4009 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4009
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 272
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 138
- Türkler 137
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 99
Melchior Lorichs'in İstanbul Panoramasındaki Osmanlı Kimdir?
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 273 · Sayfa: 361-372 · DOI: 10.37879/belleten.2011.361
Özet
Tam Metin
Melchior Lorichis'in 1559 tarihli "Byzantium sive Constantinopolis" başlıklı İstanbul panoraması, Leiden Üniversitesi Kütüphanesinde bulunmaktadır. İstanbul'un Osmanlı kenti oluşundan yaklaşık yüz yıl sonra, Sultan Süleyman ve Mimar Sinan'ın elinde Osmanlı kimliğini kazandığı halini yansıtan ilk görsel belgedir. Panoramanın sıklıkla sözü edilen bir özelliği de, ressamın kendisini, kent görüntüsünün önünde çalışırken, yanında diğer bir kişi ile birlikte resme eklemiş olmasıdır. Osmanlı giysileri içinde ressam'a yardım eden kişinin temsili bir figür olduğu varsayılmıştır. Bu makalede Osmanlı figürünün kimliği sorgulanacaktır. Resmin yapıldığı tarihi bağlamın göz önüne alınmasından başka, kompozisyonunun ve ayrıntıların çözümlenmesi ile elde edilen ip uçları, bu kişinin Mimar Sinan olduğunu ortaya koymaktadır.
İmar Meclisleri Raporlarının Kaynak Değeri Üzerine Bir Değerlendirme: Tekfurdağı Örneği
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 273 · Sayfa: 471-502 · DOI: 10.37879/belleten.2011.471
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada, nüfus, üretim ticari yaşam, eğitim ve sağlık gibi ekonomik sosyal hayatın temel alanlarıyla ilgili ayrıntılı veriler içeren İmar Meclisi Raporlarının tanıtılması hedeflenmiştir. Bu tanıtımın, ilk olarak 1845 yılı Osmanlı taşrasının ekonomik kapasitesinin ve gelişme potansiyelinin tespiti açısından ikincisi temettuat defterlerinin zengin kantitatif verilerinin anlamlandırılması açısından, ve üçüncü olarak da Tanzimat bürokratlarının değişen kalkınma anlayışının saptanması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.
Afyonkarahisar Orta Tunç Çağ Yerleşmeleri
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 273 · Sayfa: 311-336 · DOI: 10.37879/belleten.2011.311
Özet
Tam Metin
Afyonkarahisar'da W. Lamb tarafından 1935 yılından başlayarak iki dönem sürdürülen Kusura Höyüğü kazısı haricinde Orta Tunç Çağı ile ilgili bir yerleşim alanı henüz kazılmamıştır. Bu nedenle bu bölgede kısıtlı olan Orta Tunç Çağ yerleşmeleri hakkındaki bilgilerimize ışık tutması amacıyla 37 adet OTÇ yerleşimi üzerine yaptığımız değerlendirmeleri burada sunmaktayız.
1909 "Ayvalık Hadisesi"
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 159-190
Özet
Tam Metin
Ayvalık, XVIII. yüzyılın ikinci yansında Midilli'den (Mytilene) gelen Rumlar tarafından kuruldu. Zeytinyağı ve sabun üretimi burada büyük bir gelişme gösterdi. 1821 Ayaklanmasında kasaba tahrip edildi. Fakat, kısa süre sonra kasaba yeniden toparlanma sürecine girdi. Kasabanın nüfusu, yöneticiler dışında, tamamen Rumlardan (Greeks) oluşuyordu. Kasabada zaman zaman huzursuzluklar çıkıyor, bunlar büyümeden önleniyordu. Ayvalık Rumlarını, Yunanistan (Greece) destekliyordu. İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra (The Young Turk Revolution), Ayvalık Rumları örgütlendi. Kasabada olaylar çıktı. 17 Haziran 1909'daki gösterilere asker müdahale etti. İki kişi öldü. Bunun üzerine olaylar büyüdü. Ayvalık'a asker gönderildi ve sıkıyönetim ilan edildi. Silahlar toplatıldı. Türkçe ve Rumca gazeteler arasında tartışma çıktı. Alınan önlemlerde, kısa sürede olaylar tamamen yatıştı ve sıkıyönetim kaldırıldı. Olayların temelinde kaçakçılık yatıyordu. İkinci Meşrutiyet'in (Constitution of 1908) kaçakçılığı önlemeye çalışması birçok kimseyi tedirgin etmişti. Olaylar, yörede kaçakçılığın ne kadar yaygın olduğunu göstermişti. Dönemin gazeteleri, arşiv belgeleri bu çalışmanın temel malzemesini oluşturmaktadır.
