5 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
19. Yüzyıl Dua Kitaplarına Bir Örnek: Düzdidil Kadınefendi Adına Hazırlanan Enꜥâm-ı Şerîf
Erdem · 2025, Sayı 88 · Sayfa: 49-80 · DOI: 10.32704/erdem.2025.88.049
Özet
Tam Metin
Enʿâm sûresinin başka sûre ve dualarla birlikte güzel bir hatla yazılması ve tezyîn edilmesiyle hazırlanan Enꜥâm-ı Şerîfler, Osmanlı toplumunda Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en çok okunan dua kitaplarından olmuştur. 19. yüzyıl Enꜥâm-ı Şerîfleri, içeriklerinin ve süsleme özelliklerinin farklılığıyla diğer dönem Enꜥâm-ı Şerîflerinden ayrılmaktadır. Çalışmamızın konusu olan Enʿâm-ı Şerîf, 19. yüzyıl Enꜥâm-ı Şerîflerinden olup I. Abdülmecid’in üçüncü kadını Düzdidil Kadınefendi için hazırlanan, München Bayerische Staatsbibliothek’te (Münih Bavyera Eyalet Kütüphanesi) Cod.turc.553 numarasıyla yer alan, H.1261/M.1845 tarihli Enꜥâm-ı Şerîf’tir. Eserin içerisinde Düzdidil Kadınefendi’nin kendi ağzından dua ve yakarışlar, şifa talebine dair ayetler, dualar, virdler, tılsım özellikli mühürler ve vefkler yer almaktadır. Düzdidil Kadınefendi, erken yaşta verem hastalığına yakalanmış ve bu hastalık sebebiyle erken yaşta vefat etmiştir. Muhtemelen bu dua kitabını hastalığı sebebiyle tertip ettirmiştir. Haremdeki bir kadınefendinin vereme yakalanması ve bunun üzerine içerisinde şifa talebine yönelik dualar barındıran bir dua kitabı tertip ettirmesi, söz konusu yazma eseri özel ve farklı kılmaktadır. Eser aynı zamanda tasavvufî bir karakter taşımaktadır. İçerisinde tasavvuf büyüklerinin isimleri ve bu isimlerin geçtiği dualar yer almaktadır. Eser, zengin süsleme özelliklerine sahiptir. Eserin tezhip üslübu barok-rokoko tarzında olup sepet, vazo, gül, papatya gibi bitkisel motifler yoğun olarak kullanılmıştır. Bitkisel motiflerde altın rengi yoğunlukta olmakla birlikte geniş bir renk skalası kullanılmıştır. Eserin barok-rokoko tarzındaki cildi, bitkisel bezeme özellikleri göstermekte olup yekşâh tekniğiyle oluşturulmuştur. Eserin içerisinde Hz. Muhammed’in eşyalarından oluşan kutsal emanetlerin ve Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebî gibi kutsal mekanların minyatürleri yer almaktadır. Kutsal emanetlerin minyatürleri iki boyutlu olarak resmedilmişken, Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebî gibi mekanların minyatürleri ortografik ve paralel perspektifte resmedilmiştir. Eserin müzehhibi Hüseyin Efendi, hattatı Seyyid Muhammed Tâhir Efendi’nin öğrencisi Hafız Hasan Râşid Efendi’dir. Eseri üreten hattat ve müzehhibin isimleri bilinmekle birlikte eserin müzehhibinin kimliği konusunda bir karışıklık söz konusudur. Bu makalenin amacı, 19. yüzyılda Osmanlı haremindeki bir kadınefendi adına hazırlanan bu Enʿâm-ı Şerîf’i, hâmi-sanatkâr-içerik temelinde çok yönlü bir bakış açısıyla hem içeriği hem de süsleme özellikleri açısından inceleyerek, eseri üreten sanatçıların kimliğini ortaya çıkararak bu eserin Türk kitap sanatları tarihi içerisindeki yerini ortaya koymaktır. Çalışma, hem 19. yüzyıl dua kitaplarına dair yapılacak olan çalışmalara katkı sağlayacak hem de harem kadınlarının kitap hâmîliğine dair, Osmanlı haremindeki bir kadınefendinin mâli gücü ve tasavvufî eğilimine dair ileride yapılacak yenilikçi araştırmalara öncü olacaktır.
