1447 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 381
- Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 316
- Erdem 198
- Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten 189
- Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi 170
- Arış 105
- Höyük 72
- Belgeler 16
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Nail Tan 22
- Mehmet Ölmez 12
- Sadettin Özçelik 10
- Hasan Ali ÇETİN 9
- Ahmet Karaman 6
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı Devleti 57
- Ottoman Empire 53
- Osmanlı 49
- Ottoman 40
- Türkiye 31
- Dokuma 29
- Weaving 25
- İstanbul 21
- Osmanlı İmparatorluğu 21
- Turkey 21
Atatürk Dönemi Ve Sonrasında Türkiye-İtalya İlişkilerini Etkileyen Faktörler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2015, Cilt XXXI, Sayı 91 · Sayfa: 93-130
Özet
Tam Metin
XX. yüzyılın başlarından ortalarına kadar, Osmanlı Devleti ve yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin İtalya ile ilişkileri inişli çıkışlı olmuştur. Osmanlı toprağı olan Trablusgarp bölgesine yerleşen İtalya, I. Dünya Savaşı'na da Anadolu'da toprak kazanmak için girdi. Bunun için İngiltere ve Fransa ile gizli antlaşmalar imzaladı. Fakat savaştan sonra Müttefikleri İtalya'ya verdikleri sözleri tutmadılar. Bunun üzerine İtalya, ekonomik imtiyazlar elde etmek için Anadolu'da başlayan İstiklâl Savaşı'nı destekledi. Anadolu'ya yayılma hedefine bu dönemde de ulaşamayan İtalya'da iktidara gelen Mussolini, gözünü Anadolu'ya dikti. Türkiye Cumhuriyeti, ilk yıllarında İtalya'yı en büyük tehdit olarak gördü. 1928'de Türkiye ile İtalya arasında imzalanan dostluk antlaşması ilişkileri yumuşatmakla birlikte, iki ülke ilişkileri hiçbir zaman istenen düzeye gelmedi. II. Dünya Savaşı'dan yenik ayrılan İtalya'da meydana gelen rejim değişikliğinden sonra Türk-İtalyan ilişkileri dostane bir seyir takip etti.
HUÁ-YÍ-YÌ-YǓ’DAKİ UYGURCA MALZEME VE SORUNLARI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 23-36
Özet
"Huá-yí-yì-yǔ" (華夷譯語), Míng (明) Hanedanı'nın (1368~1644) başlagıcından beri telif edilegelen Çince ve komşu dilleri arasındaki türlü lügatçelerin (ve tümce örneklerinin) genel bir adıdır. 2. ve 3. gruplardaki lügatçelerde Uygurca malzeme bulunmaktadır. 2. gruptaki lügatçelerin Çin harfli ve Uygur harfli olan nüshalar olmasına karşın 3. grupdaki lügatçeler ise sadece Çin harfli olan nüshalardır. 2. gruptaki lügatçelerde Uygurca sözcükler Uygur yazısı ile de yazıldığı için nispeten kolay tespit edilebilir ve okunabilir. 3. gruptaki lügatçelerde bulunan Uygurca malzemeyi işlemek için hem eski Uygurcadan hem de Çin yazısından anlamak gerekiyor.3. gruptaki lügatçelerde 15. yüzyıl Uygurcasının 820'den fazla sözcüğü bulunmaktadır. Böylece sadece Çin yazısıyla kaydedilmiş en zengin Türkçe malzeme konumundadır. Bu Uygurca malzemeyi işleyen sadece Masahiro Shōgaito ve YongSŏng Li'dir. Çok ayrıntılı bir çalışma yapmasına karşın Masahiro Shōgaito bazı sözcükleri ya yanlış okumuş ya da okuyamamıştır. Çin yazısında birbirine benzeyen harfler çok olduğu için elle istinsah edilirken yanlış aktarılan harfler az değildir, hatta Çince sözcüklerde bile böyledir. Buna göre, bir an önce mevcut olan 3. gruptaki bütün nüshaları ve kopyalarını bir araya getirerek herkesin kullanabileceği bir kitap halinde yayımlamak ve bütün nüshalara bakarak Uygurca sözcükleri doğru okumak gerekiyor
KIRGIZLARDA KOYUN KEMİKLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİ, BUNLARIN MİSAFİR AĞIRLAMA SIRASINDAKI DAĞITIMI VE KEMİK İSİMLERİNE ETİMOLOJİK BİR YAKLAŞIM