The Magnificent Süleymaniye Owed a Debt to the Butcher and the Grocer
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 87-134
Özet
The large waqf complex of Süleymaniye in Istanbul held vast agricultural lands and numerous revenue-yielding real estates. However, in 1586, it was mentioned as being in debt to butcher and grocer in an official document. The financial distress of the waqf around the 1580s could have not been determined although the waqf has been examined through its account books. The present study using the detailed registers shows that the waqf experienced serious difficulties in revenue collection. This study particularly emphasizes two points. First, the detailed registers are valuable sources supporting the financial analysis of the waqf institutions. Secondly, considering the fact that the Süleymaniye was deriving the major part of its income from the rural areas in the Balkans, the financial hardship of the waqf may imply deterioration in agricultural conditions. Therefore, future research analyzing the waqf for a longer term is significant to reveal economic conditions in the Balkans.
İngiliz Belgelerine Göre Kurtuluş Savaşında Manisa ve Bölgesi (1919-1922)
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 191-204
Özet
Tam Metin
Manisa kenti, Türk Kurtuluş Savaşı döneminde, öteki kimi Aydın vilayeti kentleri gibi, feci günler geçirmişti. Bu çalışmada amaç, Londra'da 'Public Record Office' olarak bilinen İngiliz Devlet Arşivi'nde korunmakta olan İngiliz belgelerine ve kimi yabancı yazarların bu kente ilişkin olarak yayımlanmış olan yapıtlarına dayanarak, o dönemin olaylarını yansıtmaktır. Bunu yaparken, niyetim, o korkunç felakete neden olanlarla kurbanlarının bugünkü varisleri arasında nefret duygulan kışkırtmak değil, bu konudaki bilgi kaynaklarımıza katkıda bulunmaktır.
Heath W.Lowry, Osmanlıların Ayak İzlerinde. Kuzey Yunanistan'da Mukaddes Mekanlar ve Mimari Eserleri Arayış Yolculukları, (Türkçesi:Hakan-Şebnem Girginer), İstanbul, 2009, Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları, [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 273-276
Özet
Eser, her biri farklı alt başlıklardan oluşan üç kitabın derlenerek bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. "Günümüzde Kuzey Yunanistan'daki Müslüman İbadetgâhlarının Akıbeti" başlıklı I. kitap altı bölümü kapsamaktadır. 2004 yılında filizlenmeye başlamış olan bu eserin önsözünde yazar, 15. yüzyıl Balkanlarına dair altmış civarında tahrir defterini tetkik ederek işe başladığını, ortaya çıkan 12.500 tımarlının ne kadarının kalelerde ikamet etmiş olabileceğinden hareketle, Balkan kaleleri ve hisarları üzerine bir çalışmayı amaçladığını ifade eder. Bu amaçla neredeyse tüm Kuzey Yunanistan'ı dolaştığını belirterek, amacına tam ulaşamasa da elimizdeki kitabı şekillendiren verilen tespit edebildiğini kaydeder. I. kitabın "Tahrip ve Tahkir Edilmiş Dini Eserler" başlıklı birinci bölümünde Selanik'in 1780'de yapılmış bir gravüründen hareketle kaybolan minareleri ve dolayısıyla camileri sorgulanmakta, 1385 yılında inşa edildiği belirtilen Serez Hayrettin Paşa Camisi eski fotoğraflarından hareketle anlatılarak bedestenler, çarşılar gibi kullanılabilir yapıların korunmuş olduğu, eğer 1920-30 arasında kiliseye dönüştürülmemiş ise camilerin yok edilmiş olduğu sonucuna varılmıştır. Yine bu bölümde Yenice-i Vardar'daki Gazi Evrenos ve Şemseddin Ahmet Bey camilerinin yok edilmesi veya harabeye dönüşmesine sessiz kalınması eleştirilmiş, Drama'daki Mehmet Halil Ağa Camisi harabeleri, Simavna köyünde tamamen ortadan kaldırılmış olan Şeyh Bedrettin Tekkesi'nin haziresinde olabileceği belirtilen ve taşkın sonucu nehre karışmış bazı mezar taşları hakkında bilgi verilmiştir. Yazarın köyün yaşlı sakinlerinden derlediğine göre, 1960'lı yıllarda köydeki Türk izlerini silmek amacıyla bir subay buldozerlerle bu mezar taşlarını bulundukları yerden söküp nehir kenarına getirmiş, muhtemelen taşların çoğu nehre dökülmüş ve tekke de bu dönemde yok edilmiştir.
