- Belleten 381
- Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 316
- Erdem 190
- Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten 181
- Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi 160
- Arış 98
- Höyük 62
- Belgeler 13
- Nail Tan 22
- Mehmet Ölmez 12
- Sadettin Özçelik 10
- Hasan Ali ÇETİN 9
- Ahmet Karaman 6
- Osmanlı Devleti 55
- Ottoman Empire 52
- Osmanlı 48
- Ottoman 39
- Türkiye 31
- Dokuma 27
- Weaving 23
- İstanbul 21
- Osmanlı İmparatorluğu 21
- Turkey 21
Enerji Kaynaklarının Naklinde Azerbaycan-Türkiye İşbirliği: “Nabucco”dan “Güney Gaz Koridoru”na
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2018, Cilt XXXIV, Sayı 97 · Sayfa: 241-264Azerbaycan Cumhuriyeti uluslararası enerji projelerinin gerçekleşmesinde Türkiye ile ilk dönemden itibaren iş birliği yapıyor. Türk şirketleri BOTAŞ ve TPAO Azerbaycan'ın petrol ve gaz projelerine katılıyor.
Azerbaycan, "Şahdeniz" gaz sahasından doğalgaz üretiminin başlatılması ve Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattının işletilmesinden sonra, Avrupa ülkeleri için yeni bir mavi yakıt kaynağı olarak görülmeye başlandı. 2009 yılının başında Ukrayna ve Rusya arasında oluşmuş doğal gaz krizi, "Nabucco" boru hattı projesinin önemini daha da güçlendirdi. Bununla birlikte, gaz kaynakları hacminin yetersizliği ve Batılı ülkelerin finansman konularındaki tereddütsüzlüğü projenin uygulanma sürecini engellemiştir. Bu koşullar altında 2012 yılında Azerbaycan ve Türkiye, TANAP'ın (Trans Anadolu boru hattı) inşası için bir girişim başlattı. Dahası, bir yıl sonra bu projeye Güney İtalya'ya giden bir gazyolu TAP (Trans Adriyatik boru hattı) üzerinde devam ettirme kararı alındı. Böylece "Şahdeniz-2", Güney Kafkasya doğal gaz boru hattı, TANAP ve TAP gibi projeleri içeren "Güney gaz koridoru" oluşturuldu. Bu koridor, doğal gaz ithalat naklinin çeşitliliği ve Avrupa enerji güvenliği sigortasında stratejik bir çözüm olarak görülüyordu. Bu projenin uygulanmasında başlıca kaynak olan Azerbaycan ve Türkiye'nin önemli bir rol oynadığını belirtmek gerekir. Dahası, bir enerji kaynağı olan Azerbaycan ve transit ülke olan Türkiye, "Güney gaz koridoru" projesinin gerçekleştirilmesinde büyük katkıda bulunmaktadır.
İçel’de Cumhuriyet’in Onuncu Yıl Kutlamaları ve Kutlamalar Sırasında Yaşanan Müessif Bir Hadise: Çomuzade Davası
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2018, Cilt XXXIV, Sayı 97 · Sayfa: 199-240Türk milletinin İstiklal Harbi yıllarındaki var olma mücadelesi, Mustafa Kemal'in önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulması ile neticelenmiştir. 29 Ekim 1923 tarihinde ise yeni Türk devletinin rejiminin cumhuriyet olduğu ilan edilmiştir. Bu durum, Türk halkı tarafından da genel itibariyle kabul görmüştür. Bunun en önemli göstergesi ise 29 Ekim tarihinin 1924 yılından itibaren bayram olarak kutlanması ve kutlamalara karşı halkın gösterdiği yakın ilgidir. Ancak kısa süre içerisinde gerçekleştirilmiş olan inkılâplar zaman zaman ciddi toplumsal tepkilere neden olmuştur. Bu tepkiler, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine yönelik endişeleri de gündeme getirmiştir. Fakat cumhuriyetin ilanının onuncu yıl dönümü kutlamalarına karşı halkın gösterdiği ilgi ve duyulan toplumsal heyecan, endişelerin yersiz olduğunu ortaya koyarak genç cumhuriyetin emin adımlarla yoluna devam edeceğini göstermiştir. Bu çalışmada, Cumhuriyetin onuncu yıl kutlamalarının İçel uygulaması ile kutlamalar esnasında Mersin'de yaşanan ve dönemin basınına "Çomuzade Davası" olarak yansıyan hadise ele alınmıştır.