6 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Halkevi
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Dinar’ın Sosyal Ve Kültürel Hayatında Halkevi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2020, Cilt XXXVI, Sayı 102 · Sayfa: 277-298 · DOI: 10.33419/aamd.815948
Tam Metin
19 Şubat 1932 tarihinde açılan Halkevleri 1951 yılına kadar Türkiye'nin sosyal ve kültürel hayatında çok önemli roller üstlenmiş bir kültür kurumudur. Sistematik bir şekilde oluşturulan çalışma kolları vasıtasıyla hem inkılabı geniş halk kitlelerine benimsetmek ve halkla bütünleşmek hem de kültürel olarak gelişmiş yeni toplum yaratmak amacıyla çok önemli çalışmalar gerçekleştiren Halkevleri kısa sürede yayılmış, birçok il ve ilçede faaliyete başlamıştır. Bu ilçelerden birisi de Dinar'dır. 1935 yılında açılan ve beş şubesi ile faaliyete başlayan Dinar Halkevi, yeni Cumhuriyetin değerlerini halka benimsetme ve modern bir toplum oluşturma amacıyla tiyatro gösterileri, köy gezileri, sağlık araştırmaları, hasta olan halka ve öğrencilere yardım, gençliğin zararlı alışkanlıklardan korunması ve çeşitli spor faaliyetleri gibi bir çok çalışma gerçekleştirmiş, Dinar'ın sosyo-kültürel hayatında 1935-1951 yılları arasında çok önemli bir rol üstlenmiştir.

Akgünler Gazetesi ve Gazetede Adana Halkevi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2013, Cilt XXIX, Sayı 85 · Sayfa: 1-45
Tam Metin
1932-1951 yılları arasında faaliyet göstermiş olan halkevleri, cumhuriyet değerlerini benimsemiş bireylerin yetişmesi için gayret göstermiş ve yakın dönem Türkiye tarihine damgasını vurmuş önemli bir sosyo-kültürel kurumdur. İlk olarak 19 Şubat 1932 tarihinde Afyon, Ankara, Aydın, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya ve Samsun gibi önemli merkezlerde açılmıştır. Kapatıldıkları 1951 yılına kadar sayıları 478'e ulaşan bu kültür kurumlarından birisi de 24 Şubat 1933 tarihinde açılmış olan Adana Halkevi'dir. Anadolu'nun dört bir köşesinde açılan bu kurumlar, farklı konularda faaliyet gösteren dokuz şubeden meydana gelmişlerdir. 1932 tarihli CHF Halkevleri Talimatnamesine göre bu şubeler; "Dil, Edebiyat, Tarih", "Güzel Sanatlar", "Temsil", "Spor", "İçtimai Yardım", "Halk Dersaneleri ve Kurslar", "Kütüphane ve Neşriyat", "Köycüler" ile "Müze ve Sergi" şubesidir. Bunlardan "Kütüphane ve Neşriyat Şubesi", halkevlerinin kütüphane ve neşriyat hizmetini yerine getirmek maksadıyla tesis edilmiştir. Adana Halkevi'nin ilgili şubesi de, çeşitli kitapların yanı sıra "Akgünler", "Görüşler" ve "Çukurova" isminde üç süreli yayın çıkarmıştır. Bunlardan "Görüşler" ve "Çukurova" dergi, "Akgünler" ise gazete formatında yayımlanmıştır. Bu çalışmada, halkevlerinin gazete yayıncılığına dair istisnai bir örnek olan "Akgünler" gazetesi ele alınacaktır. Bu esnada pek çok araştırmada dergi olarak zikredilen yayının türüne dair yanlışlık da düzeltilmiş olunacaktır.

