4034 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Selçuklu ve Osmanlı Doğu'sıında Senkretizm' ve Heretik2Akı llılar (XIV.- XVIII. yüzyıl

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 1029-1038
Fransa'nın en önemli Türkologlarından Gilles Veinstein'in yönettiği bu çalışma 8-10 Ekim 2001 tarihleri arasında Paris'te College de France'da düzenlenen kolokyum süresince 9 farklı ülkeden katılan 27 bilim adamının sunduğu bildirileri içermektedir. Kolokyum, Ulusal Bilim Araştırmaları Merkezi (Centre national des recherches scientifiques). College de France'ın Hugot Vakfı, UNESCO, Sosyal Bilimler Yüksek Araştırmalar Okulu (Ecole des hautes etudes en sciences sociales) ve Yunanistan Rethymno Akdeniz Araştırmaları Enstitüsü (Institut d'etudes mediterraneennes de Rethymno) gibi kuruluşlarının desteği ile hazırlanmıştır.

Osmanlı Devleti ile Avusturya ve Müttefikleri Arasındaki Barış Müzakerelerinde (1689) Hollanda'nın Arabuluculuk Girişimleri

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 939-968
Tam Metin
Osmanlı Devleti, 1683 II. Viyana yenilgisinden sonra Avusturya başta olmak üzere müttefikleri Venedik, Lehistan 1695 tarihinde de Rusya ile ayrı ayrı cephelerde savaşmaya başlamış, cephelerde aldığı askeri yenilgiler neticesinde Uyvar (Ersekûjvâr), Budin (Buda), Segedin (Szeged), Şimontorna (Simontornya), Peçuy (Pecs/Fünfkirchen) ve daha sonra da Belgrad (Beograd) gibi önemli kaleleri Avusturya'ya bırakmak zorunda kalmıştır.

Trabzon Bedesteni: Türk Bedesten Mimarisindeki Yeri ve Sorunlarına İlişkin Bir Değerlendirme

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 923-938
Tam Metin
Eyice, Trabzon bedesteninin mimari özellikleri ve çözüm bekleyen problemleri bakımından bütün bedestenler arasında tek örnek olduğunu söyler(1). Duvarlarının ikinci bir kata imkan verecek kadar yüksek tutulmuş olması ve eşine başka yerde rastlanmayan bir üst örtüyle biçimlenmesi, yapıyı benzerlerinden ayıran en önemli özellikler olarak nitelendirilmiştir.

Selçukluların Yıkılışından Sonra Irak ve Azerbaycan'ın Durumu

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 891-908
Tam Metin
Irak Selçukluları Devleti, Sultan II. Tuğrul'un 17 Mart 1194 tarihinde Rey yakınlarında yapılan savaşta Harezmşah Tekiş'e yenilip, öldürülmesinden sonra tarih sahnesinden çekilmekteydi(1). Aslında bu olay, yaklaşık 40 yıldır devletin bünyesinde yaşanan birtakım siyasî çalkantılar sebebiyle, büyük ölçüde yıpranmış olan bu devlete son ve öldürücü darbenin vurulmasından başka bir şey değildi.

Osmanlı Diplomatikası ile İlgili Bir Kitap Vesilesiyle

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 997-1028
Tam Metin
Michael Ursinus'un Üsküp Milli Arşivinde KSB 64 numara ile kayıtlı, Manastır sicilleri arasında yer alan ve adına şikayet defteri dediği bir 18. yüzyıl belgesini konu edinen kitabı(1), bu makalenin yazılmasına sebep olmuştur. Sözünü ettiğimiz eser, yayınlanan defter vesilesiyle bu belgenin üretildiği bürokratik ortamı açıklayabilmek için 18. yüzyıl taşra yönetimine, özellikle eyalet yönetimine ilişkin bilgi ve değerlendirmeleri içeren bir giriş ile başlamaktadır (s.1-38).

