1401 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 381
- Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 316
- Erdem 190
- Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten 181
- Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi 160
- Arış 98
- Höyük 62
- Belgeler 13
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Nail Tan 22
- Mehmet Ölmez 12
- Sadettin Özçelik 10
- Hasan Ali ÇETİN 9
- Ahmet Karaman 6
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı Devleti 55
- Ottoman Empire 52
- Osmanlı 48
- Ottoman 39
- Türkiye 31
- Dokuma 27
- Weaving 23
- İstanbul 21
- Osmanlı İmparatorluğu 21
- Turkey 21
Uygur Atasözlerinde Kadın (Woman in Uyghur Proverbs)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 93-111
Özet
Uygur sözlü edebiyatının önemli bir ürünü olan atasözleri Uygur Türkçesinde"maqal-temsil" olarak adlandırılır. Uzun bir medeniyet devrinin ürünü olan atasözlerihalkın tecrübesini ve hafızasını yansıtan ayna gibidir. Atasözlerinin dili sanatlıve derli topludur. Geçmişin tecrübesini az sözle ama geniş olarak anlatma imkânınasahiptir. Atasözlerinin dili ahenklidir. Ahenk, atasözlerine şiir ritmi kazandırırkenatasözlerinin insan hafızasında kalıcı yer etmesini sağlayan bir faktördür. MaqaltemsillerUygur halkının hayat süzgecinden geçirip damıttığı bir öz gibidir.Atasözleri Uygur edebiyatında "maqal-temsil" olarak adlandırılmakla birliktebu çalışmada "maqal-temsil" yerine "atasözü" ifadesi kullanılmıştır. Değerlendirilenatasözleri, Eziz Atavulla Sarıtékin tarafından hazırlanan"Uyġur Xelq Maqal-Temsilliri" adlı eserden taranmıştır. İçinde "ayal, xotun, qiz, ana" gibi kadınla ilgilikelimeler bulunduran ya da kadının dolaylı olarak geçtiği ve sosyal hayattaki konumuylailgili olan atasözleri seçilmiştir.Milletlerin kültüründe kadın çok farklı obje olarak karşımıza çıkmaktadır. Kimikültürde "tanrıça" olarak görülen kadın başka bir kültürde utanç duyulan bir varlıkolarak görülebilmektedir. İncelenen Uygur atasözlerinde kadın olgusu geneldeerkek egemen bakış açısıyla ele alınmıştır. Uygur atasözlerine bakıldığında kadın;yaşam biçimi açısından sürekli denetim altında tutulması gereken bir varlık olarakgörülmektedir. Yalnız yaşamamalı mutlaka bir erkekle hayatını birleştirmelidir. Ancakannelik ve yuva kurma söz konusu olduğunda kadın kutsal bir varlık hüviyetine bürünmektedir.Uygur atasözlerinde kadınla ilgili olumsuz yargılar çok olsa da kadınsızbir dünyanın varlığı da mümkün görünmemektedir.Bu çalışmada Uygur medeniyetinde kadına bakış açısını tespit ederken konutarihî belgelere dayandırılmamış, kadının yalnızca atasözlerindeki duruşları esas alınmıştır. Bu nedenle bazı atasözlerindeki kadına bakış açısı tarihî gerçeklerle örtüşmeyebilirhatta tarihî gerçeklere ters düşebilir. Kadınla ilgili olumsuz yargılar taşıyanatasözlerinin münferit bazı hadiselerin zamanla genelleşmesiyle ortaya çıktığınıbelirtmek gerekir.An important product of the Uyghur oral literature, proverbs are named "maqal-temsil" (proverb). Proverbs, which are the products of long lasting civilizationperiods, are like mirrors reflecting people's experiences and memories. The languageof proverbs are neat and artistic. They have the capability to comprehensively conveythe experience of the past, yet through few words. The language of proverbs areharmonious. This harmony enables proverbs to be permanently retained in people'smemory, while adding poetic rhythm to proverbs. Maqal-temsil (proverbs) are likean essence which Uyghur people have filtered and distilled through the filter of life.While proverbs are named "maqal-temsil" (proverb) in Uyghur literature, thisparticular study addresses them as "proverbs". The proverbs discussed in this studywere