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 99-110
Özet
Hayvancılık geleneği asırlar boyu Kırgızlarda önemli bir yer tutmaktadır. Hayvancılık Kırgızlar için hem bir geçim kaynağı hem de kültürün bir parçası olmuştur. Kırgızistan'da hayvancılık geleneğinin devam ettirilmesiyle birlikte misafir ağırlama geleneğinde genellikle büyük veya küçük baş hayvan kesilmesi önemli yer tutmaktadır.Bu makalede, Kırgız Türkçesindeki koyun kemik isimleri, misafir ağırlama sırasındaki dağıtımı ve kemik isimleri etimolojik yönden incelenecektir. Bununla birlikte Kırgız Türkçesinin Batken şivesi, öbür Türk dilleriyle karşılaştırılacaktır
Eski Uygurca Kuanşi im Pusar Üzerine Notlar(Some Notes on Old Uighur Kuansi im Pusar)
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 37-48
Özet
Sanskritçesi "Saddharmapuṇḍarīka-sūtra" olan Kuanşi im Pusar, Budist Uygur çeviri edebiyatına ait önemli bir eserin Çince aslına dayandırılarak yapılmış bir tercümesidir. Bu eserin tekrar ele alınmasının en önemli sebeplerinden biri Çince ile karşılaştırılarak farklılıkların ortaya konması, Uygurca metnin daha doğru anlaşılmasının sağlanmasıdır. Bu yazıda amaçlanan ise açıklamaya muhtaç kelime veya kelime grupları üzerinde ayrıntılı bir şekilde durmaktır. Amaç doğrultusunda kullandığımız yöntem, Çince metin ve açıklamalar üzerine daha fazla araştırma yapma gereğini de beraberinde getirmiştir. Bu sebeple metnin kimi batı dillerine ait çevirileri de taranmış ve aktarılma süreci içerisinde yol gösterici olmuştur
Takao MORİYASU 森安孝夫, Uiguru – Manikyōshi kankei shiryō shūsei ウイグル=マニ教史関係史料集成, Kinki Daigaku Kokusai Jinbun Kagaku Kenkyūsho Kiyō
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 111-114
Özet
Uygur Manihaizmine ait daha evvel çeşitli araştırmacılarca yayımlanmış beş ayrı metin grubu burada bir kez de Moriyasu tarafından gözden geçirilmiş olarak yeniden yayımlanmaktadır. Kitapta öncelikle ele alınan metinlerden bir kısmının faksimilesi verilir, örneğin ilk metin Bögü Kağan'ın Mani rahipleriyle konuşmasını ele alır (Berlin'de bulunan U 73, U 72 metinleri ve başka metinler). Sonra sırasıyla beş farklı konuya ait metin ele alınır. Her metnin öncelikle ilk yayımları zikredilir. Daha sonra transkripsiyonlu metin ve Japonca çevirilerine yer verilir. Bunu notlar kısmı izler. Sonda da konuyla ilgili yayınlara yer verilen zengin bir kaynakça yer alır.
KIPÇAK SÖZLÜKLERİNDEKİ MOĞOLCA UNSURLAR
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 49-98
Özet
Dildeki alıntı sözcükler o dili kullanan milletin geçmişte iletişimde bulunduğu toplulukları gösterir. Bu bakımdan incelendiğinde Kıpçak sözlüklerindeki Moğolca alıntılar da Türk-Moğol ilişkisini yansıtması bakımından önem arz etmektedir. Türkçedeki Moğolca unsurlar zaman zaman incelenmiş olmasına rağmen Kıpçak sözlüklerindeki Moğolca alıntılar konusuna bir bütün olarak değinilmemiştir. Bu yazıda söz konusu eserlerdeki Moğolca olduğu düşünülen sözcükler üzerinde durulacaktır
Uygurca Ahşap Basmalardaki Jātaka Resimleri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 7-22Tulufan faxian huihuwen fojiao xin wenxian yanjiu
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 115-120
Özet
Tanıtmakta olduğum çalışma Dilara İsrapil'in Çin Merkezi Milliyetler Üniversitesinde doktora tezi olarak hazırlamış olduğu çalışmasının kitaba dö- nüştürülmüş şeklidir. Eser adını Türkçeye "Turfan'da Bulunan Eski Uygurca Budist Metinler Üzerine Araştırmalar" şeklinde çevirebiliriz. Kitap Pekin Milliyetler Yayın Evi tarafından 2014 yılında neşredilmiştir.
