20 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Çanakkale
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Çanakkale'de Şehit Olan Burdurlular Ve Millî Sorumluluklarımız

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 1-18
Çanakkale Zaferi'nin 84. Yıldönümünü kutladığımız şu günlerde şüphesiz hepimizin gözü önünde Türk tarihinin altın sayfalarından biri canlanmaktadır. Akıl durduracak bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Muharebeleri daha sayısını bile tam tesbit edemediğimiz şehitlerle birlikte 250 bin civarında Türk askerine mâl olmuş1 ; fakat, tarihî Türk ordusu da ezici ve üstün düşmanını zayıf gücü, ama erişilmez imanı ile yenerek kahramanlıkları serisine bir yenisini katmıştı.

Çanakkale Muharebeleri Hakkında Bir Rapor Ve Bir Değerlendirme

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 75-79
Rusların Karadeniz Boğazı'na asker çıkardıkları yalanının uydurulması İse, kolay zafer ve erken barış beklentileriyle gayretlendirilen çıkarma birliklerinin Türk ordusunun kahramanlığı karşısında uğradığı moral çöküntüsünü gidermek amacıyla yapılmış bir propaganda çalışması olmalıdır, Türk ordusunca esir alındıktan sonra bile yanındaki diğer esirlerin ellerini sıkarak hala iki ay sonra İstanbul'a gireceklerine dair güvenceler verebilen bir İngiliz deniz subayı3 umduğunu bulamamanın hazımsızlığı içinde miydi? Yenilgiyi hiç hesaba katmayan İngiliz yönetiminin de bunu kabullenmekte, hazmetmekte büyük sıkıntılar çekmiş olması doğaldır.

Kahramanlık Kavramı Ve Atatürk'ün Kişiliğinde Bu Kavramın Yeri (Trablusgarp, Çanakkale Ve Sakarya’dan İzmir'in Alınışına)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 30 · Sayfa: 695-716
Kahraman Farsça bir kelimedir. TDK Türkçe Sözlük kahraman kelimesine "Savaşta ya da tehlikeli bir durumda yararlılık gösteren kimse; alp, yiğit, bir olayda önemli yeri olan kimse" karşılığını veriyor. Bu tanımlamaya benzer karşılıktan sonra, aynı sözlükteki Alp, kelimesine bakıyoruz; orada ise "Eski Türkçe bir isim", "yiğit kahraman" manası verildiğini görüyoruz. Kahraman kelimesinin Anadolu sahasında daha fazla kullanılmasına rağmen, eski karşılığının alp olduğu görülüyor. "Alp", Dıvanü Lügat-it Türk'te; Yiğit, kahraman, bahadır olarak geçiyor. Eski Uygur Türkçesi sözlüğünde1 Alp : Şu üç manaya geliyor: 1-Yiğit, cesur 2-Şiddetli (tehlike) 3-Güç, zor, müşkül. Hüseyin Namık Orkun; Eski Türk Yazıtlarında2 alp kelimesinin; yiğit, kahraman, cesur manalarında olduğunu göstermektedir.

Çanakkale Muharebeleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 30 · Sayfa: 673-684
Çanakkale'den bir harekât yapılmasını ilk önce İstanbul'daki İngiliz Büyükelçisi teklif etmiştir. Gooben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) gemileri Osmanlı İmparatorluğu'na sığınınca İngiliz donanması (10 Ağustos 1914) Çanakkale Boğazı'nı ablukaya almıştır. Bu olay üzerine Osmanlı İmparatorluğu Almanya ve Avusturya gemileri hariç bütün gemilere geçiş yasağı koydu (27 Eylül 1914). Mesudiye zırhlısından ve Edime müstahkem mevkiinden bazı toplar Boğaza yerleştirildi. Boğaz'ın mayınlanması için Trabzon kıyısındaki Rus, İzmir sularındaki Fransız, Balkan Harbi'nde Karadeniz Boğazında kullanılan Türk mayın artıklarından faydalanıldı. Toplar toprak tahkimatta bulunuyordu. Menzilleri kısa, adi ateşli ve cephaneleri azdı. Toplam 109 ağır ve orta, 48 hafif top vardı. Bunların 12'si uzun menzilli ve çabuk ateşli idi.