surveyed from the book entitled "Uyġur Xelq Maqal-Temsilliri" (Uyghur XelqProverbs) prepared by Eziz Atavulla Sarıtékin. Proverbs which include words relatedto women such as "ayal, xotun, qiz, ana", or proverbs which mention women indirectlyand relate to the role and place of women in social life were chosen.Women are addressed as different entities in various people's cultures. While womenare considered "goddess" in some cultures, they are seen as shameful entities inothers. The proverbs studied in this research address women through a masculine lens.In Uyghur proverbs women are seen as creatures which should be kept in permanentcontrol in terms of lifestyle. They should not live alone, but join lives together with aman. However, they are ascribed as a sacred creature when motherhood or setting upa home is in question. Despite the many negative judgements about women in Uyghurproverbs, a world without women doesn't seem possible. While establishing how Uyghur civilization views women, this study does not dependon historical documents but focuses solely on how women are addressed inproverbs. For this reason, the view on women in some proverbs might not go hand inhand, and even contradict, with historical truths. It is considered vital to note herethat proverbs which bear some negative judgements on women exist due to the generalizationof some individual events.
‘Dede Korkut Kitabı/Kitab-ı Dedem Korkut’ Oğuz Kahramanlık Destanı ve ‘Kitab-ı Korkut’ (‘The Book of Dede Korkut/Kitab-ı Dedem Korkut’ Oghuz Heroic Epic and ‘The Book of Dede Korkut’)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 51-91
Özet
Kitab-ı Dedem Korkut adıyla bilinen Dresden nüshasının tespit edilmesiylesadece Türk halkları için değil tüm bilim dünyası için yeni bir dönem başlamıştır.Dede Korkut Hikâyeleri olarak bilinen Oğuz boylarına ait destanların tespiti bütünbilim camiasında büyük heyecan uyandırmıştır. Dede Korkut Hikâyeleri'nin Vatikannüshasının bulunması ise bu heyecanı artırmıştır. Vatikan nüshası Dresden nüshasındagörülen bazı okuma sorunlarının giderilmesini sağlamıştır. Bu destanlar OğuzTürklerine ait olmasına rağmen tüm insanlığın kültürel değeri olarak görülmelidir.Dede Korkut Oğuz boylarının, özelikle de Müslüman Türk halklarının ortak değeridir.Dede Korkut, halkın bilgesi, yol göstericisi, kâhini, hekimi, ozanı ve saygıdeğerkutsal figürüdür. Tahta çıkan hakanların veziridir, hakanlar onun önünde eğilir, onasaygı gösterirlerdi. O, iradesiyle hakanı tahta çıkartır ve tahttan indirir. Hakan vehalk onun kararlarını ve söylediklerini yaparlar. V. M. Jirmunskiy, yazılı ve sözlükaynaklara dayanarak Dede Korkut'un tarihî ve efsanevi kişiliğine ait özellikleri tespitetmiştir. Korkut adı etrafında sayısız menkıbe teşekkül etmiştir. Korkut'un yaşı,yaşam yeri ve mezarının bulunduğu yer, ölümden kurtulmak için kaçmaya başladığıve dünyanın merkezi olan Sır-Derya Nehri'dir. Şamanlık inancının şaman-ozanıolan kâhin Korkut-Ata kültü teşekkül etmiş, bu kült ve Korkut motifi Oğuz halklarınınbatıya ilerlemeleri neticesinde Kafkasya ve Anadolu sahasında da yayılmıştır. Kimitarihî kaynaklar Korkut Ata'yı Hz. Muhammed'in çağdaşı olarak göstermiş, o, Hz.Muhammet'e iman etmiş, Müslüman olmuş ve Oğuzlar arasında İslam'ın tebliğcisi olmuştur. Korkut figürü efsanevi ve itibari bir kişiliktir, ancak onu, tarihî kaynaklaragöre Oğuz hakanlarına vezir olarak hizmet etmiş gerçek kişilik olarak da görmekteyiz.The discovery of Dresden copy of the "Kitab-ı Dedem Korkut", started the newperiod not only for Turkish people but also for the whole academic world. The discoveryof epics blonging to Oghuz clan which are known as Stories of Dede Korkut, hasthrilled the academic society. On the other