Quelques Remarques a Propos Des Princes Gouverneurs en Poste a Manisa
Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 105-124 · DOI: 10.37879/belleten.2015.105
Özet
La presence dans les archives du Monastere de Saint-Jean â Patmos de huit firmans de princes ottomans portant leur tuğra, dont six emis par un şehzade en poste â Manisa, fournit l'occasion de revenir sur la question de leur statut. Ainsi que l'a souligne Feridun Emecen, leur pouvoir etait contr6le de pres par le sultan regnant et particulierement limiti quand ils etaient mineurs. Peut-on pourtant voir en eux des sancakbori comme les autres ? On rappellera d'abord que leur qualite de sultan potentiel - marquee par la cour qui les entouraient dans un ceremonial reproduisant celui de la capitale, mais aussi par le fait qu'ils emettaient de veritables firmans portant leur tuğra - leur donnait une aura particuliere. On peut considerer qu'ils n'en tiraient qu'un pouvoir symbolique. Mais il ne faut pas sous-estimer le poids des symboles. L'etude des actes emis par les princes montre que leur influence debordait largement les limites de leurs sancak. Du reste on constate que les sujets ottomans se toumaient â l'occasion vers eux de preference, considerant â l'evidence qu'un firman de prince, s'il n'avait assurement pas la valeur d'un ordre portant la tuğra du sultan lui-meme, aurait un poids, une influence sans commune mesure avec un acte emis par un autre gouvemeur de province. On a donne en annexe la publication de deux firmans inedits emis par le futur Murad III alors qu'il etait en poste â Manisa en août 1566 et juillet 1567.
Osmanlı Çarşılarına Bir Örnek: Burdur Ulu Cami ve Çevresi (Yukarı Pazar)
Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 15-48 · DOI: 10.37879/belleten.2015.15
Özet
Dünyada farklı zamanlarda yaşanan, sanayileşme, şehirleşme ve modernleşme süreçleri, fiziksel çevre ve çevre değerlerini belirli ölçülerde değişikliğe uğratmıştır. Özellikle, 1950 yılından sonraki süreçte uygulanan kentleşme politikaları sonucunda, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan kültürel mirasın korunması için, özel bölgeler, korunması öncelikli alanlar ve yapılar tespit edilmiştir. Burdur Kentinde inşa edildiği dönem ve konum itibariyle, günümüz yerleşim alanının başlangıç noktası olarak kabul edilebilecek "Tarihi Ticari Merkez" bu alanlardan bir tanesidir. Çalışmada, Osmanlı kent kültüründeki çarşı mekansal özelliklerini taşıyan, alanın gelecek nesillere aktarılmasının ön koşulu olan korumanın en iyi şekliyle gerçekleştirilebilmesi için, yapıların özgün durumlarına dair bilgilerin aktarılması hedeflenmektedir. Koruma ve onarım sürecinde doğru müdahalelerin gerçekleştirilebilmesini sağlayacak bu bilgiler içerisinde, çarşının süreç içerisindeki gelişimi, konumu, dükkânların yerleşimi, plan tipleri, cephe elemanları ve bezeme unsurları yer almaktadır. Çalışmada yöntem olarak, arşive dayalı araştırma, yerinde gözlem ve uygulamaya yönelik alan çalışması kullanılmıştır. Arşiv çalışmasında, alanın tarihsel sürecine ilişkin bilgiler elde edilmiş, fiziksel ve sosyo-kültürel dönüşümleri belirlenmiştir. Alan çalışmasında, her yapı için yapı bilgi fişleri hazırlanmış, rölöve tekniği ile yapıların plan krokileri çıkarılmış, yapılar fotoğraflama yöntemi ile belgelenmiş, gerçekleştirilen birtakım onarım çalışmaları yerinde gözlemlenerek takip edilmiş ve ulaşılabilen en eski tarihli yapıların kullanıcıları ile kişisel görüşmeler gerçekleştirilmiştir.