Türk Dilinin Tarihî Sözvarlığı Açısından Yazma Eser Nüshaları
Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 221-236
Özet
Tam Metin
Bu yazıda Türk kültürünün tarihî mirası olan elyazmalarının nüshaları arasında görülen sözvarlığı farklılıkları işlenmiştir. Yazma eserlerin nüshaları arsındaki sözvarlığı farklılıklarının hangi boyutta olduğu, Behcetü'l-H. ada¯éik. fı¯ mevèiz.eti'l-h˘ ala¯éik., Süheyl ü Nev-baha¯r, 1640 Tarihli Narh Defteri ve özellikle Münebbihü'r-Ra¯k.idı¯'in nüshalarından örnekler verilerek ortaya konulmuştur. Yazma eserlerin nüshaları arasında görülen sözvarlığı ve dilbilgisel farklılıklar, genellikle müstensihin sözvarlığının nüshaya yansımasından ya da kopyaladığı eseri, sunduğu sosyal katmanın kültürel düzeyine ve dönemin dil özelliklerine göre yeniden uyarlamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Birkaç yazma eserin farklı tarihlerde ve yüzyıllarda çekimlenmiş nüshaları arasında yaptığımız karşılaştırmada, dildeki sözvarlığı ve dilbilgisel değişimlerin tespiti konusunda nüsha farklarının tarihî dil incelemelerinde çok önemli kaynaklar olduğu görülmüştür.
Suriye'deki Türkçe Yazma Eserler
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1997, Cilt 45 · Sayfa: 439-444
Özet
Suriye uzun yıllar Türk hakimiyetinde kalmıştır. Özellikle Osmanlı döneminde, Halep ve Şam önemli yerleşim merkezleridir. Dört yüzyıl gibi uzun bir zaman Osmanlı hakimiyetinde kalan ve bir eyalet olan Suriye, bugün sun'i bir sınırla Türkiye'den ayrılmıştır. Ancak Türk kültürünün izleri, ülkede hala hakimiyetini sürdürmektedir. Bu yazıda ise Suriye'de bulunan Türkçe yazma eserler listelenmiştir.
Diyarbakır İl Halk Kütüphanesindeki Türkçe Yazma Eserler Üzerine Araştırmalar
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1996, Cilt 44 · Sayfa: 177-211
Özet
Türkiye Kütüphanelerindeki yazma eserlerin tamamının katalogları ne yazık ki henüz hazırlanmış değildir. Oysa bu katalogların hazırlanması tarihten gelen kültür zenginliğimizin ortaya çıkması ve bilinmesi, farklı bilim çevreleri tarafından değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu düşünceden yola çıkarak Türkiye'de yazma eserleri bakımından önemli bir yeri olan Diyarbakır İl Halk kütüphanesinin eski harfli basma ve yazma eserlerin korunduğu İhtisas Kütüphanesindeki Türkçe yazmaların tamamının katalogu ve bir kısmının tanıtımı hazırlanmıştır.
Yeni Bulunan Bir At'Tasrif Tercümesi : "Zahrâvi ve 'İlm-i Cerrah"
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 445-452
Özet
Tam Metin
Manisa İl Genel Kütüphanesi tıp yazmaları yönünden oldukça zengindir ve bunlar içinde tek nüsha olan eserler de mevcuttur. Bu nadir yazmalara hekim ve şair Ahmedî (1334?-1413)'nin Tarvih al-Ervah ve Beyruni' (973-1051)'nin Farsça Kitab-al Saydala Tercümesi örnek gösterilebilir. Burada tanıtmaya çalışacağım kısaltılmış Zahravî tercümesi de bu ünik yazmalardan bir tanesidir.