hand the discovery of Vatican copy of Storiesof Dede Korkut has increased the level of excitement. Vatican copy of it, helped tofix some reading problems existing in Dresden copy. Even though these epics belongto Oghuz Turks, they are seen as cultural heritage of the whole humanity. Dede Korkutis a common haritage of Oghuz Turk clans, especially Muslim Turks. Dede Korkutis a wise man of clan, leader, foreseer, healer, poet, and a holly man who is respected.He is a vizier of crowned kings, so kings hail to him, show respect to him. He wouldenthrone kings or depose kings with his might. Kings and society would do whateverhe says. V. M. Jirmunskiyh detected his historical and mthycal characteristic basedon written and oral sources. On the name of Korkut there are many legends. The age,place he lived and his tomb is located at Sır-Derya River which he ran away in orderto get rid of death and center of the world. Schamanism consisted of Korkut-Ata cultwho was shaman, poet and foreseer, and this cult and myth were brougth to Caucasiaand Anatolia as a result of historical migration of Oghuz clan to those land. Accordingto some sources Korkut-Ata was thought to have lived in the same period withHz.Muhammet and he accepted his religion, became a Muslim and expanded Islamamong Oghuz clan on the other land, he is a mythical character but according tosome historical sources he is seen as a vizier of Oghuz kings.
‘Yunus Emre Divanı’nda Ölümü Güzelleştiren İfadeler (Expressions that Beautify Death in ‘Yunus Emre’s Diwan’)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 131-149
Özet
Türk dilinin büyük ustası Yunus Emre'nin şiirlerinde ölüm teması, farklı, zarifve çarpıcı ifadelerle örtülü bir şekilde işlenmiştir. Soğuk ve benimsenmesi zor olanölüm, Yunus'un diliyle belki de en güzel ifade biçimlerine kavuşmuştur. Öyle ki ecelşerbetiyle tatlandırılan ve sevgili olan Allah'a kavuşmak için bir aracı niteliğindekiölüm, ona göre hiç de korkulacak bir olgu değildir. Şiirlerini ölüm gerçeğinin bilinciyleören Yunus, kullandığı güzel ve ilgi çekici ifadelerle ölümü âdeta sevdirir. YunusEmre'nin din anlayışı ve ölüme bakışı, onun ölümü ifade biçimlerini belirleyen temelhususlardır. Bütün çıplaklığıyla ölümü anlatırken başvurduğu örtülü söz ve sözcükler,ölüm kavramı ile ilgili Türkçeye kazandırılan ölümsüz ifadelerdir.Hem biçimsel hem anlamsal olarak zenginlik arz eden bu örtmeceler, Yunus'unşiirlerini ebedî yapan etkili bir anlatım tarzıdır. Büyük çoğunluğunun Türkçe olmasıda bu ifadelerin değerini ortaya koyan en önemli özelliklerindendir.Anahtar kelimeler: Yunus Emre, şiir, tasavvuf, ölüm, dil, örtmece.In Yunus Emre's poetry, the grand master of the Turkish language the theme ofdeath was treated in a disguised manner with elegant and dramatic expression. Theconcept of death which is cold and hard to adopt gained perhaps the most beautifulexpression within the language of Yunus Emre. For him death is not a phenomenonthat should be feared by, it is a sorbet flavored means by which a human being reachesthe real beloved God. Yunus who weaves his poetry with the awareness of the realityof death makes death seem beautiful by using appealing phrases. Predominantly the concept of religion and perception of death in his mind define the expression styleof death in his poetry. All the straightforward and unambiguous words he uses explainingdeath are immortal phrases that are donated to the Turkish language relateddeath. The euphemisms which encompass both formal and semantic richness is aneffective narrative style of poetry that makes Yunus eternal. The fact that majorityof his works are in Turkish is another important feature showing the richness of theexpressions.
