2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • İane
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

20. Yüzyılın Başında Biga’da Yangın Afeti ve Sosyal Yardımlaşma

Belleten · 2018, Cilt 82, Sayı 293 · Sayfa: 295-324 · DOI: 10.37879/belleten.2018.295
Tam Metin
Tarihte insanların karşı karşıya kaldıkları pek çok afet bulunmaktadır. Bunlardan birisi de yıldırım düşmesi gibi doğal nedenler veya dikkatsizlik ya da sabotaj gibi insan eliyle meydana gelen yangınlardır. Çalışmada yirminci yüzyılın hemen başında Biga kasabasında kısa aralıklarla çıkan iki yangın konu edilmektedir. Her iki yangının çıkış nedenleri ve meydana getirdikleri zararlar belgeler ışığında ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Gerek yerel yöneticilerin gerekse merkezi hükümetin bu yangınlar karşısında ortaya koydukları tavır ve yapılması gerekenler noktasındaki fi kirleri de çalışmada incelenen konular arasındadır. Yine Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı her iki yangının da yaralarının sarılmasında gereken paranın büyük çoğunluğunun yardım toplama kampanyalarıyla halk tarafından karşılanması da incelenen noktalardan birisidir. Çalışmada Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nin çeşitli tasniflerindeki belgelerden, dönemin gazetelerinden ve araştırma eserlerinden faydalanılmıştır.

Birinci Dünya Savaşı’na Girerken Donanmada Yapılan Islah Çalışmaları ve Yabancı Uzmanlar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 72 · Sayfa: 757-796
Tam Metin
Çok uluslu devletlerin son evreleri her zaman sancılı olmuş ve çelişkili yorumlara sebebiyet vermiştir. Osmanlı Devleti de bu gelişmeden payını almıştır. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşının ardından ordu komutanları hükümete sundukları raporlarında Osmanlı Devleti'ne komşu olan devletlerin askeri güçlerinin büyük bir tehdit unsuru olduğunu belirterek kuvvetli ve çağın gereklerine ayak uydurabilecek ve modern silah sistemleriyle donatılmış bir ordunun zaman kaybedilmeksizin kurulmasını istemişlerdir. Elbette kara ordusunun tercihi Almanlardan yanadır. Deniz Kuvvetleri ise uzun zamandan beri İngilizlerin ıslahat programını uygulamaktadır. Bu düşünceden hareketle ordunun istediği ıslahat programını uygulamak üzere Osmanlı yönetimi, II. Meşrutiyetin ilanını takip eden yıllarda Silahlı Kuvvetlerin ıslahı için gerekli tedbirleri birer birer alınmaya başlamış ve kara ordusunun yeni iskeleti, yönetim yapılanması hemen hemen tamamlanmıştır. Aynı dönem içerisinde Osmanlı Ordusunun "Teşkilat Nizamnamesi" (1910) hazırlanmasına rağmen Cemal Paşanın da fark ettiği bürokratik hantallıklar sebebiyle ancak 1911 tarihinde yürürlüğe girebilmiş ve 1913 tarihine kadar da yürürlükte kalabilmiştir. Bu Nizamname ile Osmanlı askeri yapılanması kısmen de olsa hantallıktan kurtarılmış ve mekanize birlikler haline getirilmiştir. Osmanlı Devleti'nin ordusunu, vakit kaybetmeden toplamak arzusuyla sıkı sıkıya sarıldığı uygulamalardan birisi de yabancı personel istihdamıylatek noloji transferidir. I. Mahmud döneminde Comte de Bouneval ile başlayıp, III. Mustafa döneminde Baron de Tott ile hızlanan III. Selim zamanında en kapsamlı ve sistematik halini alan bu uygulama, II. Meşrutiyetin ilanının ardından da modern anlamda ordunun teşkilat ve eğitim sisteminde yerini almıştı. Teşkilat ve eğitim sisteminde yapılan köklü düzenlemelerle, askerin mali, idari görev ve yetkileri eski sisteme oranla sınırlandırmış, askeri okullarda idarecilikten çok askeri eğitim ağırlık kazanmıştı. Askeriye de uygulanan Batı tarzındaki eğitimle birlikte Batı kültürü de sınırlı kaynakla da olsa subay adaylarının ilgi alanını oluşturmaya başlamıştı.