64 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • kazı
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Aiolya'da Kyme Antik Kentinde Yapılan Yeni Kazılar

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 505-524
Tam Metin
Antik Kyme kentinin kalıntıları, doğudan batıya doğru uzanan ve Kuzey ve Güney tepe olarak adlandırılan birbirine paralel iki tepe ile bunların arasında denize açılan küçük bir düzlükte bulunmaktadır. Kentin kuzeydeki yerleşme sınırını Xanthos çayı, güneydeki yerleşme sınırını ise buradaki tepenin güneyindeki küçük bir ırmak oluşturmaktadır. Kyme antik kentinin bu yerleşme alanının dışında, kuzey ve güneyde kentin nekropolleri yer almaktadır. Bunlardan birincisi, Xanthos'un kuzeyindeki tepenin güney eteklerinde bulunmaktadır. İkinci nekropol ise güneydeki tepenin güneyinde, Yeni Foça yolunun sağındaki yamaçlarda yer almaktadır ve bugün Ege Gübre Fabrikasının arazisi içinde kalmıştır.

Adana Bölge Müzesinde Sergilenmekte Olan Cam Eserler

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 595-606
Tam Metin
11 Nisan 1980 ile 1 Mayıs 1980 tarihleri arasında Adana Bölge Müzesinde sergilenmekte olan antik cam vazolar üzerinde çalışma olanağı buldum. Daha önce, 1979 yazında çizimlerini yaptığım yüz kadar vazoyu ayırdıktan sonra, geriye kalan tüm cam vazoların çizim ve tanımlarını tamamladım. Sadece reticella-camdan bir kase ile, eski Yunan ve Hellenistik döneme ait iç-kalıp tekniğinde yapılmış on altı eseri bu çalışmanın dışında bıraktım. Bütün eserler için, envanter ve satın alma numaraları (iç-kalıp tekniğinde yapılmış vazolar da dahil olmak üzere) olabildiğince belirlenmeye çalışılmıştır. Bundan başka, çok sayıda cam boncuk, bilezik ya da diğer cam nesneler bu çalışma kapsamına alınmamıştır.

Aphrodisias. Araştırmalar-Kazılar-Tarihçe

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 553-564
Tam Metin
Antik Aphrodisias kenti, Aydın ili Karacasu ilçesinin Geyre köyü yakınlarındadır. İzmir yönünden, Aydın-Denizli karayolu izlenerek gelinirse Kuyucak'ı 4 km. geçtikten sonra güneye, Karacasu'ya ayrılan yola sapılarak 29 km. lik asfalt bir yolla Aphrodisias'a ulaşılır.

Kyme'den Yeni Yazıtlar

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 549-552
Tam Metin
Kyme yazıtları Korpusunun yayınlandığı 1976 yılından beri bu kentte bulunan yeni yazıtların sayısı sevindirici bir şekilde artmıştır.

Klazomenai İskeletlerinin Paleoantropolojik Açıdan Değerlendirilmesi

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 565-582 · DOI: 10.37879/belleten.1989.565
Tam Metin
Klazomenai İzmir'in Urla ilçesi sınırları içinde yeralan bir kazı merkezidir. Bu alanda, 1979 yılından beri yürütülen kazılar, antik kentte M.Ö. 7. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar olan döneme ait üç farklı nekropol ve tümülüsün varlığını ortaya koymuştur. Çeşitli ölü gömme türleri bulunmakla birlikte, pişmiş toprak latihlerin çoğunlukta olduğu gözlenmektedir.

