4009 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 4009
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 272
- Osmanlı İmparatorluğu 173
- Türkiye 148
- Osmanlı Devleti 138
- Türkler 137
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 114
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 99
Bosna-Hersek Ayaklanması (1875)'nda Panslavizmin Etkisi ve Sırbistan ve Karadağ'ın Rolü
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 256 · Sayfa: 913-936 · DOI: 10.37879/belleten.2005.913
Özet
Tam Metin
Panslavizm, 19. Yüzyılın başlarında Rusya dışındaki Slavlar arasında edebi-kültürel bir hareket olarak ortaya çıkmış, aynı kökten gelen Slav halkların kültürel ve siyasal birliğini ifade etmiştir. 19. Yüzyılın ortalarından itibaren giderek siyasi bir içerik kazanan Panslavizm, 1870'lerde Avrupa kamuoyunda "bütün Slavların Rusya'nın öncülüğünde birleşmesi" olarak algılanmıştır. Panslavizm terimini ilk olarak 1826 yılında Slovak yazar J. Herkel kullanmıştır. Herkel, Panslavizmi edebi-ilmi mânâda bütün Slav kavimlerinin kültür sahasında karşılıklı etkileşimi olarak tanımlarken, siyasi alanda ise bütün Slav kavimlerinin büyük bir devlet halinde birleşmeleri olarak ifade etmiştir.
Salat Tepe 2000-2002 Kazıları Stratigrafik Sonuçları
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 256 · Sayfa: 781-800 · DOI: 10.37879/belleten.2005.781
Özet
Tam Metin
STRATİGRAFİ Salat Tepe'de üst yerleşim katmanlarının açığa çıkartılması için tepe üzerindeki düzlükte çalışılmış, vadiye bakan güney yamacında, aşınma ve toprak kaymaları meydana gelen kesimdeki yapı katları 2.5 m. eninde bir yamaç açmasında araştırılmıştır. Tepe Üzeri Açmaları Üst kesimdeki yapılaşmanın açığa çıkartılması amacıyla tepe düzlüğünün güney ve batı kenarları ile merkezinde açılan K 12-13, L 12-14 ve M 13 açmaları kazılmıştır. K 13, L 12-13 ve M 13 açmalarında kazılan ondört basit toprak mezarlara ölüler doğu-batı doğrultusunda dorsal yatırılmıştır. K 13 açmasındaki bir erişkin mezarının bir Ortaçağ duvarı altında kalması, bazı mezarların Ortaçağın başlarına ait olabileceğini, bebek ve çocukların basit ziynet eşyaları ile gömülmesi de Erken İslami Dönem ve öncesine tarihlenen Girnavaz mezarları ile çağdaş olabileceğini düşündürmektedir.
Collection of Avâriz and Nüzul Levies in the Ottoman Empire: A Case Study of the Province of Karaman, 1620-1700
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 256 · Sayfa: 897-912 · DOI: 10.37879/belleten.2005.897
Özet
Tam Metin
The avariz and nüzul levies were among the most important of the regular sources of government revenue in the Ottoman empire during the seventeenth century, but there has been relatively little study of them. Originating in the late fifteenth century as irregular imposts levied at times of military need, it is clear that by the first quarter of the seventeenth century avariz and nüzul had become virtually annual levies throughout the majority of the Rumelian and Anatolian provinces. This article examines the nature of these levies as seen through collection procedures in the province of Karaman in the period 1620 to 1700, showing how the Ottoman financial administration developed this relatively new and lucrative source of income in a consistent and fair manner.
Gregoryen Kıpçaklar'a Dair
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 256 · Sayfa: 825-840 · DOI: 10.37879/belleten.2005.825
Özet
Tam Metin
Dünya, Kıpçak dilli Ermenilerin emsalsiz etnik grubu hakkında ilk bilgileri Agatangel Krımskiy'in Türkoloji araştırmalarında Türk ve yabancı araştırmacılar için onlarca yıl boyunca ansiklopedik elkitabı rolünü oynamış olan "Tyurki, İh Movi ta Literaturi" adlı kitabından almıştır. Ünlü Akademik Krımskiy (1871-1942) daha genç bir araştırmacı iken 1894 yılında XVI.-XVII. yüzyıl Kamenets-Podolsk "Ermenilerinin", Ermeni yazısıyla yazılmış fakat dil bakımından Ermenilerce anlaşılmayan, tahmini olarak Türkçe olan tuhaf metinlerin araştırılması için görevlendirilmiştir.
