3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • ANIT
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

ŞEVKET BEYSANOĞLU, Anıtları ve Kitabeleri ile Diyarbakır Tarihi, 1. cilt: Başlangıçtan Akkoyunlular'a kadar, Ankara 1987; 2. cilt: Akkoyunlular'dan Cumhuriyete kadar, Ankara 1990: Diyarbakır Belediyesi yayınları. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 217 · Sayfa: 1111-1114
Tam Metin
Köklü bir tarihe sahip olan ve bir çok medeniyetlerin birleştiği bir konumu bulunan Diyarbakır'ın önemi inkar edilemez. Bu önemli şehir Ziya Gökalp, Süleyman Nazif, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ali Emiri gibi meşhur şair ve ilim adamlarını yetiştirdiği gibi Muslihiddin-i Lari, Bıyıklı Mehmed Paşa ve Özdemir oğlu Osman Paşa gibi tarihçi ve tarih yapanları da yetiştirmiş ve bağrına basmıştır. İşte bunları eserleriyle birlikte ilim alemine tanıtan kişi de Dr. Şevket Beysanoğlu'dur. Beysanoğlu'nun en büyük yapıtı da henüz iki cilt halinde yayınlanan Diyarbakır Tarihi'dir.

Bulgaristan'daki Osmanlı Anıtları

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 196 · Sayfa: 291-314 · DOI: 10.37879/belleten.1986.291
Tam Metin
Bulgaristan, ülke topraklarının her tarafına yayılmış durumda olup, beş asırlık Osmanlı hâkimiyetinde gelişmiş olan ve günümüzde hâlâ daha izleri görünen bir doğu medeniyetinin inkâr edilemeyen kalıntılarını taşımaktadır. Gerçekten bu medeniyetin birçok anıtı Bulgaristan'da muhafaza edilmektedir. Bu anıtlar Osmanlıların her türden inşaat alanındaki faaliyetinin kanıtlarıdır: Şehircilik, bayındırlık eserleri, kaleler, mescitler, camiler, dini okullar -medreseler- kervansaraylar, halk hamamları, çeşmeler, köprüler v.s. gibi, Batılı ve Doğulu tarihçilerin sözünü ettikleri ve hatıralarına bazı seyahatnamelerde rastlanan anıtlar. Bu tarih mirasları, bir Bulgar şehrinin Türk hâkimiyetinde kalmış bir şehir olduğunu anlama ve bu hâkimiyete ait yapıların ve diğer anıtların genel görüntüsü hakkında bir fikir edinme imkânı sağlamaktadır. Bu görüntü, Bulgaristan'ın kurtuluşuna kadar birçok Bulgar şehri tarafından korunmuştur, fakat kurtuluştan hemen sonra Türk eserlerinin hızla ve sistemli bir şekilde tahribine başlanmış; ve birçok durumda bu eserler, kısmen de olsa, bir tasnife ve incelemeye tabi tutulamamış ya da korunmamıştır.

Kuzey Moğolistan'da Yeni Bir Uygur Anıtı : Taryat (Terhin) Kitabesi

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 184 · Sayfa: 795-838 · DOI: 10.37879/belleten.1982.795
Tam Metin
Son yıllarda Moğolistan'da "runik" harfli irili-ufaklı birçok Türkçe kitabe bulunmuştur. Bunların en önemlilerinden biri Taryat veya Terhin kitabesidir. Dört parça halinde ele geçen bu kitabenin ilk parçası Moğol arkeologu Ts. Dorjsuren tarafından Moğol Halk Cumhuriyeti'nin Arkhangay (Kuzey Hangay) aymağımn Taryat bölgesinde, Hangay dağlarının kuzey-batı kısmında, Terhin ırmağı vadisinde toprağa çakılı olarak bulunmuştur. Mongolist Kh. Lubsanbaldan ile M. Şinekhüti'den ve Türkolog B. Bazilkhan ile S. G. Klyaştornıydan oluşan karma Moğol-Sovyet bilimsel heyeti 1969 yılında kitabe parçasını n bulunduğu yerde kazılar yapmış ve kitabeye kaide vazifesini gördüğü anlaşılan bir taş kaplumbağa heykelini meydana çıkarmıştır. Nihayet, 1970 yılında aynı yerde kazılara devam eden iki arkeolog, N. Ser-Odjav ve V. V. Volkov, toprak altından kitabenin diğer iki parçasını da çıkarmışlar ve böylece görevi tamamlamışlardır. Üç parça halindeki kitabe ile taş kaplumbağa heykeli Moğol Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Ulan-Bator'a nakledilmiş ve Bilimler Akademisine bağlı Tarih Enstitüsü'ne konulmuştur.