Uygurlarda Risalecilik Geleneği ve ‘Rengrizlik Risalesi’ (Tradition of Pamphlet Writing in Uyghurs and ‘Pamphlet of Dyers’)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 151-183
Özet
Türk kültürünün oluşum ve gelişim evrelerinde büyük öneme sahip olanUygurlar, tarihin en eski devirlerinden beri ticaret yollarının önemli kesişmenoktası olan merkezî bir coğrafyada yaşamaktadır. Günümüzde de kültürelkimliğini koruma ve sürdürme mücadelesi veren Uygurlar, 15. yüzyıldan 20.yüzyıl başlarına kadar Çağatay yazı dilini kullanmıştır. Dolayısıyla Uygurlarınyaşadığı coğrafyada yüzyıllar boyunca Çağatay yazı diliyle çok sayıdatezkire, risale, divan ve mesnevi tarzında eser kaleme alınmıştır. Bu eserleriçinde özellikle risale ve tezkireler dikkat çekmektedir.Makalede ilk olarak Uygurlarda risale yazma geleneği ve risalelerin genelözellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra geleneksel mesleklerdenbiri olan ip/kumaş boyacılığını konu alan 'Risale-i Rengrizlik' içerik bakımındantahlil edilmiştir. Çalışmanın sonunda ise risalenin hem transkripsiyonlumetnine hem de orijinal metne yer verilmiştir.Uyghur is of great importance in the formation and development phrasesof the Turkish culture and they live in the central geography which is significant intersection point of trade routes from of old. Yet, nowadays Uyghurswhich strive to protect and maintain their cultural identity used Chagataywritten language from 15th century until the early 20th century. Therefore,in geography where Uyghurs lived with Chagatay written language a largenumber of collection of biographies, pamphlets, works in the style of diwanand mesnevi were written for centuries. Among these artifacts noteworthy arepamphlets and collection of biographies.Firstly, in this article information is given about the tradition of pamphletwriting of Uyghurs and the general characteristics of the pamphlets. Then,'Pamphlet of Dyers' which included one of the traditional professions rope/fabric dyeing were analyzed in terms of content. The transcribed text as wellas the original text of the pamphlet have been included at the end of the study.
Çağdaş Kazak Dilinde Telaffuz Sorunları (Pronunciation Problems in Modern Kazakh Language)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 113-129
Özet
Dünyanın en köklü dillerinden olan Kazak dili, geçmişten günümüze kendine hasses yapısına sahiptir. XX. yüzyılın başlarındaki imla kılavuzunda Kazak dilinin sözlüve yazılı sistemi birleştirilmiştir. Kazak dili ile ilgili araştırmalar yazı dili üzerindeyoğunlaşmış, Kazakça yazılı eserlerin dilinin sözlü dille uyum içinde olmadığı dikkatealınmamıştır. Kazak dili araştırmaları bugüne kadar eski dil dikkate alınmadansadece çağdaş Kazak dili üzerinde yapılmaktadır. Kazak dilinin fonetiği, bilim insanlarınınaraştırma alanına bile dâhil edilmemiştir. Bu makalede Kazak edebî dilininsöyleyiş sistemi, Kazak dilinin ses yapısının tarihi, günümüzde genç neslin dilindekitelaffuz değişimleri, dilin geleceğine dair tahminler ele alınmaktadır.Kazakh language is one of the oldest languages which has its own unique phoneticstructure from the past to the present. In the beginning of XX. century verbal andwritten Kazakh language were combined in spelling dictionary. Studies on Kazakhlanguage have focused on written language and the fact that the language of writtenworks was not in harmony with verbal language has not been taken into consideration.Phonetic of Kazakh language has not been even included into reseach areas of languagereseachers. In this article, the pronunciation system of Kazakh literary languageand the history of Kazakh language phonetics, pronunciations differences in new generationsand predictions on the future of language will be discussed.
