20 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Çanakkale 20
- Atatürk 4
- Dardanelles 3
- Gelibolu 3
- İngiltere 3
- Osmanlı Devleti 3
- Savaş 3
- Çanakkale War 2
- Fransa 2
- Gallipoli 2
Assos (Behram) Paleolitik Çağ Araştırmaları
Höyük · 2023, Sayı 11 · Sayfa: 1-15 · DOI: 10.37879/hoyuk.2023.1.001
Özet
Tam Metin
Troas’ın güney kıyısında, Lesbos’un kuzeyinde konumlanan Assos (Behram), 234 metre yüksekliğinde eski bir volkanik tepenin üzerine kurulmuştur. Assos’un arkeolojik geçmişi en erken Kalkolitik’e kadar uzanmakta ve çoğunlukla Antik Yunan, Roma ve Bizans arkeolojik geçmişiyle gündeme gelmektedir. Bu sebeple Assos’un tarih öncesi kronolojisinin oluşturulmasını sağlayacak nitelikte bölgede yapılan Paleolitik araştırmaların önemi büyüktür. 2021 yılında antik kent çevresinde yürütülen araştırmalarda 12 farklı noktada Paleolitik Çağ’a tarihlenebilecek yontmataş buluntular tespit edilmiştir. Tespit edilen buluntu yerlerinde çakmaktaşı, bazalt gibi ham madde kaynakları oldukça zengindir. Üretilen yontmataş endüstrilerin yapımında da sıklıkla bu ham maddeler kullanılmıştır. Yontmataş endüstri grupları iri kesici aletler, yontuk çakıl teknolojisi, hazırlanmış ve hazırlanmamış çekirdek teknolojileri, yongalama ürünleri ve düzeltili aletlerden oluşur. Buluntular arasında iki yüzeyli el baltaları, iri kazıyıcılar, satır ve kıyıcılar gibi çekirdek alet teknolojileri önemli bir yere sahiptir. Hazırlanmış çekirdek teknolojileri Levallois teknik ile ilişkilidir ve kullanımı yüksek bir orandadır. Düzeltili aletlerin oranı yüksek olmakla beraber birçoğu dişlemeli-çentikli aletlerden oluşur. Assos’ta tespit edilen yontmataş buluntular tekno-tipolojik özellikleri bakımından Alt ve Orta Paleolitik Dönem özelliklerini yansıtmaktadır. Düzeltili aletlerin yüksek oranda olması tespit edilen buluntu yerlerinin işlik yerlerinden ziyade yaşamsal etkinliklerin gerçekleştirildiği alanlar olduğuna işaret etmektedir. Asya ve Avrupa arasındaki bir geçiş noktasında yer alan Assos’taki bu keşif Paleolitik Çağ’ın erken dönemlerinde insan hareketlerini ortaya koyması açısından önemlidir.
18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 73 · Sayfa: 25-38
Özet
Tam Metin
Çanakkale Savaşları İngiltere'nin öncülüğünde Fransızların ve çok sınırlı olarak da Rusya ve Avustralya'nın katılımı ile gerçekleşmiştir. Cephenin açılma önerisi Rusya'dan gelmiş ve planlamayı da Churchill yapmıştır. Boğazları deniz trafiğine kapatan Osmanlı Devleti 28 Ekim'de Karadeniz'de donanması ile Rus gemi ve limanlarını bombalamıştır. Bu olay üzerine önce Rusya ve arkasından da İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'ne savaş açmıştır. 1914 yılı sonunda Çanakkale Boğazı'nı ele geçirme planlarını yapan Churchill, Boğazların ele geçmesiyle Rusya'ya destek yolunun açılacağını ve Bulgaristan ve Romanya'nın da kendi yanlarında savaşa gireceğini hesaplamıştır. Şubat ayında yapılan bir kaç denemeden sonra Mart 1915 de fırtınalı olmayan bir günde Çanakkale'ye deniz saldırısı başlayacaktır. Ama bu saldırıdan kısa bir süre önce, 8 Mat'ta Nusret mayın gemisinin Boğazın en geniş yeri olan ve İtilaf Devletleri gemilerinin manevra yaptığı Erenköy koyuna boğaza paralel olarak döşediği 26 mayın savaşın kaderini değiştirecektir. 18 Mart sabahı önde İngiliz zırhlıları, ikinci sırada Fransız zırhlıları olmak üzere İtilaf Devletleri donanması saldırıya geçmiştir. Amaçları ilk mayın hatlarından başlayarak mayınları temizlemek ve Boğazın en dar yerine yaklaşarak her iki kıyıdaki Türk savunma mevzilerini susturarak Çanakkale Boğazı'nı aşmaktır. Bu çalışmada 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı'nın ayrıntıları üzerinde durulacaktır.