Tokat Halkevinin Yayınladığı Yeni Tokat Dergisinde Yer Alan Yazılara Göre Türk Devriminin Genel Özellikleri

Erdem · 2007, Sayı 45-46-47 · Sayfa: 235-254
Atatürk öncülüğünde gerçekleşen Türk devrimi ile, Avrupa'da aydınlanma döneminden sonra başlayan devrimlerle oluşan çağdaş medeniyetin Türkiye'de de kurulması hedeflenmiştir. Ancak Türkiye'de Avrupa'dakine benzer bir Aydınlanma yaşanmadığı için, devrim, bir lider ve etrafında toplanan aydınların öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bu durum, Türk devriminin en belirleyici özelliklerinden biri olmuştur. Devrimin oluşumunda, kazandığı başarılarla milletin yanında efsanevî bir karizma elde eden Atatürk'ün liderliğinin ve öncülüğünün büyük bir yeri vardır. Bunlarla birlikte devrim, Türk milletinin eğitim durumu, sosyal ve ekonomik yapısı ve ülkenin stratejik konumundan kaynaklanan siyasal şartlar yüzünden kendine özgü özelliklerle gelişmiştir. Devrimleri taşrada yerleştirmeyi ve yaşatmayı amaç edinen Halkevlerinin yayın organlarından biri olan Yeni Tokat dergisi, devrimlerin genel özelliklerini yansıtmak konusunda da oldukça başarılı olmuş bir dergidir.

Modernleşme Sürecinde Ödemiş Halkevî’nin Kuruluşu ve Faaliyetleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 63 · Sayfa: 968-987
1932 yılında kurulmuş olan halkevlerinin yakın dönem Türkiye tarihi açısından en büyük özelliği Kemalist devrımlerin ilkelerinin pratikte halka en kolay yolla ulaştırılması yönünde gerçekleştirdiği faaliyetlerdi. Kemalist devrimlerle şekillenen yeni yaşam biçimlerinin halkevlerinin kurulduğu bölge özellikleri göz önünde bulundurularak düzenlediği dikkatlerden kaçmadı. Okuma yazmanın çok düşük olduğu, ekonomik sorunların pençesinde kıvranan Türkiye'de halkevleri Cumhuriyetin ilk yıllarında tavandan tabana büyük bir örgütlenme ile toplumsal ve kültürel kalkınmanın anahtarı olmuşlardır. Bu taşra için daha farklı bir anlam ifade ediyordu. Batı Anadolu'da Küçük Menderes Havzasında iri bir kasaba olan Ödemiş'te de Kemalist devrimler, cumhuriyet değerleri toplumsal ve kültürel yaşamın modem yüzü halkevi ile kendini göstermiştir.

Konya Halkevi Tarih Kolu Çalışmaları Ve Konya Dergisi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 52 · Sayfa: 265-278
Bu çalışmada, yaygın eğitim ve kültür kurumu olarak bir döneme damgasını vuran Halkevlerinde ve özel olarak Konya Halkevi'nde yapılan tarih çalışmaları incelenmiştir. Konya Halkevi'nin çıkardığı süreli yayın olan Konya dergisinin bibliyografyası da ayrı bir çalışma olarak yapılmıştır. Dönem olarak Halkevlerinin 1932-1951 yılları arasındaki birinci dönem Halkevleri incelendiği için tarihi araştırma yöntemi kullanılmıştır.

Yeni Doğuş: Manisa Halkevi Dergisi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 131-157
Manisa Halkevi'nin ilk dergisi, Cumhuriyet'in Onuncu yıldönümünde yayın hayatına giren ve 17 sayı çıkarılan Yeni Doğuştur. Yeni Doğuş 1926 yılından sonra Manisa'da yayın hayatına giren ve yeni harflerle çıkarılan ilk süreli yayındır. Dergi Türkiye'nin yeniden doğuşunu gerçekleştiren Atatürk'ün fikirlerini yaymak ve Manisa'nın kültür hayatına bir canlılık kazandırmak amacıyla çıkarılmıştır. Atatürk, cumhuriyet ve inkılaplardan sıkça ve övgüyle söz edilmiştir. Son sayısı 1935 yılı ortalarında yayınlanan Yeni Doğuş, yeni rejimin anlayışını yaymakla beraber, mahallî kültürün ortaya konması çabalarına ağırlık verememiştir. Yeni Doğuş istenilen seviyede olma¬makla beraber, Manisa basın, kültür ve sosyal hayatındaki ilkler arasında yer almaktadır