5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Milli Mücadele Dönemi
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Milli Mücadele Dönemi’nde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Tarafından Uygulanan Sosyal Politikalar

Belleten · 2016, Cilt 80, Sayı 287 · Sayfa: 279-306 · DOI: 10.37879/belleten.2016.279
Tam Metin
Uzun yıllar süren savaşlar sonrasında başlayan ve üç yılı aşkın bir süre devam eden Türk Kurtuluş Savaşı, bilindiği üzere, çok zor maddi şartlar altında yaşam mücadelesi veren Anadolu'dan yürütülmüştür. Bu araştırmanın temel amacı, milli mücadelenin devam ettiği yıllarda TBMM Hükümeti tarafından, öncelikle savaş mağdurlarına olmak üzere, uygulanan sosyal politikaları tespit etmektir. Maddi anlamda büyük yoklukların yaşandığı ve neredeyse bütün kaynakların askeri harcamalara ayrıldığı bu dönemde, halk için yapılanlar diğer bütün dönemlere göre daha önemli ve anlamlıdır. Çalışmada TBMM Hükümeti'nin, resmi olarak devlet olmasının öncesinde, milli mücadele döneminin kendine has sorunları karşısında uyguladığı sosyal politikaları incelenmiştir. Öncelikli meselenin savaşın kazanılıp, bağımsızlığı elde etmenin olduğu bu dönemde, askeri harcamalardan sonra kalan her kuruşun halka hizmet için harcanması, takdire şayan bir olaydır.

Millî Mücadele Döneminde Türk-İtalyan İlişkileri

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 157-206
Tam Metin
XIX. Yüzyılın ikinci yarısında birliğini sağlayan İtalya, sömürgeci bir politika izlemek için hazırlıklara başladı. İtalya'nın ilgilendiği bölgeler Osmanlı Devleti'nin egemenliğinde bulunuyordu. İtalya, dışa dönük emeller beslerken, öncelikle Akdeniz çevresini düşünmek zorundaydı. Sömürgeci diğer devletlerin yanında zayıf olan İtalya'nın güçlü bir donanmaya sahip olmaması da, Akdeniz bölgesini İtalya için ilk plana çıkarıyordu. Yeni İtalya; Roma'nın, papaların, Venedik ve Cenova'nın hepsinin birden vârisi olduğunu ilan ediyordu ve istekleri bu imparatorlukları oluşturan sahaya yayılıyordu.

Atatürk ve Dış Politika

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 24 · Sayfa: 439-442
Atatürk, bir çok konularda olduğu gibi, izlemiş olduğu dış politikada da örnek bir davranış biçimi göstermiştir. Millî Mücadele sırasında savaşı diplomasi ile birlikte yürüterek ülkeye ve halka en az zarar vererek hedeflerine ulaşmaya çalışmıştır. Millî Mücadeleyi izleyen yıllarda ise içeride ve dışarıda izlediği akılcı politikasıyla, ülkede ve dünyada barışın kurulmasına ve sürdürülmesine özel bir özen göstermiş ve bu yolda büyük başarılar elde etmiştir. Millî Mücadele dönemi, doğası gereği, barış dönemine göre kimi özellikler göstermekteydi. Burada amaç, yeni ulusal sınırların tespiti, bu sınırlar içinde "tam bağımsız" bir devletin kurulması ve yeni dünyaya kabul ettirilmesiydi. Bu yapılırken, Mustafa Kemal'in özenle üzerinde durduğu husus, ulaşılmak istenen bu hedeflere en az zararla varılabilmesini sağlamaktı. Millî Mücadele sonrası dönemin dış politikadaki ana teması İse barışın korunmasıydı. İç barışı sağlayacak önlemlere ancak dış barışın sürdürülmesiyle ulaşılabilecekti. Bu hususu böylece belirttikten sonra, Mustafa Kemal Atatürk'ün Millî Mücadele sırasında ve ondan sonraki dönemde izlediği dış politikanın amaç ve ilkeleri üzerinde biraz daha ayrıntılı olarak durmaya çalışalım.