Avustralya Basınında Çanakkale Muharebeleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 73 · Sayfa: 39-62
Özet
Tam Metin
Dünya basını Çanakkale Muharebeleri başladığı andan itibaren savaşla yakından ilgilenmiş, muharebenin gidişatını anında kendi kamuoylarına aksettirmek için elinden geleni yapmıştır. Bu ülkelerden biri de Birinci Dünya Savaşı'nda İngiltere'nin yanında yer almış olan Avustralya'dır. İtilaf Devletleri 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı'nda aldıkları yenilgi üzerine denizden yapılacak saldırıyla deniz yolunun açılamayacağını, karadan da bir çıkarma yapılması gerektiğini anlamışlardı. Duyulan ihtiyacın karşılanması için de Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinden oluşturulan Anzak kolordusu 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadası'na çıkartılmıştır. Avustralyalı askerler, 9 Ocak 1916 tarihine kadar da Gelibolu ve Arıburnu'ndaki çarpışmalarda yer almışlardır. Bu nedenle Çanakkale Muharebeleri Avustralya kamuoyu için büyük önem taşımaktadır. Çalışmamızda Avustralya Milli Kütüphanesi (National Library of Australia)'ndeki gazete arşivinden yararlanılarak Avustralya basınında Çanakkale Muharebeleri hakkında çıkan yazılar değerlendirilecektir.
Kronolojik Çanakkale Savaşları Tarihi (3 Kasım 1914 - 9 Ocak 1916)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 73 · Sayfa: 107-164
Özet
Tam Metin
Çanakkale Cephesi, I. Dünya Savaşı'nın en önemli cephelerinden birisidir. Bu cephedeki mücadeleler ondört aydan biraz fazla sürmüş ve her iki tarafta da çok fazla miktarda insan kaybına sebep olmuştur. Deniz savaşlarını müteakiben karada yapılan mücadelelerde, dünya savaş tarihine geçecek pek çok önemli hadise cereyan etmiş, Türkler, vatan savunmasının en anlamlı sahnelerini bu cephede sergilemişlerdir. Sonuçları itibariyle değerlendirildiğinde, Osmanlı Devleti'nin savaş dışı kalması ve parçalanmasının birkaç yıl ertelendiği de kesindir. Bunların ötesinde savaştan sonra İtilaf Devletleri'ne karşı gerçekleştirilen Türk Millî Mücadelesi'nin millî bilinç, motivasyon ve kendine güven konusundaki en önemli yapıtaşlarından birisi, yine Çanakkale Cephesi'ndeki eşsiz Türk mukavemeti ve başarısı olmuştur. Bu çalışmada, 433 gün devam eden ve çok kanlı çarpışmalara sahne olan Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası'ndaki mücadelelerin günlük kronolojik envanteri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Macar Gyula Germanus’un Çanakkale Savaşı ile İlgili Anıları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2007, Cilt XXIII, Sayı 67-68-69 · Sayfa: 133-144
Özet
Tam Metin
Macar oryantalist ve yazar Gyula Germanus I.Dünya Savaşında, Macar Kızılay Komitesi yetkilisi olarak Çanakkale cephesine gitmiştir. Gyula Germanus'un bu cephe ile ilgili anıları, cephedeki atmosferin bir yabancının gözüyle yansıtılması açısından son derece önemlidir.
Bu çalışmada Gyula Germanus'un anılarının yer aldığı "Tények és Tanúk" adlı Macarca eserden yararlanılarak ,O'nun Çanakkale savaşı ile ilgili izlenimleri ortaya konulmuştur.
Tanin Gazetesine Göre “Çanakkale” Geçilmez
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 61 · Sayfa: 123-182 · DOI: 10.33419/aamd.702440
Özet
Avrupa'nın sanayileşen büyük devletleri arasındaki denge XIX. yüzyılda Almanya'nın birliğini sağlaması ile bozuldu. Yeni düzende ekonomik ve siyasal çıkarlar Almanya ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu birbirine yaklaştırdı. Karşısında ise İngiltere, Fransa ve Rusya yer aldı. Gruplar arasındaki gerginlik Avusturya-Macaristan veliahdının öldürülmesi İle sıcak çatışmaya dönüştü. Savaş başladığında Osmanlı İmparatorluğu tarafsızlığını ilân etti. Ancak kısa süre sonra Enver Paşanın girişimleri ile Almanya yanında I. Dünya Savaşı'na katıldı. Osmanlı ordusu daha savaşın başında Sarıkamış'ta Ruslardan öte soğuk ve hastalık yüzünden büyük kayıplara uğradı. Ekonomik ve toplumsal sorunlarla karşı karşıya kalan Rusya ise Almanlar karşısında yenilgi almaya başladı. İngiltere ve Fransa, müttefikleri olan Rusya'yı bu durumdan kurtarmak için Boğazları geçme projelerini uygulama kararı aldı. Böylece savaşı da bitirmeyi plânlıyorlardı. İngiltere ve Fransa, sömürgelerinden aldıkları destekle Önce karadan, ardından hem karadan hem denizden yaptıkları harekâtla plânlarını uygulamaya koydular. Ancak, büyük umutlarla geldikleri Gelibolu'da, ardı ardına yenilgi aldılar ve sonunda yarımadayı boşalttılar. Harekâtın başından itibaren Boğazların geçilemeyeceğini savunan ve İttihat ve Terakki Cemİyeti'nin sözcüsü olan Tanin gazetesi de harekâtı duyarlılıkla izledi. Savaşı, Müslümanlık ile Hıristiyanlık arasındaki yeni bir mücadele olarak niteledi. Savaş süresince verdiği haber ve yorumlarla, cephe muhabirlerinin gönderdiği mektuplarla tarafların askerî durumları, müttefiklerin yenilgi ve Türk askerinin başarı nedenleri üzerinde durdu. İngiliz ve Fransız basınının yalan yayınlarına kamuoyunun dikkatini çekti. Ordunun gereksinimleri için ulusu göreve çağırdı. Müttefiklerin savaş hukuku dışına çıkan hareketlerini eleştirdi. Hükümeti önlem almaya çağırdı. Çanakkale zaferini büyük bir coşku ile karşıladı ve zaferin Türkiye açısından sonuçlarını değerlendirdi.