İlginç Yönleriyle Sultan Melikşah
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 255 · Sayfa: 517-538
Özet
Tam Metin
Büyük Selçuklu Devleti'nin azamet devrinin hükümdarı olarak tarihe geçmiş olan Sultan Melikşah, 6 Ağustos 1055'de dünyaya gelmiştir. Daha küçük yaşlarda iken babası Sultan Alp Arslan'la birlikte sefere çıkmak suretiyle, devletin fetih planları çerçevesinde, görev yapmaya ve dolayısıyla da tecrübe kazanmaya başlamıştı. Onun çıktığı seferler sırasında kazandığı başarılar nedeniyle Sultan Alp Arslan, son derecede sevinmiştir I. Daha sonra Alp Arslan, oğlu Melikşah'ı Karahanlı hanedanına mensup olan Celâliye Terken Hatun'la Merv kentinde evlendirdi. Alp Arslan, Üstyurt ve Mangışlak'a sefer düzenledikten sonra Nişabur'a yakın Râdgân kentinde büyük bir tören düzenleterek "Oğlu Melikşah 'ı veliaht yaptığını" açıkladı ve Selçuklu emirlerine "Kendisinden sonra Melikşah'ı sultan olarak tanımaları hususunda teker teker ant içirdi, hil'atler verdi ve "Yönetimine Melikşah 'ı atadığı Şiraz ve İsfahan kentlerindeki camilerde, kendi adından sonra onun adının da hutbelerde okutulmasını" emretti ve onun emrine 15 bin kişilik bir askeri birlik de verdi, daha sonra da Melikşah 'ı, omuzunda hükümdarlık ve tâbiilik simgesi olan eyer örtüsü (gâşiye) olduğu hâlde, ata bindirip onun önünde birkaç adım yürüdü.
Asurlu Tüccarların M.Ö. 2. Bin Yılın İlk Çeyreğinde Anadolu'da Faiz Uygulaması
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 255 · Sayfa: 425-466
Özet
Asur Ticaret Kolonileri Çağı adı verilen dönem (M.Ö. 1975-1725) Anadolu'da tarihin başladığı zaman olup, bu devre ismini veren Asurlu tüccarlar Anadolu'ya gelerek yerleşmiş oldukları şehirlerde iki asır boyunca Anadolu halkıyla birlikte yaşamışlardır. Asurlu tüccarlar Anadolu'ya çivi yazısını da getirmişler ve böylece Anadolu tarihi devirlere girmiştir. Bu dönemle ilgili bilgilerimizin büyük kısmı, Kayseri'nin 20 km. kuzeyinde bulunan Kültepe eski Kanis/karum şehri harabelerinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan çivi yazılı belgelerden gelmektedir. Bu belgeler, tüccarların mektupları, mahkeme zabıtları ve borç verdiklerinde yazdırmış oldukları senetlerden oluşmaktadır. Senetlere baktığımızda sırasıyla; borç miktarı, borçlu, alacak'', tarihleme, vade tespiti kaydedilerek ödenmemesi halinde ilave edilecek faiz belirtilmektedir. Sonra o yılda limum olan şahsın adı zikredilmekte ve en son şahitlerin ismi geçmektedir.
Kızıldeniz'in Güneyinde Rekabet -Şeyh Said ve Fersan Adaları Meselesi-
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 255 · Sayfa: 567-598
Özet
Tam Metin
Avrupa devletlerinin Kızıldeniz ile olan doğrudan ilgi ve irtibatları coğrafi keşifler sonrası Portekiz'in Hint ticaretini kontrol altına almak için buraya gönderdiği donanma ve bu donanmanın bazı stratejik noktaları işgal etme çabalarına kadar uzanır. Memlukları ortadan kaldırmak suretiyle Mısır'a, oradan Kızıldeniz sahillerine ulaşan Osmanlılar, Portekiz'le Hint denizlerinde hakimiyet mücadelesi vermişler ancak başarısız olmuşlardı . Daha sonraki yüzyıllarda özellikle Kızıldeniz'in Hint okyanusuna çıkışı olan Babülmendeb Boğazı ve çevresinde önce Fransızlar, arkasından da İngilizlerin faaliyetleri ve stratejik noktalara yerleşme teşebbüsleri görülmektedir. Bölgenin tam bir uluslararası rekabet alanı haline gelmesi ise ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında olacaktı.
