4 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Lübnan’da Türkçe Soyadları: Şuf (Chouf) Örneği
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 58 · Sayfa: 81-114 · DOI: 10.24155/tdk.2024.240
Özet
Tam Metin
Ad bilimi; adların ortaya çıkışını, varlık ve kavramlara verilişini, biçim, anlam, yapı ve kökenini toplumsal ilişkileri de dikkate alarak inceleyen bilim dalıdır. Soyadları, ad biliminin kişi adları başlığı altında yer almaktadır. 1934 yılında Türkiye’de Soyadı Kanunu çıktıktan sonra soyadlarıyla ilgili ilk çalışmalar, soyadı listeleri biçiminde yapılmıştır. Zaman geçtikçe soyadlarıyla ilgili çalışmalar derinleşmiştir. Soyadlarıyla ilgili çalışmalar zamanla Türkiye dışındaki Türkçe soyadlarına da yönelmiştir. Bu çalışmanın evrenini, Lübnan’ın yirmi altı seçim bölgesinden birini oluşturan Şuf (Chouf) yerleşim birimindeki Dürzi kimliği dışında kalan 138.900 seçmenin soyadı oluşturmaktadır. Bu soyadları taranarak içerisinde en az bir Türkçe birim veya biçim birimi taşıyan soyadları; biçim, anlam, yapı ve köken bakımından incelenmiştir. Çalışma sonunda en az bir Türkçe unsur taşıyan 162 soyadı tespit edilmiştir. Bu soyadları, toplamda 417 birim ve biçim birimden oluşmaktadır. Bu birim ve biçim birimlerden 286’sı Türkçe, 75’i Arapça, 36’sı Ermenice, 11’i Farsça, 5’i Rumca, 2’si Fransızca, 1’i İngilizce ve 1’i de Süryaniceden oluşmaktadır. Birden fazla dilden biçim birimi taşıyan soyadlarına bu yönüyle karma sözcük de denilebilir. Soyadlarının yapı bakımından 2’sinin basit, 139’unun türemiş ve 21’inin birleşik olduğu tespit edilmiştir. Daha çok Türkçe meslek adlarının soyadı olarak kullanıldığı ve bu soyadlarının da doğal olarak en çok +CI yapım ekini bünyelerinde taşıdığı tespit edilmiştir.
Rus Asıllı Fransız Yazar Lidiya Paşkova'nın Seyahatnamelerinde Osmanlı Eyaletlerindeki Kadın ve Erkek İmajı
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2021, Sayı 52 · Sayfa: 385-402 · DOI: 10.24155/tdk.2021.189
Özet
Mevzubahis çalışmamız Rus asıllı Fransız gazeteci-yazar ve gezgin Lidiya Paşkova'nın eserlerinin analizini ihtiva etmektedir. Paşkova'nın zengin edebî mirasında; özellikle de Osmanlı eyaletlerine yaptığı geziler esnasında kaleme aldığı seyahatnamelerinde, bu bölgelerde yaşayan toplumların genel yapısının yanı sıra, kadın ve erkek imajı da detaylı bir biçimde tasvir edilmektedir. Modernleşme sürecine girmeye çalışan Müslüman Doğu halklarının o dönemin kadın bir yazarının bakış açısı ile tasviri, ilgili eyaletlerin toplumsal yapılarında meydana gelen değişimlerin de ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. Bununla birlikte Lidiya Paşkova'nın yazdığı eserler, dönemin aydın kadınlarının gerçekleştirdikleri seyahatlerden edindikleri izlenim ve tecrübeler ışığında kendi entelektüel kimliklerini hangi temelde inşa ettiklerini, günlük hayata istinaden kullandıkları davranış ve anlatı kalıplarını ve Ortadoğu başta olmak üzere; seyahat ettikleri farklı coğrafyaları nasıl anlattıklarını kavramamızı da sağlamaktadır. Gezileri esnasında farklı insanlarla tanışmak için özel bir çaba sarf eden Paşkova, söz konusu tanışma süreçlerinden elde ettiği izlenimleri de okurlarına aktarmıştır. Öte yandan, büyük hayranlık duyduğu güçlü Doğulu erkek imajının etkisiyle kaleme aldığı eserlerinde Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan erkek toplumunun genel bir portresini de oluşturmaya gayret etmiştir. Yine Osmanlı eyaletlerinde ikamet eden farklı sosyal sınıflara, dinlere ve etnik kökenlere mensup kadın ve erkeklerin aralarındaki fiziki ve davranışsal farklılıkların yanı sıra, kültürler arası evlilikler de yazarın üzerinde hassasiyetle durduğu bir başka önemli detay olarak karşımıza çıkmaktadır.
Byblos (Lübnan, Kalkolitik) ve Eski Anadolu İnsanlarının Diş Morfolojileri
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 220 · Sayfa: 731-744
Özet
Tam Metin
İncil'de Gebal olarak bilinen, Finikeliler döneminde Gubla diye tanınan Byblos antik kenti Lübnan'da Akdeniz kıyısında kurulmuş olan bir limandır. Bu eski yerleşim merkezinde Neolitik çağlardan itibaren kesintisiz biçimde çeşitli uygarlıkların birbirini izlediğini görüyoruz (Cauvin 1968). Kent, Romalılar dönemine kadar kutsal şehir olarak ününü korumuştur. Bizans dönemiyle beraber giderek önemini kaybetmiştir. Kalkolitik çağla yaşıt Byblos nekropolü küp-mezar adetinin en güzel örneklerini vermiştir (Dunand 1939).
Mevlânâ'da Ney Motifi ve Cubrân Halil Cubrân'a Etkisi
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 214 · Sayfa: 653-660
Özet
Tam Metin
"Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor; ayrılıkları nasıl anlatıyor" diyerek Mesnevî'sine başlayan Mevlânâ Celâleddin Rûmî (1207-1273)'nin, XIII. yüzyılda söylemiş olduğu bu ünlü beyiti, altıyüz yıl sonra, Lübnan'da dünyaya gelmiş bir Arap şairi olan Cubrân Halil Cubrân (1883-1931)'nın şiirlerinde etkisini sürdürmüştür. Cubrân Halil Cubrân, Amerika'ya göç etmiş şair ve yazarlardandır. 1895 Yılında ailesiyle birlikte Boston'a giden Cubrân, orada resimle ilgilenerek, bazı ressamlardan dersler almıştır Bir süre sonra Beyrut'a dönmüş ve "Medresetü'l-Hikmet"te dört yıl okumuştur. 1908'de Paris'e giden Cubrân, resim öğrenimini sürdürmüş ve Rodin'den ders almıştır. Bu şehirde yaklaşık olarak üç yıl kalmıştır.