Smintheion'dan Bir Grup Pişmiş Toprak Heykelcik
Belleten · 2003, Cilt 67, Sayı 248 · Sayfa: 77-92
Özet
Tam Metin
1980 yılından bugüne Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Gülpınar Beldesi sınırları içerisinde yer alan Apollon Smintheus kutsal alanında sürdürülmekte olan kazılarda iki ayrı alandan küçük bir grup oluşturacak sayı da pişmiş toprak heykelcik ele geçmiştir. Eserlerin bir bölümü 1986 yılı kazı sezonunda Apollon Tapınağı'nın güneydoğusunda yer alan bir alanda sürdürülen çalışmalar sırasında ortaya çıkarılmıştır. Gülpınar Beldesi sakinlerinden Hilmi Özak'a ait tarlada yürütülen çalışmalar sırasında geç Roma veya erken Bizans dönemine tarihlendirilebilecek bir yapı kalıntısına rastlanılmıştır.
Kanberra’da Atatürk Anıtı Tasarısı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 51 · Sayfa: 633-726
Özet
Çanakkale Muharebeleri'nde şehit düşen Türk ve Anzak askerlerinin anısını yaşatmak için, iki ülke arasındaki görüşmeler sonucu, Avustralya'da bir Atatürk Anıtı açılmasına karar verilmiştir. Ayrıca, Atatürk Anıt Bahçesi, Atatürk Kıyısı, Atatürk Girişi adı altında Avustralya'da bazı yerlerin adı değiştirilmiştir. Tarihte ilk defa bir savaş İki ülke arasında dostluk bağının kurulmasına sebep olmuştur. Atatürk Anıtı ile ilgili olan bu makalede, Anzaklar'ın ve Türk tarafının önerileri, yapılan görüşmeler, anıtların dikilmesi, iki ülke arasındaki ilişkilere değinilmiştir.
Türk Edebiyatında Mustafa Kemal (Atatürk) İsminin Yer Aldığı İlk “Manzum” ve “Mensur” Esere Dâir
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 119-130
Özet
Mustafa Kemal ATATÜRK'le ilgili Türk Edebiyatında pekçok şiir, hikaye, roman ve tiyatro türünde eser kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Atatürk'ten bahseden ilk manzum eser Mehmet Emin YURDAKUL'un Ordunun Destanı adlı şiiridir. İlk mensur eser de Uryânîzâde Ali Vahid'in Çanakkale Cephesinde Duyup Düşündüklerim adlı kitabıdır. Makalede bu iki eserin "ilk olma özelliği" üzerinde durulmaktadır
JOHN COVEL, Dr. John Covel Voyages en Turquie 1675-1677, Texte établi, annoté et traduit par Jean-Pierre Grélois avec une préface de Cyril Mango, Paris 1998 437 Sayfa. Dizi başlığı: Realités Byzantines 6. [A.VI/655] [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 239 · Sayfa: 239-240
Özet
Tam Metin
XVII. yüzyıl içinde Osmanlı Devleti sınırları içinde bir gezi yapan ve bir de eser kaleme alan seyyahın eseri, şimdi geniş bir şekilde ve gerekli notlarla ilim âlemine sunulmuştur. Başarılı bir rönesans ve barok dönem adamı olan Covel'in eseri bir bütün halinde yayınlanma şansı bulamadı ise de, kıymetini bilen araştırıcılar muhtelif çalışmalarında yazma nüshadan parçaları incelediler ve eserlerinde kullandılar. Şimdi de Fransa İçinde yetişen ilim adamları bu müstesna külliyata sahip çıkarak, ülkelerinde geliştirdikleri bir geleneği, kıymetli bir eser ile süslemiş bulunuyorlar: kitap her seyahatnâme edebiyatının değerini göstermesi hem de eski çağ tarih ve kültürünün kalıntılarının bunlara sonraki asırlarda katkılar yapan Bizans'ın batılı ilim adamları tarafından dikkatle incelendiğini de belli etmektedir. Eserin yayına hazırlanmasını sağlayanlar konu üzerindeki çalışmaların geçmişini ve şimdi kendi devirlerindeki durumunu belirtmektedirler. Hem eserin özgün dilini hem de yayınladığı ülkenin dilinde yayınlamakta ve değerli tamamlayıcı notlar sayesinde, kıymetli bir de kaynak kazandırmaktadırlar.