3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • MORFOLOJİ
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Hagios Aberkios Kilisesi İskelet Topluluğunun Antropolojik Açıdan İncelenmesi

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 239 · Sayfa: 23-42
Tam Metin
Eski insan topluluklarının morfolojik yapısı üzerine çalışan antropologlar, inceledikleri topluluğun genetik özelliklerini belirlemenin yani sıra, bunların çevresel faktörlerden ne düzeyde etkilendiğini de anlamaya çalışırlar. Bilindiği gibi, insan vücudunun boyut ve biçimi, genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi sonucunda şekillenmektedir. Ancak, çevre ve genetik yapının etkisi, insanın bütün doku ve organları üzerinde aynı düzeyde değildir. Hatta aynı organı oluşturan farklı bölgeler üzerinde çevrenin baskısı farklılaşabilmektedir. Yürütülen birçok araştırmada, çevresel etmenlerin boy uzunluğuna etkisinin, kafatası ve yüz iskeletine oranla daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar kafatasının boyut ve biçiminin kalıtımından sorumlu genlerin sayısı ve yapısı bilinmemekle birlikte, çevresel etmenlerin kafatası üzerindeki etkisinin vücudun diğer bölgelerine oranla sınırlı olması nedeniyle, kafanın boyut ve biçiminin topluluklar arasındaki biyolojik uzaklığın saptanmasında daha etkili olabileceği sonucu çıkarılabilir.

Byblos (Lübnan, Kalkolitik) ve Eski Anadolu İnsanlarının Diş Morfolojileri

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 220 · Sayfa: 731-744
Tam Metin
İncil'de Gebal olarak bilinen, Finikeliler döneminde Gubla diye tanınan Byblos antik kenti Lübnan'da Akdeniz kıyısında kurulmuş olan bir limandır. Bu eski yerleşim merkezinde Neolitik çağlardan itibaren kesintisiz biçimde çeşitli uygarlıkların birbirini izlediğini görüyoruz (Cauvin 1968). Kent, Romalılar dönemine kadar kutsal şehir olarak ününü korumuştur. Bizans dönemiyle beraber giderek önemini kaybetmiştir. Kalkolitik çağla yaşıt Byblos nekropolü küp-mezar adetinin en güzel örneklerini vermiştir (Dunand 1939).

TÜRKÇE MORFOLOJİ TARİHİNİ İNCELEME MESELESİNE DAİR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 317-321
Edebi dil yüzyıllar içerisinde birkaç gelişme devresi geçirmiş ve onun gelişmesini etkileyen faktörlerin çeşitli olduğu tabii bir şeydir. Elbette iç faktörler, yani dil yapısının özellikleri ve dilin kendisine özgü eğilimler bunda en büyük önemi taşırlar. Her dilin gelişmesi başlıca onlara dayanmaktadır.