5 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 5
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- India 5
- Hindistan 3
- Abdel 1
- Afganistan 1
- Afghanistan 1
- Amartya Sen 1
- Babürlüler 1
- Beyhakî 1
- Cihad-ı ekber 1
- development 1
I. Dünya Savaşı’nda Hindistan’ın Kuzey Batı Sınır Eyaleti’nde İngiliz Karşıtı Hareketler ve Osmanlı Devleti’nin Etkisi
Belleten · 2022, Cilt 86, Sayı 307 · Sayfa: 1035-1076 · DOI: 10.37879/belleten.2022.1035
Özet
Tam Metin
Kuzey Batı Sınır Eyaleti, İngiltere’nin Hindistan yönetimi tarafından 1901’de oluşturulmuş idari taksimatın bir parçasıdır. Bugün Pakistan sınırları içerisinde kalan ve Afganistan’a sınır olan Kuzey Batı Sınır Eyaleti I. Dünya Savaşı yıllarında İngiltere’nin savaş mobilizasyonunu zorlaştırıcı kimi isyan ve girişimlerinin parçası olmuştur. İngiltere bu bölgedeki hareketlerin güçlenmesini engellemek için bölgeyi takip ederek Kuzey Batı Sınır Eyaleti’ndeki kabileleri ve onların liderlerinin sadakatlerini sağlamaya çalışmıştır. Kuzey Batı Sınır Eyaleti’ndeki İngiliz karşıtı faaliyetleri iki temel faktörün güçlendirdiği tespit edilmiştir: İlki 19.yüzyılın son çeyreğinden itibaren güçlenen İngiliz karşıtı cihatçı faaliyetler kapsamındaki girişimler, ikincisi ise Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesiyle birlikte ilan edilen cihad-ı ekber kapsamında İngiltere’ye karşı savaşmaya davet edilmeleridir. Kuzey Batı Sınır Eyaleti Türk-Alman propagandasına iki yönden hedef olmuştur. Bunlardan ilki İran ve buradan Afganistan üzerinden yönelen propaganda ve ajitasyondur. Afganistan ile Hindistan arasındaki Kuzey Batı Sınır Eyaleti, Afgan Emirliği ve Emirliğin yönetimindeki sahada faaliyet gösterilerek Panislamik bir hareket kışkırtılmaya çalışılmıştır. İkincisi ise Hindistan olmuştur. Türk-Alman propagandası Kuzey Batı Sınır Eyaleti’ne Hindistan üzerinden de ulaşmaya çalışmıştır. Dahası Kuzey Batı Sınır Eyaleti’ne yönelik propaganda girişimlerinin İran ve buradan da Afganistan’a yöneltildiği de görülmüştür. I. Dünya Savaşı’nda İngilizlere karşı zaman zaman yükselişe geçen kabilelerin motivasyonları ve arka plandaki bağlantıları bu çalışma kapsamında ele alınmıştır. Çalışmanın kaynaklarını başta İngiliz arşiv kayıtları olmak üzere Türk arşiv kayıtları ve telif-tetkik eserler oluşturmaktadır.
Hintli Bir İktisatçının Tarihte Özgürlük Arayışı: Amartya Sen'in Hindistan'da Türk Hakimiyetine Dair Tespitleri
Belleten · 2013, Cilt 77, Sayı 278 · Sayfa: 89-108
Özet
Hindistanlı bir iktisatçı olan Amartya Sen'in eserleri değişik zamanlara ve mekanlara nüfûzu açısından dikkate değerdir. İktisadî kalkınma hakkındaki yazılarında Amartya Sen, sık sık imparator Ashoka ve Ekber Şah gibi Hindistan hükümdarlarına değinmektedir. Ona göre, Ashoka ve Ekber Şah'ın bu devasa ülkede her inançtan insana hitap eden dinî tesamüh siyaseti, modern Hindistan'ın oluşumuna büyük katkıda bulunmuştur. O, günümüzde iktisadi kalkınma teorisi ve pratiği ile ilgilenenlerin Hindi hükümdarların uygulamalarından çok şey öğrenebileceği iddiasındadır. Bu makalede, Amartya Sen'in Gazneliler ve Babürlülerle ilgili fikirleri çağdaş birincil kaynaklar ışığında değerlendirilecektir.
Gazneli Ordusunda Görev Alan Hintliler
Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 259 · Sayfa: 833-844
Özet
Tam Metin
Gazneli Devleti kurulduktan hemen sonra hükümdarlar Hindistan seferlerine başlamış ve bu kıtadaki insan kaynağından askeri yönde de faydalanmışlardır. Bu konuda önemli bilgiler Prof. Dr. C.E. Bosworth tarafından "Ghaznevid Military Organisation" başlıklı makalesinde ve Gazneliler ile ilgili iki kitabında açıklamıştır. Ancak Prof. Bosworth tarafından verilen bilgilerde bazı eksiklikler göze çarpmaktadır. Biz bu makalemizde hem eksikleri tamamlamaya, hem de bu konudaki olayları hatırlatmaya çalışacağız. Eksiklikleri tamamlarken en önemli kaynağımız ise, Beyhakî'nin Tarih-i Beyhakî adlı eseri olacaktır. Bu eser elimize eksik ulaşmasaydı, muhakkak ki, konumuz hakkında daha etraflı bilgi sahibi olacaktık.
The Nationality of the Ephtalites
Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 17-34 · DOI: 10.37879/belleten.1982.17
Özet
Tam Metin
After the Kushans the regions of Transoxania, Khurasan, and northern India came under the rule of the Ephtalites, or White Huns, who are called Haytal, or Hayâtila in the plural, by Islamic writers. Syriac sources speak of them as Epthtalite or Hephthalite, and Abdel, and Armenian sources refer to them as Heptal. They are generally considered to have constituted a part of the Hiyugnu, or the Huns who invaded Europe, and they thus become, by this token, or by their very name White Hun, a nation probably closely associated or related with the Turks. Especially. Arabic or Islamic sources are clear and unequivocal in asserting them to be Turkish and identifying them with Turkish peoples. The Ephtalites overthrew the Kushans and in the fifth century founded an empire extending from Transoxania and the basin of the Oxus River to the interiors of northern India, corresponding in territory roughly to that of the extinct Kushan Empire. They carried out a series of campaigns against both India and Persia, defeated the Sasanians in a series of campaigns, forcing them to pay tribute, and held the all-important trade routes of Central Asia under their control and kept them in a thriving condition.
A Proposal for Research on Indo - Turkish Relations
Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 67-72 · DOI: 10.37879/belleten.1982.67
Özet
Tam Metin
Interchange between India and Turkish world is older than Islam and there is little doubt that Indians and Turks during the Hittite period have several common religious concepts and even political contacts. It is generally believed that the first contact of the Turks took place with the compaigns of Mahmud Ghaznavi in India in the first decades of the II th. century A. D. but in fact India came into direct contact with the Turks through Turkish states first established on Indian soil in the first century B. C. long before the advent of Muslims in India. This was the first phase of Indo-Turkish relations which ended with the fail of the Turk Shahi dynasty. Later on in the second century of Christian era a famous Turk ruler emerged in India and made his way to the glory and renown. He is known as Kanishka (120-162 A. D.). Warahmehra, in his well-known Sanskrit work of Rajtrangi, describes the emperor Kanishka and his successors as belonging to Turushka family. The details of description of this emperor available to us, positively point to the fact that Kanishka belonged to Turkish race and not to Mongols. His coins bears the title of "Shaunanushah" which is a Turkish word.