‘Ak Kubek (Ak Köpük)’ Kahramanlık Efsanesi [‘Ak Kubek (White Foam)’ Legend of Heroism]
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 185-201
Özet
Türk dilli halkların en eski kahramanlık-epik eserlerinden birisi de 'Ak Köpük'efsanesidir. Bu efsane, Altay kahramanlık destanı grubuna girmektedir. Abakanlardanderlenmiş ve yayımlanmıştır. Üslup açısından yer adları ile ilgili efsaneye çok yakındır.Onun biraz modernleştirilmiş ve epey kısaltılmış varyantıdır. Nogaylar tarafındanda bilinen eserin iki Tatar varyantı daha vardır. Bu varyantlar, Sibirya Tatarları'nınfarklı etnik gruplarından olan Barabin ve Tobol bölgelerinden derlenmiştir. Dil açısındanfarklılık göstermekle birlikte içerik olarak birbirine çok yakındır. EfsanedeTatar versiyonunun bilinen, tipik özelliklerine değinilmeden eserin şiir sanatı ve içeriğiüzerinde durulmuş, farklı motiflerinin ve epizotlarının özellikleri açıklanmayaçalışılmıştır. Kahramanın mucizevi doğum motifinden başlayarak süren klasik mevzukorunmuştur.Eserde farklı tarihî dönemler, halkın yaşamıyla ilgili farklı özellikler analiz edilmiştir.Efsanenin temelinde, en eski mitler ve inançlar da bulunmaktadır. Burada sadecemasalsı-mitolojik elementler silsilesi değil, diğer halkların kadim, epik eserleriylefarklı motiflerin benzerliği de gözler önüne serilmiştir. Kahramanın kendisi içinhazırlanmış olan kabre gönüllü girmesi, onlardan biridir.One of the oldest heroic and epic literary works of the Turkic-speaking people isthe 'White Foam' Epopee. The epopee is under the Altai heroic epopee group. It wascompiled from Abakans and published. In terms of literary genre, it is close to theepopee on names of places. It is its slightly modernized and quite shortened version.Known by the Nogais, the epopee has two Tatar versions as well. These versions werecompiled from Barabin and Tobol regions of various ethnic groups of Siberian Tatars.Although they have differences in terms of language, they are very close to each otherin terms of content. In the epopee, without mentioning its Tatar version's known andtypical features, the art of poetry and content were emphasized and the features ofits different motives and episodes were tried to be explained. Classical topic startingfrom the hero's miraculous birth motive and its continuation were preserved.In this work, different historical periods and different features of the life of peoplewere analyzed. The foundation of the epopee is based on the oldest myths and beliefs.Not only the sequence of epic mythological elements, but also the similarities betweenpeople's ancient, epic work and different motives were unrolled. The hero's enteringinto the grave voluntarily is one of these similarities.