Totally Un-English'? Britain's Internment of Enemy Aliens' In Two World Wars (The Yearbook of the Research Centre for German and Austrian Exile Studies
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 287-292
Özet
Türk tarihyazımnda Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ermenilerin zorunlu göçü hakkındaki çalışmaların neredeyse tamamı bu olayı izole bir vakaymış gibi anlatmakla ve sanki sadece Osmanlı İmparatorluğu'nda böyle bir uygulama yapılmış gibi bir algılamanın ortaya çıkmasına sebep olmaktadırlar. Hâlbuki savaş sırasında askeri bir gereklilik olarak belli bir dini ya da etnik grubun savaş bölgelerinden uzaklaştırılması uygulaması başka devletler tarafından da zaman zaman yapılmıştır. Bu devletlerden bir tanesi de Birinci Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri safında bulunan İngiltere idi. İşin ilginci, İngiltere'nin kendisi savaş sırasında karşı-propaganda amaçlı da olsa Osmanlı İmparatorluğu'nu Ermenilere karşı yapılan zorunlu güçten dolayı yoğun bir şekilde eleştirmişti. Richard Dove'un editörlüğünde hazırlanan bu çalışma ise İngiltere'nin hem Birinci Dünya Savaşı hem de İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkede bulunan bazı insanları "düşman tebaası yabancılar" (enemy aliens) diye kategorileştirip bu kişileri savaş bölgesi ilan edilen bölgelerden ve savaş bölgesi olarak ilan edilmeyen Londra gibi şehirlerden toplayıp ülkenin çeşitli yerlerindeki toplama kamplarına gönderdiklerini anlatmaktadır.
Heath W. Lowry, Osmanlı Döneminde Balkanların Şekillenmesi 1350-1550. Kuzey Yunanistan'ın Fethi, İskânı ve Altyapı Gelişmesi, İstanbul, 2008, (Türkçesi: Ahmet Cemal), Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları, [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 269-272
Özet
Özgün adı The Shaping of the Ottoman Balkans 1350-1550 olan eser girişle birlikte yedi bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde (s.1-14) Lowry, Osmanlı Balkanlarının şekillenmesini temelde tahrir defterleri ve mevcut mimari kalıntılardan hareketle inceleyerek oluşturduğunu belirtmektedir. Bölgeyle ilgili 1431-1500 yılan arasında düzenlenmiş 57 tahrir defteri olduğunu tespit eden yazar, bu defterlerden hareketle tımar tahsisatıyla ödüllendirilmiş 12500 idarecinin biyografisini derlemeyi başardığını ileri sürerek, idareciler bağlamında "Yeniçerilerle ilgili bir literatür incelemesi yapmaktadır. Kayıtlardan elde ettiği sonuçlara göre umar sahibi idarecilerin 1/3'inin Hıristiyan olduğu sonucuna varmıştır. Buradan hareketle Osmanlı'nın erken dönemdeki gelişmesini İslâmiyeti yaymayı ve din kardeşliğini hedefleyen bir çabadan ziyade "yayılmacı konfederasyon" olarak yorumlamaktadır. Ancak bu yorumunun Evrenos Gazi ve evladının bıraktığı mimari mirası gördüğü zaman değiştiğini de bu bölümde itiraf etmektedir. Giriş bölümü, yazarın ele aldığı diğer bölümlerin birkaç paragraflık özetleriyle bitirilmiştir.
İsmail E.Erünsal, Yenice-i Vardarlı Evrenos Hanedanı: Notlar ve Belgeler
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 277-280
Özet
Kuruluş devri Osmanlı'sının en önemli şahsiyetlerinden biri olan Evrenos Gazi ve neslinden çocuklarının oluşturduğu hanedanlık üzerine son yıllarda yapılmış, neredeyse ulaşılmış tüm kaynakların değerlendirildiği en detaylı çalışma olarak dikkati çeken eser beş bölümden oluşmaktadır. Yazarlarca, gerçek bir entelektüel ve sahaf olan İsmail Özdoğan'a ithaf edilen eser, Osmanlı Araştırmaları (Journal of Ottoman Studies) dergisinin 32. ve 33. ciltlerinde yayılanmış iki uzun makalenin güncellenerek kitaplaştırılmış halidir. Giriş bölümünde Evrenos Gazi'yle ilgili olarak çeşitli alanlarda yapılmış yayınların (tarih, sanat ve mimarlık tarihi vs.) bir künyesi verilmekte ve bu çalışmanın amacının aileye ait 17. yüzyılda düzenlenmiş bir şecereyi tanıtarak, hanedanlığın merkezi sayılan Yenice-i Vardar'daki izlerini takip etmek olduğu belirtilmektedir. Ailenin yaşayan üyelerinden Ersin Evrenos'ta bulunan şecerenin IV. Mehmet'in hükümdarlığı zamanında 1678-87 yılları arasında düzenlendiği ileri sürülmektedir.