1429 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Avrupa Tüccarlarının Hukukî ve Ticarî Durumlarına Dair Bazı Tespitler (1835-1868)

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 199-292 · DOI: 10.37879/belleten.2015.199
Osmanlı Devleti'nde ticarî faaliyetler eskiden beri gayrimüslimlerin tekelinde kalmış ve yabancı dil bilmeleri sayesinde ticarette hep söz sahibi olmuşlardır. Buna karşılık sermaye birikimi olmayan ve dil bilmeyen müslüman tüccar ise dış ticarette etkin olamamıştır. Özellikle kapitülasyonlarla yabancı tüccarlara Osmanlı ülkesinde ticaret yapma izni verilmiş olmasına rağmen, bu tüccarlar da bazı engellerle karşılaşmışlardır. Bu engellerin en başta geleni ise yabancı tüccarların yerel Osmanlı dillerini ve ticari usullerini bilmemeleriydi. Bunun sonucu olarak yabancı tüccarlar genellikle Rumlardan oluşan aracılara bağımlı hale gelmişlerdi. Bu durum zaman içerisinde Osmanlı ticari hayatında yabancı tüccarların yanında beratlı tüccar sınıfının ortaya çıkmasına neden oldu. III. Selim tahta çıktıktan sonra yabancı ve beratlı tüccar sınıfının tekelini kırmak ve yerli tüccar sınıfı yaratmak için gayrimüslim Osmanlı tebaasından Avrupa Tüccarı sınıfını teşkil etti. Bu sayede 19. yüzyılın ortalarına kadar ticaret usullerini ve yabancı dil bilen gayrimüslim tebaanın gayretleri sayesinde yabancı tüccarların ticaret alanındaki tekellerinin kırıldığı görüldü. Ancak, 1838 Osmanlı-İngiliz ticaret anlaşması sonrası bu etkinliklerini tekrar kaybettiler. Biz bu çalışmamızda 19. yüzyıl ortalarında Avrupa Tüccarı sınıfının sahip olduğu hak ve imtiyazları ile ticarî faaliyetleri sırasında karşılaştıkları sorunların neler olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.

MUHAMMED YUSUF VÂLE-İ KAZVİNÎ-İ ISFAHANÎ, İran der Zaman-ı Şah Safi ve Şah Abbas-ı Dovvom (1038-1071) (Hadika-i Şeşum ve Heftum ez Ravza-i Heştum-i Hold-i Berin Şah Safi ve II.Şah Abbas Zamanında İran (1628-1661), Hold-i Berin'in VIII. Bölümünün 6. ve 7. Kısımları), Tashih ve Ta'lik ve Tavzih ve İzafât Muhammed Rıza Nâsırî, İntişarât-ı Encümen-i Âsâr û Mefahir-i Ferhengi, Tahran 1382 (2003) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 383-386 · DOI: 10.37879/belleten.2015.383
İç karışıklıklar ve dış tehditlere rağmen Safevî devletini yıkılma tehlikesinden kurtaran, Hakan-ı Gitisitan (Dünya hâkimi), Kebir (Büyük) lâkabları ile anılan I.Şah Abbas, 42 yıl hükümdarlıktan sonra 1629 yılında ölümünün ardından Safevî tahtı bir daha lâyıkını bulamadı. Dört oğlundan Safi Mirza, daha önce Şah Abbas tarafından öldürülmüş, Tahmasb Mirza ise babasının sağlığında ölmüştü. Sultan Muhammed Mirza ile İmam Kulu Mirza'nın gözlerine ise Şah Abbas'ın buyruğu ile mil çektirilmişti. Şah Abbas ölmeden önce, Mâzenderan'da bulunurken, Isfahan'da yaşayan, Safi Mirza'nın oğlu Sam Mirza'yı yerine vasiyet etti. Dedesinin ölümü üzerine Sam Mirza, Şah Safi adı ile tahta oturduğunda 17 yaşında bulunuyordu.

Polonezköy (Adampol) (1842-1922) - Kuruluş, Tabiyet Meselesi, İmar Faaliyetleri ve Sosyal Hayat -

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 293-318 · DOI: 10.37879/belleten.2015.293
Polonezköy (Adampol) günümüzde Beykoz'un güzide mekânlarındandır. Bu makale buraya adını veren Lehlerin geçmişine dair bazı ilginç noktaları içermekte ve Polonezköy tarihiyle ilgili bilinmeyen bazı mevzuları gün yüzüne çıkarmayı ve dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Osmanlı Devleti'ne sığınan Leh mültecilerin göç sonrası yaşamları ve karşılaştıkları sorunlar, merkezi idare ile yaşanan problemler, uluslararası hadiselerden ne derece etkilendikleri Polonezköy tarihinden kesitler olarak sunulmuştur. Ayrıca ZofiaRyzy Hatıra Evi'nden gelip geçen misafirlere dair bazı notlar da köyün tarihini zenginleşmesi açısından çalışmaya dahil edilmiştir.

S. A. KİRİLLİNA, Oçarovannıye Stranniki. Arabo-Osmanskiy Mir Glazami Russkih Palomnikov XVI-XVIII Sloletiy, (Büyülenmiş Seyyahlar. XVI-XVIII y.y. Rus Hacıların Gözüyle Arap ve Osmanlı Dünyası), Moskova: Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü, 2010, resimli, 563 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 387-394 · DOI: 10.37879/belleten.2015.387
Bir kültürde başka bir millet ya da kültür ile ilgili oluşan imge araştırmalarının Batıda oldukça uzun bir geçmişi vardır. Günümüzde imge araştırmaları; tarihçilerin, kültürbilimcilerin, dilbilimcilerin, psikologların, edebiyatçıların çalıştıkları disiplinlerarası bir alandır. İmge araştırmalarının önemi farklı bilim adamları tarafından dile getirilmiştir. Tarih ve kültür araştırmaları açısından önemi ise imgebilimin sağladığı perspektiften kaynaklanmaktadır. İmge araştırmaları, 'öteki'nin kültüründe ya da tarihinde siyasi, sosyo-kültürel ve diğer etkenlerin sonucunda ortaya çıkan 'bizim'le ilgili imgenin oluşum mekanizmasını izlememizi sağlar.

NESİM OVADYA İZRAİL, 24 Nisan 1915 İstanbul Çankırı, Ayaş, Ankara, İletişim Yayınları, İstanbul 2013, 584 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 395-398 · DOI: 10.37879/belleten.2015.395
Osmanlı Ermeni tarihi üzerine Türkiye'de ve yurtdışında yapılan araştırmalar son otuz yıldır artarak sürmektedir. Bu eğilim Başbakanlık Osmanlı Arşivindeki (BOA) yaklaşık 150 milyon belge ve 366,000 defterden tasnifi bitenlerin tümünün 1989'da açılıp yerli ve yabancı bilim adamlarının kullanımına sunulmasından sonra ayrı bir ivme kazanmıştır. BOA'da değişik fonlarda bulunan Ermeni meselesi hakkındaki malzemenin tasnifi ve katalogları tamamlanmıştır. Ayrıca, Ermeni çetelerinin Doğu Anadolu ve Kafkasya'da yaptıkları katliam ve mezalim BOA'daki belgelerin kitap serileri olarak yayınlanmasıyla uluslararası kamuoyu ve bilim camiasının dikkatine getirilmiştir.