‘Manas Destanı’nda ‘Türkü Til’ Kavramı (The ‘Türkü Til’ Concept in ‘Manas Epic’)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 203-223
Özet
Araştırmacılar tarafından Türk boy ve topluluklarının ansiklopedisi olarak değerlendirilen'Manas Destanı'nın S. Orozbakov varyantında Türklük bilinci ve Türkkimliği ile ilgili birçok husus vardır. Bunlardan biri 'Türkü/Türki til, Türk tili, Türktüntili, Türkünün tili' kavram işaretleri ile verilen genel 'Türk dili'dir. Makalemizde iştebu kavram işaretleri metinlerde taranmış, bu metinlerin analizi yapılarak destandaki'Türkü dil'in özellikleri dokuz maddede özetlenmiştir. Örneğin, destandaki 'Türküdil' bütün Türk halklarına ait olan genel Türk dili olup, Kırgız Türkçesi bunun birdalıdır. S. Orozbakov 'Türkü dil'i temiz tutmaya çalışmakta; dolayısıyla bazı kelimelerin(alçak dağ, aybalığı, ileki) Türküçö/Türkçe karşılıklarını (adır, boştolu, dastar)vermektedir. Bundan başka 'Türk dili'nin ortaya çıkış tarihi destanlara özgü bir şekildesaptanmaya çalışılmıştır. Yabancı yerde yaşayan Üsön'ün dilinden Türklerin anadiline, Türkü dile olan özlemi ve sevgisi dile getirilerek ana dilini koruma ve oğullarınaöğretme çabası gösterilmiştir. Bundan başka 'Türkü dil'in yazıda kullanıldığıManas'ın kumbeti yapılırken oraya Arapça, Farsça ve Türküce cümlelerin kazındığısöylenerek belirtilmiştir.There are many issues related to Turkish identity and the Turkish consciousnessin the S. Orozbakov's variant of 'Manas Epic', which is evaluated by researchers asthe encyclopedia of the Turkish people. One of them is the general Turkish languagegiven by the expression as Türkü/Türki til, Türk tili, Türk tili, Türkünün tili. Theseexpressions have been scanned. The analysis of these texts has been made and characteristicsof Türkü language as nine items have been summarized. For example,the Türkü language in the 'Manas Epic' is a general Turkish language belonging toall Turkic tribes, the Kyrgyz Turkish is a branch of this general Turkish language. Q. Orozbakov tries to keep clean Türkü language, thus he gives the Turkish equivalents(adır, boştolu, dastar, tükköyü) of some words (low mountains, sea calf, turban, mammoth).Furthermore, the history of Turkish language's appearance has been studiedto determine in terms of epic history in a unique way.
Türk Gölge Oyunu Karagöz’ün Yunan Gölge Oyununa Etkisini Onaylayan Bir Kitap: ‘Hayalî Sotiris Spatharis’in Anıları’ (A Book Confirming the Effect of Turkish Shadow Theater Karagoz to Greek Shadow Theater: ‘Hayalî Sotiris Spatharis’s Memories’)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 231-235
Özet
1960 yılında Apomnimoneumata adıyla Atina'da yayımlandı. Ünlü Karagi- oziscinin 1909-1947 yılları arasındaki anılarının yer aldığı söz konusu ki- tap 1967 yılında Mario Rinvolucri tarafından İngilizceye çevrilerek basıldı; Behind the White Screen. 1975'te "Karagiozis Sanatı ve Tarihi" bölümleri eklenerek ikinci baskısı yapıldı. Eser, Türk kültür tarihi bakımından önemi dolayısıyla Peri Efe tarafından Yunancadan dilimize çevrilip kitaplığımıza kazandırıldı. Çeviri sırasında, İngilizce baskısıyla da karşılaştırma ihmal edil- medi: Sotiris Spatharis, Hayalî Sotiris Spatharis'in Anıları/Otobiyografi ve Karagiozis Sanatı, çev. ve notlayan Peri Efe, İstanbul 2015, 200 s. , Türkiye İş Bankası Yayınları: 3246
Uluslararası ‘TEKE’ (Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim) Dergisi [International Journal of (Turkish Literature Culture Edication)‘TLCE’]
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 225-230
Özet
2 ALYlLMAZ, Cengiz (2005), Orhun Yazıtları/un Bügünkü Durumu, Ankara, 5. 17-21. 3 Uluslararası TEKE dergisinin amblemi Cengiz ALYlLMAZ'ın danışmanlığında Görsel Sanath Uzmanı Levent
Türk Dünyasından Haberler (News from the Turkish World)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 237-243
Özet
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kırgızistan Cumhuriyeti Kültür, Turizm ve Enfermasyon Bakanlığı, Kırgızistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği iş birliğinde gerçekleştirildi