Hemingway in Turkey: Historical Contexts and Cultural Intertexts
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 255 · Sayfa: 629-642
Özet
Tam Metin
As a young reporter, Ernest Hemingway visited İstanbul and the Thracian part of Turkey between 29 September and 18 October 1922. During his stay, he closely followed the military and political consequences of the Great Offensive, which was a major stage in the Turkish War of Independence, and also witnessed at first hand the Greek evacuation of eastern Thrace. His impressions of the İstanbul under occupation and also his observations of the events and developments at the time were included in the short stories which he wrote later on. In his fictions, he described and represented his observations fronı a point of view which was against Mustafa Kemal and Turkey, and, since he wrote in a mood supportive of the Allies and their invading forces, he failed to grasp the principles of righteousness and national independence, upon which the Turkish War of Independence was fought. This article is a study, within the context of the Turkish War of Independence, of Hemingway's anti-Turkish attitude crystallized in his desriptions and fıctions related to Turkey.
Ortaçağ Ortadoğusu'ndaki Marjinal Hareketlerin (İsma'ili-Karmati Hareketinin) Dönemin İslam Dünyasına Alternatif Sosyal Yaşam Sunma Çabaları
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 255 · Sayfa: 499-516 · DOI: 10.37879/belleten.2005.499
Özet
Tam Metin
Ortadoğu, tarihi süreç içinde birçok medeniyete beşiklik etmiş bir coğrafyadır. Köklü bir tarihsel geçmişi olan Ortadoğu, İslam dininin ortaya çıkması ile sarsıntılara neden olacak olaylara sahne oldu. İslam dini, bölge toplumları için yepyeni sosyo-ekonomik şartların ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Ortadoğu'nun siyasi ve sosyal tarihi geçmişi, 9-10. yüzyıllarda bölünme ve parçalanma alametleri göstermesine neden olmuştur. Bu parçalanma hareketleri, İslam dünyasında, son iki asırda bitmek bilmeyen tartışmaları da başlattı. Bu ihtilaflarla Tolunoğulları, Sacoğulları, İhşidiler, Gazneliler, Selçuklular ile diğer Müslüman devletler ve hanedanlar mücadele etmeye çalıştılar. Bu devletlerden bir kısmı siyasi mücadele ederken, Gazneliler ve Selçukluların siyasi mücadelenin yanında sosyal mücadeleyi de gözden ırak tutmadıklarını görmekteyiz. Ortadoğu'daki siyasi, politik, sosyal ve ekonomik ihtilafların temelinde bölgenin çok kültürlü yapısının etkisi inkar edilemez. Bölgedeki ayrışmanın bir sonucu olarak Ortadoğu, Ortaçağ İslam dünyasında farklı anlayışların belirmesine sahne oldu. Bu anlayışlardan birincisi Allah'a yakınlaşmayı öğreten "mutasavvıflar", ikincisi hakikate ulaşmak için aklı en yüksek ve en iyi vasıta yolu olarak benimseyen "filozoflar", üçüncüsü ise sonsuzluk içinde her iki nazariye ve teşekkülün takipçisi olduğunu iddia eden "İsma'ililer" ve "Karmatiler" dir. Ortadoğu'da ortaya çıkan bu heterodoks gruplar, İslam dünyasında sonraki yüzyıllarda dahi alttan alta devam eden önemli izler bırakmıştır.
1997-1999 Yılları Yüzey Araştırmalarında İncelenen Amasya İli Demir Çağı Yerleşmeleri
Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 255 · Sayfa: 467-498 · DOI: 10.37879/belleten.2005.467
Özet
Tam Metin
Bu makalede 1997, 1998 ve 1999 yıllarında Orta Karadeniz Bölgesi'nin Kara Kesiminde yer alan Amasya ili Gümüşhacıköy, Merzifon, Suluova ve Göynücek ilçeleri ile Merkez ilçe sınırları içinde gerçekleştirdiğini yüzey araştırmasında incelediğim merkezlerden Demir Çağı yerleşmeleri içerenler ve bunların buluntuları ile Amasya Müzesi'nden bazı önemli örnekler tanıtılmaktadır. Gümüşhacıköy ilçesi, Gümüş beldesinin 20 km kuzeybatısında yer alan ve Büyük Alan ile Sallar köyleri arasındaki Niyazbaba türbesinden adını alan, türbenin 100 m kadar batısında bulunan (bkz. Harita Yer No.1), yaklaşık 4-5 m yüksekliğinde ve 80 x 40 m boyutundaki Niyazbaba Tepesi (Res.1), M. Özsait tarafından gerçekleştirilmiş olan yüzey araştırmaları sırasında saptanmıştır.