2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Kuzey Yunanistan
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Heath W.Lowry, Osmanlıların Ayak İzlerinde. Kuzey Yunanistan'da Mukaddes Mekanlar ve Mimari Eserleri Arayış Yolculukları, (Türkçesi:Hakan-Şebnem Girginer), İstanbul, 2009, Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları, [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 273-276
Eser, her biri farklı alt başlıklardan oluşan üç kitabın derlenerek bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. "Günümüzde Kuzey Yunanistan'daki Müslüman İbadetgâhlarının Akıbeti" başlıklı I. kitap altı bölümü kapsamaktadır. 2004 yılında filizlenmeye başlamış olan bu eserin önsözünde yazar, 15. yüzyıl Balkanlarına dair altmış civarında tahrir defterini tetkik ederek işe başladığını, ortaya çıkan 12.500 tımarlının ne kadarının kalelerde ikamet etmiş olabileceğinden hareketle, Balkan kaleleri ve hisarları üzerine bir çalışmayı amaçladığını ifade eder. Bu amaçla neredeyse tüm Kuzey Yunanistan'ı dolaştığını belirterek, amacına tam ulaşamasa da elimizdeki kitabı şekillendiren verilen tespit edebildiğini kaydeder. I. kitabın "Tahrip ve Tahkir Edilmiş Dini Eserler" başlıklı birinci bölümünde Selanik'in 1780'de yapılmış bir gravüründen hareketle kaybolan minareleri ve dolayısıyla camileri sorgulanmakta, 1385 yılında inşa edildiği belirtilen Serez Hayrettin Paşa Camisi eski fotoğraflarından hareketle anlatılarak bedestenler, çarşılar gibi kullanılabilir yapıların korunmuş olduğu, eğer 1920-30 arasında kiliseye dönüştürülmemiş ise camilerin yok edilmiş olduğu sonucuna varılmıştır. Yine bu bölümde Yenice-i Vardar'daki Gazi Evrenos ve Şemseddin Ahmet Bey camilerinin yok edilmesi veya harabeye dönüşmesine sessiz kalınması eleştirilmiş, Drama'daki Mehmet Halil Ağa Camisi harabeleri, Simavna köyünde tamamen ortadan kaldırılmış olan Şeyh Bedrettin Tekkesi'nin haziresinde olabileceği belirtilen ve taşkın sonucu nehre karışmış bazı mezar taşları hakkında bilgi verilmiştir. Yazarın köyün yaşlı sakinlerinden derlediğine göre, 1960'lı yıllarda köydeki Türk izlerini silmek amacıyla bir subay buldozerlerle bu mezar taşlarını bulundukları yerden söküp nehir kenarına getirmiş, muhtemelen taşların çoğu nehre dökülmüş ve tekke de bu dönemde yok edilmiştir.

Pelasglar Kim İdiler?

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 183 · Sayfa: 475-486 · DOI: 10.37879/belleten.1982.475
Tam Metin
Son yüzyıllarda yapılan arkeolojik kazılar Eski Çağa mensup yazarların ve özellikle Herodot'un ilmi değerini azaltmak şöyle dursun, tersine, onların anlattıklarını teyit etmiştir. Görülmüştür ki, o çağın gerek tarihçilerinin, gerek şairlerinin yazdıkları, önemsiz ayrıntılar bir tarafa bırakılırsa, şaşılacak derecede tarihi gerçeklere uymaktadır. Yüzyıllar boyunca efsanevi ve hayali bir şehir bilinen Troya'nın keşfedilişi Schliemann'ı n Homer'e olan güveninin yerinde olduğunu göstermiştir. Bundan dolayıdır ki, bugünkü tarihçiler için Eski Çağa ait kaynaklar değerlerini kaybetmemiştir. Hele Herodot, özellikle İran'ın tarihi ve Mısır'ın örf ve âdetleri bakımından âdeta İncil gibi kabul edilmektedir. Bununla beraber, bu durumun bir istisnası vardır: Herodot'un "Pelasgoi" adını verdiği, eserinin bir çok yerinde sözünü ettiği, göçlerini anlattığı, örf ve âdetleri hakkında bilgi verdiği bir milleti bugünkü tarihçiler ve özellikle Lâtin ülkelerin tarihçileri yok farzetmek hususunda sözbirliği etmiş gibidirler. Zamanımızda Yunanistanın tarihi de, tarihöncesi de, Pelasglardan söz edilmeden yazılabilmektedir. Sadece bazı sözlüklerle bazı ansiklopedilerde onlar hakkında bir iki satır bulabiliyorsunuz. Stock Yayınevinin 1968 de yayınladığı "Tarihi Atlas" gibi bir eserde, Pelasg kelimesinin ne metinde, ne de notlarda görülmemesi bugünkü tarihçilerin tutumunu oldukça iyi yansıtmaktadır.