3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • İkinci Meşrutiyet
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

TOBIAS HEINZELMANN, Die Balkankriese in der osmanischen Karikatur. Die Satirezeitschriften Karagöz, Kalem und Cem, 1908-1914, (Osmanlı karikatüründe Balkan buhranı. Mizahî dergiler Karagöz, Kalem ve Cem), Beiruter Texte und Studien. Cilt 75, Türkische Welten, Cilt 5, Yayımlayan:Angelika Neuwirth, Franz Steiner Yayınevi, Stuttgart, İstanbul 1999, 285 sahife. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 246 · Sayfa: 603-606
1992'de Freiburg Üniversitesi Doğu Semineri'nde Tobias Heinzelmann'ın eline tesadüfen mizahî Kalem Dergisi'nin bir cildi geçer, resimlerden anlam çıkartmaya çalışır. Karikatürlerin zamanının toplumsal ve siyasi hayatını bir bakışta gözler önüne serdiğini fark eder. Bu tür yayınlara erişince de, sorular ve sorunlar ortaya çıkar. İnsan seksen doksan sene önceki okuyucuların bildikleri günlük siyasi hadiselerin yabancısıdır. Bu bakımdan nükteleri anlamak zordur, bunlara nüfuz etmek için uzun araştırmalar gereklidir.

Türk Ocakları

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 196 · Sayfa: 201-228 · DOI: 10.37879/belleten.1986.201
Tam Metin
Türk Ocağı, II. Meşrutiyet Devri (1908-1923) ndeki Türk milliyetçi kuruluşlarının en büyüğü, en tanınmışı ve en uzun ömürlüsüdür. Tanzimât Devri'ndeki bazı Türk aydınları, "dünyanın çok değişik ve geniş bölgelerine yerleşmiş, değişik isimler altında zaman zaman birçok devletler kurmuş bütün Türklerin tarih ve dilce birliği ve bütünlüğü" görüşünü ortaya atarak, "Türk milletinin sadece Osmanlılardan oluşmadığı, Osmanlı Türkleri'nin onun ancak bir parçası olduğu" gerçeğini yaymaya çalıştılar. Osmanlı İmparatorluğu'nda değişik etnik unsurlar arasındaki anlaşmazlıkları arttıracağı endişesi ile milliyetçilik fikirlerini II. Abdülhamid idaresinin kontrol altında tutmasına rağmen bu görüşlerini açıklamakta devam eden aydınların bazıları, 1908 den sonra siyasî baskının kalkması üzerine, hızla teşkilâtlanmaya başladılar. Böylece Türk milliyetçiliği, fikir plânından uygulama plânına geçmiş oldu. Türk Ocağı, II. Meşrutiyet Devri'nde, kuruluş sırasına göre, Türk Derneği (kasım 1908) ve Türk Yurdu (ağustos 1911) isimli ve aynı görüşleri benimseyip savunan milliyetçi derneklerin üçüncüsüdür. Türk Derneği yerini Türk Yurdu'na, Türk Yurdu da Türk Ocağı'na bırakmıştır. Türk Ocağı, tüzüğünün I. maddesinde belirtildiğine göre, resmen 25 mart 1912 de kurulmuştur.

Türk Denizcilerinin Atlas Okyanusundaki Harekâtı

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 35-62 · DOI: 10.37879/belleten.1982.35
Tam Metin
"Garp Ocakları" adı altında Türk denizcilerinin yaptıkları harekâttan söz etmek istiyorum. Bunlar Cezayir, Trablusgarp ve Tunus limanlarına dayanarak ilk önce Batı Akdeniz'de sonra da Kuzey Atlantik'te korsanlık yapan denizcilerdi. Tekil olarak Kuzey Batı Afrika kıyılarına yerleşip korsanlıklara başlamışlardır. Sonradan, mütareke yıllarında Atatürk'ün yaptığı gibi, Barbaros'un büyük kardeşi Oruç Reis bunları bir araya getirerek tek bir güçlü donanma biçimine getirmiştir. Bunların en ünlüleri Barbaros Hayrettin, Turgut Reis, Kılıç Ali Paşa, Barbaros oğlu Hasan Bey Murad, Aydın, Burak ve Kalafat Memi reisler, Mezomorta Hüseyin Paşa ve bunlar gibi pek çoklarıydı. Bunların yaşadığı dönemde dünyanın deniz ticareti korsanların etkisinde olduğu için ve deniz mücadeleleri de denizlere sahip çıkmak hedefine yöneldiği için İstibdat ve İkinci Meşrutiyet tarihçileri, bu gerçeğe kulak asmayarak "Deniz tarihi, denizcilerin tarihidir" mütaleasıyla onların Atlas Okyanusundaki hareket etkilerini pek Osmanlı tarihinin içine almamışlardı. Bundan ötürü İkinci Meşrutiyetin deniz tarih yazarı Ali Şükrü Bey, 1917 yılında "Türklerin hangi tarihte dış denizlere çıktıkları ve orada ne yaptıkları gereği biçimde bilinmemektedir" diye yazmıştı.