Çanakkale Muharebeleri Ve Atatürk

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 30 · Sayfa: 685-694
Türk Ordusunun Çanakkale'de kazandığı zaferin 80'nci yıldönümünü kutluyoruz bu yıl. Çanakkale'de kazanılan zaferin Türk askerî tarihinde müstesna bir yeri vardır. Bu ayrıcalık Çanakkale Muharebelerinin Birinci Dünya Harbi'nde cereyan eden Türk savaşları içindeki kronolojik yerinden ve sonuçlarından ileri gelmektedir. Türk Ordusunun ebedi başkomutanı ulu önder Atatürk'ün Çanakkale muharebelerinde gösterdiği askerlik ve komutanlık sanatı da bu savaşlara başka bir anlam ve önem kazandırmıştır.

Çanakkale Muharebeleri Sırasında MütteFiklerin Propagandası Ve Karşı Propaganda

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 535-552 · DOI: 10.33419/aamd.702988
Çanakkle savaşı sırasında müttefiklerin ve karşı grupların propagandası hakkında bilgi verilmiştir.

Çanakkale Savaşları Ve Önem

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 303-307
Çanakkale Muharebeleri, dünya tarihînde ender rastlanan deniz ve kara savaşlarından biridir. Siyasî açıdan, birçok emelin, ihtirasın, idealin düğümlendiği; askerî açıdan, insan gücünün, azminin, inancının yanı sıra, âlet, edevat ve teçhizatının yeterince denge kuramadığı; vatanını savunanlarla istilâya gelenlerin birbirlerini boğazlamak, yok etmek üzere yarım milyonun üzerinde insanın hayatlarını kaybettiği veya sakat kaldığı ve sonuçlan itibariyle de, geçmişte olduğu gibi, birçok yanlış hesabın suya düştüğü bir savaştır.

Çanakkale ve Gelibolu Yarımadasının Atatürk'ün Kariyerindeki Yeri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VII, Sayı 19 · Sayfa: 29-44
Atatürk'ün Türk Tarihi içinde çok özel bir yeri vardır. Bu özellik çok yönlüdür. Bunlardan hemen akla gelenler; son bağımsız Türk Devletini yok olmaktan kurtarması, dağılmaya yüz tutmuş köhne bir imparatorluktan, genç homojen milli bir devlet yaratması; orta çağ kuramlarına sahip sosyal ve kültürel yapıyı değiştirmesi, çağdaş değerlerle yönlenen modem bir toplum oluşturmasıdır. Her biri bir insanı ebedileşmeye yetecek olan bu hizmetlere giden yolda, Çanakkale'nin yeri nedir? İşte bu tebliğde Atatürk'ün askeri kariyerindeki, Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası'nın yeri konusu üzerinde zamanın müsaadesi nispetinde durulacaktır. Her şeyden önce şu hususu belirtmek gerekir. Nasıl Atatürk'ün Türk Tarihinde çok özel bir yeri varsa Çanakkale'nin stratejik mekanının da Ulu önderin kariyerinde dönüm noktası teşkil edecek kadar önemli etkileri vardır. Bu konuyu 1912-1913 Balkan Savaşları, 1915 Çanakkale savaşları ve 1922 Çanakkale krizi olmak üzere, birbirinden ayrı üç safhada incelemek gerekir. Ancak bahis konusu ilk safhayı açıklayabilmek için M. Kemal Atatürk'ün İttihat ve Terakki içindeki konumundan ve ittihatçı liderlerle olan ilişkilerinden kısaca söz etmek faydalı olacaktır.

Çanakkale ve Mustafa Kemal

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt III, Sayı 9 · Sayfa: 635-656
Türkiye harbe girince Atatürk, derhal memlekete dönmek, orduda fiili görev almak istedi.

Bayramiç-Kızılköy'de Bulunmuş Bir Mezar Kabartması

Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 467-478 · DOI: 10.37879/belleten.1985.467
Tam Metin
Çanakkale'nin güney-doğusunda yeralan Bayramiç, çevresinde birçok antik yerleşim yerinin bulunmasıyla önemli bir konuma sahiptir. Bölgedeki prehistorik döneme kadar inen yerleşmeler ise Dor-Göçleri sonrasında yoğunlaşır; Schliemann'ın Troia'yı keşfiyle de bu yörede ilk araştırmalar başlamış olur. Bayramiç'in güney-doğusunda Skamandros ( = Kara menderes) un bir kıvrımı içindeki Kızılköy'ün yörede eski bir yerleşim yeri olduğu, makalemin konusunu içeren mezar steliyle doğrulanmış durumdadır.