Gökçeşeyh Buluntuları Işığında Protomlu Boynuz Rhytonların Kökeni ve Gelişimi

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 202 · Sayfa: 19-32
Tam Metin
1981 yılında Erzurum, Çat ilçesi Gökçeşeyh köylüleri tarafından bir rastlantı sonucu bulunup çıkarılarak aynı yıl Erzurum Bölge Müzesine kazandırılan ve o günden beri aynı müzede sergilenen, biri "koç protomlu boynuz", ikisi "at" biçimindeki üç kap özgünlüğüyle ilgimi çekmiş, türlerinin Anadolu'da ender örnekleri olmaları nedeniyle de bu çalışmaya konu edilmişlerdir.

nuntarriiasḫaš Bayramında Hitit Kralının Kült Gezileri

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 407-428
Anadolu'muzda M.Ö. II. bin yıllarında yaşamış ve büyük bir uygarlık kurmuş olan, bilim çevrelerince Hititler olarak adlandırılan bu kavim dinî törelerine çok bağlı bir toplumdu. Sık sık dinî âyin ve törenler yapmakta ve de tanrılarına çok çeşitli kurbanlar sunarak bayramlarını kutlamakta idiler. Kazılar sonunda ele geçen kültür kalıntılarının yanında daha az sayıda bulunan Hitit çivi yazılı filolojik malzemenin büyük bir çoğunluğunu dinî mahiyette olanlar oluşturmaktadır. Bu metinlerde genellikle bayram ritüelleri ile dinî âyinler tasvir edilmekte ve tanrılara sunulan kurbanlar sıralanmaktadır. Diğer ele geçen kültür kalıntılarının büyük bir çoğunluğu da dinî mahiyettedir. Konumuz olan nuntarriiasḫaš Bayramı da bu tür bayramlardan biridir.

Acemhöyük Taş Kapları

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 393-406
Tam Metin
1962 yılından beri yürütülmekte olan Acemhöyük kazılarında bugüne kadar 29 adet taş kap ve parçası ele geçmiştir. Malzemenin bir kısmı Prof. Dr. Nimet Özgüç tarafından daha önce yayınlanmıştır. Ancak son yıllarda ele geçen buluntular ile çoğu küçük parçalar üzerinde yapabildiğimiz tamamlamalar Acemhöyük taş kaplarının tümünün ele alınmasını gerektirmiştir. Bu konuda çalışmama izin veren sayın hocam Prof. Dr. Nimet Özgüç'e içtenlikle teşekkürlerimi sunarım.

Samsat Kazıları 1987

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 202 · Sayfa: 291-294
1987 yılı Samsat kazıları, 15 Haziran-5 Ağustos tarihleri arasında, ortalama 100 işçi ile yürütülmüştür. Kültür ve Turizm Bakanlığını Arkeolog Çiğdem Özoğul temsil etmiştir. Kazı kurulunun bu yıl çalışmalarına katılan üyeleri, Yar. Doç. Dr. Aliye Özten, Doç. Dr. Oktay Belli, Fikri Kulakoğlu, Süleyman Özkan, Levent Eşli, Murat Ertuğrul Gülyaz, Uğur Toganaş, Gülşebnem Fındık, Murat Tolga Özcoşkun, Lale Yüksel, Fotoğraf Yekta Demiralp, Restoratör Ali Aşgit'tir. Arkeoloji öğrencilerinden Ertan Yılmaz, Yasemin Atalay, Erol Kaya, Güngör Şakar, A. Orhan Uğur, mevsim boyu kazıları takip ederek uygulamalı bilgiler kazanmışlardır.

Trakya'da Enez (Antik Ainos) Kazılarında Bulunan Bizans Altın Sikkeleri

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 429-436 · DOI: 10.37879/belleten.1988.429
Tam Metin
Kuzey Ege sahilinde Meriç (antik Hebros) nehrinin ağzında kurulmuş bulunan Enez (antik Ainos) mahfuz bir liman olarak Eskiçağ'da büyük bir rol oynadığı gibi, kıyı boyunca batı-doğu yönünde, Avrupa-Asya sahil yolu üzerinde, büyük bir liman şehri olması dolayısı ile de askeri bakımdan da önem taşımıştır. Enez, Eskiçağ'da Taşos (antik Thasos) Boğazı'ndan Çanakkale Boğazı'na kadar olan Kuzey Ege kıyılarında biricik mahfuz bir liman olduğu gibi, Ergene Havzası ile zengin bir hinterlanda sahip bulunduğundan, çok erken çağlardan itibaren iskân edilmiştir.