3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
  • Birinci Dünya Harbi
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Birinci Dünya Harbi Sonunda İstanbul’da Kömür Kıtlığı Ve Buna Bağlı Sıkıntılara Çözüm Arayışları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2014, Cilt XXX, Sayı 89 · Sayfa: 95-130
Tam Metin
Birinci Dünya Harbi Osmanlı Devleti'nin sonunu hazırlarken Osmanlı toplumunu da büyük bir ekonomik yıkımla karşı karşıya bırakmıştır. Harp yıllarında olduğu gibi Mütareke döneminde de İstanbul halkının sıkıntılarının başında iaşe, ısınma, aydınlatma ve ulaşım gibi hayatın idamesi için en zaruri ihtiyaçların karşılanması gerekmekteydi. 1918 yılı Ekim ayı sonlarında İstanbul halkı açlıkla yüz yüze gelmişti. Özellikle ekmek sıkıntısı had safhaya ulaşmıştı. İşlerin girift bir hâl aldığı bu döngüde kömür buhranı da ayrı bir sorun teşkil ediyordu. Mütareke döneminin başında kömür buhranı öyle bir dereceye gelmişti ki; vapur, tren, değirmen, fabrika, elektrik aydınlatması gibi kömüre ihtiyaç duyan her şey durma noktasına dayanmıştı. Bu durum kömür kaçakçılığını beraberinde getirdiğinden hükûmet, Sarıyer'de bir kömür Kontrol Memurluğu kurarak Karadeniz'e açılan veya İstanbul'a gelen nakliye vasıtalarında kömür kontrolü yapmaya başlamış, kömür yüklü kayıkların Boğaziçi'nde dolaşmasını yasaklamıştı. Kömür buhranı nedeniyle Haliç Vapurları bilet ücretlerini yüzde yüz artırmıştı. Özellikle 1918 yılı Ekim ayı sonlarından itibaren İstanbul'da başta zahire ve kömür kıtlığına bağlı olarak hayatın pek çok alanında yaşanan mağduriyet 1919 yılı ortalarına kadar devam etmiştir. Bu süreçte iktidara gelen hükûmetlerin aldığı tedbirler neticesinde fabrikaların, tramvayların ve vapurların yeniden düzenli olarak çalışmaya başlamasıyla İstanbul'da gündelik hayat normal seyrine dönmeye başlamıştır. Bu çalışma, Harbin sona erdiği günlerde ve istila altındaki ilk aylarda İstanbul'da kömür, iaşe, ulaşım ve aydınlatma gibi ihtiyaçların kıtlığı ile bu ihtiyaçların temini noktasında devletin çözüm arayışlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Türk-Alman Propagandası Karşısında Arap Bürosu’nun Kuruluşu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2010, Cilt XXVI, Sayı 76 · Sayfa: 97-132
Tam Metin
Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Harbi'ne Almanya yanında girmesiyle başlatılan propaganda ve istihbarat faaliyetleri karşısında İngiltere'nin aldığı tedbirlerden birisi olan Kahire'deki Arap Bürosu'nun kuruluş çalışmaları üzerinde durulacaktır. Büronun tüm çalışmalarından ziyade kuruluşundan hemen evvel İngiliz hâkimiyet bölgesindeki Türk-Alman faaliyetleri karşısında bu büronun hangi amaçlarla kurulduğu açıklanacaktır. Özellikle dini hislerin uyandırılması amacıyla ilan edilen cihadın İngiltere tarafından ne şekilde algılandığı üzerinde durularak, büronun kurulmasından evvel genel havanın ne yönde olduğu değerlendirilecek ve büronun kuruluşuna varan gelişmeler üzerinde durulacaktır. Bunun yanında Arap Büro'nun kuruluşuyla ilgili çalışmaların karşısında İngiliz yerleşik nizamının kaygıları ve düşünce farklılıkları vurgulanacaktır.

Birinci Dünya Harbinde Hille İsyanları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 46 · Sayfa: 15-36
Bu makalemizde Birinci Dünya Harbi sırasında Irak'ın Hille şehrinde çıkan ve bu bölgeyi etkileyen isyanlar üzerinde durarak Osmanlı ve İngiliz politikalarına ışık tutmaya çalıştık. Irak, Osmanlı topraklarına 1534 yılında katılmış, Birinci Dünya Harbi' ne kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır. 19. yy. sonlarında Mezopotamya ve İran'da zengin petrol yataklarının tespiti İngiltere ve diğer sanayileşmiş ülkelerin iştahını kabartmıştır. 1913'te W.Churchill'ün görevlendirdiği bir heyet, hazırladığı bir raporda; "Mezopotamya ve İran'daki petrol ya¬taklarının İngiliz donanması için bir yakıt kaynağı olduğu" belirtiliyordu. İstanbul-Bağdat demir yolu projesiyle Osmanlı-Alman yakınlaşmasının artması da İngilizleri rahatsız etmiştir. İngiltere zaten Berlin Antlaşmasından sonra Osmanlı'ya karşı tavrını değiştirmiş, Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünü muhafaza değil, parçalanması halinde hangi stratejik bölgeyi ele geçireceğinin hesaplarını yapmaya başlamıştır, Kıbrıs'ın ve Mısır'ın işgali ile 1908'deki Reval mülakatı bunun açık delilleridir. Arapları Osmanlı Yönetimi aleyhine ayaklandırma faaliyetleri de bu politikanın devamıdır. İngiltere bu bölgeyi ele geçirme fırsatını Birinci Dünya Harbi sonunda yakalamış ve bunu da değerlendirmiştir. Hille İs- yanları'da İngiliz politika ve amaçlarına en iyi hizmet eden isyanlar dandır. Bu isyanlarla Osmanlı'nın bölgedeki nüfuzu azalırken, Osmanlı Ordusu yıpranmış, İngiliz kuvvetleri avantaj sağlamıştır. Osmanlı Ordusu bölgede zor duruma düşerken İngiltere petrol yataklarına sahip olarak amacına ulaşmıştır.