasıl işlediği, hangi ürün- lerden ne kadar öşür alındığı, hangi ürünlerin öşrünün nakdî, hangi ürünlerin öşrünün aynî olarak tahsil edildiği, tahsilatın kimler tarafından nasıl yapıldığı ve öşür vergisi tahakkuk ettirilen ürünle- rin cins ve miktarları ile köylere göre dağılımı hakkında bilgiler verilmeye çalışılacaktır.

Şehabettin Paşa'nın Filibe'deki Vakfına Ait Kaynaklar: Muhasebe Defterleri

Belgeler · 2014, Cilt XXXV, Sayı 39 · Sayfa: 1-144
Şehabeddin Paşa Vakfı Filibe’de kurulu, kırsal ve kentsel gelirlerinin çeşitliliği ile güçlü bir bütçeye sahip, Balkanlar’daki büyük vakıların birisidir. Vakfın hem Filibe’de hem de Filibe dışındaki kazalarda köyleri ve dükkanlar, hamamlar ve bedesten gibi kentsel mülkleri vardır. Yaygın vakıf binaları ile Filibe’ye ve diğer bazı kazalara da hayır hizmetleri götürmekte ve istihdam sağlamaktadır. Muhasebe defterleri Şehabeddin Paşa Vakfı’nın akārât-ı mevkūfe ve müessesât-ı hayriyesi ile büyük vakıların nasıl geniş bir bölgede iktisadî ve sosyal hayata nüfuz ettiğini göstermektedir. Bu vakfın muhasebe defterlerinin neşrinin sadece vakıf çalışmalarına değil Osmanlı tarihinin pek çok çalışma alanına katkıda bulunacağına inanarak bir seri muhasebe defterini neşretmeyi uygun bulduk.

Mebusan-ı Kiramın Terceme-i Hal ve Sergüzeştleri: Meşrutiyet Devrinden Unutulmuş Bir Biyografi Risalesi

Belleten · 2013, Cilt 77, Sayı 280 · Sayfa: 955-982
Bu çalışma; İbnü'r-Raci Nuri tarafından yayına hazırlanan ve ilgili literatürün ilgisine mazhar olmayan Mebusan-ı Kiramın Tercüme-i Hal ve Sergüzeştleri başlıklı eserin (1908) Latin harfleri ile neşri ve metne yazılmış bir giriş bölümünden oluşmaktadır. II. Meşrutiyet devrinin ilk mebuslarının hayat hikayelerini siyaset merkezli olarak vermeyi amaçlayan bu metnin eldeki nüshasında 8 mebusun hayatı yer almaktadır. Makalenin giriş bölümünde ise bu çalışma vesilesiyle biyografi çalışmalarının Os­manlı/Cumhuriyet siyaset geleneğini anlama ve anlamlandırmada önemli bir araç olduğu tezi bu ve diğer örnekler üzerinden savunulmuştur.