Milli Mücadele Dönemi'nde İstanbul'da Anadolu Lehinde Faaliyette Bulunan Gizli Gruplardan Zabitan Grubu'na Ait Bir Vesika/ Teşkilat ve Faaliyet Raporu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VI, Sayı 18 · Sayfa: 591-600
Millî Mücadele Dönemi, çoğu hafızalarda hatıraların tazeliğini muhafaza ettiği, Türk tarihinin en yakın dönemini teşkil etmektedir. Gerek Millî Mücadele Dönemi'nin safhalarını ve gerekse onu takip eden yıllarda gerçekleştirilen başarıları daha iyi anlayabilmek için konuyu çok yönlü araştırmak ve teferruata ait kaynaklara inmek gerekir. Bu da arşiv kaynaklarına, belgelere çok iyi bir şekilde hâkim olmakla gerçekleşecektir. Böylece, "adsız kahraman" olarak belgelerin içerisinde kaybolmuş kişi veya kişiler, buna bağlı olarak olaylar okuyucuya objektif bir şekilde sunulmuş olur. Millî Mücadele Dönemi'nin pek çalışılmamış ve önemi pek dikkate alınmamış konularından biri de o dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti namına İstanbul'da faaliyette bulunmuş olan gizli kuruluşlardır. T.B.M.M.'nin emir ve direktifleri doğrultusunda, azamî gayret ve fedakârlıkla, işgal altında bulunan bir memlekette faaliyette bulunan bu kuruluşlar, bir yerde Millî Mücadele'nin kaderini de etkilemişlerdir.

Mustafa Suphi ve Millî Mücadeleye El Koymaya Çalışan Bazı Dışarda Akımlar

Belleten · 1971, Cilt 35, Sayı 140 · Sayfa: 587-654 · DOI: 10.37879/belleten.1971.140-587
Tam Metin
Bilindiği gibi M. Suphi başarılı bir öğrenci olarak İstanbul'da hukuk ve Paris'te "Sciences Politiques" okullarını bitirmiş ve Osmanlı Ziraat Bankası ile tarım kredisi üzerinde beğenilmiş bir tez yazdığı gibi bunu daha derinleştirerek tanınmış uluslararası dergilerde yayınlamıştır. Ancak onun aşırı tutkunluğu, ulaşmak istediği ereklere varmak için gösterdiği ivecenlik, zamanın birçok işi kolaylaştırmak için bir etken olduğunu ta baştan anlamayışı, onun yeteneklerinin yurttan yana işlemesini engellemiş ve kendisini sapı k yollara itmiştir. Mustafa Suphi siyasal yaşantıya, zamanın pekçok gençleri gibi İttihat ve Terakki içinde başlamış, ancak az sonra ondan ayrılmıştır. Bu ayrılışta bu partinin yanlış ve zararlı tutumunu görmüş olmasının payı herhalde vardır. Bununla birlikte 1918 bırakışmasından sonra Avrupa'ya kaçmış olan İttihat ve Terakki büyüklerinden Dr. Nazım'ın eski maliye nazırı Cavid'e yazdığı 15 Nisan 1921 günlü mektupta Mustafa Suphi'nin öldürülmesi dolayısıyle şunlar vardır : "Mustafa Suphi'yi elbet hatırlarsın. Selânik'te inikat eden (toplanan) İttihat ve Terakki umumi kongresinde Anadolu'dan murahhas olarak gelmiş ve İktisat Nezaretine getirilmemiş olduğu için bilâhare bize muhalif bir vaziyet almıştı." Anılan kongre 1911 kongresidir. O sırada İttihat ve Terakki parçalanmak tehlikesi geçirmiş, epey zayıflamış ve devletten imtiyazlar alarak veya parti desteğiyle "iş" görerek zenginleşen partili mebuslara karşı çetin saldırılarda bulunulmuştu.