II. Abdülhamit Dönemi Osmanlı Maden İmtiyazları (1878-1899)

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 969-996
XIX. yüzyılın ikinci yarısı, Osmanlı Devleti'nin yabancı devletlerle yapmış olduğu ticarî anlaşmalardan dolayı, yabancı yatırımların arttığı bir dönem olmuştur. Yabancı yatırımlar daha çok demiryolu, liman, fenerler, kamu hizmeti alanlarında yoğunlaşmıştır(1). Madencilik de yapılan bu yatırımlardan nasibini almıştır.

Türkiye'de Ermeni Kadınları ve Çocukları Meselesi

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 1043-1048
Ermeni sorunu hakkında bugüne kadar gerek Ermeni gerek de Türk tarafından görüşlerini yansıtan çok sayıda bilimsel ve siyasi içerikli eser kaleme alınmıştır. Ancak Ermeni propagandalarının merkezinde yer almasına rağmen tehcir sonrasında ortaya çıkan dağılmış ve kimsesiz durumdaki Ermeni kadın ve çocuklarının durumlarını ele alan Türkçe bir kitap maalesef bugüne kadar yayımlanmamıştı. Halbuki Ermeni tarihçiler soykırım iddialarını daha inandırıcı ve trajik bir hikayeye dönüştürmek için tehcir sırasında kadın, çocuk ve yetimlerin yaşadıkları sıkıntıları sıklıkla eserlerinde kullanmaktadırlar. Yine özellikle 2005 yılında Ermeni kadın, çocuk ve yetimleri hakkında Türkiye'de birkaç eser birden yayınlanması, kadın ve çocuklar sorununa bir kez daha dikkatleri çekti.

Afyonkarahisar’ın Doğusunda Önemli Bir Orta Tunç Çağı Nekropolü: Dede Mezarı

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 811-842 · DOI: 10.37879/belleten.2007.811
Tam Metin
Yukarı Çaybelen Köyü'nün (Yukarı Maçaklı) 500 m batısındaki, Cevizli yolunun 50 m batısında ve Havuzun Başı Deresi'nin 30 m doğusunda Köy Kalesi yerleşmesi bulunmaktadır (Harita, Çizim 1). Bu yerleşme üzerinde kısmen tarım yapılmaktadır. Yerleşme kuzeybatı güneydoğu istikametinde uzanır (N. 38"50.072'; E O3O"55.631'; h: 1300). Yerleşmenin kuzeybatı güneydoğu istikameti 160 m, güneybatı-kuzeydoğu yönü 110 m ve yüksekliği 21 m'dir. Burada İlk ve Orta Tunç Çağları ile Roma dönemine ait çanak çömlek parçalarına ve taş aletlere rastlanmaktadır(1).

Haçlı İstilası Öncesi Ortaçağ'da Maraş Şehri

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 857-890 · DOI: 10.37879/belleten.2007.857
Tam Metin
Anadolu ve Kuzey Suriye arasındaki ana ticaret yollarının kesişme noktasında ve Mezopotamya ovasının kenarındaki Toroslar eteğinde bulunan, Anadolu'nun en eski şehirlerinden biri olan Maraş ve çevresi antik dönemleri de içine alan zengin bir geçmişe sahiptir. Domuztepe Höyüğü'nde yapılan kazı çalışmaları da şehrin M.O. 5000 yılma kadar uzanan tarihî bir mirasa sahip olduğunu göstermiştir(1). Maraş, coğrafî konum olarak Ortadoğu ile Anadolu'yu birbirine bağlayan yol güzergâhında bulunması sebebiyle de tarihin her döneminde önemini korumuştur.

Eski Türk Çağında Hayvan Tözlerinden Devlet Sembollerine

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 843-856 · DOI: 10.37879/belleten.2007.843
Tam Metin
Bir devletin, milletin veya belli bir topluluğun simgesi olarak kullanılan bayrakların(1), renk ve biçimle özelleştirilmesi yeni bir olgudur. Eski kültürlerde egemenlik, hükümdarlık ve savaş belgüleri niteliği taşıyan bayraklar, kutsallık atfedilen bazı hayvan veya nesnelerden doğup gelişerek günümüze ulaşmış; bu süreçte biçim ve ana malzemesinde bazı değişiklikler olmuştur.